23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

SON ARAŞTIRMALAR Sinek robot, laboratuvarda uçuyor kanslarıyla ilgili bilgiler çok yavaş değiştiği için günümüzde bile milyonlarca yıllık viral kalıtım maddelerini incelemek mümkün oluyor diyor Jürgen Schmitz. Prehistorik viral kalıtım maddesi konakçının kalıtımıyla bütünleştiğinde ilk halini koruyarak günümüze kadar görünür kalıyor. Bilim insanları bu nedenle bu sekansları moleküler fosiller olarak da isimlendiriyor. Sansasyonel bulgu, 82 milyon yılı aşkın bir süredir moleküler fosil olarak korunagelen neredeyse tüm bir virüs kalıtımı. Bulgu, dinozorların hâlâ yaşadığı geç Mezozoik zamana ait. Cinsel yolla veya kanla bulaşabilen hepatit B ağır karaciğer hasarlarına neden olabilir. Dünya Sağlık Organizasyonu’na göre 240 milyonun üzerinde insana hepatit B bulaşmış durumda ve her yıl bu yüzden 500.000’i aşkın insan yaşamını yitiriyor. Amerikalılar küçük bir sinek robotu geliştirdi. Geliştiricisi Kevin Ma (Harvard Üniversitesi) iki santim uzunluğundaki yapay sineğin doğal örneği gibi uçtuğunu söylüyor (Science). Buluş, bu kadar küçük ölçekteki ilk kanat çırpan uçan robot ve bilim insanlarına her şeyden önce böceklerin uçuşu hakkında yeni bilgiler sunacak. 0.08 gram ağırlığındaki sinek robot kanatlarını saniyede 120 kez çırpıyor ve kanatları 110 derecelik bir açı oluşturuyor. Gerçek sinekler saniyede 122 kez kanat çırpabilirken kanatlarının açısı 120150 dereceyi buluyor. Yapay sinek, havada asılı kalabildiği gibi temel uçuş manevralarını da yerine getirebiliyor. Fakat robot sinek harici bir enerji kaynağı gerektirdiğinden kablolu uçabiliyor şimdilik. Yapay sineğe uygun pil geliştirilecek. Robot sinek bilim insanlarına en başından itibaren zorluk çıkarmış. Araştırmacılar mesela elektrik akımının biçimini değiştirerek kanatları çalıştıran piezoelektriksel malzemeden yapay kanat kasları geliştirmişler. Sinekler havadaki en becerikli yaratıklardır. Ani bir hızla yaklaşan tehlikelerden kaçabilir ve rüzgârın etkisiyle hareket eden çiçeklerin üzerlerine konabilirler. Madrid yakınlarında bulunan bir mağara yaklaşık 9 milyon yıl önce bazı yırtıcı hayvanlar için ölümcül bir tuzak gibiydi. Mağarada niçin bu kadar çok hayvanın öldüğü anlaşıldı. Michigan Üniversitesi’nde paleontolog Yırtıcı hayvanlara ölümcül tuzak Mutasyona uğraması halinde migreni doğuran bir gen keşfedildi. Gerçi nöbetler halinde yeniden yaşanan bu baş ağrısının ve buna eşlik eden semptomların genelde ailelerde görüldüğü için genetik olması gerektiği zaten tahmin ediliyordu. Ama migrene neden olan gen ilk kez iki migrenli ailenin incelenmesi sonucunda bulundu. Bu gen, migrenin ortaya çıkışının ve seyrinin daha iyi anlaşılmasına ve belki de yeni terapilerin geliştirilmesine yardımcı olacak (Science). Dünyada insanların %20 kadarı migren ağrısı çekiyor. İnsanların birçoğunda baş ağrısını bulantı, ışığa hassasiyet ve yüksek acı duyarlılığı eşlik ediyor. Hatta migren hastalarının üçte birinde görme bozuklukları bile ortaya çıkabiliyor. Migrenin, çoğunlukla birden fazla aile bireyinde görülmesi de hastalığın en azından kısmen genetik olması gerektiğine dair bir işaretti. Fakat normal migrenin genetik nedenleri bugüne kadar bilinmiyordu. Sadece ender olarak görülen ve tek taraflı felce neden olan biçimi için, üç gen varyantı saptanmıştı. Fakat şimdi mutasyona uğraması halinde tipik migrene neden olan geni bulduk diyor araştırmayı yöneten Louis J.Ptáek (Howard Hughes Tıp Enstitüsü, San Francisco). Migrenden sorumlu gen bulundu tralyalı bilim insanları şimdi epilepsi hastalarının yaşamlarını kolaylaştıracak bir gelişmeye imza attı. Bir beyin implantı epilepsi hastalarını nöbetler konusunda uyaracak. Araştırmadan çıkan sonuca göre beynin yüzeyindeki gerilim epilepsi nöbetlerine yol açabiliyor. Alet işte bu tür sinyallerden nöbet tahmini yapıyor diyor Melbourne Üniversitesi’nde Mark Cook (The Lancet Neurology). Ne var ki yöntemin klinik alanda uygulanmasına henüz çok zaman var. Dünya genelinde düzenli nöbet geçirenlerin sayısı 60 milyondan fazla. Üç hastadan birinde halihazırdaki tedaviler etkili olmuyor. Gerçi nöbetler kısa sürüyor ama şimdiye kadar öncelenemiyordu. Bu da bu kişilerin yaralanma riskini yükseltiyor. Nöbetin geleceğini bilmek epilepsi hastalarının yaşam kalitesini yükseltebileceği gibi otomobil sürme, yüzme gibi deneyimlerden de vazgeçmelerini gereksiz kılabilir diyor araştırmacılar. Araştırma, epileptik nöbet tahmininin prensipte mümkün olduğunu göstermesi açısında önem taşıyor. Bunun için yeni araştırmaların gerçekleştirilmesi gerekiyor. Elde edilen sonuçlara göre belki nöbet tahmininin terapötik açıdan yararı test edilebilecek. Örneğin nöbet uyarısı alan hastalarda, nöbeti önleyecek ilaçların işe yarayıp yaramayacağı kontrol edilebilir diyor uzmanlar. CBT 1365/ 6 17 Mayıs 2013 Dinozorların yaşadıkları çağda bile, günümüzdeki hepatit B virüsünün ataları varlıklarını sürdürüyordu. Fakat virüsler fosilleşmedikleri için Almanlar virüsleri saptamak için farklı bir yol denedi. Dünya genelinde en sık görülen virüs enfeksiyonu olan hepatit B, 82 milyon yıldan daha eski, diyen Vestfalya Üniversitesi ve VestfalyaLippe Doğa Bilimleri Müzesi bilim insanları, kuş kalıtımında tarih öncesi çağlara ait hepatit B virüsleri saptadı (Nature). Araştırma hepatit B’nin kuşlardaki ve memelilerdeki erken evrimi hakkında yeni bilgiler veriyor. Memelilerde görülen hepatit B virüsünün kuşlardan bulaştığı söyleniyor. Virüsler geriye fosil bırakmadıkları için araştırmacılar veri bankalarında, kuş gibi konakçı organizmaların kalıtımında tarih öncesine ait virüs sekanslarını aradı. Kuşların kalıtımlarındaki hepatit B se Hepatit B virüsü en az 82 milyon yıl yaşında Soledad Domingo ve ekibi, hayvanların mağaraya su ve yiyecek bulabilme umuduyla bir yarıktan içeri atladıklarını söylüyor. Fakat yeniden dışarı çıkamamışlar. Mağarada sırtlan dışında soyları tükenmiş, kılıç dişli kediler, ayı köpekleri ve kırmızı pandanın atalarına ait fosiller var. Epilepsi nöbetleri geçirenler her zaman tehlike içinde yaşar. Beyindeki boşalmalar kramp benzeri nöbetlere neden olur. Avus Beyin implantı nöbetler konusunda uyarıyor Düşüncelerin gücü çok etkilidir hatta öyle ki ağrılara veya diğer bedensel semptomlar Medya haberleri bile Nosebo etkisi yaratabiliyor MATEMATİKTE BAŞARILI OLANLARIN BEYNİ FARKLI Son bir araştırmaya göre en azından matematik yetisinin bir kısmı beyinde okunabiliyor. Mesela beyin taramasıyla, ilkokul öğrencilerinin bireysel bir matematik alıştırma programından ne derece yararlanabildiklerini görmek mümkün (Proceedings). Öğrencilerin ne kadar başarılı olacakları hakkında özellikle de hipokampüs bölgesinin büyüklüğü ve buradaki bağlantılar ipucu veriyor. Bazı çocukların matematikte niçin daha başarılı olduklarını bilmemiz önemli. Böylece özel yardım veya daha fazla alıştırmalara ihtiyacı olan öğrenciler saptanabilecek. Stanford Üniversitesi Tıp Okulu’nda Kaustubh Supekar ile çalışan ekip, yaşları sekiz ila dokuz arasında değişen yirmi dört ilkokul öğrencisiyle çalışmış. Araştırmacılar ilk önce çeşitli beyin bölgelerinin büyüklüğünü ve etkinliklerini saptamış. Ayrıca zekâ seviyesi, okuma yeteneği ve bellek yetisiyle ilgili veriler de toplanmış. Öğrencilere daha sonra sekiz hafta boyu bireysel matematik dersi verilmiş. Bu dersler tüm çocuklar için yararlı olmuş. Daha hızlı ve verimli hesaplar yaparken daha az hata yapmışlar. Bununla birlikte her çocuğun başarısı aynı ölçüde artmamış. Bilimciler, yüksek zekâ seviyesine sahip olmanın veya iyi okuyabilmenin yardımcı derslerden daha fazla yararlanabilmek anlamına gelmediğini görmüş. Bunun yerine hipokampüsün hacmi ve diğer beyin bölgeleriyle bağlantıları arasında bir ilişki söz konusu. Hipokampüsün bellek oluşumundaki rolü zaten biliniyordu son araştırmayla matematikteki başarıda da ne kadar önemli olduğu ortaya çıktı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle