24 Aralık 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Sağlık Pozisyona Bağlı Baş Dönmesi Birçoğumuzun belki de ismini bile ilk defa duyduğu vertigo, genel olarak baş dönmesi ile hareket ve denge duygusunun yitirilmesi demektir. BPPV (Benin paroksismal pozisyonel vertigo), en yaygın vertigo türüdür ve baş dönmesi kliniğine başvuran hastaların yaklaşık %20’sini etkileyen bir içkulak hastalığıdır. Dr. Erkhan Genç, Vehbi Koç Vakfı Amerikan Hastanesi, KBB Bölümü rakterize BPPV’nin tedavisi düzeltici manevradır. Şiddetli baş dönmesi yaratan, çok rahatsız olan ve parçacıkların içkulağın özel bir bölgesi olan kupulaya yapıştığı (kupulolitiazis) BPPV tiplerinde tedavi edici olmayan fakat baş dönmesi ve mide bulantısını gideren ilaçlar hastayı rahatlatmak için kullanılabilir. Bu durum dışında BPPV tedavisinde ilaçların yeri yoktur. Hastayı rahatlatmak amacıyla merkezi sinir sisteminde denge ve bulantı merkezlerini baskılayan ilaçlar bu amaçla kullanılabilir. BPPV tedavisi için pek çok manevra olmakla birlikte unutulmamalıdır ki hangi kanalda parçacıklar varsa manevra o kanal için özel hareketlerle yapılmalıdır. En sık arka yarım daire kanalında gözlendiği için 1980’li yılların sonunda Dr. Epley tarafından tanımlanmış manevranın değiştirilmiş şekli olan Modifiye Epley Manevrası en sık kullanılan kanalit yer değiştirici manevra (KYDM) olarak uygulanır. Teorik olarak her YKD içerisine parçacıkların kaçarak o kanalda BPPV oluşturması mümkündür. İkinci sıklıkta yatay YDK (%510) etkilenir. Yatay kanal BPPV’nin tanısı ise Roll testi denilen ve hastanın düz yatarken başını yastıkla 300 kaldırarak bir yana çevirip böylelikle oluşan nistagmusun gözlenmesi gerekir. Yatay kanal BPPV’sinde her iki yana baş çevrildiğinde de nistagmus gözlenebilir. Etkilenen taraf nistagmusu daha uzun süre devam eden taraftır ve buraya Log Roll manevrası (kütük yuvarlama) ya da diğer adıyla Barbekü manevrası yapılır. KYDM manevrası yapılan hastaların manevra sonrasında en az 48 saat uymalarını önerdiğimiz bazı kısıtlamaları vardır: Etkilendiği tesbit edilen kulak üzerine yatmamak. Baş yaklaşık 450 yüksek yatmak. Öne eğilip yerden birşey almamak. Yukarıya rafa uzanmamak. Ani baş hareketlerinde kaçınmak. Hasta eğer baş hareketlerini kontrol edemiyorsa gevşek bir boyunluk kullanması yerinde olur. Hastaların kontrol değerlendirilmesinde tekrar kanal uyarıcı test (DixHallpike testi veya Roll testi) yapılır ve sonucunda nistagmus gözlenmez, hasta baş dönmesi hisdukça kolay olmakla birlikte, veriler kimi zaman kamuya tam tamına yansıtılmıyor. Kaliforniya Üniversitesi’nden Lisa Bero olumlu sonuçlar doğuran klinik deneylerin olumsuz sonuçlar doğuran deneylerden beş kat daha fazla yayımlandığını, bu yüzden ilaçların olumsuz yönlerinden çok olumlu özelliklerinin öne çıkmasına neden olduğunu belirtiyor. Tıpta onarım: Günümüzde tıp dünyasında yaşanan sorunların çözümü için gerekli esas unsurlardan birini bağımsız araştırmalara dayalı daha somut tıbbi kanıtların elde edilmesi ve bu kanıtların olabildiğince çoğaltılması oluşturuyor. Bugüne dek bütçelerinde işe yarayan cerrahi işlem, ilaç ve tıbbi aygıtlarla, işe yaramayanlar arasında bir ayıklama yapılmasına olanak tanıyan “karşılaştırmalı etkinlik araştırmalarına” genellikle çok küçük bir pay ayıran hükümetlerin, bu tür araştırmalara ağırlık vermesi gerekiyor. Çok sayıda araştırma, özellikle ameliyat söz konusu olduğunda, kanıtların yetersizliği ve verilecek olası ödünler konusunda bilgilendirildiklerinde hastaların çok farklı yönde kararlar verdiklerini ortaya koyuyor. Uzmanlar hastalarla hekimlerin ortaklaşa karar vermeleri durumunda çok sayıda hastanın bilinçsiz uygulamalar nedeniyle yıllar boyu acı çekmek ya da sakat kalmaktan kurtulabileceğine inanıyor. Rita Urgan özetledi. B aş dönmesi hastayı özellikle arkaya yattığında veya yatakta yana döndüğünde çok rahatsız eder. Bazen gün içerisinde öne eğildiği veya yüksek bir rafa uzandığı zaman da şiddetli baş dönmesi olabilir. Düz yürürken genellikle bir dengesizlik hissedilir ama şiddetli bir dönme hissi yoktur. Yattıktan hemen birkaç saniye sonra başlaması ve başın pozisyonu değiştirilmediği zaman en fazla otuz saniye içerisinde kaybolması BPPV için tipiktir. Hastalık temelde içkulağımızda yerleşmiş olan otolit denilen kalsiyum karbonat kristallerinden oluşan parçacıkların bulundukları yerden bir sebeple koparak dengemizi sağlamakta önemli unsurlar olan üç yarım daire kanalından (YDK) birinin içerisine kaçmasıdır. Dr. Erkhan Genç setmezse iyileşmiş olarak kabul edilir. Eğer etkilenen kulak tespit edilememişse, kupululitiazis ya da birden fazla kanalın BPPV’si düşünülüyorsa Brandt – Daroff egzersizleri veya Semont Manevrası ile BPPV tedavisi yapılabilir. Bu durumlarda hastanın tedavi öncesinde denge merkezlerini baskılayıcı ilaç kullanması önerilir. Evde de yapılabilecek bu manevraların amacı otolitlerin serbest kalmasını sağlamak, yerlerinden oynatarak kendiliklerinden kaybolacakları ve hastaya rahatsızlık vermeyecekleri bir boşluğa atmak ve dolayısı ile hastayı rahatlatmaktır. Otururak başlanan Brandt – Daroff egzersizleri aslında bir dizi baş tavana dönük yatma ve tekrar oturmadan ibarettir. Hastanın en az 5 tekrar ile başlaması ve her geçen gün sayıyı arttırması önerilir. Bu egzersizler sırasında uyuşukluk, bayılma, konuşmada bozukluk gibi beklenmeyen bir bulgu ortaya çıkıyorsa hemen hekiminizi aramanız ve durumu anlatmanız gereklidir. Hastalığın tanısı nasıl konulur? Hastaların tanısı Dix Hallpike Testi denilen ve hastanın başını 45 derece bir yana çevirdikten sonra arkaya yatırıp, baş yaklaşık 30 derece aşağıya sarkıtıldığında ortaya çıkan nistagmus (istemsiz göz hareketi) gözlenmesi ile konur. Bazı hastalarda nistagmus oluşmayabilir, fakat hasta baş dönmesi veya mide bulantısı hissedebilir. Bu durum aslında uyarıcı testler olan DixHallpike ve Roll testlerinin müsbet olması demektir ve tanı koydurucudur. BPPV’de ortaya çıkan istemsiz göz hareketinin de bazı tipik özellikleri vardır: 1. Hasta yatırıldıktan bir süre sonra ortaya çıkar. 2. Süre olarak genellikle kısadır. (en fazla 30 saniye) 3. Yönü altta olan kulağa doğru. (geotrofik yani yere doğru), yatay hareketli ve burgusaldır 4. Hasta kaldırıldığında gözlerde ters tarafa doğru atımlar gözlenir. 5. Uyarıcı test tekrarlandığında şiddeti azalmıştır. (fatik gösterir yani yorulur) Nistagmus göz ile görülebildiği gibi Frenzel gözlükleriyle (20 diyopter lens) izlenebilir veya elektronistagmografi (ENG) elektrotları ile kaydedilebilir. Hastalığın cerrahi tedavisi var mıdır? Cerrahi tedavi seçeneği çok kısıtlıdır ve bu konuda ihtisaslaşmış özel merkezlerce yapılmalıdır. Singuler nörektomi denilen bir içkulak sinirinin kesilmesi ameliyatı ve arka YDK tıkanması metotları cerrahi seçenekler olarak tercih edilebilir. Her iki metot yüksek oranda işitme kaybı riskini içerir. Hangi metotun kullanılacağı hastanın durumu, tercihi, ve cerrahın tecrübesi ile değişiklik gösterir. Hastalığın tedavisi nasıl yapılır? Kanal içerisine kaçan parçacıklarla (kanalolitiazis) ka Tıp dünyasındaki umursamazlık Baştarafı 8. sayfadan Boğaz Ağrısına Antibiyotik: Newman’ın verdiği bir başka örnek de, streptokok enfeksiyonunun akut romatizma ateşine yol açarak kalbe zarar vermesini önlemek amacıyla, olası streptokok boğaz ağrısı hastalarına doktorların düzenli olarak antibiyotik vermeleri. Boğaz enfeksiyonlarının neredeyse tümü antibiyotiklerin çözüm getiremediği virüslerden kaynaklanmakla birlikte, uygulamada doktorların boğaz ağrısı çeken erişkinlerin %70’den çoğuna antibiyotik verdikleri görülüyor. Peki, doktorlar böylesine büyük bir rahatlıkla antibiyotik vererek hastalarını koruyorlar mı? Yoksa, yarar sağlayacakken zarar mı veriyorlar? Newman istatistiklerden yola çıktığında doktorların tek bir akut romatizma ateşi olayının önüne geçilmesi için streptokok boğaz ağrısı çeken 40,000 hastayı tedavi etmek zorunda kaldıklarına tanık oldu. Ardından antibiyotiklerin yol açtığı ölümcül ya da ölümcüle yakın alerjik tepkileri inceleyen Newman, tek bir akut romatizma ateşi olayının önlenmesi için sekiz hastanın ölümcül ya da ölümcüle yakın alerjik tepkilerden zarar görmesi gerektiğini fark etti. Antibiyotiklerle ilgili sağlam istatistiklere ulaşmak ol Zeolite teknolojisi karbon salımını azaltacak Bosch, Siemens, Profilo ve Gaggenau marka beyaz eşya üreticisi SH Grubu, bulaşık makinelerinde kullanılan yenilikçi, çevre dostu Zeolite® kurutma sistemiyle Berlin’de 2010 Utopia Ödülü’nü almaya hak kazandı. BSH’nin yeni bulaşık makineleri Zeolite® teknolojisi sayesinde enerji kullanımı açısından bugüne dek üretilen en verimli bulaşık makinelerinden yüzde 30 daha az elektriğe ihtiyaç duyuyor. BSH tarafından geliştirilen bu teknoloji, doğal zeolit mineralinin özelliklerinden faydalanıyor. Zeolit diğer bir deyişle kaynayan taşların nemi depolayarak dışarıya termal enerji verme özelliğinden yararlanan BSH’nin ürün geliştirme uzmanları, bu minerali bulaşık makinelerinin kurutma sürecine entegre etti. Yaklaşık bir kilogram zeolit içeren özel bir bölme, bulaşık makinesine entegre edildi. Bu teknolojide, yıkama döngüsü sona erdiğinde su bu bölmeye aktarılarak buradaki zeolit mineralleri tarafından depolanıyor. Ortaya çıkan sıcaklık, makinenin içine üflenerek yıkanan mutfak eşyalarını kurutuyor. CBT 1235/17 19 Kasım 2010
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle