27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Kolektif akıl! Tınaz Titiz “Nasıl olur da bu kadar makul bir fikir benimsenmez!” Bu ifadeyle dile getirilen sorunu çoğu kişinin yaşadığını sanıyorum; sanmak bir yana bir çoğundan bizzat dinledim. Üzerinde düşünüp nedenlerini anladığı, o nedenleri giderebilecek çözümleri ürettiğini düşünen bir kimse, vardığı bu sonuçları başkalarıyla paylaşıp gerçekleştirmeye ya da en azından düşüncelerinin onay görmesini sağlamaya çalışır. Ama çoğu zaman bu istekleri gerçekleşmez. Bu durumu bir hayal kırıklığına çevirmeden önce kişinin muhtemelen kimi çözümlemeler yaparak bu başarısızlığının nedenlerini anlamaya çalıştığı tahmin edilebilir. En güçlü olasılık, bulgularını iyi anlatamamış olduğu sanısıdır. Bu durumda daha açık ifadelerle bulgularını çevresine anlatmaya çalışır. metaforlar, sözcükler vbg parametrelerle oynadıktan ve yine de bulgularının içtenlikli kabul görmediğini deneyimledikten sonraki durak, bulguların paylaşıldığı kişilerin “olması gereken” kişiler olmadığı yargısıdır. Örneğin, terör konusundaki çözümlemelerini paylaştığı kişilerin bir bölümünün, yaşamın sürükleyiciliğine (http://tinaztitiz.com/wpcontent/uploads/2012/05/surukleyici.jpg) kapılmış ve Guliver gibi küçük –ama çoksayıda iple hareketleri (http://tinaztitiz.com/dosyalar/Cesitlikonular/guliverinipleri.pdf) kısıtlanmış kişiler olduğunu düşünebilir. rek istatistiki olarak, düşüncelerini paylaşıp gerçekleştirilmesini sağlayabileceği yeter sayıda kişiye rastlayabileceğini düşünüp başarılı olamayan kişinin bu aşamadaki yargısı muhtemelen –ve gayet yerinde olarak kendi düşüncelerinden kuşkulanmaya başlamasıdır. Bu kadar insan eğri, sadece kendisinin doğru düşünmesi mümkün ama küçük bir olasılıktır. Bu yolla düşüncelerinin bir bölümünden –hatta tamamından vazgeçip, daha tutarlı fikirler üretebilir ya da ilk fikirlerine yeni kanıtlar aramaya başlar. Her iki halde de, önceki duruma göre daha “satılabilir” düşünceler olmasına rağmen yine de o düşünceler çevresinde anlamlı işbirlikleri mümkün olmayabilir. Bu aşamanın en dikkate değer yanı, çok sayıda kişiyle iletişim sırasındaki verim kaybıdır. İletişilen her bir kişiye gösterilen saygı, katma değeri küçük konular çevresindeki tartışmalardan kaçabilmeyi güçleştirir ve işbirliğine yararı olmayan ayrıntılar çevresindeki sonu gelmeyen tartışmalarda boğulup gidilebilir. Son durak: Crème de la crème! Bir önceki aşamanın birçok sakıncasını bir vuruşta yok edebilecek çözüm budur. Bu tür kişiler için zaman değerlidir ve verim kaybı olasılığı düşüktür. Ayrıca, geliştirilmiş olan çözümleme ve çözümlere katkı yapma olasılıkları –birikimleri nedeniyle yüksektir; işte tam 12 burası olmalıdır. O da ne? En çok dikkate alınması gerekirken üzerinden uzun atlanıp geçilen nokta, bu tür kişilerin –ünvanları, egoları, enerjileri, evvelce savundukları fikirlere yapışmışlıkları (http://tinaztitiz.com/wpcontent/uploads/2012/05/etkilesim8.pdf), birikimleri gibi nedenlerlekendileri dışından gelebilecek fikirler çevresindeki işbirliklerine pek de açık olmayabilecekleri olgusudur. Ama bütün bunlar sorunu tam açıklayamıyor.. Yukarda sıralanan nedenler, fikirler çevresindeki releyen çeşitli enformasyon [1] ortamları arasındaki farklılıklardan kaynaklanabilecek olası olumsuz etkilenmeleri en aza indirmek için kimi önlemler alıyor olabilir mi? Örneğin, bir enformasyon kaynağı (medya) ile bir diğer enformasyon kaynağından (okul) gelebilecek yönlendirmeler farklı olabilir. Okul, başarının yolunun çalışmak, dürüst olmak ve insanlara güvenmek olduğu yönlendirmesini yaparken, çok daha güçlü bir diğer bilgi kaynağı olan medya, başarı yolunun kurnazlık, acımazlık, kimseye güvenmeme ve hakhukuk gözetmeme gibi yönlendirme yapıyorsa, bu iki farklı yönlendirme aynı anda zihnin ayrı bölmelerinde tutulmaz, aksine bileşik bir hale gelerek biri sözel (sanal), diğeri reel (gerçel) iki ayrı kimlik oluşmasına yol açar. Pratikte çok sık rastlanan, ağzından bal, elinden kir damlayan insan tipi böyle ortaya çıkıyor olabilir. Acaba, sık sık karşılaştığımız, “söylediklerinize tamamen katılıyorum; keşki bizi yönetenlere de bunları söyleseniz” türü onay gibi reddiye ifadeleri, bu bileşik kimliğin bir ifadesi olabilir mi? Bir yandan tam bir onay, diğer yandan işbirliğine tam bir kapalılık. Birkaç deneyden sonra.. İletişim stili, kullanılan işbirliklerinin niçin “her zaman” sağlanamadığını tam açıklayamıyor. “Her zaman” vurgusunun nedeni, bazı hallerde binlerce insanın bir işaretle ve muhtemelen ne olduğuna pek de aldırmadan (http://tinaztitiz.com/5609/ofilmetepkilerhakkinda/) belirli bir hedef doğrultusunda hareket edebildiklerine işaret içindir. Yeni durak.. Çok sayıda kişiyle iletişim içine gire Başka neden(ler) de olmalı.. İnsan organizması, kendini çevreleyen fizik ortamlardan etkilenerek –en az zarar görmek için o çevrelere uyum gösterir. Sıcak ortamlarda terleyip buharlaştırarak, soğuk ortamlarda terlemebuharlaşmayı azaltarak vücut sıcaklığını sabit tutan; az oksijenli ortamlarda solunum sayısını artıran, bazı hallerde bayılıp kontrolu bütünüyle kişinin elinden alan bedenin bu davranışları birer uyum göstergesi değil midir? Acaba, benzer şekilde zihinsel yapılar da onları çev Kolektif akıl.. Burada basitleştirilerek ikiye indirilen enformasyon / bilgi kaynaklarının gerçekte çok daha fazla sayıda olduğunu tahmin etmek güç değildir. Bunların bir bölümünün kasıtlı olarak (dezenformasyon amaçlı) yayın yaptığı düşünüldüğünde, teknik deyimle “gürültü” ortamının ne denli etkili olabileceği anlaşılabilir. Bu güçlü “gürültü” ortamının bir bileşen, kalıtsal miras, aile ortamı, eğtim ortamı, kariyer, ego gibi ortamların da diğer bileşenler olmak üzere toplumun bir “kolektif akıl” oluşturduğu varsayılabilir. Tüm olayları çözümleyen, yargılar üreten ve bunlardan oluşan birer bireysel (özgün) kimlikler üreten bir süreç. Bu tür kimliklerin, kendi dışlarından gelen tüm çözümleme ve çözümleri –ne kadar doğru olduklarından bağımsız olarak bu kolektif aklın başat etkisinde değerlendirmesi ve işbirliğine yanaşmaması normaldir. [1] Veri (data), enformasyon (information) ve bilgi (knowledge) tanımları olarak şunlar kabul edilmiştir: Veri, sınıflandırılmamış ham bilgi (örn. bir topluluktakilerin boy, yaş ve cinsiyetleri); enformasyon, sınıflandırılmış veriler (örn. yaş ve cinsiyete göre gruplanmış boylar); bilgi, bir sonuç üretmeye yönelik enformasyon (örn. ileri yaşlardaki kadın ve/ya erkeklerin, daha önceki nesillere göre boylarında bir değişim olup olmadığının araştırılarak ergonomi çalışmalarında yararlanmak.) Ankara Tabib Odası Tıp Postası http://www.hekimpostasi.org.tr/2012 /09/07/yargikararimiodane/ CBT 1333/19 5 Ekim 2012 selermiş biz Avrupa Birliği’nin kapısında el açmazdık, onlar bizim ayağımıza kapanırlardı!” Umarım müze duruyordur, bekli bir muhabir gönderip röportaj yaptırırsınız (ÖD engellemezse tabi!) Bu bahaneyle daha sonra göndermeyi tasarladığım bir not listesini ekliyorum. Her gün gazetede çıkan yazıların özü. 12 Eylül için: “Çizmeden hatta balıkçı çizmesinden*yukarı çıktılar!”: Ergenekon vb. davalar için, Mithat Paşa’nın sözü: “Kadı olursa davacı ve de muhzir şahit, denir mi böylesi mahkemenin hükmüne adalet?” Çamlıca’ya/Taksim’e/Göztepe’ye cami için: Amaçları Iustinyanus’a** nazire “Seni geçtim Ya Süleyman” (Tabi Hz. Süleyman değil!) 2. cumhuriyetçiler için: “Önce o günkü pabuçları giyin!” Köy Enstitüleri için kim demişse*** İsmet Paşaya: “Buradan çıkanları nasıl yönetiriz Paşam?” Veda: Romanı iki yıl önce okumuştum; başarılı bir serinin ilk kitabı. Televizyon dizisi yapılması Osmanlıya geri dönme heveslileri için zamanlı bir olgu. İzleyin hatta okuyun ve yazın lütfen... *)Kimileri kasığa, kimileri bele kadardır! **) Ayasofya bittiğinde karşısına geçip böyle haykırmış! ***) Dönemin Milli Eğitim Bakanı Reşat Şemsettin Sirer derler ama damadı, değil demişti. Yargı kararı mı o da ne? Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Tıp Fakültesi akademik kadrosuna yapılan atamalar mahkeme tarafından iptal edildi. YÖK’ü ve Üniversite Yönetimini yargı kararının gereğini yapmaya davet eden Ankara Tabip Odası sonuç alamayınca Rektör hakkında suç duyurusunda bulundu. Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Tıp Fakültesi akademik kadrolarına yapılan ‘adrese teslim atamaların’ Ankara 5. İdare Mahkemesi tarafından iptal edilmesinin üzerinden dört ay geçti. Bu süreçte Danıştay nezdinde temyize giden Rektörlüğün yürütmeyi durdurma talebi de temmuz ayı içerisinde reddedildi. Yargı kararlarına rağmen halen tıp fakültesi kadrolarının tanıtımında ve fakülte web sayfası akademik kadro sayfasında, iptal edilen ilanla öğretim üyesi olarak atanan isimlere yer veriliyor. İsimler arasında Üniversite Rektörü, Tıp Fakültesi Dekanı ve Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Başkanı da bulunuyor. ATO’dan Savcılığa suç duyurusu: Yargı kararına rağmen isimlerden bazılarının şahsi ya da resmi işlemlerde, iptal edilmiş bulunan akademik unvanları kullanmaya devam ettiklerinin tespit edildiğini kaydeden Ankara Tabip Odası, YBÜ Rektörü hakkında da “yargı kararlarının gereğini yerine getirmeyerek görevi kötüye kullandığı” gerekçesiyle Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulundu. ATO bir süre önce YBÜ Rektörlüğü’ne gönderdiği bir yazı ile “hukuk devleti” olmanın esaslarına işaret etmiş ve anılan yargı kararının gereğini yerine getirmeye çağırmıştı. Danıştay’ın 12 Tem muz’da reddettiği yürütmeyi durdurma kararına rağmen, üniversite adaylarının tercihlerini yaptıkları 23 Temmuz3 Ağustos tarihleri arasında da fakülte tanıtımlarında isim ve unvanlar kullanıldı. Noterden tasdikli: Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Tıp Fakültesi akademik kadrolarına yapılan atamalar, Ankara Tabip Odası tarafından açılan davanın ardından, alım ilanının ‘subjektif, keyfi ve kişiye özel’ olduğu gerekçesiyle Ankara 5. İdare Mahkemesince 05 Nisan 2012 tarihinde iptal edilmişti. Detaylı bir çalışma yürüterek ilanda tarif edilen isimleri tek tek saptayan ATO ve SES, daha başvuru süresi dolmadan 32 kişilik “üniversiteye atanacaklar” listesini hazırlayarak notere onaylatmış, isimlerden önce 31’, kısa süre içerisinde de sonuncusu atanmıştı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle