Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SIEMENS’TEN KOPENHAG’TAKİ ÇEVRE ZİRVESİNE TAM DESTEK Aralık 2009'da Kopenhag'da yapılacak olan "COP15" Birleşmiş Milletler Çevre Zirvesi'nin bu yılki konusu "Gezegenimizin yardımınıza ihtiyacı var İklim değişikliğiyle mücadele için birleşelim". Siemens, konuya tam destek veriyor. Çözümü için, politikacılar, iş dünyası liderleri de dahil olmak üzere herkesin çaba göstermesi gereken sorun, kentleşme, küreselleşme ve iklim değişikliğinin gezegenimizin ekolojik dengesi üzerindeki etkilerinin kontrol altına alınmasını gerektiriyor. Bu mücadeleye katılan Siemens, yeryüzündeki çevre sorunlarına yenilikçi ürünleriyle ve portföyündeki çevre çözümleriyle yanıt veriyor. Siemens'in çevre konusunda ürettiği çözümler sayesinde, 2008 yılında müşterilerinin karbondioksit emisyonu 148 milyon ton azalmıştır. Bu miktar, Siemens'in kendi etkinliklerinden dolayı yaratılan karbondioksit emisyonunun 25 katıdır. Force Wireless’ın tek parça tasarımında toplanmış. 2.4 GHz kablosuz teknolojiyi kullanan ürün, 10 metre mesafede dahi kullanılabiliyor. Konsol kablosu kullanmayan Driving Force Wireless’ta yarışa başlamak için, USB alıcısını ve güç kablosunu direksiyona bağlayıp, oyun ayarlarını yapmak ve direksiyon mesafesini ayarlamak yeterli. Fiyatı 114 dolar + KDV. Bebek” geliştirildi. Bunun için dokuyu istenilen şekle sokan bir teknikten yararlanılıyor. Şekillenen yapı 100.000 kadar bağlayıcı protein kolajen boncuğundan yararlanarak geliştiriliyor. Bu boncuklara karaciğer hücreleri ekiliyor ve insan vücuduna benzer bir kalıba dökülüyor. Her bir boncuğun yüzeyinde bir hücre bulunuyor ve bu hücreler protein ve kolajen salgılayarak boncukları birbirine bağlıyor. Sonuçta ortaya çıkan nihai ürün, bir laboratuvar kabı içinde geliştirilmiş hücrelerden çok canlı dokuya benziyor. ÖLDÜREN MELAMİNE GEÇİT YOK! Çin’de süte melamin karışması sonucu 6 çocuğun öldüğü olaylın bir daha yaşanmaması için yeni bir cihaz geliştirildi. Bu yeni cihaz yiyeceklerin içindeki melamini anında tespit edebiliyor. Melamin toksik bir kimyasal maddedir ve Çin’de bazı şirketler sütün ve mamanın içindeki protein içeriğini olduğundan yüksek göstermek için ürünlere melamin karıştırmışlardı. Bu hileye adı karışanlar geçen günlerde Çin’de ölüm ve müebbet hapis ile cezalandırıldı. Şu anda yiyeceklerin içinde melamin olup olmadığını tespit eden testler çok uzun zaman alıyor ve çok ayrıntılı bir işlem gerektiriyor. Şimdi Purdue Üniversitesi’nden Graham Cooks bir yiyeceğin içeriğinde melamin bulunup bulunmadığını 25 saniye gibi kısa zamanda tespit eden bir teknik geliştirdi. Cooks’un geliştirdiği cihaz yiyecek örneğini şarjlı gaz bombardımanına tutarak, yiyeceğin içindeki molekülleri iyonize ediyor. Daha sonar iyonize edilmiş örnek, bir kütle spektrometresi tarafından emiliyor. Bu da molekülleri şarjlarına ve kütlelerine gore ayırıyor. Sonuçta moleküllerin cinsini tespit etmek mümkün olabiliyor. Sistem melamini 10 ppm yoğunluğa kadar tanıyabiliyor. Melaminin yoğunluğu 1 ppm’i geçmediği sürece tehlike yaratmıyor (Chemical Communications, DOI: 10.1039/b8ı8o59h). KUMDA YÜRÜME BECERİSİNE SAHİP ROBOTLAR Tokyo Üniversitesi’nde Shoji Takeuchi liderliğinde yürütülen proje kapsamında çoklu hücre tipleri içeren yapıların geliştirilmesi planlanıyor. Takeuchi, bu dokuların bütün deney organı olarak işlev göreceğini umuyor. Kumla kaplı yüzeyler üzerinde koşmak yalnızca insanlar için zor değildir. En çevik robotlar bile kumsalda HAVAALANLARINDA ÖZEL AYDINLATMALI BEKLEME KABİNLERİ Münih Havaalanı’nın 2.terminal binasında yolcular “checkin” için beklerken zamanlarını fütüristik görünümlü kabinlerde geçirebiliyorlar. Böylece beklerken sıkılmadıkları gibi keyifli bir deneyim yaşayabiliyorlar. Uzanmak isteyenler için bir kanape, masa ve internet erişimi bulunan kabinlerin en önemli özelliği aydınlatılmasında kullanılan Osram teknolojisi. Osram farklı renklerde ve düzeylerde sağladığı ışık ile yolcunun kendini evinde hissetmesini sağlıyor. Kullanıcının tercihine bağlı olarak kabin farklı tarzda aydınlatılıyor. Çalışmak isteyenler için kabin mavi tonlu bir ışık ile aydınlatılırken, dinlenmek isteyenler için kırmızı tonun ağır bastığı bir ışık kullanılıyor. KABLOSUZ DİREKSİYONLA YARIŞ KEYFİ Driving Force Wireless, tek parçadan oluşan tasarımı, ayarlanabilir direksiyon mesafesi, entegre gaz ve fren kontrolleriyle gerçekçi yarış keyfini kablosuz olarak evde yaşatıyor. Oyun oynamak için salonunun yeniden düzenlenmesine gerek kalmıyor. Çünkü kurması ve kaldırması çok kolay olan Diriving Force Wireless, kablo karmaşası yaratmaz, belli bir noktaya bağlı kalmadan istenilen mesafeye ayarlanabilir. Yani ister koltuta, sandalyede, istenirse yerde, force feedback özelliğinin sunduğu sürüş gerçekliğini hissetmek mümkün olabiliyor. Gaz, fren, vites kontrolleri ve mönü navigasyonu gibi oyun oynamak için ihtiyaç duyulan her şey Driving DENEY OLARAK KULLANILAN CANLI BEBEKLER İnsan vücudunun içinde yapılması gereken ilaç deneyleri için insan karaciğer hücrelerinden “Canlı CBT 1161/ 11 19 Haziran 2009 yol almakta zorlanır. Gezegenlerin yüzeyinde keşif yapması için geliştirilen uzay araçları ve dünyadaki kurtarma robotları farklı zeminler üzerinde yol alabilme yeteneğine sahip olmalıdır. Bu farklı yüzeylere taşlık arazi ve kumsallar da dahildir. Atlanta’daki Georgia Teknoloji Enstitüsü’nden biyofizikçi Daniel Goldman, bu yüzeylerin niçin sorun yarattığını araştırdı. Goldman ve ekibi araştırmalarını Sandbot adı verilen bir robot yardımı ile sürdürdü. Deneyde Sandbot’un, hamamböceğinin çevikliğine sahip altı adet Cşekilli bacağı ile haşhaş tohumu dolu bir küvetin içine yerleştirildi ve küvetin içinde ne şekilde yol aldığı izlendi. Bilim adamları, Sandbot’un bacaklarının çok hızlı hareket etmesi durumunda, rootun yürüme modundan, olduğu yerde sayan bir yüzme stiline geçtiğini fark etti. Goldman, şimdi bu robotların her çeşit yüzeyde yol alabilmesi için üzerlerine yüzeyin sertliğini hissedebilecek sensörler monte etmeyi planlıyor. Böylece robotlar sensörlerden gelen uyarılara göre bacak hareketlerini ayarlayacaklar (Proceedings of the National Academy of Sciences. DOI:10.1073/pnas.o8o9o951o6). Derleyen: Reyhan Oksay