Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SON ARAŞTIRMALAR PARMAK UCUNDAK Ç ZG LER NE E YARIYOR? den olmasına rağmen sigara içenler arasında kalp hastalığı yüzünden ölenlerin niçin bu kadar çok olduğunu açıkladığını söylüyor. Bedende ensülin dirençliği geliştiğinde hormonun dokudaki tanıma bölgeleri azalmakta. Bunun sonucunda ise ensülin, şeker metabolizmasını doğru dürüst çalıştıramadığı için kandaki şeker seviyesi yükseliyor. Durum daha da kötüleşirse sistem tamamen çöküyor ve diyabet ensülinle tedavi edilecek kadar ilerliyor diyor araştırmacılar. Ensülin direnci genelde aşırı besleyici maddelere bağlı olarak gelişmekte. Ancak farelerle gerçekleştirilen son araştırma nikotinin de aynı etkiyi yapabileceğini gösterdi. Farelere iki hafta boyu günde iki kez nikotin aşılandığında, gerçi fareler daha az yemek yemiş ve zayıflamışlar ama yine de ensülin dirençliği gelişmiş. Araştırmacılar, nikotinin kortizol olarak bilinen stres hormonu seviyesini yükselttiğini düşünüyorlar. Yüksek kortizol değeri ise diyabetin ön evresini tetiklemekte. gilendiklerini düşünen uzmanlar erkeklerin kanser riski hakkında bilinçlendirilmeleri gerektiğini söylüyorlar. BBC’de yayımlanan bir habere göre kanser hastalıklarının yarısı yaşam biçiminin değiştirilmesiyle önlenebilir. Son araştırma için bilim insanları 20062007 yılında ortaya çıkan kanser vakalarını incelemiş. Bu şekilde kanser yüzünden ölen erkeklerin %40 daha fazla olduğu ortaya çıkmış. Hastalanma olasılığı ise %16 daha yüksek. Akciğer kanseri gibi daha çok erkeklerde görülen hastalıklar hesaba katıldığında cinsiyetler arasındaki fark daha da büyümekte. Oysa bilim insanları erkeklerin ve kadınların aynı oranda kansere yakalandıklarını ve öldüklerini sanıyorlardı. Sonuçlar kansere yakalanan ve bu yüzden yaşamlarını yitiren erkeklerin daha fazla olduğunu göstermekte. Araştırmaya katılan bilim insanı David Forman, erkeklerin kadınlara kıyasla daha sağlıksız yaşadıklarını ve araştırmanın bu durumu yansıttığını söylüyor. Erkekler kanser riskini düşürmek için yaşam biçimlerini değiştirmedikleri gibi doktora da gitmeyi sevmiyorlar. nişleyerek Lago Argentino bölgesinde buzdan bir baraj oluşturdu. Bu göle 30 km. uzunluğundaki ve 5 km. genişliğindeki buzul akıyor. Su kütleleri düzenli olarak barajı delip geçiyorlar. Böylece göl ve buzul devamlı değişen dinamik bir manzara oluşturuyorlar. Valdivia Bilimsel Araştırmaları Merkezi (Şili) bilim insanı Andres Rivera, tüm buzulların iklim değişimine aynı şekilde reaksiyon göstermediklerine dikkat çekerek, Perito Merona buzulunun bir istisna olduğunu, diğer birçok buzulun küçüldüğünü söyledi. Parmak uçlarındaki çizgiler parmak izi vermekten başka ne işe yarıyor? Bilim insanları bu çizgilerin cilt ve yüzeylerdeki sürtünmeyi arttırarak bir objeyi kavramamıza yardımcı olduklarını sanıyorlardı. Fakat Manchester Üniversitesi’nden Peter Warmen ve Roland Ennos’un son araştırması bu tahminin doğru olmadığını gösterdi. İnsanın parmakları kavrama için mükemmel bir şekilde gelişmiştir. Kemiklerin üzerini ve tırnak yatağının etrafını güvenli bir şekilde kaplayan deri, tırnaklar sayesinde parmak uçlarına doğru kaymıyor. Parmak uçları ise her türlü yüzeye uyum sağlayabilen yumuşak ve esnek bir yağ tabakasıyla donatılıdır. Warmen ve Ennos parmak uçlarındaki çizgilerin etkisini öğrenmek için cildin sürtünme kuvvetini ölçmüşler. Katılımcılar deneyler sırasında parmaklarını farklı kuvvet ve farklı açılarla bir akrilik plaka üzerine bastırırken araştırmacılar da sürtünmeyi kontrol etmişler. Dokunma alanı ne kadar büyükse plaka ve parmaklar arasındaki sürtünme de o kadar büyük oluyor. Ancak çizgili parmak uçlarında düz parmak uçlarına kıyasla üçte bir daha az dokunma alanı bulunduğu için parmak izi veren parmak uçlarının sürtünmeyi kuvvetlendirmesi mümkün değil diyor bilim insanları. Peki o halde parmak ucu çizgileri ne işe yarıyor? Bilim insanları Journal of Experimental Biology dergisinde bu konuya birkaç teoriyle açıklık getirmeye çalışıyorlar. 1 Çizgiler yüzeyin girintilerine “yerleşerek” pürüzlü yüzey ve cildimiz arasındaki dokunma alanını büyütüyorlar. 2 Çizgilerdeki girintiler suyun akmasını sağlayarak ıslak ve nemli objeleri tutmamızı kolaylaştırıyor. 3 Hatta belki de parmak uçlarının bir objeye yapışıp kalmasını önlüyorlardır. Çünkü eğer parmak uçlarındaki deri düz olsaydı bir yüzeye daha sıkı tutunurdu ve parmak uçlarını objeden ayırmak çok zor olurdu. Erkeklerde kanser riskinin daha yüksek olması sağlıksız yaşam biçimi ve daha ender olarak doktora gitme gibi nedenlere bağlandı. Birleşik Krallık Kanser Araştırmaları çalışmasına göre iki cinsiyetin de yakalandığı kanser türleri erkeklerde %60 daha fazla görülmekte. Kansere bağlı ölüm riski ise %70 daha yüksek. Bu fenomenin biyolojik bir nedeni yok. Kadınların sağlıklarıyla daha iyi il ERKEKLERDE KANSER R SK DAHA YÜKSEK Patagonya’daki Perito Moreno buzulu her yıl biraz daha büyüyerek, iklim değişimiyle ilgili öncelemeleri altüst ediyor. Bilim insanları buzulun niçin büyüdüğünü kesin olarak bilmiyorlarsa da söz konusu buzulun And Dağları’nın güneyinde eriyen karlarla beslenen bir nehir olduğunu düşünüyorlar. Perito Moreno Arjantin tarafında her yıl biraz daha ge KL M DE M NE RA MEN BÜYÜYOR Son bir araştırmaya göre deniz seviyesinin önümüzdeki bin yıllarda 25 m. kadar yükseleceği saptandı. Yükselme karbondioksit emisyonunun sabit kalması halinde bile gerçekleşebilir diyor İngiliz ve Alman bilim insanları Nature Geoscience derg i s i n d e . Araştırmacılar geçen 520.000 yıl içinde deniz seviyesinde meydana gelen değişimleri takip ederek gelecek için bir model oluşturmuşlar. Son beş buz devri ve aralardaki ılıman evrelerden deniz seviyesinde olağanüstü değişimlerin yaşandığını öğrendik diyor uzmanlar. Mesela yaklaşık olarak üç ila üç buçuk milyon yıl önceki orta pliosen döneminde, atmosferdeki benzer karbondioksit yoğunluğu nedeniyle deniz seviyesinin 25 m. kadar yükseldiğini söylüyor araştırmacılar. Ancak araştırmada, deniz seviyesindeki yükselmenin insanlık için ne gibi sonuçlar doğuracağına değinilmemiş Nilgün Özbaşaran Dede DEN Z SEV YES 25m KADAR YÜKSELECEK Araştırma Kimler daha mutlu, sosyalistler mi, kapitalistler mi? Güney Kaliforniya Üniversitesi’nde (USC) gerçekleştirilen “Lost in Transition” (Geçişte kaybolmak) araştırmasıyla eski doğu blok ülkelerindeki memnunluk/rahatlık durumu incelendi. Sonuçlara göre sosyalizmin çöküşünden ve Sovyetler Birliği’nin dağılışından doğrudan etkilenen ülkelerde, sistemin değişmesinden sonra refah seviyesi kötüleşti ve bu durum hâlâ devam ediyor. Hatta insanlar çalışma ve aile yaşantılarından da memnun değil. Ekonomik baskılar, kişisel hoşnutluk durumu üzerinde siyasi reformlardan daha etkili diyen bilim insanları, araştırma çerçevesinde on üç eski Sovyet devletindeki insanların yaşam kalitelerini ve refah durumlarını incelerken örneğin “World Values Survey” (WVS) gibi çeşitli kaynaklardan yararlanılmış. WVS, 1989 yılından bu yana birçok eski doğu blok ülkelerindeki insanların da dahil olduğu dünyanın en büyük anketi. İnsanlara yaşamlarından genel olarak ne kadar memnun oldukları dışında çalışma, sağlık, yaşam standardı ve demokratik kazanımlarla ilgili tahminler gibi spesifik sorular da sorulduktan sonra 19892005 yılları arasındaki veriler değerlendirilmiş. Araştırmayı yöneten bilim insanı Richard Easterlin, demokratik gelişmeler ve kişisel hoşnutluk arasındaki olumlu ilişkiyi kanıtlayamadığını, bunun yerine bu iki parametre arasında olumsuz bir ilişkinin bulunduğunu söylüyor. İnsanlar kişisel hoşnutluk durumlarını değerlendirirken siyasal durumları çok ender olarak hesaba katıyorlar. Önemli olan geçim, aile yaşantısı ve sağlık. Sosyalizmden, kapitalizme geçişte örneğin çalışma hayatı ve çocuk yetiştirmeden memnun olanların sayısı düşerken, sosyal stres semptomlarında artış yaşanmış. Boşanmalar ve aile içi şiddet, alkol ve uyuşturucu kullanımı artmış. Easterlin’e göre kişisel hoşnutluk seviyesi, hala Sovyetler Birliği’nin dağılışından sonrakiyle aynı. Ekonomi profesörünün araştırmadan çıkardığı sonuca göre, kişi başına artan gelir, tüketim mallarına daha kolay ulaşım ve yaşam standardının yükselmesi gibi faktörler, toplumdaki sosyal güvensizliği dengeleyemiyor. CBT 1163/ 4 3 Temmuz 2009 Amerikalı bilim insanları sigara içenlerde diyabet riskinin niçin ortalamanın üzerinde olduğunu ve kalp enfarktüsü ve inmenin neden daha fazla görüldüğünü buldular. Farelerle gerçekleştirilen deneyler, nikotinin, bedeni ensüline karşı duyarsız hale getirdiğini gösterdi. Bu fenomen diyabet tip 2 hastalığının bir ön evresi ve kalpdolaşım hastalığı için de risk faktörü olarak kabul edilir. Araştırmayı yöneten Theodore Friedman (CharlesDrew Üniversitesi) bu ilişkinin sigara içiminin kilo kaybına ne S GARANIN BA KA B R OLUMSUZ ETK S