Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2 Sağlık CBT 1466/24 Nisan 2015 3 Kilo vermek çok kolay! Modası geçmiş beslenme düzenlerini rafa kaldırın. Ruhbilim uzmanı Brian Wansink’e göre, yaşamınızda yapacağınız minicik oynamalar yemek yeme alışkanlıklarınızda köklü değişikler yaratabilir C ornell Üniversitesi Besin ve Marka Laboratuvarı başkanı Brian Wansink’in 25 yıldır sürdürdüğü çalışmaları sonucunda öğrendiği tek şey, yağlardan kurtulma ve sağlıklı beslenmeye çalışma sürecinde ortamı değiştirmenin kafa yapısını değiştirmekten çok daha kolay olduğu. Wansink ve arkadaşları yaptıkları yüzlerce gizli araştırma sonucunda evlerimizde bizleri aşırı düzeyde yemeye iten servis kaşıkları, eşler, dolaplar ve renkler gibi birtakım gizli unsurları gün yüzüne çıkarttılar. Yapılacak ufacık değişiklikler insanların daha ince ve daha sağlıklı olmalarını sağlayabilir. Sağlıklı beslenmeye karar veren insanlar genelde çevre koşullarından çok yalnızca yediklerine odaklandıklarından bu çözümlerin büyük bir bölümünün ayırdına varamazlar. İnsanlar çoğu zaman kimi besinlerden kaçınıp kimilerine ağırlık vermeye, ya da zorlu beslenme düzenleri ve beden alıştırmalarına odaklanma eğilimindedirler. beyaz nişastalar ciddi bir kalori kaynağı olduğundan bu besinlerin koyu renkli tabaklarda servis edilmesi kilo vermek isteyenlerin işine yarayan bir taktik olabilir. Wansink ve arkadaşları New York eyaletine bağlı küçük bir kent olan Syracuse’de 230 evi ziyaret ettiler. Bu evlerde yaşayanların kilolarını ölçüp, mutfaklarının resimlerini çekenraflarda ve buzdolaplarında neler olduğunu, dolaplarda saklamak yerine el altında tutulan yiyecekleri görüntüleyen araştırmacılar sekiz ay boyunca bu görüntüleri inceleyerek zayıf olanların beslenme alışkanlıklarını ne gibi unsurların etkilediğini belirlemek üzere mutfakları belli sınıflara ayırdılar. Sonuçta, farklılık yaratan unsurun mutfağın boyutundan çok içeriği olduğunu ve kadınların bu tür ayartıcı unsurlara erkeklerden çok daha duyarlı olduklarını ortaya koydular. Tüm bunlar, devreye sokulması son derece güç olan ve başarıya ulaşabilmesi için yaşam boyu sürdürülmesi gereken, istenci gerektirir. Oysa, bunun çok daha kolay bir yolu var. Evlerde, iş yerlerinde, okullarda, lokantalarda ve market alışverişlerinde yapılacak incelikli değişiklikler sayesinde insanların akılsızca yeme alışkanlıklarına son verebileceklerini ortaya koyuyor. Daha sağlıklı beslenmek istiyorsak kafa yapımızı değiştirmek yerine, yalnızca çevremizdeki koşullardan en uygun biçimde yararlanmamız gerekiyor. İşe evlerimizden başlayalım. Söz gelimi, tabakların rengini ele alalım. Yiyeceklerin rengine uyumlu tabaklar öğünlerin çok daha bol miktarlarda sunulmasına yol açabilir. Wansink ve arkadaşları Cornell Üniversitesi’nde mezunlar için düzenledikleri bir öğle yemeğine davet edilen 60 kişi üzerinde yaptıkları gözlemler sonucunda bu gerçeğe tanık oldular. Araştırmacılar davetlilere ya kırmızı, ya da beyaz tabaklar vererek davetlilerin yarısını kırmızı soslu (marinara sosu) yarısını da beyaz soslu (Alfredo sosu) makarna büfesine yönlendirip tabaklarına aldıkları porsiyonları gizlice tarttılar. Sonuçta, beyaz tabaklara beyaz soslu makarna, ya da kırmızı tabaklara kırmızı soslu makarna alanların yüzde 18’inin tabak rengiyle sos rengi farklı olanlardan daha çok kalori aldıklarına tanık oldular. Öyle ki, evlerinizde bu bilgiden yararlanabilirsiniz. Makarna, pirinç ve patates gibi MARKET ALIŞVERİŞİNDEN BAŞLAMAK Şaşırtıcı biçimde, yiyeceklerin tezgah üzerinde bırakılması kötü yeme alışkanlıkları açısından bir gösterge olabilirdi. Patates cipsi torbasını mutfak tezgâhının üzerinde bırakan kadınlar bırakmayanlardan 3,8 kilo daha şişmandılar. Bu da son derece akla yatkın bir durum; çünkü, cips türü atıştırmalıklar son derece akıl çelicidirler ve insanlar bu tür ürünlerin bir tanesiyle yetinmediklerinden kilo almaları çok daha kolay olur. Biraz kilo vermek istiyorsanız atıştırmalıkları ve kahvaltılık tahılları gözden uzak bir yerde tutmak katkıda bulunabilir. Ancak iş bununla kalmıyor. Bizlere sıklıkla ATIŞTIRMALIKLAR yemeği masa başında yemenin televizyon karşısında yemekten çok daha sağlıklı olduğu söylense de, çözüm o denli basit değil. Kimi aileler yemek sırasında masayı çeşitli yiyeceklerle donatırlarken, kimileri yemeği ocağın ya da tezgahın üzerinden tabağa koyup sunarlar. Araştırmacılar ikinci seçeneği yeğleyen ailelerin ötekilere kıyasla yüzde 19 daha az yediklerine tanık oldular. Görünüşe bakılırsa, yiyeceklerin kolay ulaşılabilir olması durumunda insanlar tabaklarına aldıkları yiyecekler konusunda kendilerine daha cömert davranıyorlar. Oysa, yemeği almak için birkaç adım atmaları gerektiğinde kendilerine gerçekten aç olup olmadıklarını soracak vakit buluyorlar. Ancak daha çok yeşillik tüketmek istendiğinde, salata çanağını masanın ortasına yerleştirmekte yarar var. da söz konusuydu. Tabak renginde olduğu gibi, bardaklarda da karşıtlığın etkili olduğu görülüyor. Kırmızı şarap beyaz şaraptan çok daha kolay görülebildiğinden, insanlar ellerindeki kadeh nasıl olursa olsun yaklaşık yüzde 9 daha az kırmızı şarap dökme eğiliminde oluyorlar. Wansink ve arkadaşları bir süre önce ABD’nin farklı yerlerinden 27 lokantayı ziyaret edip her birinin iç tasarım ve düzenini incelediler. Lokantalarda her bir masanın pencerelerden ve giriş kapısından uzaklığını, masaların ortalık bir yerde mi yoksa sapa bir yerde mi, aydınlık mı yoksa karanlık mı olduğunu, mutfaktan, bardan, tuvaletlerden ve televizyondan uzaklığını inceden inceye araştıran uzmanlar konukların yerlerini almalarının ardından verilen siparişleri izlemeye koyuldular ve siparişlerle kişilerin oturdukları yer arasında bir bağlantı kurmaya çalıştılar. Beslenmede aşırıya kaçma söz konusu olduğunda, çoğumuzun çok iyi bildiği gibi, tek düşmanımız yiyecekler değil. Wansink ve arkadaşları 85 şarap içicisini laboratuvarda bir içki partisine çağırdılar ve onlara farklı kadehler verip, içkilerini ayakta ya Mutfaklarınız düşüncesizce yemek yemenizi önleyecek da oturarak içmelerini biçimde mi tasarlanmış? Aşağıdaki sorulara vereceğiniz istediler. Bu kişilerin yanıtlarla bunu anlayabilirsiniz. Her bir evet yanıtı bir kadehe doldurdukları puan anlamına geliyor. Yedi puan ya da üzerinde aldıysaiçkinin eninden çok bonız, doğru yoldasınız demektir. yuna odaklandıklarını • Ana yemekten önce salata ya da sebze servisi yapıyor fark eden araştırmacımusunuz? lar uzun kadehlere, eşit • Ana yemeği masada servis etmek yerine, mutfakta mı miktarda şarap alan tabaklara dolduruyorsunuz? geniş kadehlere döke•Tabaklarınızın çapı 2225 santimetreyi aşmıyor mu? cekleri miktardan yüz• Masa başında ve televiyonlarınız kapalıyken mi yemek de 12 daha az şarap yiyorsunuz? döktüler. • Buzdolabınızda iki şişeden çok meşrubat bulundurmuyor Dahası, kadehe temusunuz? peden bakılması onun • Mutfak tezgahlarınız düzenli ve temiz mi? daha dolu görünmesi• Meyve ve sebzelerinizi kolaylıkla görülebilecek biçimde ne neden olduğundan, buzdolabının ikinci rafına mı yerleştiriyorsunuz? insanların masanın • Buzdolabınızda en az altı protein içerikli besine (yumurüzerinde duran bir kata, yoğurt, tofu v.b) yer veriyor musunuz? dehe elde tutulan ka• Atıştırmalıklarınızı gözden uzak, el altında olmayan bir dehe kıyasla yüzde 12 dolaba mı yerleştiriyorsunuz? daha az şarap doldur • Tezgah üzerinde bir tek meyvelere mi yer veriyorsunuz? maları gibi bir olasılık SADECE YEMEK DEĞİL! MUTFAĞINIZDA SAĞLIK TARAMASI Araştırmacılar, henüz kesin olmamakla birlikte, bugüne dek edinilen bilgilerden yola çıkarak insanların lokantalarda pencere kenarında ya da aydınlık bir masada oturduklarında çok daha sağlıklı yiyecekler sipariş ettiklerine dikkat çekiyorlar. Daha loş bir köşede oturanların daha kilolu oldukları ve bol kalorili yiyecekleri yeğledikleri görülüyor. Giriş kapısına en uzak masalarda oturanların en az salata siparişi verdiklerine ve bunların %73 olasılıkla tatlı sipariş ettiklerine tanık olunuyor. Masalar televizyona yaklaştıkça kişilerin kızartma yiyecekler sipariş etme olasılığı da o denli artıyor ve tepesi yüksek bar masasında oturanlar daha çok salata, daha az tatlı sipariş ediyorlar. Bu verilerin kimileri son derece akla yatkın. Ortam ne denli loş olursa, insanlar da o denli “görünmez” oluyorlar ve yediklerini kolayca seçemediklerinden daha az suçluluk duyuyorlar. Dışarıda güneşi, insanları ya da ağaçları görmek kişiyi dış görünümü konusunda daha bilinçli kılıyor. Lokantanın arkalarında loş bir köşede oturmanız daha çok tatlı siparişi vermenize neden olur mu? Belli olmaz. Tatlı yiyenler doğal olarak oraya yönelmiş olabilirler. Wansink ve arkadaşları, “Zayıflamak istiyorsanız, zayıf olanların yaptıklarını yapın,” diyorlar. Onlara göre, ya pencere önündeki yüksek masalar daha sağlıklı beslenmeye neden oluyor, ya da sağlıklı beslenen insanlar pencere önündeki aydınlık ve yüksek masalarda yemek yemeyi yeğliyorlar. Siz bu nedensellik üzerinde kafa yorarken arkanızdaki çift camın önündeki son masayı kaptı bile. Rita Urgan, Kaynak: New Scientist/ 10 Ocak 2015 ARKA MASALARIN GİZİ