Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Eski ilaç türleri daha güvenli Alman klinık farmakoloji profesörü Peter Schönhofer, sadece 3001500 hasta uzerinde denenen ilaçlarla yaşamı tehdit eden ender yan etkilerin saptanmasının amaçlandıgını, fakat bunım en başında statiksel nedenlerle imkânsız olduguna dikkat çektı ve yenı ilaçların eski ilaç turlerinden daha güvenli olmadıklarını açıkladı. Yeni ilaçların piyasaya sürülmesinden sonra denetlenmedıği Almanya'da, her yıl 210 bin hasta agır yan etkiler nedeniyle hastaneye kaldırılırken, 16 000'ıdeyaşamınıyitirmekte. Fakat ügili denetım kuruluşlarma bu olayların yalnızca 40005000'i bıldırilmekte. Ve bu da yeni ilaçların hedeflere uygun olarak kontrol edilmesi için yeterli degil. Üstelik bazı yan etkiler hiç fark edilmiyor bile Schönhofer her yü piyasaya sürülen 50 ila 70 ilacın eskilerinden daha ıyi olmadıgıru, aksıne daha tehlikeli olabileceklerini ve tamamen ekonomik nedenlere bağlı olarak geliştirdiklennı vurguluyor. Ozon kısırlığa neden oluyor Amerikah bilim adamlarına gore havadakı ozon yogunluğu erkeklerde kısırlığa yol açabıüyor. 10 000 sperma örneginin analizine dayanan çalışmada. Guney Kalifoıniya Üruversitesi, Kock Tıp Okulu jınekologlarından Rebecca Sokol başkanlıgındakı ekıp, ılk başta sperma kalitesinın cografi bölgelcre gore farkhlık gosterdıginı fark etmemişti. Fakat araştırmacılar ornekleri soz konusu bolgelerdeki hava kirlıligine dayanan verıler ışıgmda incelendiklcrinde ozon değerinın daha yuksek oldugu bolgel * lerde sperma sayısının daha düşük oldugunu ve daha yavas hare ket ettıkleriru buldular. Trafıkte olu şan gazın ureme hucrelerıne ne şe kilde zarar verdıgı kesın olarak açıklanamıyor; çunkü özel bir kanerbezi engeli, normalde savunma maddelerinin ya da kanda dolaşan zehırlerın spermlere saldırmasını orılemekte. EN GÜÇLÜ YENİ ENERJİLERE DOGRU Dünyanm en güçlü lazer aygıtı ilk olarak Oxford yakınındaki bir araştırma laboratuvarında devreye girecek, Aygıttan yayılan güçlü ışın demetleri gerçi çok fazla enerji taşımıyor (100 vatlık bir ampul, aynı oranda eneı jiyle ancak 15 saniye aydınlatabilir) ama ışıma süreleri o kadar kısa ki birkaç salise ıçınde bir petavatlık güce ulaşabiliyorlar ve bu (Mercedes S modeli) altı mılyar otumobilin motor gücüne eşit. Rutherford Appleton Laboratuvan araştn macıları 'Vulcan" olarak adlandırdıklan yeni lazer aygıtıyla, yıldızların ıçındeki sıcaklıkların ne şekılde oluştugunu oğrenmeye çalışacaklar. Vulcan, ayrıca fuzyon reaktöründekı bıtmez tukenmez enerjinin elde edilmesinde de yeni olanaklar sunabılir. Bu tur ışık demetlerı çekırdek füzyonunun ne şekılde ateşlenebılecegi hakkmda bilgi verebüirler diyor araştırmacılar. Üçboyutlu çekimsizlik gösterisi Duştan akan su balon gibi havada salınırken, traş bıçagı da sanki vidalanmış gıbı havada asdı kalıyor... Uzaydakı gundelik yaşamı en gerçekçi biçimde izleyiciye sunan "Space Station 3D" filmı işte boyle sahnelerle dolu Pekı uzaydakı çekimsizliği gösteren film nasü hazırlandı? için iki Fırtınanın gücü... Nasa bilim adamlan kasugalann şiddetını daha ıyi tahmin edebilmek için geçtigimiz yıl iki büyük fırtınayı yakından ınceledıler. 2001 Eylul ayında kuzey Amerika'nın dogu sahillerini vuran "Humberto" kasırgasuıda buz partıkullcrırun yogunlu gunu ve motif dağılımı da olçulmuş. Araştu'mucılara gore kasırganın üst tabakalarında yocjimlaşan parçacıklaı, kasırganın şiddetlenecegine işaret ediyor. Guneş enerjısini gerı yansıtan buz ustteki tabakaların sogumasına neden olurken. alttaki sıcak hava yukan dogru akmaya devam ediyor. Yukselmekte olan sıcak akım daha fazla hava topluyor ve rüzgâr guçleniyor Nasa bilim adamlan bu fenomeru aynı tarihte Bermuda'da meydana gelen "Erin" kasırgasında dogıudan dogruya inceleme fırsatını bulmuşlar tlçaktan fırlatılan 8 ölçüm sondasmdan bırıyle fırtınanın ıçındek: sıcaklık dagılımınırı üçboyutlu go runtusu cldo edilmiş Araştırmacılar elde ettiklen sonuç sayesinde hava tahmınleri modellerinı geliştirmeye çalışacaklar. f IMJMBhifflL m ozel kamera di, 250kg agırlıgında olan ve bir millık film malzemesinı taşıyan kamera Space Shuttle uydusuna monte edildikten sonra uzaktan kumanda edildi F.1İİ kjlo ağırlığındakı taşınabilir kamerayla ise tck ruloda ancak 108 saniyelik film çekilebüiyordu. Olayları çok yakından izleyebilen kamera sayesinde izleyiciler, roketin fırlatüışı sırasında, filtrenin, savrulan bır taş tarafından nasü parçalandığını görebiliyor. ABD biyolojik silah üretimi peşinde Hamburg'daki "Sunshine projesinde" çalışan bıyolog ve Biyolojik silah uzmaru Jan van Aken belgelerle Amerıka'run biyolojik süah uretmeye çalıştıgını açıkladı. Dokümanlar, her şeyden once genetık mıkroorganizmaların süahlara dönüştürülmesi üzerine çalışan iki askeri laboratuvarm araştırma önerisine daya nıyor. Bu mikroplar kısmen biyokatalizörler yardımıyla asfalt, çimento, boya ve petrole dolayısıyla da pıstlere, bınalara, tanklara ve uçaklara zarar verecekler Van Aken bu yüzden mikroplann Amerika'daki biyolojik silahları denetım yasasına gore yasaklanmış olan biyolojik silahla rı temsil eftiklerini söylüyor. Özellikle de teklifte yer alan: "Teknık, sınırsız kullanım alanları sunuyor. Tekliflerin yürürlüğe girmesi halinde (buna Pentagon karar veriyor) hernen dava edilebileceğine dikkat çeken van Aken, gonetik organizmalann yogun bır biçimde çevreye yayılmasıyla tahmin edüemeyecek zararlarm doğabileceğini söylüyor. GÖÇERLERIN ÖYKÜSÜ Onlaı çöllerde, kutup bölgesinde, yagmur ormanlarında ve daglık bolgelerde dolaşıyorlar; Hafif yükleri ve hayvanlanyla uygarlıgın yanı başında hâlâ goçerligi surduren topluluklann yaşamlan, yerleşik düze ni seçmiş olanlar için kuşkusuz sadece maceralı bir tatü suresınce çekici olabilır Tuareg, Pıgme, Aborjin, Eskımo ve Nenet göçcrlerini izleyen etnolog Ann P e n y ve yazar Anthony Swift, topluluklaıuı ınit ve şarküannı derleyerek, gündelik yaşamlarını "Nomads" adlı yapıtlcirında belgeledüer. Borneo adalarında göçen avcı ve toplayıcı Penan'lar kendılerıru uçucu kuşlar kadar şanslı bulurken. vuz bınlerce yıldan ben ''Jaguar tuhuyla" yaşadıklarını soyleyen Huaorani'ler devlet himaycsi ne sıgınrruşlar Ne var kı goçerlerin yaşam alanları gitgide kısıtlanmakta. Mesoln kuzcy Sami gibi topluluklar bu yuzden goçerlığı terk edeıken, çöllerde devenın yerirıi kamyon almaya başlamış. Bugün dünyanın birçok yerınde goçebe yaşam suren toplulukldiın yaşam alanları. dinleıi törenleri vb Peryy ve Svvith ayrıntıh bir ekte toplamışlar 794/4