26 Haziran 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylak Bilgi Tahir M. Ceylan Sosyal özgüven Bende sosyal özguven eksikliği var, hatta ozguven eksikliğinın çok eksiği var. Ya siz, sizde bir özgüvensiz misiniz, yoksa siz de özgüvenin fazlası mı var?. Bir ara modaydı, "ben kendime güvenirim, Allah'tan başka da kimseden korkmam" diyerek bazılarımız arkadaş sohbetlerinde kendi özgüvenini en dolaysız biçimde gösterir, iki lafın başında bu sözlere sanlarak, en ahmak olanımızın bile görüp anlayabileceği açıklıkta, "güçlü" egolannı masaya 'tak'diye bırakırlardı. Hemen söyleyeyim ki, topluma karşı özgüven yüksekliği denen şey, hiçte öyle matah bir durum değildir. İnsan özgüveni yüksek olunca bir şey olmuş olmaz. Özgüveni yukseklerden daha iyi hekim, daha iyi sanatçı çıkmaz. Bunlar daha yardımsever falan da olmazlar. Ulke hayrına öyle büyük işler yapmış ya da yapacakta değillerdir. Tann'nın kimseleri layık bulmayıp ta, bir kendilerine takmışmış gibi, yüzlerinde 'yuksek sosyal ozguven rozetı' olarak müstehzi bir ifade taşırlar ve 'rozet'in kendilerine bağışladığından da fazlasıyla, kurum kurum kurumlanırlar. Halbuki sosyal özgüveni yükseklerin çoğu, en gariz biçimde kıyıcı; duşuk ozgüvenlilerin de tümü, en keskin bıçakla kıyılmış olanlardır. Bunun boyle olduğu o kadar açıktır ki, orneğin serçenin, bir şahin karşısında ne kadar özgüveni olabilir, ama ya bir solucan karşısındaki serçenin özgüveni öylemi bakalım... Kim şahin karsısında serçeye özgüven kazandırabilir ve hangi buyü, solucan karsısında serçenin güvenini silebilir; bunlar hiç değişmeyecek, kök şeylerdir. Bir gün, serçelere kartal yüreği, solucanlara da yılan soyu kazandıracak bir allengirlik olursa dünyada, işte o zaman özguven yönunden bugun altta olanlar tepeye, üstte olanlar da dibe doğru yer değiştirebilirler. Yaşam, herkesin eline bir kıyım gücü vermiş, ardından da bunu hem kamufle etmiş, hem de derecelendirmiştir. Kamufle etmiştir, çünkü kıyımın adını, sözümona yüksek bir insanı değer olarak sosyal özguven koymuştur; derecelendirmiştir. Gençlik intiharlannda aile ve okulun rolü Ustün Ongel (*) eçtıgımız yıllarda Batman, şımdı de tstanbul neredeyse ıntıhar salgınına sahne oluyor "Sahne oluyor" demek yanlış degü gakba zıra oturmuşuz ekıan başı na, uzaktan gozetlıyoruz" olan bıteru Tartışma programlannda (ornegın Teke Tek'te), bu hassas ve çok onemlı konu, tartışmacı psüayatrıstler elıyle bir ucuz tıyatıo oyununa donuşuvenyor Oysa Fatıh Altaylı çok yeı ınde sorulaı ı gundeme getırerek bir TV progrdrnındd oldbüeceğı kadaı konunun ozune ulaşmaya gayret ettı denebüır. Intıhar veya herhangı bir başka insanı durum, tek nedenlı açıklanamaz Ama oncelık taşıyan bazı faktorlen bulup çıkarmak da her zaman mumkundur Batman'da yaşanan laıla, lstanbul'da yaşananlar, ıkı farklı kulturel/sosyal yapının ıçınde ortaya çıkan ve farklı dınamıklere dayanan olgular gıbı duru yor ılk bakışta Oysa buyuk ben zerlıkleı mevcut Batman'da da genç kızlar", Istanbul'da da qenç 'kızlar", bu ışe kalkışanlar Içerıkte bırtakım farklılıklar olsa da, Bat man'da da bu genç kızlar yuksek duzeyde aüe ve yakııı çevıe baskı sı altındalar, Istanbulda da G kımsesızler yurdunda buyuyen çocuklann kaygı duzeylerı, bılhassa orta sınıf aüe çocuklanna kıyasla çok aşagılarda çüayor Dolayısıyla "arada kalmışlık" duygusu, "bir yere tutnnamama" çok one çüayor bu gençlerde Tutunamayanlar Ergenlık donemı, aıdıyet/kımlık duygusunun, ozdeşleşmenın en yogun yaşandıgı bir donem Boşuna kımse, ogrencüerın oluşturdugu veya kendını kaptırdıgı "satanızm" vb ıçerıklı nıspeten gızlı gruplaşmalara, üetışım aglanna sorumlulugu yuklemesın Eger, bühassa okul olarak bu gençlere "turunacaklan" anlamlı "dallar" sunmazsanız, onlaı da gıderleı kendi kaıaıan ıç dunyalarırid derüc gelen oluşuınldid kendüerını kaptırıverırler Ikı yü once Adana'da bir Anadolu Lısesı oqrencısı üa genç kızımız kol kola bırlıkte ıntıhar ettıgınde de zaten o sıralar gundemde olan "sdtaıuzm" one çıkmıştı Klasüc şeküde gene okul ve aüe hıçbır hatalan olmadıgını, "her şeyı yaptıklannı" soyleyerek su ustune çıkıvermıştı Suçlu bellıydı, satanızm Ydkın bir ıncelemede gordum kı (OkulAıle Bırlıgı benden yardım ıstemıştı olası yenı ıntıharların onune geçmek ıçın), gençler aıleden ve okuldan buyuk basla goruyorlardı Katı bir dısıplın anlayışı sadece ders başarısı odaklı bir yaklaşım çok zayıf ve hatta zararlı bu tehbeılık uygulaması, üetışımsızhk, hem okul hem aıle hdnesındekı olumsuzluklar oldrak not ettıgım unsurlardı OgretmenİRr benden, çocukları nasıl "ıslah edebileceklerı", nasıl yola getırebüereklerı", nasü "duzene sokabüecekleıı1 konusunda yaıdım ıstıyorlardı "Afedersınız ama buraüi ısldhhdne' değü kı" dıye cevap veıdıgımı hatuhyoıum Egıtımcüeı. ozel okulda olsun devlet okulundd olsun, ogrencüermı ' ısldh edüecek" kışüer olarak gordugu muddetçe ve buna ılaveten sadece ders başansına odaklanan bir egıtım sunmaya devam etüklerı muddetçe daha çok ıntıhar vakalan, gençlık ki'izlen gorecegımızı tahmm etmek geıçek dışı olmdz sdnırım Annebabalar da egıtımcüerın bu katı uygulamaJanna eşlüc ettıgmde, hatta bu uygulamdları "besledıgınde" tablonun daha karamsar olacagı da rahatlüda soylenebılır Çogu okulda bılhassa ozel okullarda, ' muşterı velmımetımızdır" şıarma uyarak, okul yonetımleri velüerın taleplerıne gore egitım verır hale gelmış durumda Oysa bir egıtım kurumu velının onunde olmalıdıı aıkasmda degü Onceüklı oldrak aüeden ve okulddn gelen tum bu olumsuz etkıler altında, ıntıhara varan yolda en onemlı psıkolojık unsur "yabancüaşma"dır Onu açık ve çok çeşıtlı açılımlan olan "yabancılaşma" kavramını buıada uzun uzadıya ırdelemek mumkun degü, bılıyorum Sadece şunu vurgulaydCdğım ergenlıkte, yanı duygusal çalkantüarın yogun olduğu bir donemde gençlerın ıtade kanalları" ve kendüerını gerçekleştırme yollan" tıkandıgında, ozetle "varolusun" onu kapandığında yabancüaşma kaçınümazdır Kendi benkgıne, yaşadıgı dımyaya yabancüaşan bıı gen cın, bu ydbancüaşmdyı besleyen ve bu yabdncüaşmadan beslenen satanızm veya benzerı oluşumlara kendını kaptırması, veya bu tur oluşumlara kaptırmadan büe ona dar gelen dımyaya sırtını donmesı ve bir kurtuluş olarak ıntıharı denemesı tamseyı şaşrtmamah (*)Sosyal Psıkolog, Ç U Egıtım Fakultesı Bdlcalı, Adana uongel@maü cu edu ü İnceclk ruhlar Yoneticiler yönetilenlere, dayak atmışlar dayak yemişlere, cazgırlar sessizlere göre hep sosyal olarak daha ozguvenli olurlar. Neden; çünkü birinciler ikincilere gore, ya daha fazla kıymış ya/ya da kendi kıyılmasına bağışık olmuştur. Buna karşılık hiç insan kıymamış ya da kendi kıyılması yeterli doza ulaşmadığından bağışıklık kazanamamış olanlar özgüvensiz olurlar ve sosyal çekinik yaşarlar; tuy gibi ürkektirler orneğin, yanlarında tavuk bile kesilmez, içleri burkulur, damarlan kopar sanki. Belki de o yuzden en kolay intihan onlar eder; iplerin kopması göze kolay görunüyorsa, onları kopartmaya yeltenecek cesaret daha sık ve kolay gelir insanal. Bir ip kopartıcı da cellatlardır. Ama onlar, kendi iplerini değil, başkalarının ipini kopartmayla ilgilidir pek tabii olarak. Zaten de başkasının ipiyle ilgili olanlann, kendi ipleriyle ilgisi özellikle olmamaktadır. Hatta hep başkasının ipiyle ilgili gorev alacaklarda, kendi ipiyle işinin olmaması aranan ön şarttır bile denebilir. Cellat, ' en yüksek kişi olarak tepeye oturmuştur Suç değil sorumluluk Kım.se sorumluluk ustlpnmek ıs temıyor, herkes topu başkasına atıyor Çunku her zaman yaptıgımız uzeıe. so rumluluklaı ve hatalaı uzerınde durmuyo ruz, varsd yoksa suçlu arıyoruz Suç deyınce de herkes dogal bir refleks olarak savunmaya geçıyor Oysa hatalardan ve sorumluluklardan soz etmemız geıek Istanbul'dakı bu hadıselerden sorumlu tutulması gereken başlıca kışı ve kurumlaı suasıyla anne babalar, okul (başta Rehberlık Servısı) ve Mıüı Egıtım Mudurluklerı olmalı Annebabalann bılhassa kız çocuklanna uyguladıklan baskılar çok yogun Bu baskılar karşısmda, gençler sıkıntılannı aktaracaklan "ıfade kanallan bulamadıgında, ıçedonuk bir dunyadd süaşıp kalıyorlar ve her seferınde mtıhdi boyutuııdd urtaya çıkmıyorsa da, çok çeşıtlı duygusal/zıhınsel sorunla baş başa kalıyorlar Bu somnlar baş gosterdıgınde de, zaten üetışım becerılerı çok sınırlı olan annebabalar alıyor çocuklannı psıkiyatnste/psıkologa goturuyor Ornegın Teke Tek programına telefonla katılan bir hse oÇjrencısı genç hzımız, tam altı uzmana gorundugunu anlatıyor Bu çocukların/gençlerın çoguna da hemen ılaç tedavısı uygulanıyor Sorunlaıın ozune ınmek, aıleyı ve okulu bir ekıp çalısmdsı ıçıne çekmek hak getıre Oysa guncel bılımsel verder gosterıyor kı ıntıhar egılımmı ortadan kaldıımak ıçın veıılen psıkıyatrık üaçlar (başta Prozac benzerı antıdepresan lar), bıldkıs mtılıaı egüunuu aıtınyoı Annebabalara sordugunuzda, üetışımlerınde herhdngı bir problem olmadıgını soyluyorlar genellıkle fskat ıletışımı sadece 'konuşmak" olarak algılama yanılgısı çok yaygın Iletısım, ınsanlann bırbır lermı "duyması" ve "anlaması" sanatıdır Anne babalar başta olmak uzeıe yetışkınlerm, nesıl farta ve bdşkd çeşıtlı nedenlerle, ergenlerı anlayamddıklarına (anlamayı beceremedıklerıne) çok sık şahıt oluyoruz Annebdbdnm çocugunu ' anlıyor gıbı gorunmesı", burunuyle anlayışsız olduğu aşıkar bir anne babadan daha tehlıkelı Ornegın hafızamda yer etmış orıjmal bir çalışmada, Celat başrolde ur(Vv * Hiç bilinen en somut ve özel bir kıyıa olan cellatı gördunüz mü?. Bir kere çok iridirler, omuz, kalça, göbek falan hayli belirgindir. Çünkü bir insanı, hele ölüyü omuzlamak katiyen kolay beri bir iş değildir, insan oldükten sonra ağırlaşır derler; gerçekten de cellat cüssesine bakıldığında apaçık anlaşılır bu. Cüsseleri iri, yuzleri olağanustu özgüvenlidir. Yüz, kalıbına dökülüp sökülmüş bir donuk beton gibidir ve serçenin şahin yüzünde gördüklerinden ne daha azı, ne de fazlası vardır orada. Bir şahin serçeye çullanmışken ve bir cellat ölüsünü askıdan alırken, her ikisinin de yüzü bir çift göz ve kulak taşımaktan ötede, canlının kendi yemine karşı iştahının derin bir resmi olarak benzeşirler ve türler biyolojik değil de, psikolojik bir sınıflandırmaya alınsalar, muhtemeldir ki bu ikisi, aynı kategorinin içine düşerler. Bu yüzün onünde hangi manevrayı yaparsanız yapın, onda katiyen bir gerileme, bir yufkalık ya da diyelim bir göz kırpma yaratamazsınız. Cellat sağ salim insanı bile ölü gibi gorur, olmuşte buyuk bir karaciğeri, sarı bir derisi, nasırlı ayakları varmış gibi bakar ona. Cellatın yaşayan insan karşısındaki özgüveni, bir ölünün ve de ayrıca kendinin sebep olduğu yani üzerinde işlem yaptığı ölümün karşısındaki guvenden gelir ve tamamen haklıdır; çünkü canlı ve ölü insan arasındaki fark, yalnızca zamanla ilgidir. O zaman celladı, yüksek özgüvenle tartışmasız biçimde en tepeye koyuyoruz; sonra aşağıya doğru, iriden küçüğe, boğaza durucu sarı ayvalargibi diğer kıyıcıları diziyoruz, her birinin özgüveni bir alttakinden fazla, bir üsttekinden az olarak... [email protected] >76/6 Kendisine ve çevresine yabancılaşan genç hemen her türlü olumsuzluğa hazırdır
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle