25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

6 Son Araştırmalardan çekleştiği anlaşıldı. Sibirya’nın batısındaki Ust’Ishim köyünde altı yıl önce bulunan uyluk kemiği Afrika ve Yakındoğu dışında bulunan en eski modern insan kalıntısı olması nedeniyle önem taşıyor. “Ust’Ishim Adamı” (Nature dergisindeki başlık) Doğu’daki yaşam alanının genişletmek için “diğerleriyle” birleşen bir öncüydü ve birleşme sınırlı olarak başarılı olmuştu. Kalıtım analizleri ardıllarının da Sibirya’da öldüğünü göstermiş. “Olasılıkla soyu günümüze kadar gelmemiştir” diyor Jacques Hublin. Paleolitik devirde Avrupa ve Asya’da yaşayan tek insan türü Homo sapiens değildi. Örneğin Altay Dağları’nda henüz birkaç yıl önce keşfedildiği gibi Denisova insanı da yaşıyordu ve elbette ki o tarihlerde Avrasya’da Neandertaller de yaşıyordu. Peki bu devirde modern insanla karşılaşmışlar mıydı? MaxPlanck Evrimsel Antropoloji Enstitüsü bilim insanlarına göre bu sorunun yanıtı evet. İncelenen kemiğin kalıtımı yaklaşık yüzde iki oranında Neandertal insanına ait, ki bu oran günümüzde Doğu Asyalılarda ve Avrupalılardaki oranla örtüşmekte. Buna göre Neandertal ve modern insanın yüz yüze gelmeleri 50. bin60 bin yıl öncesine uzanıyor. Bunun kanıtını hâlâ kalıtımımızda taşıyoruz, yani Afrikalılar dışında hepimiz diyor uzmanlar. Anlaşıldığı üzere Afrikalıların ataları hiçbir zaman Neandertallerle yakın temasta bulunmadı. CBT 1442/7 Kasım 2014 Deinocheirus mirificus dinozor türüne ait bugüne kadar sadece pençeli iki dev kol kemiği ve birkaç kemik daha biliniyordu. Fakat bilim insanları şimdi on metreden daha büyük olan bu dinozora ait neredeyse tüm yakın bir iskeletin analizini sundu (Nature). Daejeon Toprak Bilimi ve Jeoloji Enstitüsü’nde YuongNam Lee ve ekibi, yeni kemik buluntularını 6976 milyon yıllık olarak tarihlendirdi. Deinocheirus, Ornithomimosaurius’ların (kuşları taklit eden sürüngenler) en büyük üyesiydi. Dinozorlardan birinin beden uzunluğu on metre, ağırlığıysa 6000 kilonun üzerinde. Beden yapısı ve tahmini yaşam biçimi nedeniyle Ornithomimosaurius’lar devekuşlarıyla karşılaştırılır. Fakat devekuşlarının aksine, Deinocheirus’un geniş kalçaları ve büyük ayakları nedeniyle daha yavaş hareket ettiği tahmin ediliyor. Yeni kemiklerin analizi öte yandan, diğer Ornithomimosaurus’larda görülmeyen özellikleri de ortaya çıkarmış. Deinocheirus mirificus’un çok az da olsa ördek gagasına benzeyen dişsiz uzun bir çenesi ve hörgüçlü bir sırtı var. Bu özelliklerinden dolayı nehir kenarlarındaki yaşam alanlarına uyum sağlamış. Uzun çenesi suda yiyecek arayışı için yardımcı olurken pençelerinin altındaki düz kemikler de ıslak zeminde çökmeyi önlüyordu. Araştırmacılar ayrıca mide içeriği olduğu sanılan kalıntılar arasında balık artıkları ve otçulların beslenme alışkanlıklarıyla örtüşen kalıntılar da bulmuşlar. Bu bilgilere bakılacak olursa Deinocheirus bir hepçildi. İncelenen kemikler, Gobi Çölü’ndeki Nemegt formasyonunda bulunmuş. Deinocheirus mirificus buradaki ekosistemde, Theropoda grubuna ait olan uzun boyunlu otçul Therizinosaurus ve daha büyük Sauropodlarla birlikte yaşamış olmalı, diyor Thomas Holtz. Esrarengiz dinozorun sırrı çözüldü dığı düşünülüyor. Bu durum, şempanzelerin gece karanlığında, çok zayıf Ay ışığında bile etkin olduklarını gösteriyor. Şempanzeler ayrıca geceleri, gündüzleri olduğu kadar dikkatli davranmıyor. Mesela tarlaya girmeden önce tarlanın kenarındaki ağaçların arkasında gizlenerek tarlayı kontrol etmiyorlar. Gündüz veya gece olsun tarla ziyaretleri sırasında grup normalden iki misli daha kalabalık oluyor. Genelde dikkatli olsalardı çok yavaş veya çok aceleci davranmıyorlar, bir hırsızlık turu ortalama olarak kırk dakika sürse de iki saate kadar da uzayabiliyor. Geceleri yapılan hırsızlık turlarına tüm yaştan ve tüm sınıflardan maymunlar katılıyorlar, hatta bedenlerine sarılmış bebekleriyle dişi maymunlar bile. İlk Ay misyonu ve geri dönüş yolculuğuna hazırlanan Çin, yeni bir tür geri dönüş kapsülünü gönderdi uzaya. LangerMarsch3 tipi taşıyıcı roket, planlara uygun olarak Sichuan bölgesindeki Xichang istasyonundan başarıyla fırlatıldı. Test sondası sekiz gün sonra Dünya’ya geri dönecek. Çin uzay yolculuğu programını büyük Çin yeni bir geri dönüş kapsülü test ediyor Gök tekerinin bir gizi daha aydınlandı Bilime göre şempanzeler gündüz etkin olan hayvanlar. Fakat son video görüntüleri farklı bir durumu ortaya koydu. Paris Doğa Tarihi Müzesi’nden Sabrina Krief, Uganda’daki Kibale Ulusal Parkı’nın kuzey kanadındaki şempanzeleri incelerken maymun gruplarının yirmi geceden on dördünde ormanın kenarındaki mısır tarlalarına girerek mısır çaldıklarını görmüş çekimlerde. Şempanzelerin tarlaya yüzde kırk bir oranında gün batımı ve gece yarısı arasındaki zaman diliminde girdikleri görülüyor. Çekimler çok karanlık olduğu için de hırsızlığı dolunayda değil de yeni Ay veya daha sonraki evrelerde yapıl Şempanzeler gece hırsızı Almanya’nın SachsenAnhalt eyaletindeki Nebra buluntu yerinde gün ışığına çıkarılan gök tekeri son on yılların en önemli arkeolojik buluntularından biridir. Gök tekerin üzerindeki Güneş’in, Ay’ın ve yıldızların işlenmesinde kullanılan altının nereye ait olduğu bulundu. En az 3600 yıllık olan Nebra gök tekerinin üzerindeki sembollerde kullanılan altının tamamının İngiltere’ye ait. Altın, Cornwall’daki Carnon Nehri’nden çıkarılmış diyor, CurtEngelhorn Arkeometri Merkezi’nin yöneticisi Ernst Pernicka. Bugüne kadar sadece Güneş’in ve bir yıldızın bu nehre ait olduğu sanılıyordu. Nebra gök tekeri, dünyanın en eski somut gökyüzü betimlemesidir. adımlar atarak sürdürüyor. 15 Aralık’ta Ay’a inen “Chang’e 3” Ay aracı “Yutu”yu Ay’a bırakmıştı. Böylece Çin, ABD ve Sovyetler Birliği’nden sonra Ay’a inen üçüncü devlet oldu. Yutu aslında üç ay boyunca Ay’ın yüzeyini inceleyecekti. Fakat başarılı bir inişin ardından birkaç teknik sorun ortaya çıktı. Çin’in uzay ajansı mart ayında, araçtan yeniden sinyal alındığını açıklamışsa da bir müddet sonra bağlantı yeniden kopmuştu. Çin 2017 yılındaki misyonuyla Ay’a sadece sondayı indirmekle kalmayıp onu Dünya’ya geri getirmeye de düşünüyor. Bir Ay aracı Çin’deki analizler için örnekler toplayacak. Yeni uzay sondası “Chang’e 5” için gerekli teknolojiler test ediliyor. Çin’in Ay’a inebilmesi için 1015 yıl daha var. Sivrisinekler sıtma veya Dang ateşi gibi tehlikeli hastalıkları bulaştırabiliyor. Şimdi bu taşıyıcılar, söz konusu hastalıklarla mücadelede kullanılacak. Bu amaçla hayvanlara orta bağırsağından alınan bakteriler aşılandı. Uzmanların açıklamasına göre deneme üç kez etkili olmuş. Bakteriler bulaşan hastalık et Sivrisineklerle sıtma savaşı Neandertal ve Homo sapiens arasında ilişki kanıtlandı Burun hücreleri sayesinde yürümeye başladı Burnundan alınan sinir hücreleri omurgasına aktarılan felçli bir adam, yeniden yürümeye başladı. Hasta gelişmeyi “yeniden doğmak” gibi tanımlarken, bilim insanları da “Ay’da yürümekten daha etkili” dedi. Polonyalı Darek Fidyka, bıçaklı saldırının ardından felç olmuştu. Polonyalı cerrahlar, kalçasından aşağısı felç olan adamın belkemiğine, burundaki belli başlı hücreleri (olfaktorik hücreler) aktardı. Londra College Üniversitesi’nden Geoffrey Raisman’ın açıklamasına göre bu hücreler, ayrılmış dokunun yeniden birleşmesi için bir “köprü” görevini görmüş. Hasta artık bacaklarının ve eklemlerinin hareketlerini hissediyor. “Özel ortezler (eklemleri destekleyen tıbbı yardımcılar) sayesinde tekerlekli sandalyeden kalkarak on ila on beş metre yürüyebiliyor” diyor Vroslav Üniversite Kliniği nöroloji cerrahı Pavel Tabakov. Ancak birçok uzman bu gelişmenin tek bir vakayla sınırlı olduğu ve yöntemin ne kadar iyi işlediğini ancak bundan sonraki çalışmaların göstereceği görüşünde. Imperial College London’dan Simone di Giovanni ise klinik başarılarda büyük farklılıkların ortaya çıkacağı kanısında. Çünkü diyor Di Giovanni, tedavi edilmesi istenilen doku çok karmaşık ve her hastadaki yaralanma da farklı. Yeni yöntemi ekibiyle birlikte geliştirilen Raisman ise kesiğin düz ve sadece sekiz milimetre genişliğinde olması nedeniyle, Polonyalı hastanın bu tedavi için çok uygun olduğunu anlatıyor (Cell Transplantation). Burundaki sinir liflerinin ömür boyu büyüme devam ederek kendilerini yenileyebilir olmaları önemli. Tedavinin fikri liflerin kendini yenileyemedikleri omuriliğe bu hücrelerin aktarılmasına dayanıyordu. Yeni yöntem sayesinde klasik tedavi yöntemlerinin geliştirilmesi bekleniyor. Sibirya’da bulunan fosillerin incelenmesi sonucunda Neandertal ve modern insan arasındaki ilişkinin 50.00060.000 yıl önce ger
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle