26 Haziran 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Zümrütten Akisler sıne gore uzaydan gelen bılgüerın dıkkatle değeılendııılmesı yonunde Çunku kotu nıyetlı kışı ler GPS pozısyon sınyallerım kolaylıkla degıştırebılıyor Konumu belıılemede gereklı olan uydu bılgılerı 20 000 kılometrc yukseklıkten yonderılı yor Bu ıletışımı sağlamak ıçın sadece bır wat'ın mılyarda bırı tuketüıyor Bundan dolayı kotu nıyetlı ınsanlar bu bılgı akımını ucuz cıhazlarla dahı baltalayabüırler Bu nedenle daha eskı ve alternatıf navıgasyon sıstemlerın kullanılması onerılıyor Avrupa Bırlıgı zaten kendı sıstemı uzeı ınde çalışmalarını suıduruyor Galıleo", bugunlerde faalı yete gpçpcpk Büyük bir mozaik Gen ataştumacısı olan Svante Paabo ıle gen analızı yardımıyla yapılacak olan lobot ıcsım lerı hakkında bır roporta] A.M. Celal Şengör Herkülleşen Sisipus Devasa bır taşı bir yokuşun tepesine kadar guç bela iteleyip onun tekrar yokuşun dıbine yuvarlandığını görmek ve bu işlemi sonsuza kadar tekrarlamak Slsipus'un cezasıdır doğa biliminın anası olan Yunan mitolojisinde. Bir turlü dolmayan kaplan doldurmaya çabalayan Danaus'un kızlan gibi. Sisipus ve Danaus'un kızlan umitsizliğin sembolleri olarak binlerce yıldır hikâyelerini dinleyenlere keder ve acıma hissi vermişlerdir. Bundan yaklaşık çeyrek yuzyıl once Mustafa Inan'ın oğlu Hüseyin beni babasının en parlak oğrencisinin odasına goturduğu zaman karşımdaki saygın bilim adamınıngünün birinde Slslpus'a benzetıleceğını duşunmemiştim. Bana o zaman verdiği oğutlerin tutabildiğım kadarı bana hayatta başarı ve mutluluk getirdi (İTÜ'ye hoca olmak bunlardan biriydi). Tutmadığım bazılan da (meselâ lyi bir matematik temelı almam gibi) bugun hâlö yakındığım şeyler arasındadır. Sans bana daha sonra onunla aynı unıversitede çalışmak ve dostluğunu kazanmak fırsatlarını bahşetti. Meslek yaşamım boyunca yaptığımız sohbetler veya uzerinde birlikte çalıştığımız bazı işler, benim için sürekli yeni şeyler oğrenme vesilesi oldu. Onun karşısmdaki problemi nasıl keskin bir sezgiyle soyutlayarak yaratıa zekâsının sürekli baştan şekilendirdiği engin bılgı hazinesinden çözüm olasılıkları urettiğine sahit olmak, usta bir san'atkârın yoktan hayranlık ve mutluluk doğuran eserler hâlketmeslni seyretmeğe benzer. Pek çok defalar bu mutluluğu yaşamak bahtiyarlığma eriştim. Her donemden öğrencileri ağız birliği ıle onun tanıdıkları en lyi oğretmen olduğunda hemfikirdirler. Bunun nedeni, onun herhangl bir şeyl öğretlrken aynı zamanda öğretilen seyi basta kesfetme yollarını da öğretmekte ısrar etmesidir. Insanın tanrılasması o ve benzerlerinin sürekli anlama arzularının bir eseridir. llkede bile olsa, yalnız kendi kafasında bile olsa, kendi yaratamayacağını 'biliyorum' demekten kaçınan bu mentalite, bildiğimiz şekliyle bilim temelli insan uygarlığının kaynağı olmuştur. Bu tutku genellikle ancak kendi gibi düşunenlerın arasmda, onlarla bırlikte, kalıa urunler verebilir. Bilgiyi kalıplaşmış kodlardan ibaret sanan ilkel kafaların arasmda, evreni kendi kafasında baştan yaratmayı amaçlayan bir iştiyak ne meyva verebilir, ne de çevresiyle karşılıklı bir diyalog içerisinde verimli bır toprak oluşturabilir. Çok çok bedbaht olur, kendisibile Sisipus'un kaderinı paylaştığı kanısına vanr veömrünun ne yazık ki boşa geçtiğinden hayıflanır. Buna rağmen böyle üstün yeteneklere sahip bazı insanlar, Sisipus'un kaderini bile bile Bergeracvâri bir tavır takınırlar: "Hep kazanmak içln savasılmaz yal Hattâ, boylesi daha da güzell" Işte bu nadir Insanlar, aslında Slslpus değll, Herakles'tlrler. Yaptıkları insanüstu işler, kendilerinden daha mutevuzı akıl ve gorgü yapısma sahip olanlarca Sisipus'un yaptıklarına benzetilir. Emeklerinin sonsuza dek hebâ olduğu mınldanılır. Kendilerine bu alt anlayış düzeyinden acımayla karışık bir saygı ve sevgi duyulur. Kimilerı, bitevtye bir o yana bır bu yana yuvarlanan taş ayaklarınm uzerinden geçtığı zaman ona nefret bile duyabilirler. Ama onlar, o bayırda hababam aşağı yuvarlanan taşı tükenmez bir azimle tekrar yukan taşıyan kahramanın aslında tanrıların arasına kabul edildiğıni, ızinın ve anısınm sonsuza kadar o yuce katta anılacağını duşunemezler; kendilerine anlatılsa bile anlayamazlar. Bilmezler kl o taş elbette bir gun o bayırın tepeslnde duracaktır. O zaman onu oraya getiren kahraman Olimpos'a çekılecek ve taşı daha da yukarılara taşımak için kendisinin, çoğuna umutsuz gelen uğraşını gorerek büyüyen ve heyecanlanan ve bu yuzden kendi değerlerini paylaşır olan yenı nesillere devredecektir. Çeyrek yuzyıl once Taskışla'nın ust katında Hüseyin Inan'ın beni huzuruna çıkardığı Erdoğan Şuhubl işte bu kahramanlardan biridir. Kendisini tanıdığımdan beri bana ve çevremdeki arkadaşlarıma gerçek ınsan yuceliğine ulaşmak için ilham kaynağı olmuş, bunu yaparken de yalnız çevresiyle değil, değiştirmeğe, yuceltmeğe çalıştığı kulturunün bir urunu olması kaçmılmaz olan kendisiyle de bitmeyen bir mücadele vermiştir. Istanbul Teknik Ünlversltesi'nin Türkiye'nin dışına taşan şöhretinin önemli bir kısmı onun çabaları sayesinde oluştuğu gibi, bu üniversitesinin genç nesillermın başansında da yalnız verdiği eğitimin değil, oluşturduğu orneğin de buyuk bir payı vardır. Yazılış nedeni Erdoğan Hoca'nın emekll olması olduğundan bu yazıyı yazmak bana çok, ama çok zor geldl. Orhan "yazıyı artık yolla" demeseydi, bitirebilir miydim bilmiyorum. Nüzhet Dalfes Hoca'nın Ekim ayındaki emeklilığini bana bildirdiğı gun ilk satırlarmı yazdım. Ama elim yazıyı bitirmeğe bir turlu varmıyordu. Hoca'yı da mutad "hayırlı olsun" dıleği için telefonla arayamadım. Yazım veya bir "hayırlı olsun" dileği sanki onun emekliliğini tasdik edecekmiş gibi geliyordu bana. Onun hocaları arasmda olmadığı bir İTU'yu duşunmek, kendisiyle yaptığımız fikir ve bilgi alışverişinde herhangi bir değışiklik olmayacaksa da, bana ızdırap veriyor. Yıllardır yaptığım her bilimsel işi bitirince içimden acaba o ve kendisi gibi İTÜ'nün, Kemal CUrüz'ün tabiriyle virtüozlarını oluşturan birkaç arkadaşı beğenecek mi, yaptığım onları tatmin ve memnun edecek mi endişesini hissetmişimdir. Biz gençlere bu endışeyı hissettırmek, sanırım Erdoğan Hoca'nın ulkesinın kendisıne bunu hissettirecek ornekler sunamayan külturune yaptığı en onemli katkı olmuştur. En azından ben omrum oldukça onu hep yanıbaşımda hissedeceğim, yaptıklarımı ona beğendırmeğe çalışacağım. Çunku o benim içinde yetiştiğim kulture yeniyı kesfetme arzusunu aşılayan bır avuç oğretmenden biri ve bu işe soyunanların önunde ışıl ışıl parlayan erişilmesi guç bır ornek olmuştur. Benim ve Türkiye'nln kendlsinden genç diğer neslllerlnln Erdoğan Şuhubl'ye duyduğu minnet hissi bu nedenle sonsuzdur. Soru: Birkaç yıl içerisinde kalıtım analizleri sayesinde suçluların robot resimlerinin oluşturulabineceğine yönelik açıklama yapıldı. Siz bu planları ne kadar gerçekçi buluyorsunuz? Cevap: Bu planlaıın turnunu hayalîbuluyo rum Rır msanın gpnlerını araştırarak goıuntusu nun belıılenebıleceğım ıddıa ptmpk ıçın henuz çok erken Bugunp kadar bu çok az ozellıklerde ışlemektedır Yapışkanın içinde sperm öldürücü var Matbaacı, ressam, halı doşeyıcısı ve grafıtı kuüanıcılarını oı tak bıı meslek rıskı tehdıt edıyor Soru: Hangi belirleyici özellikler? Cevap: Kızıl saçııı bdırlı bıı tonu bır genın mutasyona uğramasıyla gerçekleşır Mavı goz lerın genetıksel arka planı da büıruyoı Ancak bunlar rıadıren gorulpn durumlar Şu ana kadaı sıyah tenlı ınsanları beyaz tenlıleıden bıle ayıı t etınek murnkun degıl Soru: Genlerden insanlık tarihinin nasıl oluştuğu da belirlenebilir mi? Cevap: Bu da çok zoı Gerıorrı buyuk bır mozaıgp benzıyor Dunyanın her yerınde bırden çok aynı gen sırasına sahıp ınsanlar var Ayrıca sonuçta yıne de sadece ıstatıstık verıler kalıyor elımızde Ve belırlı bır gon vaıyantmın onıeğın %60 ı Estonyalüardd ve %40'm da Almanlarda goruldu ğune daır bılgı ne ışımıze yarar kı 9 Verımsızlık Kanadalı araştıımacüar, boya ve yapışkanların ıçerdıklerı organık çozucu maddele rın spermlerın sayısmı epey azalttığını one suruyoılar 1200 denek uzermde yapılan araştırma so nucunda her gun yapıştıncı ve boya üe meşgul olaıı ınsdnldnn, urettıklerı spermlerın verımsız ol rna ıhtımalını uç katına çıkarttıgı goruldu Alberta Unıversıteaı diaştırmdcılannın şuphelendıklerı ço zucu madde Glykoletheı Bu madde, hayvanların reproduksıyon sıstemlerınp zarar verıyor Soru: Genlerin neden olabilecek etkileri neden önceden söylenemiyor? Cevap: Bız 40 O U cıvarında gene sahıbız U fakat daha fazla ozellıklenmız var Bundan dolayı her gen bııden fazla olaya etkı yapabılır veya dı ger genlerle Ptkıleşımp gııdıgı andan ıtıbaren ozelhklerıru gosterebılıı Bu bılgılere ek olarak gorunuş embrıyonal gelışmp surecınde oluşan te sadufler ve dış dunya elkılerıne baĞflı olarak şekıl lenır îlerde belkı bazı özellikler hakkında tahmını resım yapılabılır Diyabetin kurbanları... 14 Kasım 20U1 Dunya DıyabPt Gunu etkınlıkleıı nede nıyle sorumlar masaya yatırıldı Dıyabetlı (şeker) hastaların yaşam kalıtesmın ariırüması, tedavı ve bakım duzeyının yuk seltılrnesı, Turkıye Dıyabet Vakfı nın duzenledıgı toplantıda dıle geürıldı Sosyal devlet sıstemının ortada olmayışı yuzun den ulkemızde 5 mılyon dıyabetlının üaç ve doktor denetımınden yoksun bıraküışı goz, bobrek ve damar komplıkas yonlarına neden oluyoı hasta yaşarnsal soı unlaı ımn agırlığmda ezılıyoı Tuık Dıyabet Vakfı kurucusu ve başkanı Prof Dr M. Temel Yılmaz'm onculugu ıle yurutulen GABDIAB projesı kapsanıında bıı dıyabet hastanesının hızmete sokul nıası ve Adıyaman Dıyarbakır Elazıg Gazıantep Kahıamanmaraş, Kılıs Maıdın Malatya, Şırnak ve Şanlıurfa ıllennı kapsayan dıyabet bakım ve tedavısını halkm ayagına goturulerek dıyabet ıle ılgılı bılıncın yukseltılmesı çalışmaları ovgu ye degerdı Ku.şkıısuz bunda 20 sıvıl toplum oıgutleı ıııırı de payı bulunuyoıdu IU Deneysel Araştırma Eğıtım Merkezı (DETAM) tedavısı yok ama doktor denetımınde hastanın üaç dıyet egzeısız uygulaması ıle uzun omurlu ve de sagiıklı bu yaşam suıecı sağlanabılır Yılmaz, dlydbellll 0 90 yaş arasmda başladığını ve yülık harcamasının 1 mılyar doların ustunde Ameııka'da ı.se 72 mılyar dolaı oldugunu dıkkatı çekıyor Turkıye de sosyal guvenceden yoksun uçbm vucutta ınsuluı uıetemeypn (Tıp 1) dıyabetlı çocuk bulunuyoı Bu arada 25 yaş altında çocuk ve gençleı ıçın 6 unıversıtcnın destegı ıle 3 Guneydogu kentınde Insulın Bankası kurulmuş yakında bu sayı 6 ya yukselecek Ne var kı bu yeterlı olamıyor yurt duzeyınde Temel Yılmaz dıyabet hastalarına verıle cek ucretsız ınsulın şeker olçum çubuklan gıbı ıhtıyaçlarla onlenecek komplıkasyonlar sayesınde devletın 400 mılyon dolar kâr edeceğını dıle getırıyor Vural Ahı 767/5
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle