Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Üçüncü zamanda gelişen orman Birçok ciraştırmacıya gore bundan 65 müyon yıl once dunyamıza çarpan bır asteroıt yalnızca dı nozorlaıı laııhten sılmeklo kalmamış, çok sayıda bıtki tunınu de yok etmıstı Bu yuzden bu çdrpışmanın hemen ardından başlayan uçuncu zamanın ılk evresı olan Plıosen, bıtkı çeşıdı açısından oldukça fakır ola rak tanırrüanır Büım adamları bıtkı dunyasının ancak 10 müyon yıl sonra yemden canlandıgını tahmin edıyorlar Fakat bu kanı bazı bolgeler için geçerli degü Denver Doga ve Büim Muzesi araştırmacüarından ıklıme sahıp bolgelerde yetişen ağaç yapraklarma bcnzıyor Ancak Johnson ve FJlıs'ın surprız bulgusu bu şemaya uymuyor Yem bulunan yaprak fosıllerı daha çok gunumuz yagmur ormanları ıçm tıpık olan duz kerıaılı ve sıvrı uçlu yaprakları andırmakta Araştırmacüar bu ozellıgı bıtkının yogun nem ve sıcaklıga gosterdiğı tepkı olarak açıklıyorlar Castle Rock bolgesınde bulunan yapıak fosü lerının boylan bır metrekareyı geçkın, aynca çaplan 1,8m'ye kadar varan agaç kutuklerı de bulmus araştırmacüar Polen ve kayaç omeklennm analızlerı sayesmde yağmur ormanlarının yası da saptanrruş Büım adamları bu donemdekı bıtkı çeşıdınrn oldukça zengın olduğunu, ayrıca Castle Rock bolgesindekı fosıl flora buluntuları arasında Eosen donemıne (yanı on müyon yü sonrasına) kıyasla uç mıslı daha fazla ıkıçenekü yaprakların bulundugunu da açıkladüar Gunumuz ormanlanyla karşüaştınldı gında 64 müyon yıl oncesine aıt oldugu sanüan orman kahntüdrı daha çok Peru'dafli kı Manu yagmur ormanlarını andırmakta *^l Manu, And daglaımm eteklerındo Amazon * havzasının batı kıyısındadır Araştırmacüar Castle Rock ormanımn da 64 müyon yıl once benzer topografya koşullarmda yanı bugunku Laıamıde sı radaglaıının etegınde ycr almış olabüeceğını tahmin edıyor Sıradağlar belü bır bolgede sınırlı kalan ıklım de^ısırmrıe neden olmuştu Mcksıka korfezınden gelen muson yagmurlan sıradağların dogu eteklerınden boşaüyordu Zümrütten akisler A. M. C. Şengör Salzburg ve domestik bilim üzerine Haziran ayının son iki haftasını Salzburg'da geçiriyorum. Oradaki universite beni 'Orta Asya'nın jeodinamiği' başlığı bir ders vermem için davet etti, sonra da Avusturya leoloji Cemiyeti'nin yıllık toplantısında bir açış konuşması yapacağım. Salzburg'un davetını kabul nedenim iki turlu: Biri oradakı sevgili dostlanmı ve hele Mozart'ın şehri, çok sevdiğim Salzburg'u tekrargörmek. Ikincisi de yıllardır uzak kaldığım Alp Dağlannın jeolojisi konusunda bilgilerimi yenilemek. Geçen gün Alp jeolojisinin büyük üstadı Prof. Rudolf Trümpy ile telefonda konuşuyordum: Zürih'teki Federal Politekniğin bu meşhur hocası ve kıymetli dostum, bana Alp jeolojisinin merkezinin hviçre'den tekrar Avusturya'ya kaydığını, bunda da en onemli rolu Salzburg'lu meslekdaslarıımızın oynadığını söyledi. Buna tamamen katılıyorum. Ne Zurih, ne Cenevre, ne Lozan, ne de Fransa'nın meşhur Grenoble'u. Salzburg'daki meslekdaşlanmız hem detay, hem de küresel olçekte Alplerin jeolojisinde liderliği ele aldılar. Salzburg'un liderliği ele almasında hiç kuskusuz orada çalısan jeologların çalışmalan en onemli etken. Ama bir başka etken de rakiplerinin yaptığı hatâlar. Bunlardan Zürih'deki durumy ilk elden biliyorum. Zürih'de ETH birbiri ardına yaptığı yanlıs profesor atamalanyla altmışlı ve yetmişli yıllarda tartışmasız elinde tuttuğu liderliği yitirdi. Yapılan yanlıs neydi? 'Kendi bahçesi dışında çiçek ekıp toplamayan bahçıvanları' kadrolara atamak. Başka kuyulara da bak Ekrem Akurgal'ın çok hoşuma giden bir lâfı vardır: Bilimde sırf kendi kuyunda oturmayacaksın; arada bır kuyundan dışan çıkıp diğer kuyulara da bakacaksın. Diğer kuyularda belki kendi kuyunda çozemediğin, hattâ farkına bile varamadığın problemleri bulup çozebılirsin. Turkiye Bilimler Akademisinin Sadullah Paşa yalısında yapılan hos bir toplantısında sevgili dostum ve hocam Prof. Doğan Kuban, Turkiye'deki bilim adamlarının ezici çoğunluğunun sorununun Turkiye hudutlarıyla sınırlandınlmış bilim yapmaya çalışmalarında oldugunu soyledi. "Ne ciddî bir Slavistimiz, ne ciddî Kirk Johnson vc Beth Ellis'ın Cülorado dakı Castle Rock bolge sınde bulduklan ve bereketlı yağmur ormanlarına ışaret eden yaprak fosıllun, 64 müyon yü oncesine aıt Araşünnada, 150 yü oncesine ait paleobotaruk (cskıçağ bıtkı bıhmı) buluntuların, bıtkı turu açısından zayıf olan uçuncu zaman bıtküerı hakkında bügı verdıklerı soylenıyor Ve bu fosüler gunumuz üıman Ağzımda Bir Bakteri Var Artık çunıklere "hoşça kal" ve ıçınde bakterüeı olan agız çalkalamaya yarayan sıvıya "Merhaba" doym Dışlerrn bır çogu, dışlere yapışarak laktık asıt salgüa yan Streptoccus mutan (S mutan) adlı bır bakteri nedenıyle çururler Stockholm yakmlarındakı Huddınge Hastanesı'nden Lennart Hanunarström ve ekıbı, çunıklerm onune geçmek ıçın, büınerı Lactobacülus zeae (L zeae) adlı bakterınm genetrk yapısını, S mutanların dışe bağlanmasını onleyecek şeküde degışür dı Ekıp, değıştırümış L zeaelen ıçeren bır sıvıyla haftada bır agız çalkalarnanın ışe yarayacağını kaydedı yor Farelerde yapüan deneylerde, çunıklerın azaldıgı saptandı (Nature Bıoteclınology, sayı 20, s 702) Ham marstıom, yonı yontemın, çuruklerden kurtulmanın en ucuz ve en ıyı yontemı oldugunu kaydedıyor Ancak, yem sıvının raflarda yerını alması yakm bır zamanda gerçekleşmeyecek, çunku ınsanlar uzerındekı deneyleı ıçın ızın henuz ahnmadı Bilimde sırf kendi kuyunda oturmayacaksın; arada bir kuyundan dışan çıkıp diğer kuyularp da bakacaksın. Diğer kuyularda belki kendi kuyunda çozemediğin, hattâ farkına bile varamadığın problemleri bulup çözebilirsin. bir Arabistimız, hattâ ne de tum Turk dünyasını araştıran bir Türkoloğumuz var" dedi. Türk arkeoloğuna nasıl sırf Turkiye içındeki arkeoloji uzerinde araştırma yapmak yetmezse, bir Türk jeoloğuna da sırf Turkiye jeolojisini arastırmak yetmez. Bir Turk mimarı sırf Turkiye'deki mimarinin sorunlarıyla sınırlı kalamaz. Bir Türk sosyologu, bir Türk tarihçisi sırf Türk toplumuyla sınırlanmamalı. Yıllar once Yucel Yılmaz bana, 1980 öncesi Türkiye'sinde jeolojinin sırf Turkiye ile uğraştığı için tıkanıp kalmıs oldugunu soylemisti. Dışa açılmanm yararı Işte Salzburg da son yıllarda domestik bilim yapma geleneğini kırdı. Başını Alplerin jeolojisinden kaldırıp bütün dünya ile ilgilenmeğe başladı. Salzburg'lu dostlarım komşulan Macaristan'dan, Turkiye'ye, Hattâ tâ Moğolistan'a uzanan projeler gelistirdiler, buralar hakkında tum dunyadan meslekdaşlarıyla temasa geçtiler. Ben de bu çerçevede davet ediliyorum. Sonuç ne oldu biiiyor musunuz? Ciderek kendi ulkelerine çekilen diğer Alp jeolojisi merkezleri, Alp jeolojisi hakkındaki uzmanlıklannı bile yitirirken, Salzburg hem dunya jeolojısinde soz sahibi oldu, hem de geldi Alp jeolojisinin liderliğine oturdu. Yıllardır Turkiye'dekijeolog meslekdaslarıma, Turkiye'nın dışında da araştırma yapmaları gerektiğini söyler dururum. Mesleğimdeki başarımın en onemli anahtarlarından biri bunu yapmış olmamdır. "Canım once bir kendi ülkemizi bitirelim" sözü, jeolojinin, hattâ genelde bilimin karakterini anlamamış olmanın ifadesidir. Kendi kabuğuna çekilen sonunda o kabukta boğulur gider. Türk üniversitelerini yönetenlerin, bu universitelere araştırma kaynağı sağlayanların ilkönce göz onunde bulundurmaları gereken husus budur. Avrupa Birliğine girmeyi becerebilirsek, çözebileceğimiz sorunlarımızın en önemlilerinden biri de bu olacaktır. Bilimine nefes aldıran Türkiye'nin kendisi de kısa zamanda T938'den beri alamadığı solukları alacaktır. 800/5 Dünyanın en eski fotoğrafları Fransız fotoğrafçı Joseph Nicephore Niepce tarafından 1826 yüında çekılen ve dünyanın en eskı fotogıafı olaıok kabul edüen "Le Gras penceresinden bır bakış" adlı eser, Getty Konservasyon Enstıtusu tarafından gelecek kusaklar ıçın korunacak Hava almayan bır ram kılıf ıçıne yerleştırüecek olan fotografın konservasyonu ozel bır gaz kanşımıyla gerçekleştırüecek Fransız konservasyon uzmanlanyla bırlikte fotoğrafı ınceleyen Dusan Stulik esenn ıyı durumda oldugunu büdırdı Bılım adamları gonıntunun kalay plaka uzerıne ne şeküde yansıtüdıgını bulmak ıçin rontgen goruntulerı ve enfraruj spektrometrelerle çalıştılar Analız, Niepce'nın plakayı asfalt tabakasıyla kaplamadıgını gosteriyoı Fotograf çok sayıda kuçuk asfalt damlacüdarından oluşmakta Niepce aılesinın yaşadıgı ChalonsurSaone bolgesınden kuçuk bır kesıt sunan fotograf, konservasyonu tamamlandıktan sonra 2003 yüında Austin'deki Teksas Universıtesı'nde sergılenecek