Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
OOOF OFF LINE Tanol Türkoğlu (tanolturkoglu@Gmail.com) Bilimde öncü kadınlar Osman Bahadır bahadirosman@hotmail.com Eleanor Anne Ormerod, 1828’de İngiltere’de Batı Gloucestershire’da üst sınıftan bir ailenin 10 çocuğundan biri olarak doğdu. Eleanor da diğer birçok kız çocuğu gibi ilk eğitimini evde aldı ve çocuklarının eğitimini çok önemseyen zeki ve sanatçı bir kadın olan annesi Sarah tarafından yetiştirildi. Eleanor da kardeşlerinin eğitimine yardım etti. Bu deneyimi ona mikroskop kullanmayı, anatominin temellerini ve canlıların sınıflandırılması yöntemlerini öğretmişti. Eleanor, hem aile kütüphanesini, hem de 800 dönümlük malikanelerini keşfetmek için çok zaman harcadı. O Eleanor Ormerod çiçekleri gözlemlemeyi, böcekleri incelemeyi ve yazmayı çok seviyordu. Bununla birlikte babası kızının uğraşlarını uygun bulmuyor ve bunların onun için sadece bir hobi olarak kalması konusunda ısrarlı davranıyordu. Ailesi onun ömür boyu sürecek olan araştırma tutkusunu anlayamamıştı. Eleanor entomoloji (böcekbilim) ile ciddi olarak 1852’de ilgilenmeye başladı. 16 yıl boyunca numune topladı ve kendi özel incelemelerini sürdürdü. Kraliyet Bahçekültürü Derneği (Royal Horticultural Society) 1868’de halkı böcek koleksiyonlarına katkıda bulunmaya davet ettiğinde Eleanor bu çağrıya hemen yanıt verdi. O derneğe verdiği koleksiyon, ailesinin malikanesinde, malikane çalışanlarının ve çocuklarının yardımıyla topladığı örneklerden oluşuyordu. Onun bu projeye katkıları çok önemli bir düzeyde sayıldığı için 1872’de Dernek onu Flora Madalyası ile ödüllendirdi. Eleanor RHS için örnek topladığı sırada, aile mülklerinin yönetilmesi sorumluluğu da ona verilmişti. Bu yeni durum onun eğitiminin önemli bir bölümünü oluşturmuştu. Çünkü bu ona sadece böcekler ve tarım hakkında değil, fakat aynı zamanda çiftçilerin ihtiyaçları hakkında da bilgi ve tecrübe sağlıyordu. Eleanor’un babası, 1873’te, malikaneyi oğullarından birine bırakarak öldü. Aile üyeleri ayrıştı ve Eleanor da kızkardeşi Georgiana ile birlikte St. Albans’a (Doğu Herefordshire) yerleşti. İki kardeş yeni yerlerine yerleşir yerleşmez Eleanor kariyerini açık olarak sürdürmeye başladı ve o yıl ilk makalesini yayımladı. Eleanor ilgilendiği alanda artık popüler bir uzman olmuştu. O resmi tarım eğitiminin büyük bir destekçisi durumuna gelmişti. Akşamları bilim insanlarını evinde entomoloji konuşmaları için ağırlıyordu. 1882’de Kraliyet Tarım Derneği (RAS)’ndeki bir görüşmesinden evine dönerken araba çarptı ve bu kaza Eleanor’da kalıcı hasar bıraktı. Eleanor, 1885’te The Times gazetesine yazdığı bir yazıda, tohum ve böcek yiyen kuşların ve serçelerin yok edilmesi çağrısında bulundu. Tarımcılar tarafından benimsenen bu çağrı, Eleanor’un şehirliler ve serçe sevenler arasında kötü bir ün kazanmasına yol açtı. Klasik yönetişim ve kurumsallık şablonlarıyla firma yönetme teori ve pratiğini destekleyenler, gizliden gizliye onun ardından şirketinin başarısız olmasını bekliyorlar. Eleanor Ormerod Eleanor dört yıl sonra kız kardeşi Georgiana’nın ölümüyle büyük bir sarsıntı geçirdi. Fakat çalışmasını sürdürebildi ve 1900’de Edinburgh Üniversitesi tarafından onursal doktora unvanıyla ödüllendirildi. 1901’de, RHS’den Bahçekültüründe Victoria Onur Madalyası’nı aldı. Eleanor aynı yıl içinde öldü. Eleanor Ormerod’un 1877’de yayımladığı Zararlı Böcekler Üzerine Gözlem Notları, büyük sayıda bir kitle tarafından okunmuştu. Bu kitabına okurlarının yanıtlar vermesiyle Eleanor, tarımcılara önemli öneriler sunan yıllık raporlar hazırlama imkanı elde etti. Sığırların derilerine gizlenen bir tür sinek hakkında hazırladığı bir rapor, İngiltere’de çok önemli sayıda ineğin korunmasıyla ilgili öneriler içeriyordu. 1881’de İngiliz çiftçilerine çok pahalıya mal olan bir haşerenin yarattığı afet karşısında Eleanor sorun için uygulanabilir bir çözüm sağlayan bir rapor yayımladı. Bu sırada Cirencester’deki Kraliyet Tarım Koleji’ne ekonomik entomoloji için uzman okutman olarak davet edildi. Ertesi yıl RAS’ın entomoloji danışmanı oldu ve 1892’ye kadar bu görevini sürdürdü. Bu görevini kendi isteğiyle ücretsiz olarak yapıyordu, çünkü o kendi koşullarında çalışmak istiyordu. 1885’ten 1890’a kadar Tarım Kurulu danışmanı olarak çalıştı ve yıllarca ABD’deki entomologlara ve çiftçilere de uzman önerilerinde bulundu. Eleanor, bir üniversitede daimi bir eğitim verme konumuna sahip olamadı, fakat 1896’dan 1898’e kadar Edinburgh Üniversitesi’nde tarımsal entomoloji alanında bir araştırmacı olarak çalıştı. O, bu üniversiteden onursal doktora derecesi almış ilk kadındır. Kariyeri boyunca Eleanor çok sayıda uluslararası bilimsel örgütün üyesi oldu ve ekonomik entomolojiye önemli katkılarından dolayı madalyalar aldı. Genellikle masraflarını kendisi karşılayarak çok sayıda yayın yaptı ve bilgi ve tavsiye isteyen binlerce insana ücretsiz olarak cevap verdi. Eleanor Ormerod, ekonomik entomolojiye önemli bilimsel katkılarda bulundu. Gözlem ve deneyim alanları, İngiliz Adaları’nı, Kuzey Amerika’yı ve Güney Afrika’yı kapsıyordu. O belki en çok Zararlı Böcekler Üzerine Yıllık Raporlar’ıyla tanınıyor ama sayısız elkitabı, broşür, kılavuz ve ders kitabı da yayımladı. Zararlı böceklerin kontrol edilmesiyle ilgili tavsiyeleri yaygın biçimde talep edildi ve o bu tavsiyeleri parasız olarak sağladı. Açık bir ifade tarzına sahip olması, halkın onun sunduğu bilgilere kolayca ulaşabilmesini sağladı. O, popüler bir öğreticiydi ve üniversitelerde tarım alanında resmi bir öğretici olmak için de mücadele vermişti. Eleanor Ormerod, ekonomik entomoloji alanında onursal doktora derecesi almıştı. Dijital Bir Mutasavvıf Portresi Sizce kendisi, yönettiği şirket ve şirketi yönetiş tarzıyla ilgili olarak aşağıda ipuçları yer alan kişi kimdir? • Ofisi, şirketteki çoğu çalışan için yasak bölge idi. • Şirketteki herşey (süreçler, bilgiler, verilecek kararlar) ona doğru akıyordu ve onun parmak izleri şirketin yaptığı her önemli şeyin üzerindeydi. • Onun kontrolü altında şirket, ürünlerini dünyaca ünlü, ama yöntemleri en yüksek gizlilik içinde saklayan bir kurum haline gelmişti. • Yetkilerini delege etmezdi; şirketin verdiği her reklamı onaylamaktan, şirket dışındaki çok gizli görüşmelere kimlerin katılıp katılmayacağına karar vermeye kadar mikro yöneticiydi. • Alaturka ifade ile kendisi “sonradan görme” idi. • Teknoloji konusunda bilgiliydi ama resmi bir mühendislik eğitimi (diploması) yoktu. • Şirket üst yöneticiliği Freudiyen bir terminolojiyle değerlendirildiğinde ortaya çıkan üç tür yönetici tipinden “erotik” ve “obsesif” değil üçüncü kategori olan “üretken narsist” idi. • Diğer şirketlere “hödük” demesiyle ünlüydü. • Şirket çalışanları için o, hayal gücü en yüksek, kararlı ve ikna edici bir kişiydi. • Altında çalışanların da en az kendisi kadar ayrıntılar hakkında takıntılı olmasını isterdi. • Şirketin editörü ve küratörü olarak adlandırılırdı. • Şirketle ilgili hangi konu olursa olsun, yalnızca kendisinin bildiği tuhaf bir özseziye sahipti. • Diğer insanların koyduğu kurallara uymakta gönülsüzdü. Şirket çalışanlarına da bunu aşılamıştı. • Onunla çalışmak korku ve yıldırma kültürü demekti. • Mülakatlarda agresiz sorular sormasıyla bilinirdi. • Çalışanları onu Mesihvari bir figür olarak görürdü. • Daha iyi anlaşıldıkça gerek hayranları gerekse de düşmanları şirketi dev bir çelişkiler yumağı olarak görüyordu. Yöntemleri kabul görmüş yönetim kaidelerine aykırıydı. • Şirketin kendi çalışanlarından fikir üretmesi değil, emirleri uygulamaları beklenirdi. • Şirket, hiçbir zaman Fortune Dergisi’nin “en çok arzu edilen çalışma yerleri” listesine girmedi. • Şirketin iç süreçleri, şirketin büyüsünün bir parçasıydı ve hiçbir yönetici bu konuda konuşmazdı. • Şirkette çalışanların %90’ı onunla bir kez bile görüşmemiş olsa bile onun ne istediğini bilirdi. • O şirketle, şirket de onunla özdeşlemişti. • Yaptıklarıyla global olarak devrim yarattığı dört alan; bilgisayar, müzik, film, iletişim idi. Bu sıradışı özelliklere sahip kişi 2011’de ölen Steve Jobs, söz konusu firma da Apple’dır. Jobs ve Apple, genel geçer şirket yönetişim ve kurumsallık kurallarını hiçe sayarak, sıradışı bir başarı sağlamış ve “global iş dünyası”nı şaşkına çevirmiştir. Onun ölümünün ardından, klasik yönetişim ve kurumsallık şablonlarıyla firma yönetme teori ve pratiğini destekleyenler, gizliden gizliye “Jobs sonrası Apple”ın başarısız olmasını bekliyorlar. Ki Jobs’un bir istisna, bir tesadüf olduğunu, asıl geçerli olanın kendi teori ve pratikleri olduğunu, onun yoğurt yiyiş tarzının asla bir model olamayacağını dünyaya kabul ettirsinler. CBT 1359/ 12 5 Nisan 2013