24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Pasifikte zehirli ada Yem Zelandalı büım adamlan neredeyse tum ya şamı olduren son derece zehırlı bu Pasıiik adası keşfettıler Kızgın kaynaklar ve zehırlı gaz akımlan dısında Curtıs adasm da pıllerden daha çok asıt ıçeren batak lıkların varlığmdan soz edıyor proje yonetıcısı Cournal de Ronde Gaz su ve çamur orneklorıyle şımdı ruzgâr ve akıntılarla yayüan kımyarun yakmdakı çevrelen ne şeküde etkıledıgı araştırüacak Curtıs Yem Zelandd ya bağk Kerrnadec adalarına dahıl ve Fıjı nın guneyınde bulunuyor Elde tutulan X ışını tabancası Çok yakındd ucuz taşınabüır X ısıııı kdvndklaı ı gu numuzun hantal ve kırılgdrı bıyomedı kal goruntuleme aygıtlaımın yeıını alabılır A B D lı bı lım ddamldrı saf karbondan oluşan mınık tPİlerın yay dığı (jleküonldiddiı X ı^mlan uıeten bır el aygıtının ılk ornpgını oluştur du Soz konusu aygıtın temelını de mevcut X ısını kdynakldrının yardr landıgı ılkeler olusturuyor Yuksek enerjılı elektıonlar bır metal parçasına çarparak atomlarını devınıme geçınp X ısınlaıı ydyıyor Ne vdi kı yenı aygıt çok daha duşuk sıcaklık laıda çalışıyor ve çok dahd a^ guç harnyor Bu nedenle çok daha ucu za mal edıkncsı vc çok daha uzun surelı kullamlması beklemyor Ayqıt X ışuılaıını daha ufak hacımlı bu uzamd dktdrdCdk bıçımde ufaltıldbıldığınden çok dahd yuksek çozu nurluğe sahıp goruntuler verıp çevre dokulaıa zaraı verme nskmı de bır haylı a?altacagına da ınanılıyor Kuzey Carolma Umversıtesı nden Otto Zhou tarafmdan gelıştırüen Xışım kayndğı karbon nano tupler adı verı len mıkıoskobık boyuttakı karbon tupler den dısarıya çekılen elektronlardan yarar lanıyor Her bırı mılı metremn bırkaç mıl yonda bırı genışhğınde olan bu tuplerden bır obek me tdl bu dibkm uzenne yerleştınlıyor Dıske negatıf elektrık yuklendıgın de hemen uzerındekı pozıtıf yuklu metal bır ag nano tuplenn ucunda kı elektronldrı emebılıyor Ddhd sonra bu elektronlar bıraz uzagın ddkı po/ıüf yuklu bakır bır levhaya çekılıyor Flektronlar bakıra çar pıncd X ışınları yayıyor Gunumuzde kullanılan tıbbı goruntuleme aygıtldrınddkı Xışını tuplerı bır yıldan kısa bır sure da yanıyor Elektron yaydn tellerın 1000 AC uzerındekı bır sıcaklığa getırılmesı geıektığınden ampul lerdela gıbı ısırup kopabüıyor Da hası asırı mıktardd enerjı tuketı yor Oysa nanotuplu elektron tabancası oda sıcaklıgında çalışıyor ve on saat sureklı kulldnımdan son ra bıle herhangı bır bozulma belır tısı gostermıyor Yeni Bilim ve Teknoloji Merkezleri ABD Ulw>dlBılım Vakh bır suredır ııygulanan ışbırhğme dayah genış çaph aıaşürma deneyı ıçm altı yenı proje seçü Yenı Büım ve TŞknolojı Merkezlen nın (BTM ler) her bınne uzaycfa}qha va koşullanndan tutun kansenn bekrienmesme yonehkyenı uygulayımlam dek, her ftır/t*fcİ!jj<u. jmştırmalan amaayla onuınuidek lOyılboyun ca 40 mılyon dolara varan bır odenek bağlana cak UlusalBıknVaki merkezlenn genç bıhm msanlannm yehşmesme olanak tanıyacak, bıkmsel ışbuhqım guçlendırecek ve Ldinunuıı bıhm bıhnanı arttıracak yepyenı yontemler gekştırmelennı de umuyor BTM ler ık kez 1987 yıhnda o donemde Ulusal Bıhm VaMnın başkanı olan Erich Bloch taraindan araşbrmalaıa bıreynelion aynl mas geleneğının otesme geçlerek ışbırhğının yureklendmknesme yonehkbır gınşm olarak yaşama geçmldı 11 merkezden oluşan ılksmıf 11 yıllık arsştırma donemmı 2000 yıhnda tamamladı 12merkezhıkına gnıbun çalışmalanısebuyılsona enyor Bu merkezlenn bır bolumunun arala nnda ssmık denetım a£p ve Guney Kutbu ndah lceCube notnno algıcı gıbı çok daha buyuk pn> jelerıçın bırbasamak oluştuıduğu behrtıhyor 143 başvunı arasmdan scçlen alb yenı meıkez 2000 yıhnda kurulan beş merkezle bırleşecek Yenı bır yanşmanın onumuzdeh yıl baş laması beklemyor Yenı merkezlenn tumunun çok sayıda tırumsal ortağı var Soz gehmı Kahfomıya Unıversıtesı altı yenı BTMden dordune destek venyor Bırçok meuezde ozeMde azmhktan oğ renalere eğıtım veren okuüarda bulunuyor Kadın mühendisler azınlıkta ABDde kadın araştırmacuann kotu durumda ol duklaıını belgeleyen bır rapor, akademık çevrelerdekı kadın bılım msanlannın ıçmde bulunduklan konumun ıyüeştıı ümesı gerektığı yonunde ateşlı bır tartışma başlattı MIT Muhendıslık Bolumu tarafmdan 18 Mart taı ıhınde yayınlanaıı yem bır raporda MIT'nın kadınlar ıçın pek de elvenşb bır ortam olmadığmı' dıle getırı yor MIT muhendıslık bolumunde gorev alan kadırüa rın sayısının bu bolumden mezun olan kadınların çok altında kalması çağdışı bır eğılımı gozler onune serıyor MIT'nın muhendıskk bolumundekı kadın profesorlerın oranı tum ogreüm uyelerının %10 undan düşuk Bu oranla soz konusu bolum kadın profesorlerın en duşuk oldugu bolum olarak goze çarpıyor Raporda goreve atanan kadınlara 'sureklı olarak azınhk go zuyle bdkıldıkldrına dıkkat çeküıyor Raporagore 1981 1999yüldridtasındaonenlen gorevı meslektaşlarla ışbırlıgıne gıtmenın guç oldugu gerekçesıyle" gerı çevıren kadınların sayısı erkeklerın hemen hemen uç katı kadardı Kadınlar goıeve alınsalar bıle onlan gorevde tut mak çok daha buyuk bır sorun Soz gelımı makıne mubendıslığı bolumunde 1987 2001 yılları arasında goreve atandn kadınldnn yalnızca beş tanesı bugun MIT'deh gorevnıı surduıuyoı Bu da ortamm kadınlaı açısmdan çok daha elverışü bır duruma getırümesı gerektığını gozler onune serıyor ı Sedef hastalığına karşı ilaç Alman büım adamlannın sedef hasta lııŞına kaışı gelıştııdıkleıı mddde fdie de neylerınde başarılı sonuçlar verdı Normal de mantdilaıdd bulundiı Efomycın bır tur çozuru madde etkısı gostermekte Efomycın akyuvarldrın damar cıdarlarına yapış masını onleyerek sedefe yol açmakta tlacın ınsanlaı uzeıınde test edılebılmesı ıçm he nuz uzun vadelı deneylerm ydpılması gere kıyor Magdeburg Unıversıtesı doktorlarmdan Mıchael Schon yerel bır gazeteye yaptıgı açıklamada çalışma larımızı henuz tamdinldmadık dıye konuşuıken çalışma arkadaşı WolfHenning Boehncke (Franfurt Unıversıte Kluuğı) klınık testlerm an cak onumuzdekı yıhn sonlarına dogru yapılabı lecegım bıldırdı Efomycm M olaıak bılmen madde normalde hucrelere zarar venyor ancak araştu macılar üacı ınsdnldi uzermde denenmeye uygun hale getırebılmışler tlacın gelıştırıl mesındc Bayer fırmasımn da katküarı bulunmakta etkılı olamıyor Bu bdska yontemde gen ılışebılecegı bır şeye soz gelımı zararsız duıuma getuüınek uzeıe değı^tırılen bu vıruse bagldnıp hucre zarını yarıyor Gelgelehm bu yontemde de vııuslerde seçıcüık ya da % 100 verım çok guç sag lanabılıyor Hucrelere yoksun oldukları genlerm ek lenmesı ya da hatalı genleım gıdeıılme sını ıçeren gen terapının temelını DNA nın hucre zarını dşarak ıçerıye gır mesı olusturuyor Bu ışlemı yerme getıre cek yontemlerın gelıştırılmesıyle çok sa yıda genetık kokenü hastdlığın çok ddhd hızlı sağaltüabüecegme dıkkat çekılıyor Ld/eıler ddha once de hucrelere DNA hdttd sperm dktarılması amanyla kullanıldı Ancak bu ışlemlerde sanıyenm bırkaç mılyarda buıne eşıt bıı sure dayanan moıotesı lazeı ı^mldrm dan yararlamldığmdan bu ışınlar hucrelerde gerıye donulme sı olanaksız hasarlara yol açtılar Tirlapur ve Konıg bu" mılyon kat kuçuk olan dalga boyutu tayfın kızılotesı ışınlar yakınmda yeı aldiı ılunlı ışınlardan yararlandılaı Bu tur lazeı le kdrşı karşıya gelenler gozle gorulur herhangı bır zarara ugramadan DNAyı alabılıyorlar Çikolatanın 2600 yılı Insanoglunun çıkolataya gonul verışı sdnüdığınddiı en az 1000 yıl daha once sme dayamyor Yem çozumleme yontemlerı bu gun kuzey Belıze smırları ıçınde yer alan Colha kentınde bulundn 2600 yıllık seramık kaplarda kakao kalıntılannı gozler onune serdı Daha once elde edüen kanıtlar çıkolata tuketımının IS ydklaşık 400 yülarına rastladıgını ortaya koymuştu Soz konusu bolge Ispan yolldi ele geçırınceye dek Maya uygarlıgırun merkezıydı Yogun kakao tuketıcılerı olarak bılınen Mayalann bu maddeyı mısır kırmızı bıber ve bal gıbı başka mal zemelerle kanştırarak hemen her ogun kullandıkları sanılıyor Topraktan yapılmıs çaydanhğı andıran kapla n ınceleyen Hershey besın şırketınden W Jpffrey Hurst vc arkadaşlan bunların ıçlerınde yaklaşık 500 farklı bıtkı bıleşımının bulundugu kakao çekırdegının kımyasal yapısını çagnştıran ızlere tanık oldular Ispanyol sdvaşçıknna gore kdkaolu ıçeceğın en çok kopugunu seven Mayaların bu karısımı bır kaptan otekıne aktarmak suretıyle kopurttuklerı sanılıyor 805/4 Lazerle, hucrelere DNA aşısı Alrnan drdştırmdcıldrd gore lazerler hucrelere geçı cı bır kapı açdrak DNA run ıçerıye gırmesme olanak tanı yor Soz konusu yontemm yenı genlerm canlı hucrelere za rar vermeden gıı mesme olanak tanıyarak gen terapıyı hız landırabıleregıne DNA aşılamd dçısmdan dd ydrarlı olabılecegme mamlıyor IVıedrıch Schıller Unıversıtesı nden Uday Tirlapur ve Karsten Konig memelı hucreleı mde bır delık açmak amacıyla kızılotesı bır Id7erden ydrdrldndrdk DNA nın ıçe rıye gu mesme olanak tamdılar DNA yeşıl parıltılı ışık sa çan bır protem urettıgınden araştırmacılar DNA yı rahat lıkla ızleyebıldıler Aşın kısa bır dızı lazer ışınından yaıar ldndrdk onlenne çıkdiı huueleım heı bume DNA dktdidıldi S07 konusu lazer ışlemmden geçmeyen hucreler parlak prote uıı uretmedıleı Yontem bu elverışlüıgı ve seçıcüıgı nedenıyle DNA nın hucreleıe dktdiılnidsı ıçm gunumuzde kulldmldn yontemlerı golgede bırakıyor Bu yontemler ıçmde en yaygın kullanılan elektıopoıasyon hucre zarlarma geçıcı bır geçugenlık kd zdndırmak ıçm elektrık akunlarmdan yararlanıyor Bu yontem de tek tek hucreler hedef dlmdmddıgmdan DNA aktdrımı pek Sayfa haberleri: Nilgun Ozbaşaran DedeRita Urgan
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle