Katalog

YAŞLILAR İÇİN YENİ KABLOSUZ TELEFON Siemens’in geliştirdiği iki kablosuz telefon aileler ve yaşlı insanlar düşünülerek tasarlandı. Normalden iri ve aydınlatılmış tuşları ve ekranında beliren rakamların büyüklüğü sayesinde E360 ve E365 model telefonları çocuklar ve gözleri iyi görmeyen yaşlılar kolayca kullanabilecek. Ayrıca E365’te bir telesekreter ve programlanabilir bir SOS tuşu bulunuyor. Acil durumlarda SOS tuşuna yerleştirilen 4 numara sıra ile aranıyor ve daha önce kaydedilmiş yardım isteyen bir mesaj okunuyor. Çocuklu aileler tarafından denenen telefonların, doğrudan arama tuşları nedeniyle büyük beğeni topladığı belirtiliyor. Telefonun bir diğer özelliği de işitme cihazı kullananların yararlanabilmesine olanak tanıması. Bu telefonlar kulaklığa sinyali hem akustik hem de elektrik sinyali olarak iki kez gönderiyor. E360 ve E365 model telefonlarında elektrik sinyali elektromanyetik endüksiyon kullanarak üretiliyor. İşitme cihazı bu elektrik sinyalini işlemden geçirir ve akustik sinyal ile birleştirir. Sonuçta işitme cihazı kullanan kişi hoparlörden gelen sesi daha iyi duyar. Eylül ayında piyasaya çıkartılacak olan telefonlar 80 Avro (E360) ve 130 Avro’ya (E365) satılacak. hamileliğe karşın dünyaya gelme başarısını gösteren erkek çocukların, rahat bir hamilelik dönemi sonucu doğan erkek çocuklara göre ortalama daha uzun yaşadıklarını ortaya çıkartıyor. saç telinin 40 katı kalınlığında bir elektrot çıktı. Bu yılın başında gerçekleştirilen testlerde, bu elektrotların konvansiyonel elektrotlara göre 3 misli enerji depoladığı görüldü. Bu teknolojinin 5 yıl içinde ticarileştirilmesi planlanıyor. HAMAMBÖCEKLERİNİN KAVALCISI Fareli Köyün Kavalcısı isimli çocuk masalından esinlenerek hamamböceklerine karşı yeni bir mücadele yöntemi geliştirildi. Avrupa Birliği’ne üye ülkelerin bilim adamlarının oluşturduğu bir araştırma ekibi hamamböceğine benzer minik bir robot yarattı. Biyolojik kardeşlerinin arasına casus olarak karışabilen robot, feromonlara bulandığı için yabancı bir cisim olarak algılanmıyor. Robot, gerçek bir hamam böceği gibi yürümek ve koşmak üzere programlanmış. Evleri böceklerden temizlemek gerektiği zaman robot evdeki böceklerin arasına salınıyor. Feromonların cazibesine kapılan iç mekân böcekleri, robotu izleyerek evlerden bahçeye çıkıp gidiyorlar. Böylece herhangi bir kimyasal madde kullanmadan evler böceklerden arınmış oluyor. PLATONİK SIVILAR Isaac Newton bir kova suyu topaç gibi döndürmeyi başardığı zaman yuvarlak bir girdabın oluştuğunu gözlemlemişti. Şimdi Danimarkalı bilim adamları, su dolu bir kovanın yalnızca dibini döndürerek bu DÖNME DEVRİ: Su, dönme hızına bağlı olarak, yonca, kare ve beşgen gibi şekiller alır. STRESLİ HAMİLELİĞİN ERKEK FETÜS ÜZERİNDEKİ ETKİSİ Berkeley’deki Kaliforniya Üniversitesi’nde yapılan son bir çalışma, stresli geçen hamilelikler ve düşük yapma olasılığı arasındaki ilişkiye açıklık getiriyor. Daha önce yapılan bir çalışmada stresli bir hamilelik döneminin kızlardan çok erkek fetüsler için düşük riski yarattığını ortaya koymuştu. Söz konusu son çalışma, bu bulguyu doğrulamasının yanı sıra, stresli bir ENERJİSİNİ MİKROPLARDAN ALAN PİLLER Massachusetts Institute of Technology’den bilim adamlarının geliştirdiği yeni nesil lityum iyon piller jilet gibi ince, saydam ve çok güçlü (bugünkü pillerden daha güçlü). Projenin lideri Angela Belcher, "Bu piller bilgisayar, MP3 çalıcılar ve diğer cihazların boyutlarının küçülmesine yol açacak" diyor. Pillerin bu kadar ince olmasının sırrı M13 denilen virüste yatıyor. Pek çok pilde enerji, büyük yer tutan karbon veya metalden yapılmış elektrotlarda depolanır. Belcher, ağırlığı azaltmak ve gücü arttırmak için zararsız virüslere genetik olarak müdahale ederek virüslerin metal iyonları kendi üzerine çekmesini sağladı. Daha sonra virüsleri kobalt oksit ve altın banyosuna soktu. Bu metaller olağanüstü enerji depolama özellikleriyle tanınıyor. Belcher, son olarak şarjlı polimer bir filmin üzerini virüslerle kapladı ve ortaya insan yuvarlak girdabı kare şeklinde döndürmeyi başardılar. Döndürme hızını yavaş yavaş hızlandıran bilim adamları, girdabı önce üç yapraklı yonca şekline, daha sonra sırasıyla kare, beşgen ve altıgen bir şekline getirdiler. Danimarka Teknik Üniversitesi’nden Thomas Bohr (Niels’in torunu) suyun daha yavaş dönen dış tabakasının, girdabın yarıçapındaki küçük değişiklikleri büyüterek köşeleri yaratmış olabileceğini söylüyor. Bohr’a göre fırtınalar "yarısı hareketli kova"larla aynı prensip dahilinde hareket eder. Bu da tayfunlarda görülen "göz"ü, küvetlerin giderlerinde oluşan şekilleri açıklar. Bohr, "Şimdiye kadar küvetlerde üçgen girdap görmedim. Ama bir gün o da olur…" diyor. AKILLI İŞ KULELERİ Resmi binaların yüzde 85’inin özel sektöre ait olduğu ABD’de, bütün bu binaların Kontrol merkezi Dijital kaçış planlamacısı Biyometrik tarama CBT 1017/18 15 Eylül 2006 İristarama sistemleri ve casus kameralar lobiyi dışardan gelen saldırganlara karşı korur.