Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Gönülden Billme Sağlığınıza!. Doktorlar, bugüne dek ağzına içki koymamış kişilere artık içmeye başlamalarmı söylemeli mi? sa'da kalp hastalıklarının dığer gelışmış ulkelere oranla daha az gorulmesı son 10 yılda 'FVansız Paradoksu' adı verüen olgunun ortaya çıkmasına yol açtı Geleneksel Fransız mutfağının tıpık yağh yemeklerının kalp rahatsızlıklanna yol açmaması bugune dek büım adamlannın dıkkatmı çekıyor"* du Nıhayet bu çehşkının nedenı anlaşıldı Yuksek oranda şaraptuketımı Bundan sonra ıkıncı aşamada, ne kadar şarap ıçılmesı gerektığı konusu tartışmaya açüdı Son yülarda gerçekleştı rılen 60 kadar çalışma aşınya kaçmadan ıçılen şarabın kalp krızı rıskını azalttığı ıddıasını destekler mtelıkteydı Dolayı' sıyla doktorlar artık gonul ra' hatlığı ıle kalp knzı nskı taşıyan hastalarına ıçkı ıçmelerını ogutleyebılecektı Bu da geleneksel goruşten sapma anlamına gehyordu "Eğer ıçkı ıçmıyorsanız başlamayın' şeklındekı bu goruşun artık geçerlı olmadıgı * duşunuluyor Bu konuyu açıklığa kavuşturmak amacıyla geçtıgımız gunlerde Cahfornıa Palo Alto'da alkolun sağlık uzenndekı etkılen uzenne bır konferans yapıldı Alkolun epıderrayolojısı konusunda dunyamn onde gelen uzmanlanndan bırı olan Arthnr L. Klatsky ve meslektaşı Roger Ecker doktorlara yol gostermesı açısından gelıştırdıklerı bır 'algontma 'yı sundular Da uzmanın hazırladıgı tabloya gore orta derecede ıçılen ıçkı (haftada 1 3 kadeh arası) koroner kalp hastası 21 ve 39 yaş arasrndakı erkekler ve 21 ve 49 yaş aralığın dakı kadınlara onerüebılır Aynı şeküde, kalp hastası 40 ve 40 ın uzenndekı erkekler, 50 ve 50 nın uzerındekı kadınlar benzer bır rejım uygulayabüır Tabloda bazı gruplar bu rejımın dışında tutulııyor Orneğın hamıle kadınlar ve tedavı goren alkolıkler gıbı Klatsky ve Ecker bu arada orta olçekte ıçkı ıçılmesı yonundekı tavsıyenın, sıga rayı bırakmak gıbı dıger onlemlen gen plana atmaması gereknğıne dıkkat çekıyor Bu üp tavsıyelerın sağlık kuruluşlannm sert tepkısıne hedef olacagına kesın gozuyle baküıyor Amenkan Kalp Bırlığı nın (AHA)' Cırculatıon" adlı yayın organında yer alan bır yazıda, kalp hastalanna şarap ıçmenın dışında başka onlemler almalan tavsıye edılıyor Kaldı kı AHA uzmanlan kolestrol duzeyını ve tansıyonu duşurmek gıbı onlemlerın büımsel dayanağının daha sağlam olduğuna ınanıyor Aynca ıçkının faydalannın, fetal alkol sendromu ve felç gıbı rıskler karşısında yeraden değerlendınlmesı gereknğıne dıkkat çekıyorlar j AHA'nın ddnışma kurulu, FVansız t Paradoksu'nun sağladığı yararlar konusunda daha sağlam kanıtlann elde edılmesı gerektığı kanısmda Gunluk yaşamda kolayca uygulanabılecek başka onlemlenn bol mıktarda meyve ve sebze tuketımı gıbı daha buyuk bır rol oynaması da goz onunde bulundumlmalı Kaldı kı epıdemıyologlar uzun suredır alkolun tek başına yarattığı etkıye ılışkın somut bır kanıtın elde edılmesının çok zor odlacağına ınanıyor Alkolun metabolıze edılmesındekı genetık farklılıklar konusundakı son çalışma epıdemıyolojıye ılışkın kuşkuları yumuşatacak nıtelıkte Boston Kadın Hastanesı ve Harvard Halk Sağlığı Okulu uzmanlannın "New England Journal of Medıcıne" ısımlı yayınm 22 Şubat tanhlı sayısında yer alan yazılarında, alkolu parçalayan enzımle ılgılı genın bır şeklınm, genın dığer şekıllerıne oranla daha yavaş çalıştığını belırttıler Bu çalısmada soz konusu gene sahıp olanlar ve or ta mıktarda ıçkı ıçenlerde yuksekyoğunluklu hpoproteın duzeyının, yanı bır tur ıyı huylu kolestrolun daha yuksek olduğu tespıt edıldı Bu da bu gene sahıp olmadıgı halde ıçkı ıçen kışılenn kalp knzı geçırme rısklennın ıkı mıslı olduğu anlamına gelıyor Harvard Halk Sağlığı Okulu'ndan epıdemıyolog Meir J. Stampfer bu konuda şoyle konuşuyor "Bu gen davranış ozellıklen çerçevesınde rastgele bır dağüım gostenr Içkı ıçmeyı de davranış şeklı olarak yorumlayabılırız Dolayısıyla bu gene sahıp olan kışılerın daha dıkkatlı beslenmelerı veya egzersız yapmalan o kadar da onemlıdeğıl" Kaynak Scıentıuc Amencan, Temmuz 2201 mın, bır anlamda bağımlıhkyaıaı ın bır salgı Bağımlılık kazanmış kı sı dopamın dlımına son verdığı zaman beyrn şıddeth bır şekılde dopamın gereksrnımı duyuyor Ulusal Uyuşturucu Bağımlılığı Ensütusu yoneucısı Dr Alan Leshner, bırkaç hafta suresınce ağn kesıcı kullanan herkesın ılaca bağımlılık kazanmadığına dıkkat çekıyor Tıme 91emmuz2001 Reyhan Oksay Ahmet Inam Mahzun Huzun "biz'e özgudur. Osmanlı'nın yaşadığı, Cumhuriyet'te yaşamakta olan bir ruh durumudur Batı dillerine, olanca dennlığıni vererek çevnlebıleceğını sanmıyorum. Huzun, bır "ardından bakma'dır. Yaşanana. Yaşananm tortusuna. Yaşanmi} gerçeklikle birlikte titreşmektir. Yaşanmış üstüne bir yoğunlaşmadır. Yaşanmışın yarı belırstz değeriendınlmesıdır. Kaçınlanlar, yanlışlıklar, acılar, çaresizlikler, geçip gıden zamanın bir daha geri gelmeyeceği... Bir pişmanlık, derin bir melankoli değildir. Tutku, kızgınlık, nefret, ofke, coşku (geleceğe yonelik), yoktur huzunde. Huzun, gerçekliğin, geçmi} zaman dilımini, d'mgin bir tatla değerkndirme yafantaıdır. Çığlık yoktur huzunde, çloın bir sevinç de. Huzun bir talep değildir. Bir beklenti. Bir doyunjlması gerekli arzu. Huzun "olduğu gibilik'le çıkılan bır geçmış yokuluğudur. Yaşanmi}in belli bır ışıkla aydınlatılmasıdır. Turuncu bir ışıkla belki. Rengi hüznu yaşayanın yafadığına yonelik yorumundan kaynaklanacak ışıkla. Huzun, giderek seyrek yaşanır oldu. Gerçeklikle girdiğimiz bir ilişki turu olarak, nasıl yaşanacağmı bilenterin sayısı azalmakta. Mahzun ınsan bu çağın insanı olarak gorunmuyor. Çağımızda uzulen, bunalan, "depresyona" giren insanlann sayısı pek çok. Huzunde, yasanan sarsıntılann, tutkulann, sevinçlerin, tadlann sessiz, telaşsız, insanın iç dunyasında bir yerlerini sızlatan yonımu var. Mahzun, garip değil. Oarip, ganpliğının farkında değil; tıpkı hıyann hıyariığının farkında olmayışı gibi. Mahzun: Caripliğinin yarı bilincinde olan biri. Mahzun, garibin geçmişte yoğunlaşanı. Celeceğe kapalı değildir yıne de. Celeceğin, gelip geçeceğıni duyar. Huzun, yaşanmış olandaki acı ya da sevincin arasındaki ayınm üzenne odaklanmaz. Yaşanmış sevinç dolu da olsa, bıraktığı tortu huzundür. Belki, sevinçlerin huznu, acılann huznunden daha yoğundur: "Ağlanm hatıra geldikçe guluştuklerimiz. ° Sevinçlerin uçuculuğu, biridkliği, bir daha "aynı" olarak geri gelmeyeceği... Yıne de hüzün, umutsuzluğu, kusmuşluğu barındırmaz içinde: Dunyadan vazgeçme, geri çekilme değildir. Huzunde çok alttan alta işleyen bir sevinç bileşeni vardır. Uzuntunun kabalığını huzne çevıren de bu sevinçtir. Yaşanmış onunde soğukkanlı bir tebessumle durabilmek! Sanki, "yaşanmış olan, sen neredesin bilmem ama, ne denli yureğimi burkarsan burk, ben buradayım" deriz, huzunde. Acı bizi savurmaz, sevinç hoplatmaz, ofke titretmez: Huzün d'mgin bir ruh muziğidir: Içinde kıpırtılı sevinçler taşıyan. "Şoyle ya da boyle, ne yaşadım amal" Yitirdiklerimiz onunde, derin acılann huzne donuşebilmesi, bizım mahzunluk duyarlılığımızla ılgılıdir. Huzun, kabalığı, hesabı, kıskançlığı, çıkar hesaplarını kaldırmaz Onlar gelınce, ogıder. Geçmişe huzun bakışı bir "ders alma" bakışı mıdır? Değildir. Huzun, "vaaz veren", kursude ders notlannı okuyan biroğretmen değildir. Huznün oğrettiğini anlayabilmek, huzun ustune huzun yaşamakla olur. Çıfte huzun, huzunlenmenin huznudur. Hüzun, "kullanılacak" yararlanılacak, somurulecek bir yaşantı değildir. Bır hdldir. Hâlde (stimmungl) gerçeklikle girdiğimiz ilişki sonucunda, gerçekliğin farkedemediğimiz boyutlan çıkar ortaya. Huzunde, gerçeğin diğer yaşantılarla tanıyamayacağımız "yuzleri" gorunur. Kendimızi bu yaşantıyla yeniden farkeder, yeniden keşfederiz. Duz bir "keşif" değildir bu; hüzünle donuşürüz. Saldırganlığın, kabalığın, kurnazlığın, insanlan kullanmanın egemen olduğu bır çağda, bır kendini geçmişe bırakarak, geçmişle dingin ilişkiye girme yaşantısı olan, içinde uzuntuyle sevinci bir arada taşıyan huzun ortaklıkla gorunmuyor. Mahzun insan, savaşın, çıkar kavgasınm, politlk oyunlann uzağındadır. Dunyamn çirkinliği, dunyadakı haksızlıklar, kabalıklar ona acı verir. Bu acı, ıçindekı ganplıkle bırleştığınde huzne dönuşur. Garip mahzun değildir. Ganplığinı huzunsuz yaşar. Mahzun insanın arada kalmışlığı, bir kıyısında garıplığın diğer kıytsında acılann, yaşam kavgalannın olduğu ıkı kara parçası arasında, ağır ağır akan denn, genış, sessiz bır nehır oluşundandır. Huzun şairleri, giderek kurumakta olan bu nehiri canlandırabilecek şiirler yazabilecek mi? Yoksa huzun, bir zamanhr huzun d'ıye yaşanan bır yaşantının hatırlanmasıyla ortaya çıkan ikind dereceden bir duyguya mı dönuşecek? 747/9 bazı doktorlar bunun jenerık benzennı (asetamınofen + hıdrokodon bıtartrat) ağn kesıcı olarak onerıyorlar Percocet Percodan ve Vıcodın gıbı ılaçlar zararlı çunku çok bastan çıkancı bır ozellık taşıyorlar Bu ılaçlar beyınde dopamıne açılan kanalları ardına kadar açıyor Insanlann kendüerını ıyı hıssetmelermı sağlayan dopa