23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

TARTIŞMAEDİTÖRE MEKTUP Gelir dağılımı en az eskisi kadar kötü ama düşündürdüğü bir şeyler yok mu? T Türkiye iktisadi alanda son on yılda önemli gelişmelere sahne oldu. Ciddi bir ekonomik krizden başarıyla çıktıktan sonra, zaman zaman yüksek büyüme hızlarına ulaşabilmeyi başardı. Kronik ve yüksek enflasyon oranı tek hanelere çekilebildi. Faizler hızlı bir şekilde düştü. Mali kesimi belli bir istikrara kavuşturdu. Ancak elverişli dünya konjonktürüne rağmen, gelir dağılımındaki eşitsizlik sorunu bir türlü halledilemedi. Öner Günçavdı, guncavdi@itu.edu.tr ürkiye, 2011 yılı itibarıyla OECD ülkeleri içinde hâlâ en kötü gelir dağılımına sahip üçüncü ülkedir. 2012 yılına ait Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması’nın enson açıklanan sonuçları, gelir dağılımı açısından değişen hiçbir şey olmadığına işaret etmektedir. Bu sonuçlar, gelir dağılımı konusunun, iktidar sözcülerinin birçok alanda yaptıkları gibi iddialı tavırlar sergileyerek kamoyunda boy gösterebilecekleri alanlardan biri olmadığını gösteriyor. Oysa AKP iktidarının ilk döneminde durum bundan farklıydı. 2000’li yılların başında ortaya çıkan elverişli dünya konjonktürü, o dönemdeki hükümetin her türlü iktisadi hedefini gerçekleştirebilmesi için gerekli mali olanakları sağlamaktaydı. İşte yüksek büyüme performansı; işte düşen enflasyon ve işte faizlerdeki gerileme. Hatta gelir dağlımında bir miktar iyileşmenin yaşandığı dönem de birinci AKP iktidar dönemidir. Hızlı düşen enflasyonun reel gelirlerde yarattığı iyileşmeler ile faizlerdeki hızlı düşüşlerin bu dönemdeki gelir eşitsizliğine olumlu katkısı inkâr edilemez. İktisatçılar genel olarak gelir eşitsizliğini, değeri sıfır ve bir 2002 45.2 13.5 25.2 3.0 9.2 3.8 0.3 0.3 1.9 10.9 0.1 0.1 2003 45.1 10.9 26.7 1.4 11.9 3.9 0.6 0.3 2.3 4.4 0.2 0.2 2004 47.5 9.6 26.3 0.6 11.8 4.2 0.5 0.8 2.4 3.3 0.2 0.3 ötesine geçebilme imkânı vardır. Veride yeralan hanehalklarını, elde ettikleri gelirlerin niteliği itibarıyla, fonksiyonel olarak ayrıştırabilmek mümkündür. Buna göre mevcut hanehalkları emek geliri, tarımsal müteşebbis geliri, müteşebbis geliri, faiz geliri, emekli ve transfer geliri elde eden gruplar olarak toplam altı gruba ayrılabilir. Böyle bir ayrım, makroiktisat politikalarına yönelik uygulamaların fonksiyonel anlamda iktisadi birimlerinin gelirlerine yaptığı etkiyi anlayabilmemize ve böylece bu politikaların hangi gelir grupları üzerinden eşitsizliğe katkı yaptığını anlamamıza imkân sağlamaktadır. Hanehalklarının bu şekilde gruplandırılmasının ardından, bu gelir gruplarının toplam gelirden almış oldukları paylar hesaplanabiliniyor. Buna göre, 2011’de toplam gelirden %58’lik oranla en çok payı alan, emek geliri grubudur. Bu grubu, %18’lik pay ile müteşebbis geliri, %11 ile emeklik geliri ve %7 ile tarımsal müteşebbis geliri elde eden grup izliyor. Toplam gelirden %5 oranında pay alan transfer geliri elde eden grup ile %0.7 mertebesinde pay alan fazi geliri grubu ise, en son sırada bulunuyor. Her grubun gelirleri, ülkede izlenen makroiktisadi politika2009 56.2 6.9 20.1 0.9 10.7 5.2 0.6 0.3 2.5 10.0 0.2 0.1 2010 58.0 5.9 18.6 0.4 11.5 5.8 0.8 0.3 2.4 8.8 0.2 0.3 2011 58.4 7.2 18.2 0.7 10.6 4.9 0.8 0.5 2.4 7.4 0.2 0.2 bu etkinin de giderek arttığı düşünülebilir. Böyle bir sonucun ortaya çıkmasındaki en temel neden, elbette ikinci AKP iktidarı döneminde izlenen makroiktisadi politika uygulamalarının ağırlıklı olarak faiz geliri yaratıcı yönde olmasıdır. Eşitsizliğe en fazla katkıda bulunan ikinci gelir grubu ise, müteşebbis geliri elde eden gruptur. Bu gelir grubunun faiz geliri elde eden gruptan farkı ise, 20022011 arasında eşitsizliğe yaptığı katkının 22,5 arasında istikrarlı bir seyir izlemesidir. Diğer gelir gruplarının toplam eşitsizliğe katkıları, daima 1’in altında kalmıştır. Toplam gelir içinde ağırlığı en fazla olan emek gelirleri de bu konuda bir istisna oluşturmuyor. Geleneksel gelir gruplarının toplam gelir içindeki payları ve eşitsizliğe katkıları Gelir Kaynakları Emek Geliri Tarım Müteşebbis Geliri Müteşebbis Geliri Faiz Geliri Emekli Geliri Transfer Geliri Emek Geliri Tarım Müteşebbis Geliri Müteşebbis Geliri Faiz Geliri Emekli Geliri Transfer Geliri 2005 2006 2007 2008 Gelir gruplarının toplam içindeki payları (%) 50.8 53.3 56.2 55.9 9.4 6.7 5.5 4.6 21.8 22.5 21.9 21.8 0.7 0.3 0.1 0.3 12.7 12.8 12.3 13.0 4.6 4.3 3.9 4.1 Gelir gruplarının eşitsizliğe göreli katkı katsayıları 0.8 0.7 0.7 0.7 0.4 0.2 0.2 0.4 2.0 2.5 2.6 2.4 7.7 4.0 1.0 3.7 0.3 0.3 0.3 0.3 0.5 0.3 0.3 0.1 Kaynak: Yukarıdaki sonuçlar, A. Bayar ve Ö. Günçavdı (2011)”AKP’nin ekonomi politikalarının gelir eşitsizliği üzerine etkisi”. Betam Araştırma Notu 11/122, sonuçlarının günçelenmesi sonucunda elde edilmiştir. arasından değişen Gini katsayısı denilen bir sayı ile ölçmektedirler. Gini katsayısının yüksek değerler alması daha kötü bir gelir bölüşümüne işaret eder. Bu katsayı periyodik olarak TÜİK tarafından hesaplanarak, kamuoyu ile paylaşılıyor. Türkiye ekonomisi için hesaplanan Gini katsayısı 0.4’ler civarında istikrarlı bir seyir göstermekte. Zaman zaman bunun altına düştüğü, ama genelde bu mertebelerde kaldığı söylenebilir. Bu durum Türkiye ekonomisi için kötü bir gelir dağılım anlamı taşır. Burada asıl sorun, 2002 sonrası ortaya çıkan elverişli dünya konjonktürünün sağladığı mali imkânlar altında bile, bu eşitsizliğin bir türlü giderilemediği gerçeğidir. Ülkemizde gelir eşitsizliği üzerine yapılan tartışmalar, Gini katsayısının zaman içindeki seyrinin yorumlanması ve belli bir gelir aralığındaki hanehalklarının yüzdelik dilimler halinde gelirden aldıkları payın birbirleriyle karşılaştırmasının ötesine geçemiyor. TÜİK’in en son açıkladığı rakamlar da ülkemiz iktisatçıları arasında bu şekilde değerlendirildi ve son on yılda izlenen makroiktisadi politikalarla bu eşitsizlik arasındaki ilişki ağırlıklı olarak ihmal edildi. Oysa gelir dağılımı, belli makroiktisadi politika uygulamalarının sonucu ortaya çıkar ve bu politikalardan bağımsız değerlendirilemez. Aslında elimizdeki gelir dağılımı verileri ile basit bazı hesaplamaların ardından, standart değerlendirme kriterlerinin lara bağlı olarak ortaya çıkar. Bu politikaların neticesinde kimi gelir gruplarının gelirleri artar, kimilerinin azalabilir. Grupların gelirlerindeki bu değişimlerin, genel anlamda gelir dağılımı üzerine etki etmesi kaçınılmazdır. Bu amaçla, her bir gelir grubunun gelir eşitsizliğine yaptıkları katkıları hesaplamak da önemli oluyor. Buna göre, 20022011 döneminde istikrarlı bir şekilde eşitsizliğe en büyük katkıyı yapan gruplar, sırasıyla faiz geliri elde eden grup ile müteşebbis geliri elde edenlerdir. Örneğin son zamanlarda sayın başbakanın, faiz lobisi nitelemesi ile dikkatleri üzerine toplayan faiz geliri elde eden grubun 2011 yılında eşitsizliğe yaptığı yüksek katkının neden olduğu ironi ise kayda değerdir. Bu gelir grubunun eşitsizliğe katkısı 2002’de 11 iken, faizlerdeki hızlı düşüşün ardından 2003 yılında 4’tür. Birinci AKP iktidarının son yılına karşılık gelen 2007 yılında ise, 1’e kadar geriledi. Ancak bu gelir grubunun gelir eşitsizliğine katkısı, ikinci AKP döneminde uygulanan politikaların da etkisiyle giderek arttı ve o dönemde ortaya çıkan eşitsizliğin en önemli kaynağını oluşturdu. 2008 yılında 8 olan bu katkı, 2009’da önce 10’na, 2010 yılında 9’a ve nihayet 2011 yılında ise 7 mertebesine ulaştı. Anlaşıldığı üzere toplam gelir içindeki payı küçük olsa da, faiz gelirlerinde meydana gelen artışların Türkiye ekonomisindeki eşitsizliğe katkısının her zaman yüksek olduğu ve Bunlar ister istemez bizi birtakım sonuçlara ulaştırmakta. Öncelikle 2002 sonrası iktisadi politika uygulamalarının başarısı konusunda haklı bir gurur yaşayan AKP hükümetlerinin, aslında kendilerine gelir eşitsizliği ile mücadele gibi bir hedef edinmedikleri anlaşılmakta. Öyle ki geçmiş 10 yılda dünya ekonomisinde oluşan elverişli koşulların yardımıyla, bir bakıma çok daha kolay yapılabilecek olan bu mücadele ihmal edildi. Günümüzün değişen dünya konjonktüründe bunu yapabilmek giderek daha da zorlaşacaktır. Bu kez niyet olsa bile, kaynak bulmakta zorlanılacaktır. Diğer yandan, faizlere karşı son derecede duyarlı bir bakış sergileyen hükümet ve merkez bankasının son zamanlarda faiz arttırımına karşı gösterdikleri direncin gelir eşitsizliği açısından da yansımaları olabilecek. Zira hesaplamalarımız, son yıllarda faiz gelirlerinin eşitsizliğe giderek daha fazla kaynaklık ettiğini gösterdi. Faizler üzerindeki baskının gelecekte daha büyük oranda artışlara neden olması, bu eşitsizlik yaratıcı etkinin de artması anlamına gelecektir. Tarımsal müteşebbislik yoluyla tarım sektörünün toplam gelirden aldığı paydaki azalmalar da hükümetin dikkat etmesi gereken bir diğer konudur. Gelir dağılımı verilerinden yola çıkarak elde ettiğimiz tüm bu bulgular ortak bir sonuca işaret etmekte: Bozuk gelir dağılımı problemimizle mücadele edebilmek, öncelikle bir politika değişikliğine ihtiyaç duyuyor. Ancak böyle bir gelir eşitsizliğiyle mücadele niyeti olsa da, geçmişte sahip olunan mali imkânların artık var olmadığı yeni bir dünya konjonktürü ile karşı karşıyayız... GELİR EŞİTSİZLİĞİ HEDEF ALINMIYOR Ritim bozukluğu Baştarafı 17. sayfadan devam cihazlar ventriküler fibrilasyon veya ventriküler taşikardi için tedavi edici özelliktedir. Aynı zamanda kalp pili özellikleri de vardır. Elektrofizyolojik çalışma: Bacaktaki ya da boyundaki kan damarlarından kalbe kateter gönderilir ve radyofrekans enerji verilerek aritmi oluşturan anormal alanlar yakılır. Bazı durumlarda bu yöntemle kesin tedavi sağlanır. Aritmilerin büyük çoğunluğu tekrarlama eğilimindedir. Bu yüzden tedavi sonrası yıllarca bazı ilaçları kullanmak ve kardiyolog kontrolü altında olmak gerekir. Taşikardiyi önlemek için kiloya dikkat etmek, sağlıklı beslenmek, düzenli spor yapmak, çay, kahve tüketimini azaltmak, sigara ve benzeri keyif verici maddelerden uzak durmak gerekir. Hatta ilerde kalp ve ritim bozukluğuna yol açabilecek yüksek tansiyon, yüksek kolesterol ve şeker hastalığı gibi hastalıklar bu günden tedavi edilmelidir ki ritim bozukluğu için zemin oluşturmasınlar. Tedavi sonrası nelere dikkat etmek gerekir? CBT 1385 18 /4 Ekim 2013
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle