02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

İNSAN VE KEDİNİN ORTAK YAŞAMI, YENİ BİLİMSEL BULGULAR KEDİLER DE ALIP BAŞINI GİDER Tarımın başlaması ve insanların Bereketli Hilal’den tüm dünyaya yayılarak yerleşik düzene geçmesi, kedilerin de insanlarla birlikte dünyaya açılmasına yol açtı. Aşağıdaki harita kedilerin ortaya çıktığı bölgeleri ve dönemleri gösteriyor. ALMANYA: 2.000 yıl önce İNGİLTERE: 2.100 yıl önce? YUNANİSTAN: 2.500 yıl önce KIBRIS: 9.500 yıl önce İSRAİL: 9.000 yıl önce MISIR: 3.600 yıl önce PAKİSTAN: 4.000 yıl önce AVUSTRALYA: 400 yıl önce? HİNDİSTAN: 2.000 yıl önce ÇİN: 2.000 yıl önce İnsan kediyi değil, kedi insanı seçti! EV KEDİSİNİN ATASI Bilim insanları Eski Dünya’dan yaklaşık 1.000 ev kedisinin ve yaban kedisinin DNA’sını inceleyerek, ev kedilerinin Latince adı Felis silvestris olan vahşi kedilerinin hangi alt türünden gelmiş olabileceğini araştırdı. Sonuçta DNA’ların 5 gruba ayrıldığı ve her bir grubun içindeki yaban kedilerinin dünyanın aynı bölgesinden (harita) çıktığı ve ev kedilerinin yalnızca F.silvestris lybica (fotoğraf) alt grubuna dahil olduğu anlaşıldı. Bu sonuç, tüm ev kedilerinin yalnızca s.lybica alt türünden gelmiş olduğunu kanıtlıyor. Ortadoğu yaban kedisiFelis silvestris lybica ve ev kedileri Orta Asya yaban kedisiF.s.ornata Güney Afrika yaban kedisiF.s.cafra Avrupa yaban kedisiF.s.silvestris Çin dağ kedisiF.s.bieti F.margarita (F.silvestris’in yaşayan en yakın akrabası) 9.500 yıl önce Bugün Son genetik ve arkeolojik bulgular yaban kedilerinin, 3.600 yıl önce Mısır’da değil, 10.000 yıl önce Ortadoğu bölgesinde evcilleştiğini gösteriyor. Bu bulgulara göre kediler, insanların yaşam mücadelesine herhangi bir olumlu katkıda bulunmamalarına karşın, yerleşik düzene geçer geçmez insanların evlerine yerleşti, yiyecek artıkları ile ve tahıl ambarlarına dadanan farelerle beslenmeye başladı. Başka bir deyişle insanlar kedileri değil, kediler insanları seçmiş. dört alt türü ile benzeşiyordu. Bunlar: 1) F.silvestris silvestrisAvrupa’da yaşıyor 2) F.s.bieti Çin’de yaşıyor 3) F.s.ornataOrta Asya’da yaşıyor 4) F.s.cafra Güney Afrika’da yaşıyor. Ne var ki beşinci soy, hem Ortadoğu’da yaşayan bir yabankedisi alt türü olan F.s.lybica ile hem de ABD’den, Japonya’dan, İngiltere’den toplanan yüzlerce ev kedisi örneği ile benzeşiyordu. Aslında genetik olarak F.s.lybica türü yabankedileri İsrail, Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan’dan getirilmişti ve ev kedilerinden hiçbir farkı yoktu. Bu da F.s.lybica yabankedisi alt türü altında gruplandırılan ev kedilerinin tek bir bölgede, kısaca Ortadoğu’da yetişmiş oldukları anlamına geliyordu. adı verilen Ortadoğu bölgesinde yerleşik düzene geçtikleri döneme denk geliyor. KED FARE OYUNU MU? NE ZAMAN EVC LLE T LER? Ev kedilerinin nereden gelmiş olduğu anlaşılınca bir sonraki aşamada bunların ne zaman evcilleşmiş olduğu sorusuna sıra geldi. Genetikçiler spesifik bir evrimsel olayın meydana geliş tarihi hakkında bir tahminde bulunmak için gelişigüzel genetik mutasyonların miktarını ve bu mutasyonların birikim hızlarını incelerler. Ancak bu moleküler saatin çalışma hızı çok yavaş olduğu için kedilerin evcilleştiği 10.000 yıl öncesi, bir tahminde bulunabilmek için görece olarak çok kısa kalıyordu. Bu nedenle bilim insanları arkeolojik kayıtlara yöneldiler. Bu bağlamda son arkeolojik bulgu, bilim insanlarının bu bağlamda arayıp da bulamadıkları bir nimetti. 2004 yılında Paris’teki Fransız Doğa Tarihi Müzesi’nden JeanDenis JVigne ve ekibi, insan ve kedi ilişkisiyle ilgili en eski kanıtı buldular. Kıbrıs Adası’nda yapılan bir kazıda 9.500 yıllık bir mezar bulundu. Mezarda cinsiyeti belli olmayan yetişkin bir kişi ve özel eşyaları bulunuyordu. Mezarın 40 cm. ötesinde sekiz haftalık bir kedi mezarı daha bulunuyordu. İnsan ve kedinin, vücutları aynı yöne bakar şekilde gömüldüğü görülüyordu. Kediler pek çok Akdeniz adasının doğal hayvan türlerinden değildir; dolayısıyla mezardaki kedinin buraya Doğu Akdeniz ülkelerinden gemi ile buraya getirilmiş olması çok büyük bir olasılıktır. Bütün bunlar insan ve kedi arasındaki ilişkinin Ortadoğu’da başladığını ve geçmişinin 10.000 yıl öncesine dayandığını gösteriyor. Ayrıca bu tarih insanların Bereketli Hilal F. s. İybica F. s. Ornata F. s. cafra F. s. silvestris F. s. bieti Tarihi dağılım K CBT 1163/8 3 Temmuz 2009 CBT 1163/9 3 Temmuz 2009 edilerin ne kadar çıkarcı, başına buyruk ve kibirli olduğunu bilmeyen yok. Ancak bütün bu güvenilmez özelliklerine karşın kediler dünyanın en popüler evcil hayvanlarından biri. Dünyada yaklaşık 600 milyon kedinin yaşadığı tahmin ediliyor. Bu kadar yaygın olmalarına karşın, bu yaratıkların kökenlerine ve insanlarla olan ortak yaşamlarına ilişkin bilimsel verilerin azlığı bazı soruları yanıtsız bırakıyor. Örneğin diğer yaban hayvanları etleri, sütleri ve yünleri için evcilleştirilirken, insanlar kendilerine en ufak bir yararı olmadığı halde kedileri evlerine niçin kabul etmiş olabilir? Bilim insanları uzun zamandır kedilerin ilk kez eski Mısırlılar tarafından 3.600 yıl önce evcilleştirildiğine inanıyorlardı. Ancak son beş yılda yapılan arkeolojik ve genetik çalışmalar bu senaryoyu tersine çevirdi. Sonuçta ev kedilerinin atası ve insanlarla olan ilişkileri konularında taze bilgiler elde edildi. Ev kedilerinin ilk kez nerede ortaya çıktığı sorusunun bugüne dek yanıtlanamamasının birkaç nedeni var. Bazı araştırmacılar tüm kedi çeşitlerinin tek bir kedi türünden –Felis silvestris (yabankedisi) türediğini iddia etmekle birlikte, bundan hiçbir zaman emin olamadı. Ayrıca bu tür, dünyanın dar bir bölgesinde değil, Eski Dünya’nın dört bir yanında İskoçya’dan Güney Afrika’ya, İspanya’dan Moğolistan’a yaşıyordu. Ayrıca son günlere kadar bilim insanları hangi türün bugünkü evcilleşmiş ev kedisinin atası olduğunu anlamakta güçlük çekiyordu. Gerçekten de Mısır’dan çıkmış olma varsayımına karşı, bazı bilim insanları kedilerin farklı bölgelerde evcilleştirilmiş olabileceğini ve her evcilleştirme işleminden farklı bir cinsin ortaya çıktığını ileri sürüyordu. Kaldı ki yaban kedi gruplarını birbirinden ayırt etmenin zorluğu bu sorunu daha da içinden çıkılmaz bir hale getiriyordu. Oxford Üniversitesi Doğal Yaşamı Koruma Araştırmaları Bölümü’nden Carlos A. Driscoll, 2000 yılında bu soruya yanıt bulmak amacıyla Güney Afrika, Azerbaycan, Kazakistan, Moğolistan ve Ortadoğu’dan 979 adet yaban ve ev kedisinden DNA örnekleri topladı. Yabankedileri tipik olarak tek bir bölge ile sınırlı yaşam alanlarını korudukları için, bunların genetik bileşenlerinin coğrafi olarak farklılık göstereceğini, ancak zaman içinde sabit bir yapıya sahip olduklarına inanıyordu. Driscoll, bölgeye özgü yerli kedi gruplarının birbirlerinden DNA bazında ayırt edilebilmesi ve ev kedilerinin DNA’larının yaban kedi popülasyonlarından birine yakından benzeşmesi durumunda evcilleştirmenin nerede başladığına ilişkin net bir bilgi edinebileceklerine inanıyordu. EV KED LER ORTADO U ÇIKI LI 2007 yılında yayımlanan bir genetik analize göre Driscoll ve Amerikan Kanser Enstitüsü (NCI) Genomik Çeşitlilik Laboratuvarı’ndan Stephen O. Brien ve meslektaşları, kedilerin alt türlerini tespit etmek için bir önceki deneydeki 979 kedinin her birinin mitokondriyal DNA’larını ve çekirdek DNA’larını incelediler. Bu şekilde benzer DNA’lara sahip olan kedileri grupladılar ve bu grupların içindeki kedilerin aynı bölgede yaşayıp yaşamadıklarını araştırdılar. Sonuçta yaban kedilerinin beş genetik kümesi veya soyu olduğu ortaya çıktı. Bu beş soyun dördü yaban kedilerinin bilinen İKİ AMERİKA: Kedinin ilk evcilleştiği coğ500 yıl önce? rafyanın ve döneminin bu şekilde tespit edilmesiyle ilk sorumuza dönebiliriz. İnsanlar ve kediler niçin bu özel ilişkiyi geliştirmiş olabilirler. Kediler genel olarak evcilleştirilmesi gereksiz hayvanların başında gelir. Evcilleştirilmiş hayvanların ataları sürüler halinde yaşarlardı ve sürüde katı bir hiyerarşi hüküm sürerdi. Sürü halinde yaşayan bu hayvanlar dip dibe bir yaşama alışık olduklarından, yiyecek ve barınak sağlandığı takdirde kapalı bir alandaki yaşama çok çabuk uyum sağlarlar. Oysa kediler tek başlarına avlanırlar ve kendi avlanma sahalarını diğer kedilere karşı şiddetle korurlar (Gururlu aslanlar bu kuralın dışındadır). Ayrıca evcil hayvanların pek çoğu ekili alanlarda yetişen bitkilerle beslenirken, kediler etoburdur ve etin dışındaki diğer yiyecekleri sindirmekte zorluk çekerler. Kaldı ki karbonhidratların tadından da hoşlanmazlar. İnsanlara fayda açısından da pek yararlı oldukları söylenemez, çünkü komut altında yaşamayı sevmezler. Özetle bütün bunlar, kedilerin insanlarla yaşamayı kendilerinin seçtiğini ve ortak yaşamdan tek yönlü fayda sağladıklarını gösteriyor. Bereketli Hilal bölgesinde 9.000 ile 10.000 yıl önce tarım ve yerleşik düzene geçiş ile birlikte yaban hayvanları için tamamen yeni bir çevre oluştu. Uyum yeteneğine sahip olan yaban hayvanları ile insanlar arasında karşılıklı çıkar ilişkisine dayanan bir birliktelik başladı. Bunların başında Mus musculus domesticus denilen ev faresi gelir. Bunların kökleri Hint yarımadasına uzanır. Arkeologların bulduğu ilk fare kalıntıları, İsrail’deki yaban tohumu ambarlarında bulundu. Bunların yaklaşık 10.000 yıllık olduğu ileri sürülüyor. Ev fareleri, dışarıda yaşayan yaban fareleri ilk başta rekabet edemezken, insanların evlerine ve silolarına yerleşince büyük bir hızla çoğalmaya başladılar. Bu ev farelerinin kedilere ne kadar cazip gelmiş olabileceğini tahmin etmek zor değil. Ayrıca yerleşim alanlarının dışındaki çöp dağları da kediler için cazip bir yiyecek deposuydu. Bu iki yiyecek kaynağı kedilerin insanlara uyum sağlaması için yeterli bir neden oluşturmuş olabilir. Evrimsel biyolojinin bakış açısından ele alındığında, doğal seçilim kedilerin insanlarla birlikte yaşamasını gerekli kılıyordu. Böylece yiyecek kaynaklarına kolaylıkla erişim şansını elde edebildiler. Zaman içinde insanların kontrolündeki bölgelerde yaşamayı tercih eden yaban kedileri Bereketli Hilal bölgesindeki köylerin çevresinde çoğalmaya başladılar. Bu bölgede yaşamak kedilerin evcilleşmesini kolaylaştırmakla birlikte, araların YABAN KEDİSİNDEN EV KEDİSİNE DÖNÜŞÜM Arkeolojik ve tarihi kayıtlar, Ortadoğu’nun yaban kedisinin bugün dünyanın dört bir köşesinde yayılan ev kedilerine dönüşümünün binlerce yılda tamamlandığını gösteriyor. 10.5009.500 YIL ÖNCE Bugünkü İsrail bölgesinde yaşayan insanların tahıl ambarlarına dadanan fareler, insanlara yakın olmanın avantajlarını keşfetmişlerdi. Tarımın ortaya çıkması ve insanların yerleşik düzene geçmesiyle kediler ev farelerini avlamak için insanlarla yakın yaşamanın avantajlarını keşfetti. 9.500 YIL ÖNCE Kıbrıs’ta insan ve kedinin birlikte gömüldüğü bir mezar bulundu. Bu da insankedi ilişkisinin ilk kanıtıydı. 3.700 YIL ÖNCE İsrail’de yapılmış olan fildişi kedi heykelciği Bereketli Hilal* adı verilen bölgede kedilerin yaygın bir ev hayvanı olduğunu gösteriyor. 3.600 YIL ÖNCE Mısır’daki Teb şehrinde sanatçıların kedi resimleri yapması, kedilerin tam anlamıyla evcilleştirilmiş olduğunun en eski kanıtı. 2.900 YIL ÖNCE Kediler Tanrıça Bastet şeklinde Mısır’ın “resmi tanrıçası” haline geldi. Çok sayıda kedinin kurban edilip mumyalanması Mısırlıların evlerinde kedi beslediklerini gösteriyor. 2.300 YIL ÖNCE Mısır’da kedilere tapınma geleneğinin zirve yaptığı dönem. Ptolemeik Dönem’de yöneticiler kedilerin yurtdışına satışına yasak getirmişlerdi. 2.000 YIL ÖNCE Almanya’daki Tofting arkeolojik bölgesindeki kedi fosili ve kedilerle ilgili eserler, ev kedilerinin Avrupa’da da yaygınlaşmış olduğunu gösteriyor. 13501767 Tayland’daki Budist Rahipleri’nin “KediKitabı Şiirleri”, Siyam gibi doğal yerli kedi cinslerinin genetik sürüklenme –insan müdahalesi olmadansonucu ortaya çıktığını gösteriyor. İLK EVCİLLEŞTİRME GİRİŞİMLERİ 2004 yılına kadar kediyi 3.600 yıl önce eski Mısırlıların evcilleştirdiği düşünülüyordu. Ancak bu tarihte Kıbrıs Adası’nda araştırmalarını sürdüren arkeologlar kedisi ile birlikte gömülmüş bir yetişkine ait 9.500 yıllık bir mezar buldular (Resimde daire içindeki kedi iskeleti). Kediler Kıbrıs’ın yerli hayvanlarından olmadığı için insanların bu hayvanı teknelerle buraya taşımış olması olasılığı ağırlık kazandı. Bu bulgu Ortadoğu’da yaşayan insanların kedileri Mısırlılardan çok önce evcilleştirmiş olduklarının önemli bir kanıtı. NSANLAR KED LERDEN HO NUT Aslında kedilerin insanlara zarar verdiği söylenemez. Bu nedenle insanlar kedilerin arkadaşlığından pek de şikâyetçi değiller. Hatta evlerinde görmek istemedikleri fare ve yılanları avladıkları için bu beraberliğe sıcak bakıyorlar. Bazı uzmanlar yabankedilerinde insanlarla birlikte yaşamalarını kolaylaştıran bazı özellikler bulunduğunu ileri sürüyor. İri gözlü, pembe burunlu, yuvarlak alınlı bu hayvanlar genellikle “şirin” yüz hatlarına sahip. Bütün bu özellikle insanların şefkat ve koruma duygularını tetikliyor olabilir. Bazı insanlar yalnızca çok sevimli oldukları için kedi yavrularını evlerine alıp bakabiliyor. Böylece kediler insanların yalnızca evlerine değil, yüreklerine de yerleşmiş olu1800’LÜ YILLAR yorlar. İngiliz doğa tarihçisi Harisson Weir’in yazılarına Bugünün kedilerinin tümüyle evcilleşmiş göre, pek çok modern kedi cinsi İngiliz Adaları’nda gelişti. olduğunu söyleyebilir miyiz? Bu sorunun yanıtı hem evet, hem de hayırdır. Ev kedileri 1871 insanlara tolere etmek gibi bir özveride(!) buLondra’daki Kristal Saray’da yapılan kedi gösterisinde ilk kez insanların yarattığı kedi cinsleri talunmakla birlikte ev kedilerinin pek çoğu yanıtıldı. banıldır; beslenmeleri ve üremeleri söz ko2006 Allerca adındaki şirket, alerjiye dirençli ilk kediyi nusu olduğunda insanlara güvenmezler. yarattı. Köpekler gibi diğer evcilleştirilmiş hayvan*Bereketli Hilal (İngilizce: Fertile Crescent), lar yabani türlerinden farklılaştıkları halde Ortadoğu'da, Batı ve Ortadoğu uygarlıklarının doğduğu bölge. Terimi ilk kez ABD'li doğubilimci ortalama bir ev kedisi büyük ölçüde vahşi have arkeolog James Nery Breasted kullanmıştır. lini korur. Ev kedisinin evrimi halen sürüyor. Yapay daki rekabet devam ettiği için vahşi doğada hayatta kalma döllenme ve tüpte dölleme teknolojileri ile donanan kedi becerilerini korudular. Evcilleşme döneminin başlarında bu yetiştiricileri egzotik yeni çeşitler üretmenin peşinde. Bu dukediler çoğunlukla kendi kendilerini kollamak zorunda kal rumda ev kedisi gelecekte radikal değişiklikler geçirebilir. dıklarından avlanma yetenekleri hiçbir zaman körelmedi. Sonuçta ortaya nasıl bir yaratık çıkacağını şu anda tahmin Bugün bile pek çok ev kedisi insanlardan bağımsız olarak da bile edemiyoruz. yaşamlarını sürdürebiliyor. Bunu, dünyanın tüm kentlerindeki Derleyen: Reyhan Oksay sokak kedilerinde gözlemleyebiliyoruz. Kaynak: Scientific American Haziran 2009
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle