Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
www.iku.edu.tr BİLİM KÜLTÜR VE EĞİTİM Değerleriyle ‘özel’ bir okul kurmak... “Eğitim, dört yanı insan olan bir iş. Etrafınıza bir bakın, dört yanı insanla çevrili böyle bir alan daha var mı? Bizim ustamız insan, malzememiz insan, gereçlerimiz ve ürünlerimiz insan. İşte bu nedenle hak ve hukuk eğitimi çok önemli. İnsan hakkı, çocuk hakkı, eğitim hakkı… Biz bütün bunları, öğrettik.“ Fahamettin Akıngüç İKÜ Mütevelli Heyet Onursal Başkanı B ir eğitimöğretim dönemi daha bugün sona eriyor. Notlar, karne hanelerine yazıldı. Bu hafta ve önümüzdeki hafta sonu yüzbinlerce aday da, üniversite için sınavlara girecek. Peki, bu öğretim yılında ya da sınava hazırlık döneminde okullar öğrencilerin yaşam hanelerine hangi değerleri kattı? Belki hiçbirimiz öğrencilik yıllarımızda, okulumuzun bize kattığı değerler üzerine etraflıca düşünmedik ama şurası bir gerçek ki okul; o anı değil hayatı kurtaran ve koruyan değerlerin öğrenildiği adrestir. Özellikle de asırlara yürüyen eğitim kurumları için öğrenciye değer katmak, nihai hedeftir. Türkiye’de eğitim kulvarında yarım asırı geride bırakan Kültür Koleji de bu alanda rol model olan okullardan biri. Peki, öğrencinin yalnız karnedeki ders hanesine ya da sınav sonuç belgesine değil, yaşam hanesine de değer katmanın reçetesi nedir? Bu işi başaran okulların bir formülü var mı? Daha çok bina mı işin sırrı, daha büyük derslikler mi, içinde sonsuz vaatler barındıran dev reklam afişleri mi? 55’inci yılına adım atan Kültür Koleji’nin Kurucusu ve İstanbul Kültür Üniversitesi Mütevelli Heyet Onursal eğitbilim. Ancak sadece eğitbilim yetmez, işletme bilimi ilkelerini de bilmek ve uygulayabilir olmak gerekir. 2 55 yıl boyunca öğrencilerimiz, annebabaları, mezunlarımız bizi sevdiler, Kültür Koleji’ne güvendiler. Yeri geldi ters düştük, yeri geldi denk geldik ama hep güvendiler. Bugün tüm Kültür okullarında ve üniversitemizde 500’e yakın mezunumuzun çocuğunu, torununu okutuyoruz. Bu, annebabanın ve çocuğun okullarımıza güveninin simgesidir. 3 55 yıl boyunca işlerimizin akademik yapısına dikkat ettik. Derslerimizin içeriklerinde evrensellik, bilimsel düşünce ve çağdaşlığın vazgeçilmez değer olmasına daima özen gösterdik.“ Başkanı Fahamettin Akıngüç, 1 Haziran 2014 Pazar günü Kültür Koleji mezunlarını buluşturan Geleneksel Fırında Makarna Günü’nde bir konuşma yaptı. Fahamettin Akıngüç’ün mezunlar günü konuşmasını özel kılan ise eğitim dünyasının gündeminde yer alan bu sorulara 55 yılın birikimiyle verdiği yanıtlardı. Binlerce mezunuyla, Türkiye’de nesiller yetiştiren CBT 142113 / 13 Haziran 2014 KÜLTÜR’ÜN 55 YILLIK BAŞARISI MUCİZE DEĞİL Kültür Koleji’nin Kurucusu Fahamettin Akıngüç için değer yaratan bir okul kurmak ve bunu yaşatmak ne bir sır ne de bir mucize. Fahamettin Akıngüç Kültür Koleji’nin bu noktaya geliş öyküsünü açılış konuşmasının henüz başında mezunlarıyla paylaşıyor: “Hangi sektörde, hangi ülkede olursa olsun, ister aile şirketi, ister çok ortaklı şirket, ister vakıf şirketi olarak, bir işletmenin 55 yıl ülkenin çeşitli siyasal, ekonomik, sosyal dalgalanmalarına rağmen yaşamını sürdürmesi büyük bir başarıdır. Çok sayıda özel okul yaşamlarını sürdüremediler. Bugün sürdürenlerin birçoğunun ise kaynağı farklı. Siyasal organizasyonlardan, dini örgüt veya cemaatlerden ya da dış kaynaklı ekonomik fonlardan kaynak aktarıyorlar. Biz 55 yıl boyunca bu yollardan hiçbirine girmedik. Çünkü bu yollar yaptığımız işin, eğitimin, doğasına aykırıdır. Duvar duvar afişler, sayfa sayfa ilanların arkalarındaki gerçekler zamanla ortaya çıkar. Ne yazık ki bazen sadece para, bazen de siyasi çıkar sağlamak için çocukların eğitim hakları kötüye kullanılmaktadır.“ 55 yıl içinde herhangi bir organizasyondan kaynak ya da teşvik almadan, yalnızca özkaynaklarla bugünlere nasıl gelindi? Bir ilkokul ve bir lise olarak başlayan girişimi bugün anaokulundan üniversiteye, binlerce emekçisi ile bir eğitim zincirine dönüştürmenin formülü neydi? Fahamettin Akıngüç, nesnel ve bilimsel vizyonunu ortaya koyan şu cümlelerle işin formülünü şöyle açıklıyor: “Bizi bugüne taşıyan 3 neden var: 1 55 yıl boyunca tüm yönetimimizi işletme bilimi ilkeleri doğrultusunda yürüttük. Bu işin özü elbette önce Fahamettin Akıngüç’ün konuşmasında önemle vurguladığı konulardan bir diğeri ise 55 yıldır kurum olarak ödün vermedikleri değerler. Kültür Koleji’nin kuruluşundan bu yana yüzünün daima batıya dönük olduğunu vurgulayan Fahamettin Akıngüç için laiklik, yönetim anlayışını tanımlayan en önemli başlıklardan biri. “Din bireysel bir olgu. Saygımız her zaman var. Böyle yetiştirildik. Ancak dini, yönetimin içine asla karıştırmadık” diyen Fahamettin Akıngüç, hukukun üstünlüğünü ise insana değer başlığı altında şu şekilde ifade ediyor: “Eğitim, dört yanı insan olan bir iş. Etrafınıza bir bakın, dört yanı insanla çevrili böyle bir alan daha var mı? Bizim ustamız insan, malzememiz insan, gereçlerimiz ve ürünlerimiz insan. İşte bu nedenle hak ve hukuk eğitimi çok önemli. İnsan hakkı, çocuk hakkı, eğitim hakkı… Biz bütün bunları, öğrettik.“ Taviz vermeyeceği bir diğer başlığın ise emeğe saygı olduğunu ifade eden Fahamettin Akıngüç’ün bu değerle ilgili tavrı ise son derece net: “Eğitim emek yoğun bir iştir. Aile anayasamızda da yazılı: Emek hakkı kutsaldır.” Mezunlarıyla buluştuğu Geleneksel Fırında Makarna Günü konuşmasında Kültür Koleji’nin asla taviz vermeyeceği Batılı anlayış, laiklik, hukuk ve emeğe saygı başlıklarının altını çizen Fahamettin Akıngüç; Atatürk İlkeleri doğrultusunda aldıkları bilimsel düşünce sistemini ise 55 yıldır temel değer olarak benimsediklerini, koruduklarını ve korumaya devam edeceklerini belirtiyor. Fahamettin Akıngüç’ün mesajları gösteriyor ki bugün dört anaokulu, iki ilkokul, iki ortaokul, iki lise, iki fen lisesi ve bir üniversiteye ilham veren Kültür Koleji; ‘özel’ sıfatının nicelikle değil nitelikle kazanılabileceğini ispatlamış bir eğitim kurumudur. Fahamettin Akıngüç’ün konuşmasından eğitimle doğrudan ya da dolaylı ilişkisi olan her bireyin alabileceği dersler var. Özellikle de eğitim alanında ‘özel’ ve ‘değerli’ olmanın formülünü arayan okullar ve çocukları için ‘özel’ ve ‘değerli’ bir okul arayışında olan aileler için… Çünkü okulculuk; bir emek, bir bilgi, bir dirayet, bir prensip meselesi olduğu kadar aynı zamanda bir ‘değer’ yetiştirme işidir. KÜLTÜR’DE ÖDÜN VERİLMEYEN DEĞERLER