Katalog

TARTIŞMAEDİTÖRE MEKTUP HUKUK POLİTİKASI Hayrettin Ökçesiz okcesizhayrettin@gmail.com http://okcesizhayrettin.blogspot.com Bir “Bireysel Manifesto” denemesi! E bu denli birliktelikle sarılmıştır? (bkz. http://wp.me/ (http://tinaztitiz.com/6844/birbireyselmanifesto p2t6miYy) • Söz konusu kesim bu gerçeği fark etse dahi, bu denemesi/#sthash.2Zaj4Pdt.dpuf) hastalığın tedavisi için işe yarar bir yaklaşım üzerintnik, dini, siyasi alanlar başta, hemen her de uzlaşılabilir mi? Birinci soru üzerinde hep birlikte düşünmek iyi konuda kutuplaşmış bulunan halkımız bir koolur. nuda hemfikir: “…şeklinde düşünüp hareket İkinci soru’nun yanıtı içinse şunlar söylenebilir: etmezseniz Türkiye zarar görecek, halkı birbirine • Evet, işe yarar çözümler vardır. Bunlar akdüşecek ve düşmanları onu yutacaktır”. Noktalı şamdan sabaha herkesi mutlu edebilecek sonuçlar yere yazılanlar (iddialar diyelim), kutuplaşmış keüretemeyebilirler, fakat tedrici biçimde toplu olarak simlerin her biri için farklıdır ve çoğu da birbiriyle iyileşmeler sağlayacakları neredeyse kesindir. çelişir durumdadır; zaten öyle olmasa kutuplaşmalar • Geride kalan yıllar boyunca sorun stokumubu ölçüde olamazdı. zun arttığı; bu nedenle işe yarar çözümlerin her ge“İddialar”dan hangisinin ne kadar doğru, ne kaçen gün daha güçleştiği bir gerçektir. Ama bir diğer dar geçersiz, ne kadar cahilce ya da ne kadar akıllıca gerçek de, bu satırların yazarının hatırlayabildiği en olduğunu bir an için bir yana bırakalım. Bunların az 50 yıldır, orta ve uzun erimli yaklaşımlara rağbet dışında bir “iddia” daha var ki, eğer o doğru ise, diğer edilmeyip daima “acil çözümler” peşinde koşulduğu tümü bir anda “ihmal edilebilir” düzeye düşmektedur. dir. • Bugün yine “şimdi ve burada” tipi çözümler O “iddia”yı ortaya koymadan önce, tüm birey, aranmakta olup, başlangıçta değinilen “iddialar”ın kurum ve toplumun tabi olduğu, oyunun temel kahemen hepsi bu tip yaklaşımlardır. bulleri: • Buna göre ortada bir sorun olduğunu düşünen• Birey, kurum ve toplumlar yaşamlarının her lerin ki bu, üzerinde uzlaşılmış değil, herkesin kendi anında sürekli olarak sorunlarla karşılaşırlar. Bunlar meşrebine göre tanımladığı sorunlardır şunları kabazen istenmeyen durumlar, bazen önünde engel bul etmeleri gerekmektedir: bulunan arzulardır. (1)   “Hemen ve burada” tipi çözümler yoktur, • Birey, kurum ve toplum olarak her çözülebilen hiçbir zaman da olmamıştır. Acil olduğu düşünülen sorun, mutluluğu artırırken bir yandan da çözüm kaher sorun, zamanında önemsenmemiş (rağbet edilbiliyetini artırır ve daha sonra karşılaşılacak sorunmemiş) sorunlardır. ları çözme şansını artırır. (2)   İyi tanımlanmamış, kök sorunları belirlenip • Her çözülemeyen sorun ise mutsuzluk üretirsonuç üzerindeki etkilerine göre sıralanmamış   ve ken, bir yandan da sorun stokunu artırır ve daha aralarındaki etkileşimler net olarak ortaya konul(a) sonraki sorunları daha dezavantajlı koşullarda çözmamış sorunlar çözülemezler. Bu yolda, yeterli netme zorunluğu yaratır. likte anlayışlar geliştirilmeden girişilecek, kısa erim• Çözülemeyip stokta biriken sorunlar, ticari, li denemeler, her defasında yeni sorunlar üremesine siyasi, tarihi, dini, etnik vb. rekabet içinde bulunuyol açmış, bundan sonra da açmaya devam edeceklan toplumlarca istismar edilerek kendilerine birer tir. avantaja çevrilmeye çalışılır. Bunun kibar adı ulus(3)   Çözüm Kabiliyetimizin bu denli düşük ollararası ilişkilerdir. Bu, beğensek de beğenmesek de masına yol açan bir dizi sorunun çözümlerinin bir aynen yerçekimi kadar gerçek bir kuraldır. paket olarak ortaya konulup, tümünün birlikte uy• Bu nedenle, açıklanan ve adına Çözüm Kabigulanmasının –her ne kadar doğru ise de mümkün liyeti denilebilecek bu özellik, bir toplumun varlığıolamayacağı bellidir. nı sürdürebilmesinin temel belirleyicisidir. Bunun yerine, en tahripkâr sorun olduğu düşüBu temel kabullerin ışığı altında iddia şudur: nülen: • Bu topraklarda yaşamakta bulunan insanıEn güvenilir ve etkili sorun çözme aracı olan mızın “ortalama” Çözüm Kabiliyeti düşüktür ve bu insan malzememizin potansiyelini büyük ölçüde nedenle de sorun stoku, zaman zaman küçük dalgaazaltan, dogmalardan uzak, akıl ve sezginin hem lanmalar gösterse de sürekli büyümektedir (http:// birbirini denetleyebilir hem de yaratıcılığı uyaracak wp.me/p2t6miOQ).   Çözüm Kabiliyeti mutlak biçimde kullanılıp, bir aydın sorumluluğu içinde (göresiz) bir kavram değildir. Rakiplerimizin Çözüm uygulan(a)mayışı üzerinde yoğunlaşılacak tek konu Kabiliyetleri göreli olarak daha artıkça, bizim Çöolarak ele alınması önerilir. Buna göre, bu sorunun züm Kabiliyetimiz göreli olarak gerileyerek bugünifadesinde yer alan: lere gelinmiştir. • Dogmalar ve benzeri nedenlerle özgür düşü• Bu trajik durumun nedeni, başlangıçta denemeyişin, ğinilen ve “………..” ile işaretlenen iddialar ola• Akıl ve sezginin birbirini destekleyip denetmaz.   Çünkü, Çözüm Kabiliyeti adı verilen ve bir lemesi yerine, birbirinin etkilerini zayıflatmasının birey, kurum ya da toplumun çeşitli yeteneklerinin (bkz. http://wp.me/p2t6miZu), bileşkesi durumundaki özelliğin, bu yeteneklere • Doğru düşünülerek geliştirilen çözümlerin ise “ilave bir yetenek” olarak kendi kendinin girdisi uygulama aşamasına önderlik edilemeyiş ya da en olduğu   ve bu yolla diğer tüm yeteneklerin (yani azından katılmayışın nedenleri üzerinde, tüm gönül“iddialar”ın) etkilerini aşabildiği gösterilebilir (bkz.  lü örgütlenmelerin gevşek bir birliktelik içinde çalıhttp://bit.ly/1nEsuOa). şarak kendi özgün çözümlerini geliştirip uygulamaBu durumda sorulabilecek sorulardan başlıcaları ları, kısa vadeli yaklaşımların karşı konulmaz çekişunlardır: ciliğine rağmen yine de en doğru yaklaşım olacaktır. • Aydın tavırlı kesim, sorunlarımızı çözmedeki Bu bireysel öneriler ne yazık ki hemen her yurtsıra dışı yetersizliğin, “üzerinde özel olarak durulmataştan katkı bekleyen, sadece az sayıda sorumlu aydısı gereken bir sorun olduğu” gerçeğini fark etmek nın çabalarına ihale edilmemesi gereken önerilerdir. yerine, dış mihraklar gibi yanıltıcı bir nedene niçin Seçim bizim, sonuçları ise yine bizim olacaktır. Tınaz Titiz Birbirini kollarken, kayırırken; insan nasıl olur da aynı zamanda, ülkesini, hukuku, özgürlüğü, adaleti, insanlık onurunu kollar, kayırır, bir türlü anlayamıyorum. Siyasal çete partileri de mi demokrasinin vazgeçilmez unsurlarıdır? • TBMM artık bir parlamento değil, Türkiye Cumhuriyeti’ni tasfiyede yarışanların entrika evidir. Cumhuriyeti kurtarmak isteyen her vekilin derhal terk edip ulusuna, halkına olanı biteni anlatması gerekmektedir. Bunu yapmayanlar suça ortak olacaklardır. • İşleri, Atatürk’ün “Gençliğe Hitabesi”ndeki her şeyi teker teker gerçekleştirmek... Öyle ki, bu sözler Atatürk’ünse, hiç bir Türk gencine orada yazandan başka yapacak bir şey kalmıyor! • Çatıda aday ararken sonunda düşüp kafalarını, kollarını, bacaklarını, leğen kemiklerini kıracaklar. Kollarına, bacaklarına, leğen kemiklerine yazık olacak. • Bunca günaha inanıp da işleyenlerin birer şeytan olduklarına inanmak düşüyor bize. • Nereye gitse, “yaradılanı severiz yaradandan ötürü” deyip duruyor. Güya Yunus oluyor. Kendini öyle göstermek isterken, yakayı ele veriyor: Yani “sen kimsin, ne değerin var ki! Aslında umurumda da değilsin!” diyor. Çünkü, insanı bir şeyden ötürü sevmek aşağılamaktır. Kibirdir. Yunus’un sözünü söyleyebilmek için, öyle görünmek değil, öyle olmak gerekir. • İnsanlar bir yere kendileri gitmeli, sürüklenerek götürülmemeli! • Kin ve nefret, cehaletle koyulaşır; akıl göremez, vicdan duyamaz olur. • Üç soru: Katil olmadan lider olunmaz mı? Liderlerinizi katil olmayanlardan seçemez misiniz? Siz seçtikten sonra katil oluyorlarsa ve hâlâ liderlerinizse, siz de onlara katılmakla katli onaylamıyor musunuz? • Büyük acıyla yaşadığımız bu maden ocağı felaketini tüm Türkiye’de olmuş bir felaket gibi düşünebilirsiniz. Tüm ülke 12 yıldan beri bir maden ocağı felaketi yaşıyordu. Zamana ve satha yayıldığı için kimse yeterince algılayamıyordu. Şimdi bu acı soma’da uç verdi. Bu dert buradan iyileşecek. Madenciler ölmediler, ülkeyi kurtarıyorlar o kör kuyularda şimdi • Bu ülke kocaman bir bileşik kaptır. Kimse bir şeyin, bir kurumun ötekilerinden daha düzeyli olduğunu söylemesin. Daha düzeyli olanlar varsa, daha düzeyli olanların bileşik kabına girmeyi başardıklarındandır. Bu da ilk önce evrensel bilim, sanat, düşünce alanlarında başlar. Bugünlerde bunlara başbakan sanatçı, bilimci, düşünür müsveddeleri diyor. • Paranın kocaman bir yalan olduğunu, gerçek olan şeyleri satıp tükettikten sonra anlayacaksınız. O zaman da alınıp satılan bir köle olduğunuzu göreceksiniz. • Bu teknoloji etimizi çürütecek... • Sosyal medyayla tüm tinsel etkinliklerimiz nitelik ve teknik değiştirdi. • Bir çiçeği severken onu yemeyi düşünmezsiniz. • Samimiyetsizliğini kimse pek kolay saklayamaz. Çoğunluksa gördüğünü pek belli etmez. • Küçük insanların ne denli büyük olduklarını bir bilebilsek! Büyük insanların da çoğun birer sefil olduklarını unutmasak... • İşte böyle... Bir eliyle verir, öteki eliyle alır bizde yasaların anası! • Doğa der ki, hiç vermeden birbirinizden alabilirsiniz, ama benden değil. • Sözün bittiği yer değil, yittiği ülke: Türkiye! • Ölülerin taze kaldığı ülke: Türkiye... • Sevgili Özlem Hanım, işte tam bunlar için gelin birlikte mücadele edelim. Siz de mücadelemize katılın. Biz sizin mücadelenize katılalım. Birbirimizi aşağılayarak değil, birbirimizin elinden tutarak yürüyelim. Hukukla yürüyelim. Kin ve öfkede kimse birbiriyle yarışamaz. Öç almada kimse birbiriyle yarışamaz. Ortak bir uygarlık dili kuralım, ama birbirimizin gözüne parmağımızı sokmayalım. • İspanyol Yargıç “Kırmızı ışıkta geçtim, istifa ediyorum” demiş. Bu tümce saçma bir ifadedir. Anlamını biz çok iyi biliriz. • Siz O’nu tomania’da diktatör sanıyorsunuz, O bop’ta dayıbaşı! • Hollanda’da “helal genelev” açılmış. Yalnızca genelev mi! Her haltı helalinden yemiyorlar mı? • TCCB’yle ABDNY’de bir diyalog: “Türkiye’de insanlar ölürken Siz geceleri nasıl uyuyorsunuz?” Bayağı uyuyoruz işte... (Mealen) TBMM Artık Bir Parlamento Değil CBT 1421 19 /13 Haziran 2014