Katalog

Gönülden Bilime Ahmet Inam Akademik yaşamm kapılannda... Yırmılı yaşlanmın sonlan bır muhendıs olarak felsefe doktorası yapmaya çalışmanın aaları ıçınde geçtı I972'de Istanbul Unıversıtesı Edebıyat Fakultesı'nın kondorlarında, ıçımde, bır turlu sonduremedığım felsefe ateşının yangmıyla dolaşıyordum Aydınlık, ılık bır sonbahar gunuydu 0 zamana dek duşuncelerıne sıcak bakmadığım, kendısını tanıdıkça, felsefeyle ve ınsanlarla ılışkısı açısından benı etkıleyecek olan hocam Takiyyettın Mengusoğlu'nun kapısını bu heyecanla çalmıştım Hıç beklemedığım bır yakınlıkla karşılamışlı benı Onun yanında, onun gıbı duşunmesem de ozgur olabıleceğımı anlamıştım Kendısıyle farklı duşunuyorduk Bu farklılığa saygı gostermış, bır oğrena oiarak benı çalışmaya yoneltecek guvenı esırgememıştı Eleştırılen benı şaşırtmamıştı Zaman zaman yalpalaytp, şaşkınlığa duşsem de, gır dığım yepyenı çalışma alanında Alman duşuncesının çetın yollannda buyuk bır heyecanla yurumeye çalışıyordum Muhendıslıkten getırdığım duşunme alışkanlıklanmdan, mantıkçıpozıtıvıst duşunme bınkımınden uzaklaşmak gereğını duyuyordum Wittgensteın ve Husserl çalışıyordum Bunu kalıplar ıçınde, ıkına el kaynaklardan yola çıkarak değıl de, kendımı onların yerıne (Wıttgensteın ve Husserl'ın) koyarak gerçekleştırmeye çabalıyordum Anlamak, onyargıların yıkılmasıyla, bır "damgalama", çerçeveleme olmanın otesınde, ınsanın yenı ulkelere, yenı bır gozle gırmesı demektı Felsefede anlamak ve dmlemek gelışmenın ılk kosuluydu Yoksa yobazlık, kafamızda doğruluğundan kuşku duymazlığımız çerçevelerın ıçıne yerleştırılen yenı yaşantılarla kaçınılmaz gorunuyordu Farklı duşunurlere, onlara yakışan tutumlarla yuklaşabılmeyı denedığım yıllarımdı bu yıllar Hocam Nermi Uygur "Husserl'ın bu zor metınlerının ustesınden gelebıldığınde, artık felsefede senın ıçın zorluklar kalkacak" dıyordu, belkı de benı yureklendırmek ıçın Duşunsel hayatımın yoğun bır duygusal ^ m m m ^ m ı m m ^ ı m boyutu olmuştur bep Felsefedekı adımla rımın zorluğu, yaşayışımın sıkıntılanndan Işığın felsefeden gelıyordu çoğu zaman Evlıydım Oğlum yenı doğmuştu Ceçım sorunlarından kur geldiğine olan tulamıyordum Gecelerı geç saatlere kadar ozel dersler venyordum Matematık, inançla geçirilen fızık, kımya Gaz bulamadığım ıçın yazor zamanlar kamadığım sobanın dıbınde, burunduğum battanıye ıle sık sık kesılen elektrığın bıraktığı karanlıkta yaktığı mumla Husserl okuyordum Yalnız, çaresız olduğumu hıssettığım gunlerde, tşığın felsefeden geldiğine olan ınanam benı ayakta tutuyordu Daha once edebıyat dergılerınden tanıdığım dostlarımdan da uzaktaydım Karamsar edebıyat metınlerı yazıyordum Değerlı felsefecı dostum Omer Naci Soykan acılanmı, az da olsa paylaştığım bır candı 0 da benım gıbı Mengusoğlu'nun oğrenasıydı Heyecanlı ve ateş doluydu Benım gıbı yalnızdı Kadıkoy'den vapura bıner, tartışmaya başlardık Sıgara ıçtığımız ıçın vapurun burnunda açık havaya oturur, yaz kış çaylarımızı dusuncelerımızı karıştırarak ıçerdık Yuksek sesle tartıştığımız ıçın etrafımızda oturanların dıkkatını çekerdık galıba lartıstığımız felsefe sorunlarının çok uzağında olanların gozunde, tımarhaneden çıkmıs ıkı kaçık ınsan gıbıydık Karakoy'den Beyazıt'a, okula gıden yol, ınanılmaz seruvenlerle dolu, felsefe doluydu sankı Kopruden ruzgârı yıye yıye, balık tutanların telaşına yakışmayan bır felsefe muhabbetıyle geçer, Mısır Çarsısı'na varırdık Zaman zaman olduğumuz yerde dakıkalarca kalır, mekânı ve zamanı unuturduk Mısır Çarşısı'nın cumbuşu, sesımızde canlandırmaya çalıştığımız kavramlara dıl çıkarırdı sankı Çarsıdan çıkıp, açık alandan yokus yukarı yururken, satıalann renklı gurultulu dunyalarından oluşmüş bu âlemde ıkı durakta dururduk llkı, orneğını Balkanlarda da gorduğum basınçlı suyla ıçılen şerbettı, şımdıkı meyvelı gazozların atasıydı belkı Şerbet arabasının yanında, buyuk bır susuzlukla ıçerdık, umutlarımızı, dusuncelerı, yalnızlığımızı Bıraz daha yukarı yuruyunce "Red Horse" yayınevının param olmadığı ıçın alamadığım kıtaplarla dolu vıtrınını geçıp sola donduğumuzde, guzelım un kurabıyesı satan bır dostumuz daha olurdu Şerbetın ardından kurabıye ıle, duşuncemızdekı Alman olam, Almandan evrensele uzananı, bedemmızdekı gelenekle bulusturmus olurduk sankı Ne denlı soyut dusunurse dusunsun, ınsanın duşuncelerının ardında tabanında yatan yasamı dunyasını bana Husserl oğrettı Sevgılı Omer Nacı ıle o zamanlar Calata Koprusu'nun altında, Moda'da bulunan kahvelerde nargıle ıçıp, duşunceler devşırmeye çalıstık Ikımızın duşuncelerının ardında yatan yaşama dunyası ustune bır ıkı yorum yaptığım bu yazıyla, geleceğın felsefecılerıne bır kesıtıyle Omer'le benım halımı arzettım 816/2 Nasıl seri katil olunur? 5er/ katilin en basit tarifi cinayet bağımlılığıdır. Hepsinin cinayet işleme yöntemi farklıdır. Cenellikle zeki, çok iyi planlama ve zamanlamazisini oluşturan da çocukluk yaşantılarıdır. Dr Ayhan Akcan ya sahiptirler. Cinayet bu kişide fanteziye karşılık gelir. Fakat bu fante A BD de Wdb hıngton ve çevresınde dehşet saçan haya let keskın nışancı yuzunden herkes tp dırgın ve pardnoya ıçensınde gunler yaşadı Cmayet bd ğımlüığı seııkaülle rın en basıt tanfıdır Kurban uzerınde sa dibtık bır kontrol kurma ıstegmde ol mak genelhkle tanı mdmdk cındyet son rası psıkolojik tdtnıın duymak serı katılleıın oıtak ozellıkleııdıı Herse rı katılın cınayet ışleme bıçımı farklıdır Serı katılı oznLİleştnpn de rınayet ışlemp bıgımıdır Zaten ısımlerı üe hatulanmazldr cındyet ışleme bıçımleıı veya aletlerı ıle hatırlanırlar Kolıcı çıvıcı testerecı gıbı Bu cuidyet ışleme bıçımı serı katılın muhtemel psıkolojısını ve ozellıklerını de yansıtıı Seri katillerin özellikleri Seıı katillerin neıedeyse tamamı erkektır ço cukluklarında cıddı fızıksel ya dd duygusal tacıze ug ramıtjlaı kotu aıle koşulkrında yaşdmışldrdır Evlat edınme aılede sureklı şıddet ve alkol fnadde kullanı mı anne baba yoklu<3u belugındır Anne u^ak sevgı sız ıhmalkdi ve çocugun duygulaıına karşılık vermez ıken baba genellıkle yoktur ya da olsa bıle soguk aşagıldyarı lufuılu konuşan dayak atan yanı sureklı tacız yapan kışıdır Insan ılışkılerı kopuktur gerçek ve olgun ılışkı kuuımazlar Empatı yapamazlar ve merhdmet vıcdan masumıyet suçluluk sevgı duygulan hıç gelışmemıs ve ya yoktur Bu duyqulan hıssedemezler ve tamamen durtulerme ıhtıyaçlarma gote hareket ederler Bu ruh yapısı ıle kendılerının de anlamadığı bır motıvdsyonla cmayet ışlemeye zorunlu hısbederler kı bunlar basıt cınayetler degıldır Zekıdırler fakdt bu zekâ genellıkle kurbanlarını gozlemlernede o kadar on plana çıkar kı yakalanmddan yülarca saklı kdlabı ABD'de seri clnayetlerle adını duyuran fohn Allen Muammed Ile üvey oğlu fohn Lee Malvo. Altta Ise kullandıklqq dUrbiinlü sllah lırler <•^ * : Silah, başlıca alet * *' * Seı ı katıllerın en yaygın kullandıgı suç aletı st lahtır Suç aletı süah olan serı katülerın neredeyse tamamı ısmıyle hatırlarur Bu fdrklılığtn bıle sıldhın top lum tarafınddn ne kadar karuksandığîru masumlaştı rıldığını gostermesı bakımından ılgınçtır ABD de şu anda serı kdtılce ıslendıgı varsayı lan cınayetlerde de suç aletı sılahtır Sankı tum ABD halkının yaşamı uzerıne oyun oyridnınaktadır Insanlann huzuru kaçtı gunluk yaşdmldiı kısıt landı sokakta potansıyel şuphelı katıl arandı Ordu danatılanlar akühd&talaıı kayıtlı psıkopdüaı suçışle mıs zencüer ve hayattan hıçbır beklentısı olmayan Af rıka dan veya 3 dunya ulkelerınden ABD ye goç etmış potansıyel suçlular serı katıl olabılır mantıgı üe şup helı olarak tek tek tarandı Cinayet tutkusu ABD dekı crnayetler ıncelendığınde zeka çok ıyı planlama ve zamanld maya sahıp serı katıl olduğu orta dadır Akıl hastası olmama ıhtımalı yuksektır Çunku kend^erme ol durmeyı emreden sesler veya go runtuler aynı zdnıanda kendı dar çevresınde de yaşamasını saglar Kurbanlar bellı bır ırka dıne etnık guruba aıt degü hatta ortdk ozel hkJerı de yoktuı Bundan dolayı bellı bır mısyonu uzeıme vazıfe edınmış seıı katıl de degıldır Cın