Katalog

POLİTİK BİLİM Aykut Göker http:/www.ınovasyon.org;[email protected] BEYOĞLU İMAR PLANI’NA BÜYÜK İTİRAZ “Gerekli şartlar sağlanırsa, otomotivde vazgeçilmez bir konuma gelmek mümkündür ve önemlidir.” Otomotivde Ne Yapılabilir? (2) CBT 1248/ 6 18 Şubat 2011 Akarsoy, gerçekçi bir yaklaşımla, otomotivde yapılması gerekenin “bizi, küresel ölçekte vazgeçilmez kılacak, bilgiye/teknolojiye dayalı, bazı temel yetkinlikleri” edinmek olduğuna işaret etmiş; bunu başarabilmenin de belli şartlara bağlı olduğunu söylemişti. Nedir bu şartlar? Akarsoy’a kulak veriyoruz: “Küresel eğilimleri ve pazarı iyi değerlendirerek, uzun vadede erişmeyi öngörebileceğimiz yetkinliklerimizin belirlenmesi ilk şarttır. Örneğin, varlık gösteremediğimiz içten yanmalı motorlar yerine elektrikli ve hibrit araçlar üzerinde odaklanılabilir; bu araçlarla ilgili kavram geliştirme, tasarım ve tasarım doğrulama alanlarında yetkinlik kazanmaya; bunun için de uzun vadeli programlar yaparak konuyla ilgili bilgiler edinmeye başlanabilir. Bilgi edinmek için en etkin yol bizim araştırma yapmamız; teknoloji geliştirmeye çalışmamızdır. Örneğin, üniversitesanayi işbirliği sağlanarak lityum esaslı piller üzerinde araştırma başlatılabilir. “Otomotiv yan sanayiini yani tedarikçi firmaları güçlendirerek küresel oyuncular haline getirmek bir diğer şarttır. Bu firmaların küresel oyuncu olabilmeleri için sahip olmaları gereken asgari yetenek düzeyi, küresel oyuncu konumundaki ana firmaların öngördükleri kalite ve sürede ve uygun fiyatlarla üretim yapabilmeleridir. Ama bu yetmez; eğer otomotiv sektörünü gerçekten, çok daha fazla net katma değer yaratan, küresel ölçekte onu vazgeçilmez kılan bir sektör haline getirmek istiyorsak, tedarikçi firmalarımıza kendi üretim konularında kavram ve tasarım geliştirebilme ve doğrulayabilme yeteneğini de kazandırmak zorundayız. Bu da yetmez, onları, parça tedarikçiliği yerine sistem ve alt sistemler sunabilecekleri bir yetenek düzeyine getirmek de gerekir. “Elbette, önce tedarikçi firmaların kendileri buna istekli olmalıdırlar. Örneğin, içinde yer aldıkları uluslararası tedarik zincirinde, küresel oyuncu konumundaki ana firmanın istediği kalitede üretim yapabilmeleri için gönderdiği bilgileri iyi özümseyip kendilerine mal etmeyi; bununla da yetinmeyip o bilgileri kendileri de yeniden üretebilir hale gelmeyi istemeleri; bunda kararlı olmaları şarttır. Sektörle ilgili politikaları belirleyenlerin göreviyse, tedarikçi firmaları bu yönde teşvik etmektir; onlara yardımcı olacak, teknolojik destek sağlayacak, bilimsel bilgi açıklarını kapatacak mekanizmaları ve işbirliği ortamlarını geliştirmektir. Otomotiv yan sanayiinin öngörülen yetenek düzeylerine gelebilmek için kendi içinde kuracağı yeni örgütlenme biçimleri de vardır. (Otomotiv yan sanayiini söz konusu yetkinlik düzeylerine getirmeden, bu öngörülmeden, ulusal marka yaratılması nasıl istenir; bunu anlamak hiç mümkün değildir...) “Şunu açıkça görelim: Net katma değeri ciddi oranlarda arttırmak ve vazgeçilmez olabilmek için tek imkân, bilim ve teknolojide yetkin. Bu olmadan, örneğin yeni tasarımlar geliştirebilmek mümkün değildir. Oysa, asıl net katma değer bu tür süreçlerde yaratılır. Bugünkü verili koşullarda bir atılım yapabilmek için, sektör düzeyinde, orta ve uzun vadeli teknolojik öngörülerde bulunabilmek, dikkatlerimizi hangi teknolojiler üzerinde yetkinlik kazanmaya odaklayacağımızı belirlemek şarttır. “Bilim ve teknolojide çok daha yetkin hale gelmek, sektörün tek başına başarabileceği bir şey olmadığına göre, mevcut bilim ve teknoloji sistemimizde, ulusal yenilik sistemimizde, hangi kurumları harekete geçirmek ya da yeniden düzenlemek gerekir? Kaçınılmaz olan, firmalar arası araştırma ve teknolojik geliştirmede işbirliği mekanizmalarını nasıl kurarız? Öngörülecek araştırma ve teknoloji geliştirme faaliyetleri için gerekli finansman desteği de içinde olmak üzere, bütün bu sorunlarla baş etmek için hangi ulusal programları yürürlüğe koyarız? Bunların yanıtları verilebilmelidir; verilebilir de... Gerekli şartlar sağlanırsa, otomotivde vazgeçilmez bir konuma gelmek mümkündür ve önemlidir.” Konumuz gelecek hafta noktalanacak... 4 Şubat’ta bu köşede yayımlanan yazıda “politika vaaz etmek” biçiminde yer alan sözcükler özgün metinde, ‘politika ortaya koymak’ anlamında, “politika vazetmek” biçimindeydi. Düzeltir okuyucularımızdan özür dileriz. [CBT] Koruma alanında, yenileme, özelleştirme ve turizm alanları icat edildi! Beyoğlu İmar Planına, semt halkı demokratik katılımla karşı koydu. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin hazırladığı Beyoğlu, Kentsel Sit Alanı 1/1000 ölçekli Koruma Amaçlı Uygulama İmar Planları, beklenti ve ihtiyaçlarını karşılamadığı gerekçesiyle semt sakinlerinin yoğun itirazlarına hedef oluyor. Beyoğlu Semt Dernekleri Platformu, bugüne dek hiç olmadığı kadar başarılı ve geniş kapsamlı bir örgütlenme ve bilgilendirme süreci yürütüyor ve protesto eylemleri yapıyor. Reyhan Oksay T aksim, Cihangir, Tarlabaşı ve Tophane’nin bulunduğu tarihi ve turistik bölge 1993 yılında alnınan bir kararla SİT alanı ilan edildi. Bu bağlamda hazırlanan 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı bölgede mevcut kültür ve tabiat varlıklarının korunması ve kullanılması yönündeki esasları belirliyordu. Başka bir deyişle bu plan bölgede bulunan eski tarihi binaların onarılarak yeniden kullanıma açılmasını hedefliyordu. Bu plan 21.05.2009 tarihinde tasdik edildi. Nazım Planı doğrultusunda hazırlanan 1/1000 ölçekli 14 Ocak 2011 tarihinde askıya çıktı. 14 Şubat’ta askıdan indirildi. Ancak içerdiği deği kın kullanımına açılmasına hizmet etmiyor. Bu planın ivedilikle gözden geçirilmesi ve günümüzün planlama anlayışına göre katılıma açık tartışılarak yenilenmesini istiyoruz! Bu plan Beyoğlu‘nda yaşayan insanların gelecekte çevrelerinin bozulmasına, semtlerini terk etmelerine yol açabilecek nitelikte!” Platformun karşı çıktığı değişikliklerin belli başlıları: : “Kayıp Anıt Eser” olarak tanımlanan Taksim Kışlası’nın ihya yoluyla Gezi Parkı’na yeniden yapılmasının önü açılıyor. Tartışmalı Taksim Camisi Projesi gündeme gelebilir. : Galatasaray Lisesi’nin arkasında yer alan ve tıpkı kent surları gibi kentin tarihsel topoğrafyasının önemli bir unsuru olan eğimli taş örgülü istinat duvarı yıkılarak çevresindeki yapılar yüksekliğinde bir kat otoparkı öngörülüyor. : Uzun süredir tartışma konusu olan Park Otel’in bulunduğu bölge tanımsız kalıyor. •SIRASELVİLER: Yapı adalarının ortasındaki boşluk özel kat otopark olacak. : Daha önce kesinleşmiş mahkeme kararı ile “yeşil alan” olarak tescillenmiş bulunan İstanbul’un seyir terası olan bu alan 3 noktasından imara açılıyor. Seçilen noktalar parka erişim yolları üzerine kurulmuş. : Galata’daki Doğan Apartmanı’nın yanındaki otopark alanı, bu tescilli yapının yancephesi artık görülemeyecek şekilde imara açılıyor. : Bir doğal varlık olan, kıyı çizgileri değer yaşıyan Boğazı doldurarak yapılmak istenen bu dev ulaşım istasyonunun çevresinde yaratacağı trafik yoğunluğu ayrıca düşündürücü. • : Narmanlı Han’a 18.5 m. yükseklik izni veriliyor. Uzamanlar bunun binayı yıkmakla eşdeğer olduğunu düşünüyor. Platform’un itiraz gerekçeleri: Bu plan uygulanırsa Beyoğlu’nda nefes alacak yer kalmayacak Depremde sığınılacak alanlar yok ediliyor Bu planda konut alanları “Ticaret ve TurizmAlanı”na dönüşüyor Bu plan Beyoğlu gibi merkezi, bütünlüklü bir yaklaşımla ele almıyor Planlar kapalı ilişkiler içinde hazırlanıyor. : Galatasaray Lisesi’nin arkasında yer alan ve tıpkı kent surları gibi kentin tarihsel topoğrafyasının önemli bir unsuru olan eğimli taş örgülü istinat duvarı yıkılarak çevresindeki yapılar yüksekliğinde bir kat otoparkı öngörülüyor. DOĞAN APARTMANI YAN CEPHESİ: Galata’daki Doğan Apartmanı’nın yanındaki otopark alanı, bu tescilli yapının yancephesi artık görülemeyecek şekilde imara açılıyor. şikliklere tepki gösteren bölge halkı “ tali” için ayrı ayrı dava açmaya hazırlanıyor. Ayrıca halk, mahalle derneklerince “ öncülüğünde hazırlanan itiraz dilekçelerini de Beyoğlu Belediye Başkanlığı’na sundu. Beyoğlu Semt Dernekleri Platformu’nun imzaladığı bildiri özetle şöyle: “Beyoğlu Koruma Planı Beyoğlu halkının ihtiyaçlarını ve beklentilerini karşılamıyor. Bu plan Beyoğlu’nda yaşam kalitesinin gelişmesine, tarihi ve kültürel mirasın korunmasına, kamusal alanların hal NAZIM İMAR PLANINA İPTAL Koruma amaçlı imar planı teknik olarak “hızla değişen yaşam koşulları, hızlı kentleşme, nüfus artışı, sanayileşme ve teknik gelişmelerle doğal ve kültürel varlıkların yok olmadan korunması, bakımı ve