Katalog

YEPYENİ ÖZELLİKLER TAŞIYAN SERAMİK MALZEMELER Münih’teki Siemens Corporate Technology’de “Seramiğin Tanrısı” olarak bilinen Dr. Wolfgang Rossner, ekibi ile birlikte, aşırı ince seramik tozları ile farklı özellikler taşıyan seramik malzemeler üzerinde araştırmalar yapıyor. Burada yapılan araştırmanın en dikkat çekici yönü, atomik yapılardan yararlanarak yepyeni malzemeler yaratmak ve daha önceden planlanmış uygulamalara uygun olarak bu malzemelerden ticari ürünler elde etmek. Bu tarz laboratuvar çalışmaları yenilikçi ürünlere zemin hazırlayan bir ortam oluşturuyor. Benzer şekilde Siemens araştırmacıları 1990’lı yılların ortalarında Xışını dedektörleri için özel bir seramik türü yaratmışlardı. Seramik, bu tarihten sonra pek çok dedektörün vazgeçilmez bir parçası haline geldi. Seramik malzemeler yalnızca aşırı hızlı çalışan bilgisayarlı tomografilerde kullanılmıyor. Seramik malzemeler minik ışık saçan diyotlardan devasa türbin kanatlarına kadar pek çok ürünün verimliliğini ve etkinliğini artırmakta kullanılabiliyor. lık, dış sıcaklık, binanın yapısı, güneşin açısı, binanın ısı ve enerji üretim sistemlerinin dışarıya verdiği ısı çıktısı gibi çok sayıda değişkenin böyle bir gökdelende aynı anda izlenip, optimum düzeyde kullanılması gerekiyor. SLR MAKİNELERİN 50. YILINDA YENİ BİR ÜRÜN Canon, ilk SLR fotoğraf makinesini ürettiği 1959 yılından bu yana 50 milyon adetten fazla satış yaparak önemli bir başarıya imza attı. SLR fotoğraf makinelerinin 50. yılını kutlayan Canon, EOS 500D ile 15.1 Megapiksel ile Full HD video kapasitesini aynı kamerada buluşturdu. Türkiye’ de de satışa sunulan EOS 500D, karanlığa yakın şartlarda çekim yapılabilmesi için 3200’e varan ve 12800’e kadar genişleyebilen yüksek ISO duyarlılığı sağlayarak, fotoğrafçılara en düşük ışık şartlarında bile çekim yapabilme imkanı veriyor. Yeni EOS 500D, büyük ve ayrıntılı baskı alma imkânı sunan 15,1 Megapiksel APSC CMOS sensör özelliğine sahip. Hareketsiz görüntünün olağanüstü çekimi ile Full HD 1080P video kaydını bir araya getirirken, daha uzun video çekimleri için, kullanıcılar daha düşük çekim çözünürlüğü olarak 720P veya VGA’yı seçebiliyor. Küçük ve hafif gövdesine rağmen EOS 500D’nin içinde EOS sisteminin bütün ayırıcı özellikleri bulunuyor. LİSANA GÖRE DUDAK HAREKETLERİ FARKLI Dudakların yaptığı şekillere bakıp bir insanın hangi lisanı konuştuğunu anlayabilir misiniz? İngiltere, Norwick’teki Doğu Anglia Üniversitesi’nden (UEA) geliştirilen bir bilgisayar bunu yapabiliyor. Ayrıca işitme engelliler için de otomatik bir dudak okuma ve çeviri sistemi oluşturuyor. Dilbilimciler dudak şekilleri ve dudak hareketlerinin konuştuğumuz lisan ile yakından ilgili olduğundan kuşkulanıyorlardı. Ancak bugüne dek kimse bu kuşkuyu giderememişti. Şimdi UEA’dan Stephen Cox ve ekibi, Polonyaca, Rusça, Fransızca, Almanca, İngilizce, Arapça, Mandarince ve İtalyanca konuşan 21 deneğe, en iyi konuştukları dilde, BM’nin İnsan Hakları Beyannamesi’ ni bir kameraya doğru okumalarını istedi. Ekip daha sonra bir yüz tanıma sisteminden yararlanarak deneğin dudaklarının hareketini ve dudak şekillerinin dizilimini inceledi. Daha sonra istatistiksel analizlerden yararlanarak hangi dizilimin spesifik bir lisanın işareti olduğunu araştırdılar. Deneyin sonucunda en hızlı konuşan insanlarda bile bir lisanı diğerinden ayırt etmenin mümkün olduğu ortaya çıktı. Cox bulgularını şöyle özetliyor: “Fransızca konuşanlar dudaklarını daha sık yuvarlak hale getiriyor, Arapça konuşanlarda dil hareketleri daha belirgin. Otomatik dudak okuma adı verilen başka bir çalışmaya da yararı olan bu çalışma, kapalı devre televizyon görüntülerindeki insanların ne konuştuğunu anlamak isteyen polis örgütüne büyük yarar sağlayabilir. ENERJİ TASARRUFU SAĞLAYAN BİNALAR Yeni teknolojiler sayesinde, binalarda %30 enerji tasarrufu sağlamak mümkün. Bu tip binalardan biri de New York’taki NY Times binası. İklim değişikliğine karşı bir protesto olarak mimar Renzo Piano tarafından tasarlanan bina, çevresindeki binalara göre %30 daha az enerji tüketiyor. Kasım 2007 tarihinde açılan 52 katlı binanın ultraparlak camlı ön cephesi, dışarıdan içerinin görülmesini engelliyor. Binanın önünden geçenler lobi kısmına bir göz atıp, bahçesinde dinlenebilirler. Manhattan gibi New York’un en kalabalık bölgelerinden birinde yer alan bu bahçe, bir vaha görevi görüyor. Ön cephesi camdan yapılan gökdelenler normal olarak çok büyük miktarda enerji tüketirler, çünkü sera gibi ısıyı içlerinde topladıkları için ısınırlar ve serinlemek için havalandırma sistemlerini çalıştırırlar. Ne var ki NYTB farklı bir yapı sergiliyor. Binanın yerden çatıya kadar uzanan, seramik çubuklardan yapılmış bir ikinci cephesi bulunuyor ve doğrudan gelen ışığın emilimini önlüyor. Bir gölgelendirme sistemi, güneşin konumundan ve geniş bir sensör ağından yararlanarak tenteleri otomatik olarak indiriyor veya kaldırıyor. Böylece aşırı ışığı engelleyerek göz kamaşmasını önlüyor. Bu arada gölgelendirme sistemi ile ışıklandırma sistemi arasında kurulan bağlantı sayesinde gün ışığının yetersiz ışıkta da kullanılması sağlanmış oluyor. Sonuçta elektrikle aydınlanma sadece destek gerektiğinde devreye giriyor. Siemens’in bu binada ilk kez kullandığı binayönetimi sistemi tamamen dış havadan yararlanıyor. Başka bir deyişle sabahları daha soğuk olan havayı binanın içine çekerek gün boyu kullanıyor. Bunun için iç sıcak 500 GİGABİTLİK MİKROHOLOGRAFİK DİSK GE’nin teknoloji geliştirme birimi GE Global Research teknoloji alanında çığır açan bir teknoloji geliştirdi. Yeni MikroHolografik Diskleri standart bir Bluray diskinden 20 kat fazla bellek kapasitesine sahip ve bu diskler bugün kullanılan Bluray ve DVD oynatıcılarına benzer sistemler tarafından okunabiliyor. General Electric’in teknoloji geliştirme birimi GE Global Research yeni nesil optik depolama teknolojileri alanında çığır açan önemli bir buluş gerçekleştirdi. GE araştırmacıları tarafından geliştirilen mikroholografik disk ile standart DVD büyüklüğündeki bir disk üzerinde 500 Gigabit bilgi depolanabiliyor. Bu, 20 tek yüzlü Bluray, 100 DVD veya büyük bir masaüstü bilgisayarın hard diskine eşit bir kapasite anlamına geliyor. GE’nin mikroholografik diskleri Bluray veya DVD oynatıcılarına benzer sistemler tarafından okunabilecek ve kaydedilebilecek. DVD ve Bluray teknolojisi yalnızca disk yüzeyine veri depolarken holografik hafıza disk materyalinin tamamını kullanıyor. Hologramlar, başka bir ifadeyle veri bitlerini temsil eden üç boyutlu şekiller disklere yazılıyor ve daha sonra okunabiliyor. GE’nin holografik hafıza teknolojisi kapasite konusunda bir dönüm noktası olmasına rağmen kullandığı donanım ve formatlar halihazırdaki optik depolama teknolojisiyle o kadar benzerlik taşıyor; bu sayede mikroholografik oynatıcılarda CD, DVD ve BD oynatmayı mümkün kılıyor. Derleyen: Reyhan Oksay 64 GB KAPASİTELİ USB FLAŞ SÜRÜCÜ Görüntü ve video alanında dijital film kartları, USB taşınabilir bellek, mobil telefonlar için bellek kartları ile oyun severlere yönelik yüksek kapasiteli ve hızlı okumayazma özelliğine sahip kartlar alanında faaliyet gösteren SanDisk, 10 Mayıs Anneler Günü için hediye seçenekler sunuyor. Örneğin hiçbir kablo ya da karmaşık yazılım yüklemesi gerektirmeden son derece kolay bir yolla dijital dosyaları koruma altına alarak eksiksiz bir yedekleme çözümü getiren SanDisk Ultra Backup USB Flaş sürücü, 64 GB’ye kadar yükselen geniş kapasitesiyle eksiksiz bir depolama imkânı sunuyor. Her türlü dijital dosyanın tek bir tuşa dokunarak yedeklenmesini sağlayan sürücü, şifrekorumalı giriş kontrolü ve ultraemniyetli AES donanım tabanlı şifreleme sistemini içeren çift emniyet katmanıyla kaydedilen tüm dijital içeriği koruma altına alıyor. CBT 1155/ 11 8 Mayıs 2009