Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
TEKNOLOJ POL T K Baha Kuban baha.kuban@gmail.com Enformasyonun bir önceki yazıda vurgulandığı şekilde metalaşması, bir son ürün ya da hizmet biçiminde ortaya çıkması ile sınırlı değildir. Enformasyon aynı zamanda bir sermaye malı olarak da metalaşır. ARGE ile petrokimyada bağımlılığı azaltıyor Petkim ARGE Müdürlüğü, Türkiye’nin dışa bağımlılığını azaltacak projelere imza atıyor. Kablo sektörünün temel hammaddelerinden Çapraz Bağlanabilir Polietilen’in (XLPE) deneme üretimine başlandı. ‘Enformasyon Kapitalizmi’nin Yeni Av Alanları Tarihsel olarak, teknolojik olanak ve araçlardaki akıl almaz gelişmelerin enformasyon üretimini muazzam bir şekilde artırdığı yadsınamaz. Yönetim bilimlerinde ‘enformasyon kaynakları yönetimi’ ya da ‘bilgi yönetimi’ temalarının kazandığı olağanüstü yaygınlık , kâr oranları ile enformasyon arasındaki bağlantının şirket planlama bölümleri ve sistem analistleri tarafından keşfedildiğini göstermeye yeter. Uçak firmalarından ev deterjanı üreticilerine ve doğrudan enformasyon alanında mal ve hizmet üretenlere, ekonominin tüm alanlarında bu eğilimi gözlemek mümkündür. Bu ilginin nedenlerinden biri kuşkusuz enformasyon teknolojilerine yapılan olağanüstü yatırımdır. Yalnızca 80’li yıllarda bu yatırımların 1 trilyon doları aştığı biliniyor; yani patronlar paranın nereye harcandığını bilmek istiyorlar! Sistem yeni coğrafyalara doğru yayıldıkça, devasa şirketlerin enformasyon akışlarını kontrol altına aldıkları ağlar ve şebekelerin sayıları da hızla artmaktadır. Tarımdan imalata tüm ekonomide enformasyon giderek önemli bir üretim faktörü haline gelmiştir artık. Bütün bunlar enformasyonun bugün daha âşina gelen yüzleri. Ancak, son yarım yüzyılda enformasyon metalaşmasının çok daha farklı ve tehlikeli bir türü sahne almaya başlayacaktı: Biyoteknoloji ve genetik. İkinci Dünya Savaşı sonrasında biyoloji alanına büyük ivme veren gelişmeler şöyle tanımlanacaktı: “...organizma, enformasyon işleyen bir makine olarak ifade edilebilir. Önce enformasyon paketleri ortaya çıkar, bunlar programlanmış bir özdizilim süreciyle örgütlenir ve genetik talimatlara uyarak temasta bulundukları çevreyle ilişkiye geçerler. Yapılarını konsolide ederek ve işlevselleştirerek aktarılabilir bir biçime gelirler ve böylece çoğalırlar. Bu aktarım, organizmanın ‘okuyup’ çözebileceği kodlu talimatları taşıyan bir mesaj ile iletilir. Bu sözcüklerle yaşamı düşünmek; işte modern biyoloji” *. 1965 CBT 1256/8 15 Nisan 2011 Böylece biyoteknolojinin de ‘...doğaya programlanmış madde olarak bakışın sınai ölçeğe yansıtılması...’ olarak tanımlanması mümkün olur. Çağdaş biyomühendislik, bizi buraya kadar tartışılanlarla yakından ilişkili bir noktaya getirir. Enformasyon yoğun bir ekonomiye dönüşüm, dar bir medya ya da basınyayın sektöründe v.s. değil, bugün sınırları halihazırda belirsiz genişlikte bir ufukta, toplumsal ve ekonomik dönüşüme eşlik eden bir metalaşmaya işaret eder. Daha önce ihmal edilmiş veya ele geçirilememiş sayısız alan metalaşırken, genetik enformasyon da bunların arasında öncelikli ve iştah kabartan yerini alır. Çok çeşitli türden biyolojik enformasyon akımlarıyla yakından ilgilenen dev tarımsal sanayi, ilaç tekelleri, enerji ve kimya firmaları, enformasyon üretim biçimlerinin teknolojik dönüşümü süreçlerinin merkezinde yeralırlar. Bu eğilim, bilgisayar ve iletişim sektörlerinde yaşanan sayısallaşmaya benzer bir şekilde ve hızda sürmektedir. Dan Shiller, bir yandan geleneksel enformasyon işleme sektörleri olan veri işleme, sayısal veri üretimi ve aktarımı, diğer yandan kültürel ve sanatsal üretim ve son olarak genlere ilişkin enformasyonun biyomühendislik yoluyla manipülasyon ve kontrolünün, tek ve büyük bir kavramsal ve tarihsel sürecin farklı aşama ve parçaları olduklarına dikkat çekiyor. Biyoteknoloji, enformasyonun metalaşmış türlerinin, artı değer üretim faaliyetlerinde başat hale geldiği mal ve hizmet üretimi sektörlerinin katma değerin ve istihdamın hatırı sayılır bir bölümünü oluşturduğu dünyada yerini bulur.. Yeni biyoteknolojik müdahaleler, geleneksel tarımsal kültürün tarımsal ve hayvansal üretime ‘doğal’ müdahalesinin, hem toplumsal hem de fiziksel olarak olanak verdiğinin çok ötesinde bir eşiğe çeker ‘müdahale mantığını’. Bunun bilimsel ve teknik araştırma ‘ruhunun’ ve insanlığın doğanın işleyişine yönelik ‘merakının’ sonucu olduğunu iddia etmek için biraz saf olmak gerekir. * Yoxen, E., 1983, “The Gene Business” , New York, Harper&Row reftalik Asit (PTA), Mono Etiyılında kurulan ve len Glikol (MEG) ve Di etilen geçen yıllarda özelGlikoller (DEG) gibi ana ürünleştirilen Pektim bu yıl 46 yaşına lere yeni ürünlerin eklenmesi, giriyor. AraştırmaGeliştirme mevcut ürünlerin özelliklerinin (ARGE) faaliyetlerine öncelik taen üst kaliteye yükseltilmesi ve nıyan Petkim, 31 yıllık Petkim çayeni kullanım alanlarının yaralışanı Ekrem Uygun’un yönetitılması konusunda müşteri odakmindeki ARGE Müdürlüğü, pek çok projeyi TÜB TAK, üniversi Kablo sektöründe kullanılan Çapraz Bağ lı projeler yürütüyor. Kablo sektöründe kullanılan teler ve sanayi kuruluşları ile bir lanabilir Polietilen (XLPE) Çapraz Bağlanabilir Polietilen likte sürdürüyor. Bu projelerden en dikkat çekeni Çapraz Bağla (XLPE) ve halojen içermeyen alev geciktiricili ponabilir Polietilen (XLPE) üretimi olacak. Kablo sek lietilen, reçine üretimi ve savunma sanayiinde kultörünün temel hammaddesi olan XLPE, Türki lanılan disiklopentadien, kimya ve sağlık sektörünye’de üretimi olmayan bir ürün. Yurtiçinde yıllık de kullanılan trietilen glikol, ambalaj sektöründe kultüketimi 18 ile 20 bin ton arasında. Yaklaşık üç yıl lanılan çift yönlü gerdirilmiş polipropilen, şeffaf podır süren ARGE çalışmaları sonucunda XLPE’de de lipropilen, nanokil katkılı polietilen ve cam elyaf sekneme üretimine geçildi. Orta ve yüksek gerilim güç törüne yönelik aşılı poliolefinik malzemeler başı çekablolarının imalatında kullanılan XLPE, kablola kiyor. ra mekanik dayanıklılık gücü kazandırıyor ve ürünün elektriksel yalıtımını mükemmel duruma getiriyor. BAZI PROJELER PVC Fabrikası gaz giderme sisteminin proTürkiye’de kablo sektöründeki HES Kablo, ses tasarımı Homojen ve heterojen katalizörlerNEXANS ve Pamukkale Kablo’da yapılan testler başarı ile tamamlandı. Ton başına 660 dolarlık katma le LAB üretimi PVC Fabrikası kabuk önleyici değer yaratacak XLPE’den yıllık 30 bin ton üretil reçine geliştirilmesi ve üretimi Köpük polistiren mesi planlandı, proje giderlerinin yüzde 60’ı TÜ proses ve reçetesinin geliştirilmesi Nitrozaminsiz “Green SBR” üretim reçetesinin geliştirilmesi B TAKTeknoloji ve Yenilik Destek karşılandı. Uygun, “Sanayi kuruluşlarımızla el ele vererek PP 3’üncü jenerasyon katalizörlerle seçicilik ve Türkiye için örnek bir çalışma sürdürdük. XLPE üre dönüşümün arttırılması VCM Fabrikası Direkt timine 2012’de başlamayı planlıyoruz. Hedefimiz kab Klorlama Reaktörü ve hatlarında oluşan tıkanma lo sektörü için büyük önem taşıyan bu üründe ithalatı darboğazının çözümüne yönelik proses geliştirilkeserek ülkemize döviz tasarrufu sağlamak.” dedi. Uy mesi ACN fabrikası üretim maliyetini düşürmegun, yaptıkları diğer çalışmalar hakkında da şu bil ye yönelik alternatif inhibitör kullanımı. gileri verdi: “Genç ve çok iyi yetişmiş bir kadro ile çalışıyoruz. Mevcut ürünlerimize yeni kullanım KATAL ZÖR ARAŞTIRMALARI Petkim’in ARGE Müdürlüğü bünyesinde pek çok alanları yaratılması, yeni türler geliştirilerek ürün yelkatalizör araştırması projesi de yürütülüyor. Şirketin pazesinin geliştirilmesi, yan ürünlerin değerlendirilmesi, teknoloji ve knowhow üretilmesi temel ama katalitik süreçlerde dışa bağımlılığını azaltmayı hecımız... Ayrıca transfer edilen teknolojilerin adap defleyen projeler hakkında bilgi veren Uygun, büntasyonunu yaparak, Petkim’in üretim süreçlerini hız yelerindeki Katalizör Laboratuvarı’nda, fabrikalarlandırıyoruz. Üretimde kullanılan hammadde, yar daki katalizörleri karakterize ederek, reaksiyonlarda dımcı kimyasal madde ve katalizörlere alternatifler test ettiklerini söyledi. Yeşil Prosesler adını verdikyaratarak, maliyetlerin düşmesine katkı sağlıyo leri verimlilik arttırıcı ve emisyon azaltıcı çalışmaruz.” Petkim ARGE Müdürlüğü, şirket ürün yelpa lar da yaptıklarını kaydetti. Çevre dostu poli alkil karzesinde yer alan Polietilen (PE), Polipropilen (PP), bonatların üretimi ile CO2 salımını azaltmayı hePolivinilklorür (PVC), Ftalik Anhidrit (PA), Saf Te deflediklerini vurguladı. RAKAMLARLA PETK M • 3 Nisan 1965 tarihinde Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) öncülüğünde kuruldu. Kocaeli’ndeki Yarımca Kompleksi’nde 1970 yılında, önce 5 fabrikayı işletmeye açtı. Daha sonra diğer fabrikalar bunu takip etti. • Petkim’in ikinci kompleksi, en ileri teknolojiler ve optimum kapasitelere sahip olarak 1985 yılında İzmirAliağa’da işletmeye açıldı. • Petkim Petrokimya Holding A.Ş’nin sermayesindeki yüzde 51 oranındaki kamu hissesi; 30 Mayıs 2008 tarihinde 2 milyar 40 milyon dolar bedelle SOCAR & TURCAS Petrokimya A.Ş’ye geçti. • 50’yi aşan petrokimyasal ürün yelpazesiyle Türkiye sanayisinin vazgeçilmez bir hammadde üreticisi durumunda. Ürettiği petrokimyasal ürünler, inşaat, tarım, otomotiv, elektrik, elektronik, ambalaj, tekstil sektörlerinin önemli girdileri arasında bulunuyor. Ayrıca, ilaç, boya, deterjan, kozmetik gibi birçok sanayi kolu için girdi üretiyor. • 2010 yılında net kârını yüzde 14 arttırarak 130 milyon TL’ye çıkardı. • Geçen yıl üretim yüzde 10 artışla 3 milyon 240 bin ton, net satışlar yüzde 41 artışla 2 milyar 909 milyon TL oldu. Bu rakamlar, 2009 yılında sırasıyla 2 milyon 957 bin ton ve 2 milyar 57 milyon TL düzeyindeydi. Aliağa Kompleksi’ndeki 15 fabrikadan 7’si, kuruluş tarihlerinden bugüne en yüksek üretimi 2010 yılında gerçekleştirdi. • Kapasite Kullanım Oranı 2010 yılında yüzde 99 seviyesine ulaştı. Önceki yıl % 96 düzeyindeydi.. • 2009 yılı rakamlarıyla İstanbul Sanayi Odası’nın “İlk 500 Büyük Sanayi Kuruluşu” sıralamasında bir basamak yükselerek 14’üncü; Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin “En Çok İhracat Yapan 1000 Firma” sıralamasında 14’üncü sırada.