Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Eskiçağ Bilimleri Enstitüsü Ollkoı moltkUIU= 0,7 nanometrt tn ktlçilk bakteriler (örne ğlıt: Mycoplasma grnltall um) İOOiOO nanometrt Bir karbon atomu I harflnln noktasına kadar olsaydı moleküller ve mlkroplar şu boyutlardı olurdu. ni alarak kontrolsüz bir şekilde çoğalabilirler diyor Mooney. • Bunldr boş laflar sadece Benı endışelendıren tek şey doğal kayrıaklı patojenler Ornegın Sars gıbı Yoksa degışımden geçırılen organızmaldr doğaya bırakıldıklarında pek başanlı olamıyorlar • Bazı tehlikeler yine de gerçekçi görünüyor. Texaslı araştırmacılaz nanopartiküllerln toprağa dolayıııyla da belin zincürine kanşabilecegini kanıtladılar. Ve fareler üzerinde yapılan deneyler, karbondan oluşan minik Hiplerin akcigerlere zarar vereceğini gösterdi. • Yenı bır zehırle kaışı kdişıya oldugumuzu sannııyorum Evet, nanotupler akcığerlere zararlı olan asbest lıfi kadar kuçuk ve serttır Fakat nanotuplerm dogayd salınmasını gerektırecek bır kullaram alanı yok Nanotupler polımer veya dığeı malzemelerle karıştınlıyor Ve bu şekilde herhangı bır zaman sonra çope ulaşacak olurlarsa büe atmosfeıe ydyılmazlar • Kamuoyunda gelecekte gündelik içleri üstlenebilecek nanorobot inancı yaygın. • Şu sualdr genelde hatdlı bu dlgılama soz konusu Oysa neredeyse tum nanoteknıkler aşama aşama uretılecektır Mıkroelekt ronık fırmaları urunlerını gıt gıde daha kuçuk boyutlarda uretecekleı Bu onemlı bır gelışme oldbılır ama devıım sayılmaz Nano dünyasmdaki boyutlar 873nolu Gündem'de yayımlanan "Anadolu: Uygarlığın Inctsi" başhkhyazıma "Türk Eskiçağ Bilimleri Enstitüsü" Başkanı Prof. Dr. Ali Dinçel eleştiri gönderdi, Ensıtıtü'nün yaymlanndan birpaket ile birlikte. Saym Dinçel'e teşekkür ederim. Yazımda, yine aynı sayıda yayımladığımız ve 144 Hint Avrupa dilinin dayandığı temel (ana) dilin kökeninin Anadolu olduğunu (Hititçe) belirten Yeni Zelandah Russel Gray ve öğrencisi Çuentin Atkinson'un araştırmalarma gıpta ile bakıyor, niye bu araştırma bizden çıkmadı diye soruyor, devletin vurdumduymazlığmdan yakımyor, arkeologlanmızm desteklenmediğinin altını çiziyor ve Anadolu'nun arkeolojikzenginlikleri için çok özel ve büyük projeler geliştirilmesinin gereğini vurguluyordum. Yazmın ana karakterini bu fikirler oluşturuyordu. Saym Dinçel, "bu konudan (yani Anadolu dilleri üzerine araştırmalardan) Türkbilim adamlannm bihâber olduğu hakkındaki önyargmızı da duyurmuşsunuz" diyor.Yazıma baktım, böyle bir önyargı bulamadım. Biryerde şöyle yazmışım: "Ne yazık ki üniversitelehmizde Yeni Zelandah gibi kafayı bu konuda takmış kimse çıkmadığı için, üzerinde yaşadığımız topraklann kökenleri konusunda önemli bilgileri genellikle yabancüann çahşmalarından öğreniyoruz." Burada, sanki bütün arkeoloji çalışmalannı kastettiğim anlamı çıktıysa özür dilerim. Ama kastettiğim, doğrudan Yeni Zelandalılann çalışmalan ve bu önemde başka çalışmalar olduğu açıktır. Bütün arkeolojiyi izleyemiyorum. Ama, Hint Avrupa dillerinin ortakatası araştırmalarında Anadolu dilleri üzerine durulduğundan ve bizim eskiçağ bilimcilerimizin de bu konu üzerinde çalıştıklarmdan biraz haberim var. Ayırca, bu dil çahşmalarından Türk bilim dünyasının habersiz olduğunu iddia edecek durumda da olamam. Şüphesiz eskiçağ bilimcilerimiz, arkeologlanmız, önemli ve saygm bilimsel araştırmalaryapıyor ve bunları da yaymhyorlar. Benim yazımda gıbta ettiğım ve kastettiğim, Yeni Zelandah araştırmacılann vardıklan sonuç ve bu bulgularını Nature dergisinde yayımlamalandır. Bu haber, Nature'dan ajanslar ve bilimle ilgili diğer internet sitelerinden bütün dünyaya yayıldı. Birden Anadolu'nun tarihsel zenginliği ve önemi ön plana çıktı. Acaba, bizim bilim insanlarımız, Hint Avrupa dillerinin vatanınm Anadolu olduğunu ortaya koyan kesinliğe yakm bir araştırma mı yaptılar da, bizim ve dünyanm haberi olmadı, diye kuşkuya kapüdım! Araştırmalar ve bulgular arasmda bir "önem hiyerarşisi" olduğunu yadsıyabilir miyiz? Anadolu'nun Hint Avrupa dillerinin vatanı olduğunu hemen hemen kesinleştiren araştırmayı önemsemem, acaba, Saym Dinçel'in bana atfettiğibir "yabancı hayranhğı", yabancüann daha iyi olduğuna ilişkin "önyargımdan" mı ileri geliyor? *** Ashnda Ali Dinçel, hakh olarak, yaptıkları bilimsel çalışmalann kamuoyuna yeterince yansıyamamasmdan ve kamuoyunun ilgisizliğinden şikâyetçi. Serzenişlerinin amacı da bu! Biz de bilim insanianmızm çalışmalannı yeterince izleyemiyor ve önemlilerini duyuramıyoruz. Türk Eskiçağ Bilimleri Enstitüsü, çok değerli bir kuruluş. Başarıyla ve olanaksızlıklar içindeyılda iki kez yayımladıklan "Haberler" başhkh dergisini severek izliyorum. (Tel/faks: 0212292 09 63; www.tebe.org) İnternet sıtelerini girin, ilginçyazılar bulacaksınvz. Enstitü binasmı nasıl yardımlarla ayakta tuttuklarını da biliyorum. Enstitü, Colloquium Anatolicum başhkh yılda bir kez de kapsamh Ingilizce Türkçe dergiyayımhyor. 2003yıh sayısmda "Hitit ÖncesiAnadolusu'nun EtnikYapısı" başhkh Saym Önder Bilgi'nin makalesini ilgiyle okudum. Diğer yazılar şunlar: Van Aşağı Anzaf Urartu kaleleri kazısı:Bir ara değerlendirme (Oktay Belli);Anadolu'da bir neohtik ve kalkolitik yerleşme: Köşk Höyük (Aliye Öztan); Max von Oppenheim 'in Arkeoloji koleksiyonu: Tarihçesi ve geleceği (Lutz Martin);PlioPleistosen'de olasıyaşam biçimleh ve ülkemizdepaleolitik çağlarBir deneme (Güven Arsebük); Ammianus Marcellinus ve Tarih eserindeki yabancı kavimlerle ilgili betimlemeleri (Bedia Demiriş). Nanorobotlarla dolu kapsitl vlzyonu: "Hatalı algılama • Yani kendi kendine çogalan nano yapılar hiçbir zaman varolmayacak, öyle mi? • Hayır Yaşam bana gore şu ozellıklerden oluşmakta. Metabolızmd, bolunme, yanı ıçte ve dıştakı bohınmeleı, uyum ve kendı kendıne çoğalrrid yetısı Teknık olarak bolunmenm dışında hıçbırını yeı ıne getıremıyoruz • Genetikçi Craig Venter'in olaya bakış açısı farklı. Biyolojik bileşiklerden üretmek istediği bakterinin yaşayacagına inanıyor. • Venter uyuyor Rıbozom, membran ve proteınler bır araya geldıklerınde çalışmaya başlar ve uç buçuk mılyar yülık bır evrım ıçuıde carılüar rıbozom, membran ve proteınlertnden yararlanırlar Ama eğer bız çogaJahılen bır sıstem tasarlamaya kalkacak oluısak nereden başlayacagımızı büe büemeyız Nilgün Özbaşaran Dede Spıegel 2/2001 *** Gelecek cumartesi yeniden buluşmak üzere... obursdlı@cumhurıyet cora tr CBT internet adresı Cumhnriyet BİLtMTEKNtK • No: 880 31 Ocak 2004* tmtiyaz aahibi:Yedı Mayıs Haber Ajansı Basın ve Yayıncıhk A.Ş. adına llhan Selçnk . Genel Yayın Mudürü: tbnhim Yıldız Yayın Daıuşmaıu: Orhan Bnrıtlı • Sorumlu Mudur Mehmet Sucu Gorsel Yonetmen: Tüles Hasdemir • Baskı: Basın Yatınm Sanayiı ve Tıcaret A.Ş. Esenboğa Yolu Akşam Tesıslerı Ankara İdare Merkezi ve Yazifma adresi: Türk Oca$ı Cad. No: 39/41 C&ğaloğlu, 34334 tstanbul. Tel: (212) 312 05 08 • Faks: 0212513 85 95 Merkez Reldam 880/3