24 Aralık 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

ilginç 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 SOLDAN SAĞA 1. 1960’ta ilk lazeri yapan bilimadamı. 2. 1947’de, bir dakikadan az bir sürede siyah beyaz fotoğraf çıkaran polaroid makineyi icat eden bilimadamı – “Friedrich …” (1814’de, elle çalışan matbaadan çok daha hızlı olan buharlı matbaayı geliştiren mucit). 3. Kaz Dağları’nın mitolojik dönemlerdeki adı – Seryumun simgesi – Bahreyn’in başkenti. 4. Yapay “Anouk …” (Bir Kadın Bir Erkek adlı kült filmde de oynayan Fransız aktris) – Faiz. 5. Mevcut 2G cep telefonu şebekesi üzerinden paket anahtarlamalı olarak veri iletimi sağlayan teknoloji – Gümüşbalığının küçüğü – Trinidat ve Tobacco’nun plaka işareti. 6. Hile, entrika – Avrupa Futbol Birliği – Yalancı safran. 7. Başkan – Başlıca, esasi – BM Sınai Kalkınma Örgütü. 8. Hollanda’nın plaka işareti – Erzurum’un bir ilçesi – “Kendi kendine” anlamı veren bir önek – Bir ticari şirketi simgeleyen harfler. 9. Hafif kokulu tuvalet ispirtosu – Tuna Irmağı’nın bir kolu – Bulut. 10. Akciğer – Yasa – Madenleri ergitme. 11. Müstahkem yer – Bir Japon tiyatrosu – ABD’nin bir eyaleti. 12. Endonezya’da bir ada – “… Thurman” (aktris) – Erkek geyik. 13. Rachid Taha’nın söylediği bir şarkı – “… Palme” (öldürülen eski İsveç Başbakanı) – Efsane – Kenar süsü. 14. Düz bir yüzey üzerine fotoğraf, gazete kağıtı ve benzeri nesnelerin yapıştırılmasıyla ve bazen boya ile de karıştırılarak uygulanan bir resimleme tekniği – Nicelik. 15. “John …” (1614’de, logaritma cetvelini icat eden İskoçyalı matematikçi) – Franz Kafka’nın bir romanı. YUKARIDAN AŞAĞIYA 1. 1962’de fırlatılan, telefon konuşmalarının yanında canlı televizyon görüntülerini de ileten uydu – Müzmin hastalık. 2. 1990’da başlayan yüksek netlikte televizyon yayını – “Etienne …” (1860’da, ilk içten yanmalı motoru yapan Belçikalı) – Suyun buz tutması. 3. Dallas adlı pembe dizideki ailenin adı – Ne olursa olsun – Yavru, çocuk. 4. Meşhur kompleks – Sodyumun simgesi – Yabancı bir haber ajansı. 5. Kalıtımın maddi temeli olan asit türü – Renyumun simgesi – Urbilim. 6. O’nun eski biçimi – İzmir’de sigortaya verilen ad – Ülke, yurt. 7. Geri dönen – Kazakistan’ın başkenti – Aşıboyası. 8. Kulak yıkama aleti – Altının simgesi – Osmanlı’da, bazı görevlilere üç ayda bir verilen ücret. 9. Mendelevyumun simgesi – Fiiller – Emanet – Su. 10. Bir Yunan adası – Bir sayı – “… Kocagöz” (yazar). 11. Yapma, etme – 1957’de, Sovyetler Birliği tarafından gönderilen, Dünya’nın çevresinde dönen insan yapımı ilk cisim – Sahip. 12. Yenecek yemeklerin listesi – Birleşmiş Milletler Örgütü – Antakya’nın ünlü dağ kekiği. 13. Dil tutukluğu – Sümer inancında su tanrsı – Boru sesi. 14. Ekmek – “Marquis de Jouffroy …” (1783’te ilk buharlı gemiyi yüzdüren mucit). 15. Tasa – “Roger …” (İkinci James Bond aktörü) – Sara nöbeti belirtisi. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 SORULAR Ay’ın yüzü neden hep bize dönük? Soru 1: TÜBA Onur Üyesi Prof. Dr. Bozkurt Güvenç’in sorusu: “Ben sekseni geçkin, astronomiye tutkun emekli bir mimarım. Lise sınıflarından beri dünya uydusu Ay’ın yüzünün neden hep Dünya’ya dönük olduğunu merak eder dururum.” Yanıt 1: Fen Fakültesi, Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümü’nden Hasan Esenoğlu Kaynakça: Prof. Dr. Salih Karaali, Genel Astronomi I. İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Yayını Ay’ın kendi ekseni etrafında dönme (rotasyon) süresi (peryodu), Dünya etrafında dolanma süresine eşit olması, Ay’ın Dünya’dan hep aynı yüzünü görmemize neden oluyor. AyDünya ikilisindeki bu kilitlenme özelliği, Ay’ın açısal rotasyon hızı ile açısal yörünge hızı eşit olduğu şeklinde de söylenebilir. Bilindiği gibi Newton Kanunu gereğince, Güneş’in ve gezegenlerin çekimleri (pertürbasyonları) ihmal edilirse, Ay, odaklarının birinde Dünya’nın bulunduğu çembere çok yakın bir elips üzerinde hareket eder. Bununla beraber, Ay’ın rotasyonu düzenli fakat yörüngesi üzerindeki hareketi (yörüngesi elips olduğundan) düzenli olmadığından, rotasyon ve dolanım miktarları her an aynı değildir. Bu sebepten Ay sağa veya sola doğru (enine) salınımlar yapar ve Ay’ın yarıdan fazla görülmesine sebep olur Bir de Ay’ın ekvatoru Dünya’nın etrafında dolandığı yörünge düzlemiyle çakışmayıp aralarında 6 derece 41 dakikalık bir açı vardır. Bu sebepten Ay, yukarıya veya aşağıya doğru (boyuna) salınımlar yapar ve Ay’ın yarıdan fazlasının görünmesine sebep olur. Son bir (fiziksel) salınım da, AyDünya ikilisine, diğer gezegenlerin ve Güneş’in çekimleri sebebiyle Ay’ın yarıdan fazlasını görürüz. Bütün salınımlar dikkate alındığında Ay’ın %59’unu görebildiğimiz anlaşılıyor. %41’ini her zaman görebiliriz: %18’ini ise bazen görür, bazen de göremeyiz. AyDünya ikilisindeki bu kilitlenme, güneş sistemimizin diğer üyelerinde de vardır. (Örneğin, Merkür ve Venüs, Güneş’e hep aynı yüzünü gösterir! Satürn’ün uydusu İapetus bir yüzünü Satürn’e doğru kilitlemiştir. Plüton’un uydusu Charon’un da hep aynı yüzü Plüton’a doğru bakar. Daha ilginci, Plüton’un da hep aynı yüzü Charon’a bakar!) Soru 2: Ay’ın yüzünün hep Dünya’ya dönük olmasının nedeni kopmaoluşma süreciyle ilgili olabilir mi? Yanıt 2: Meteoritler üzerinde yapılan incelemeler, güneş sisteminin 4.6 milyar yıl önce oluştuğunu gösterir. Ay taşları ve Dünya üzerindeki taşlar üzerinde yapılan benzer ölçüler, Dünya ve Ay’ın da aynı zamanda oluşturdukları fikrini veriyor. Ay’ın oluşumu ile ilgili eski üç görüş şöyleydi: 1 Dünya’nın yanında ayrı bir cisim olarak oluştu. 2 Dünya’dan ayrıldı. 3 Başka bir yerde oluştu ve Dünya tarafından yakalandı. Ay’ın 4.6 milyar yıl önce, güneş sisteminin bir parçası olarak şekillendiğini biliyoruz. Dünya’dan ayrılmış ise, bu işlem güneş sisteminin oluştuğu yıllarda olmuştur (daha sonra değil). Öte yandan Ay ile Dünya arasında, kimyasal yapı bakımdan temel farklar vardır; örneğin Ay’da su yoktur. Bu yüzden Ay’ın Dünya’dan ayrıldığı görüşüne karşı çıkılıyor. Hazırlayan: İlker Mumcuoğlu M A T B A A F L E M İ N G O B E L İ S K A R A K A R İ N T G O L A K Ü S T Z İ R O K R E O T İ T İ T S R OM İ İ N O R G B Z E L A T O U Ş A L A R E D E F İ A L A H A M B L İ Ç E İ Y E L İ A K L A N İ L Y E A K F A E L S A F A V A E R A İ R N E İ T E R L O R N A R İ K I Ş A M A T T A K A A F L A R E T L E E İ N İ V İ N K T R H A K O A V A T E K I N L E M A L A K İ O K E N U T d ü ş ü n SORULAR ASAL HECELEME Ender Aktulga eaktulga@gmail.com 314.sayıdaki ÇiftTek isimli bilmecenin yanıtı: 357.913.942 Bilmeceyi doğru çözen okuyucularımız: Ender Aktulgaİstanbul, Ahmet Çetinbudaklarİzmir, Necah BüyükduraAnkara, Kirkor Ömürbekİstanbul, Ahsen Canatİzmir, Sebahattin BektaşSamsun, Özcan OkumuşAnkara, Faruk Kozİzmit, Fırat Emre Çelebiİzmir CBT 1316/16 8 Haziran 2012 Bir sayıyı, rakamlarının arasına ayraçlar koyarak daha az basamaklı sayılara ayırma işlemini "heceleme" olarak tanımlayalım. Örneğin 137 sayısını 1, 3, 7 olarak üç heceye; 13, 7 ya da 1, 37 olarak iki heceye ayırabilir; 137 olarak tek heceli de bırakabiliriz. Başka bir deyişle üç basamaklı sayıları 4 değişik biçimde, dört basamaklı sayıları 8 değişik biçimde,... heceleyebiliriz. Sıfır rakamını içeren bir örnek de verelim. 302 sayısı, 3, 0, 2 olarak üç; 30, 2 ya da 3, 02 (= 2) olarak iki, 302 olarak bir heceye ayrılabilir. Hecelerin tümünün asal olmasını sağlayan bir hecelemeyi de "asal heceleme" olarak tanımlayalım. 137 sayısını, bu tanıma uygun olarak 13, 7 biçiminde ya da 137 biçiminde iki değişik biçimde hecelerken, 302 sayısını yalnızca 3, 2 biçiminde heceleyebiliriz. Asal heceleme sonunda elde ettiğimiz en büyük hece sayısını, sayının "asal heceleme değeri (ahd)" olarak tanımlayalım. Buna göre 137'nin de, 302'nin de ahd'leri 2'dir. 111'in ahd'si 0, 333'ün ahd'si ise 3'tür. Dört basamaklı sayılardan da örnekler verelim: ahd(1008) = 0, ahd(1009) = 1, ahd(1102) = 2, ahd(2211) = 3, ahd(3333) = 4 SORU: Dört basamaklı sayıların ahd'lerinin (asal heceleme değerlerinin) toplamı kaçtır?
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle