23 Ocak 2025 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Kenelerle geçen hastalıkta ölümler azaltılabilir mi? Ülkemizde KKKA (Kırım Kongo Kanamalı Ateşi) ile ilgili yapılan bir derleme, hastalığın ilk çıktığı yıl ile 2009 Ekim ayı arasında, 4443 kişinin hastalığa yakalandığını 218’inin hayatını kaybettiğini bildiriyordu (ölüm oranı % 4.9). Aytemiz Gürgey, Bilim Akademisi Üyesi, aytemizgurgey@yahoo.com K enelerle bulaşan Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığından kaybedilen kişilerin ölüm haberleri, son günlerde gazete ve televizyonlarda sık sık yer almaya başladı. İki binli yılların başına kadar toplumumuz böyle bir hastalığın varlığından haberdar değildi. İlk kez 2002 yılında KKKA hastalığından söz edilmeye başlandı. Kene ısırığı ile geçen bir viral hastalığın kısa süre içinde ölüme götürdüğü, yazılı ve görsel medyada yer aldığı yıl 2003 idi. Kayıtlara göre; aynı yıl 133 kişi hastalığa yakalanmış, 6’sı (ölüm oranı %4.5) kaybedilmişti. Hastalığı özellikle Hyalomma grubu kenelerin bulaştırdığı Nairovirüs yapıyordu. Tokat, Amasya, Çorum, Yozgat, Erzincan, Erzurum gibi orta ve doğu Anadolu kentleri bu yönden riskli şehirler olarak kabul edildi. Her yıl MayısEylül ayları arasında ortaya çıkan KKKA, zamanla diğer yerleşim birimlerine de dağılmış, hastalığa yakalanan ve kaybedilen hasta sayısı gittikçe artmaya başlamıştı. Ülkemizde KKKA ile ilgili yapılan bir derleme, hastalığın ilk çıktığı yıl ile 2009 Ekim ayı arasında, 4443 kişinin hastalığa yakalandığını 218’inin hayatını kaybettiğini bildiriyordu (ölüm oranı % 4.9). Hürriyet gazetesi; Sağlık Bakanlığı bünyesinde bulunan Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Başkanlığının, bu sene hastalığın daha erken görüldüğünü, 24 Mayıs 2012’ye kadar 180 hastanın 18’inin (% 10) kaybedildiği bildirisini haber yapıyordu. Öte yandan son yıllarda hastalığın görüldüğü alanın gittikçe genişlemesi ve hasta sayısının artması, Sağlık Bakanlığını harekete geçirmiş, çok yeni olarak KKKA hastalığı yönünden riskli 20 ilde, adeta keneye karşı seferberlik ilan etmiştir. Bütün bunlar ülkemizde hastalığın bütün şiddeti ile devam ettiğine işaret etmektedir. Bu da kenelerle yapılacak savaşta olumlu sonuç alınana kadar, acilen etkin tedavi yöntemlerini kullanarak ölümleri azaltmanın gerekliliğine işaret etmektedir. Tedavi; günümüzde iki başlık altında uygulanmaktadır. Etkene (virüse) yönelik tedavi: Günümüzde KKKA hastalığı tedavisinde; yaygın olarak antiviral bir ilaç olan Ribavirin kullanılmaktadır. İlaç, Dünya Sağlık Örgütü önerisi ile kullanılmaya başlanmıştır. Bununla birlikte, hasta Ribavirin aldığı halde ölümlerin devam etmesi, ilacın etkisinin sorgulanmasına yol açmıştır. Gerçekten son zamanlarda yapılan çok merkezli çalışmaların bazılarında Ribavirin’in ölümleri azaltmada, etkisinin önemli olmadığı ileri sürülmektedir. Yapılan diğer çalışmalarda, Ribavirin’in invitro olarak KKKA virüsüne etkili olduğu, hastalığa yakalanmış kişilerde ise, erken tedaviye başlandığında daha iyi sonuç alındığı gösterilmiştir. Doğal ve rekombinan interferonalfa ile ilgili invitro çalışmalar da devam etmektedir. Son zamanlarda KKKA hiperimmünglobulin uygulama çalışmalarına hız verilmişse de Ribaverin dışındaki uygulamalar kısıtlıdır. Destek tedavisi: Kan ürünleri verilmesi, böbrek yetmezliğine yönelik tedavi yöntemleri gibi hastalık belirtilerini geçici olarak düzelten semptomatik tedavi uygulanmaktadır. GÜNCEL TEDAVİ UYGULAMALARI gan büyüklüğü, sitopeni (anemi, nötropeni, trombositopeni), hipertrigliseridemi veya hipofibrinojenemi, hiperferritinemi beraberliğine HLH denilmektedir. Bu hastalık genetik geçişli primer bir hastalık olabildiği gibi genetik bozukluk olmadan da bazı etkenlere bağlı sekonder olarak gelişebilir. Viral hastalıklarda özellikle yukarıda sayılanlar, KKKA de dahil olmak üzere hasta yaşarken kemik iliği aspirasyon örneklerinde ve postmortem olarak histopatolojik incelemelerde çeşitli dokularda hemofagositoz varlığı gösterilmiştir. Bu nedenle bu hastalıklar KKKA dahil sekonder HLH gurubuna girer. Viral hastalık olduğu için çoğunlukla kendi kendine iyileşen Enfeksiyöz mononükleoziste; HLH’nin geliştiği durumlarda aşağıda söz konusu edilecek olan tedavi uygulanmazsa hastaların yaklaşık % 50 si kaybedilmektedir. Bu tür ağır hastalarda HLH tedavisinin başlanması ölüm oranını yok denilecek düzeye getirmiştir. Ribavirin ile tedavi edilen bir diğer hastalık kuş gribidir. Hasta serilerinde HLH’nin geliştiği H5N1 virüs hastalığında da gösterilmiştir. Kuş gribi salgınının olduğu 2006 yılında Dünya Sağlık Örgütüne (WHO) bildirilen 166 hastanın 88’inin hayatını kaybetmesi, bu hastalıkta ölüm oranının (% 53) çok yüksek olduğuna işaret etmiştir. İsveçli araştırıcı JI Henter, kuş gribi hastalarında hemofagositoz geliştiğini görerek, HLH’ye yönelik tedavi verilmesinin ölüm oranını azaltacağını bildirmiştir. Özetle, KKKA’ne yakalanan kişi ve hayatını kaybeden hasta sayısı her geçen yıl bir önceki yıla göre artmaktadır. Virüs tedavisinde kullanılan Ribavirinin ölümleri azaltmada etkisi tartışılmaya başlamıştır. Uzmanlar; erken tedavi edilenlerin kurtulduğunu, geç gelenlerin kaybedildiğini belirtiyor. Bu gözlem, erken dönemde, Ribavirin’in virüs hastalığını tedavi ettiğini, fakat geç döneme girenlerde HLH geliştiği için etkisiz olduğuna işaret etmektedir. Günümüzde çeşitli viral enfeksiyonlara bağlı sekonder HLH gelişen bütün ağır seyirli hastalara ,HLH tedavisinin başlanması hayat kurtarıcı olmuştur. KKKA tanısı konulduktan sonra her türlü tedaviye rağmen genel durumu kötüleşen hastalarda HLH tanı kriterleri aranmalı, kriterler varsa zaman kaybetmeden HLH tedavisine başlanmalıdır. Kaynaklar 1.CrimeanCongo hemorrhagic fever virus:new outbreaks, new discoveries. Curr Opin Virol 2012;2:215220 2.Fısgın NT, Fısgın T,Tanyel E, Doğancı L, Tülek N, Güler N, Duru F. CrimeanCongo hemorrhagic fever:Five patients with hemophagocytic syndrome.Am J Hematol 2008:83:7376 3. Tezer H, Hacımustafaoğlu M. Kırım Kongo Kanamalı Ateşi.Google 4.Gürgey A, Secmeer G, Tavil B, Ceyhan M, Kuskonmaz B, Cengiz B,Özen H, Kara A, Çetin M, Gümrük F. Secondary hemophagocytic lymphohistiocytosis in Turkish Children. Pediatr Infect Dis J. 2005;24:11161117 5.Henter JI, Chow CB, Leung CW, Lau YL.Cytotoxic therapy for severe avian influenza A (H5N1) infection. Lancet 2006;367:870873 1. Erken tedaviye alınanlarda viral hastalığın tedavisinde Ribavirin etkili olabilir. Fakat hastalığın seyrinde komplikasyon olarak gelişen HLH’yi tedavi etmede Ribavirinin yararı yoktur. Tedavi, primer HLH tedavisinde yapıldığı gibi olmalıdır. HLH tedavisinde etkin ilaç, apopitotik etkisi olan Etoposid’dir. 2. HLH nin klinik ve laboratuar bulgularından çoğu enfeksiyon bulguları ile örtüşmekte olduğundan, hastaların bazılarının HLH tanısı konulmadan kaybedilmesi olasıdır. HLH tedavisinden başarılı sonuç elde etmek için, Etoposid içeren tedavi protokolünün çoklu organ yetmezliği gelişmeden önce başlaması, tedavi başarısını artıracaktır. Bu nedenle, KKKA hastalığını, enfeksiyon uzmanı ile hematolog birlikte takip etmelidir. Ağır seyirli KKKA’da HLH geliştiği anlaşıldığında, zaman geçirmeden tedaviye apopitotik etkiye sahip Etoposid eklenmelidir. Yan etkileri iyi bilinen ve uygun dozlarda; konusunda uzman hekim tarafından uygulandığında hayat kurtarıcı olacak olan Etoposid’ in kullanılmasından çekinilmemelidir. ÖNERİ Prof.Dr. Ayhan Ulubelen’den Kimya Derneği’ne açıklama Prof.Dr.Ayşe Z. Aroğuz) alGenç kimyacılardan birine (P dığı bir onur ödülü için kutlama yazısı yazarken Kimya Derneği’nin yöneticileri olan başka genç arkadaşlarımı istemeden de olsa gücendirmişim. Derneğin yöneticilerini üzdüğüm için gerçekten özür dilerim; hiçbir art niyet taşımadan yazılmış bir yazı idi. Bu nedenle biraz açıklama yapmam gerekiyor diye bu yazıyı yazıyorum, özellikle, üyesi olduğum Türk Kimya Derneği yöneticileri ile bir polemiğe girmek istemem. Yazımda bahsettiğim Prof. Aroğuz’un ufak bütçesi kendisi tarafından sağlandı demedim; bir devlet üniversitesi mensubunun aldığı parayı iyi bilirim. Gayet tabii para ya IUPAC, ya Türkiye Kimya Derneği, ya da İstanbul Üniversitesi Araştırma Fonu’ndan sağlanmıştır; ama kabul edelim ufacıktır. Diğer taraftan IUPAC Kongresi’nin Türkiye’ye verilmesi ile ilgili sunumun Prof. Aroğuz tarafından yapıldığını biliyorum, çünkü hem Torino’da hem de Glasgow’daki kongrede vardım. Aroğuz’un yanında bir genç kişi vardı, onun da turizm Ülkemizde ve yurtdışında konu ile ilgili yayınlar incelendiğinde hastalığın seyri sırasında hastaların bir kısmınhistiositoz (sekonda KKKA’ne ikincil hemofagositik lenfoh der HLH) geliştiği bildirilmektedir. KKKA, Enfeksiyöz MonoHemofagositoz oluşumu; “K nükleozis (EBVÖpücük hastalığı), Kuş Gribi (H5N1)’’ hastalıklarının ortak komplikasyonudur. Histiosit ve makrofajların kan hücrelerini içine almasına hemofagositoz; hemofagositozla birlikte, yüksek ateş, or HASTALIĞIN SEYRİ derneğimizden haber alamaz olduk. Bu husus belki düzeltilebilir ve iyi bir iletişim hattı kurulabilir. Örneğin telefon trafiği ve olanlara email ile bildirme gibi. CBT 1316/15 8 Haziran 2012 ci olduğunu ve Türkiye’nin tanıtılması için çalıştığını öğrendim. Grupta mutlaka başka arkadaşlar da vardı ve eminim ellerinden geldiğince çalışmışlardır; ayrıca tüm grubu derneğimizin seçip yolladığı da zaten doğal bir uygulamadır. Hepimiz yani kimyacılar, derneğin bu başarısını ve Aroğuz’un önemli katkısını yürekten kutlamalıdır diye düşünüyorum. Prof.Dr. Ayşe Z. Aroğuz’un IUPAC tarafından “Seçkin Kadın Kimyacı” olarak onurlandırılmasını derneğimiz idarecileri ödül olarak algılamamış olabilirler. Bu tabii herkesin ayrı görüşte olabileceği ile ilgilidir; kimse diğer kişilere zorla bir düşünceyi kabul ettiremez. Umarım günün birinde derneğimiz üyelerinden biri, ya da her hangi bir Türk kimyacısı da dünya çapında bir ödül alır. Belki de Nobel’i alır, neden olmasın!. O zaman tüm Türkiye ile birlikte sevinerek kutlarız o kişiyi, ama şimdilik daha “mütevazi” ödüllerle, hiç değilse bir bölümümüz, yetinmek durumundayız. Derneğimizin iletişim konusunda çok da iyi olmadığını hepimiz biliyoruz, Ali Rıza Hocanın zamanında ufacık bir dergi çıkar ve adreslerimize gönderilirdi. Toplantılardan, dernekle ilgili gelişmelerden, yeni üyelerden ve daha bir çok ilgili konudan haberdar olurduk. Hocamızı kaybettikten sonra sanırım bu gelenek kalktı; daha doğrusu bizler, pek çok eski üye
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle