Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
İnsan bilen varlıktır... Timur Karaçay (*) azı dillerde "insan" sözcügü "bılen varhk" anlaımna gelır. Peki, insan neyi biliyor? Elbette, bildigi şey bilgidır. lyi ama, insanın bilebilmesi için, öncelıkle, bilecegi şeyin; yani bilginin, varolması gerekmez mi? Bilgi, doğada bilinmek için orta yerde mi bekliyordu? Yoksa, bir başka yaratık mı bilgiyi insanın önüne koydu? Hayır, ikisi de degil. insan, bilecegi bilgiyi de yaratmak zorunda kaldı. Bu yazıda, yanıtını arayacagımız ilk soru şudur: tnsan, bilgiyi nasıl yaratü? tkinci soru hemen arkadan gelir: B Doğru nedir? Yanlış nedir? Dogru bilgi nedir? Yanlış bilgi nedir? Bir bilginin dogruluguna ya da yanlışlıgına kim, nasıl karar veriyor? Günlük konuşmalanmızda çok sık kullandıgımız "doğru duşünme, doğru ış yapma, doğru karar verme,..." gıbi eylemlerdenne anhyoruz? Usavurma (akü yürütme) denilen süreç nedir? Hele hele, hilimsel bilgi nedir? Nasıl üretilir? tarih içinde bir gelişim, bir evrım geçirmiştir. Buna bir başlangıç noktası seçüemez. Ancak, antik çagdan gunumuze gelen kahtlarda mantık ile ugraşan düşünürlerin varoldugu görulmektedir. Bunlar arasında, mantık biliminin oluşmasında en etkili olanı Arisfotle (Arıstoteles)'dur. M.Ö. 600300 yıllannda ortaya çıkan usavurma kurallannı Aristole sistemleştirdi. Organon (alet) adlı yapıtında 14 usavurma kurah (syllogism) verdi. Bu kurallar, bu günkü bıçimsel mantigın temelidir ve 2000 yüı aşkın bir zaman dilimi içinde insanoglunun düşunme ve dogruyu bulma eylemini etkisi altında tutmuştur. Organon, insanlıga bırakümış en büyük mıraslardan birisidir. Yazık ki, bu güçlü aleti, Din Devleti kurmak isteyen Hristiyan Kilısesi çok kötü kullandı; burün Avrupa'yı ortaçag karanlıgına gömmek için Organon'u alet edindi. Ama, bu olgu, şimdüa konumuzun dışmdadır. Bir aletin kotu kullanılması, aletin kusuru degildir. dayanagıdır. Başka fürlu söylersek, insanoğlunun ürettigi bilgi'nin asü aleti mantiktır. Bilimsel bilgi üretme yolları Bılımsel yontemler dıye adlandınlan ve dogru bilgi üretimine yarayan yontemler yalnızca iki tanedir: tümdengehm ve tümevanm. Tümdengelim: Tumdengelım, tumel (genel) bir önermeden tikel (ozel) önerme çıkarma eylemıdir. Örnegin, fizikte genel çekim yasasını biliyorsanız, Newton'un başına duştugü rivayet edilen elmanın yaptıgı etkiyi hesaplayabilirsiniz. Bu, onemsiz gorunüyorsa, uzaya fırlatacagınız bir ileuşım uydusunun istenen yorungeye oturması için, nereden, hangi hızla, hangi egimle fırlatılması gerektıgini de hesaplayabilirsiniz. Bu örnekte söylendigı gibi, tümel bir önermeden tikel önerme çıkanlışını saglayan yordama usavurma diyeceğiz. Degişik kaynaklarda, buna tümdengehm, akü yürutme, tasım (hyas), dedüksıyon, çıkanm adlan verilır. Mantık (usbilimlojik), usavurma kui'allannı konu edinen bilim dahdır. Başka bir deyişle, manuk tumdengelım yontemlerıni inceler. Tümevanm: Bazı doga olaylannın neden ve nasıl olduklarını belirten genel kurallar, elimizde yoktur. Bu durumlarda, o doga olayını açıklayabümek için, tümdengeümin tersi olan tumevarım yöntemi izlenir. Tumevarım, tikel (ozel) önermelerden tumel (genel) önerme oluşturma yordamıdır Tümevanm gözlem, deney hesap vb yollarla bir doga olayının genel yasasını kurmaya çalışır. Bazı doga olaylan insanbk tarihı boyunca gozlendigi ve her seferınde aynen tekrarlandıgı için tartışmasız dogru bilgidir. Örnegin, belirli enlemler arasında yaşayanlar, yılda dört mevsimin oluştugunu gozlemişlerdir. Bunun nedeninin bilinmedigi eski zamanlarda bile, insan bunu dogru bir bilgi olarak kabul etmiştir, Bu bilgiye gözlemle varılmışur. (Tabii, gök cisimlerinin hareketleriyle ügüi bügüerin ortaya konmasıyla birlıkte, mevsimlerin neden ve nasıl oluştugu, tumdengelim kullanan hesap yöntemleriyle de göstenlmiştir.) Bazı doga olaylan, ancak laboratuvar ortamında defalarca denenmiş ve vanlan sonucun doğrulugu kabul edilmLşur, Örnekse, bir bitkinin tohumunu toprağa eker ve belirli koşullar altında belirli süre bekletirsenız, onun ulizlendigini görürsünüz. Bu deneyi bir çok kez tekrarlayıp, aynı sonuca ulaşırsanız, bunun genel bir yasa oldugunu söyleyebilirsiniz. Bu bilgiye deneyle varmış olursunuz. Tumevarım ilkesi bilim ve teknikte, başhca bilgi üretme aracı olmuştur ve bu islevini sürdürmektedir. Ancak bu yöntemde çok dikkatli davranılması zorunludur. Nicelik ya da nitelik açısından yetersiz olan gözlem ve deneylerin sonuçlan genel yasa oluşturamaz. Aynca, gözlem ve deneylerde insandan ve aletden kaynaklanan yanılgılar daima vardır. Örnegin, bir hastanın kanında varolan belirli bir nesnenin niceligini öiçmek için yapüan sayım, kullanılan aletin duyarlıgına ve aleti kullanan kişiye baglıdır. Farkh ikı aletden farklı sonuçlar çıkması olasılıgı yüksektir. Bir çok olgu için, deneyi gerçek ortamda yapma olanagı yoktur. Örnegin, bir ilaç firması, geliştirdigi ilacı, başlangıçta ancak hayvanlar üzerinde deneyebilir. Fareler üzerinde yıllarca yapüan deneyler sonunda ulaşılan sonucun, insanlarda da geçerli olacagı kuşkuludur. Benzer olarak, çogu sosyal konuda genel dogrulan çıkarmak için deney yapamazsınız. Bir Fransız devrimini kim bir çok kez deneyebilrr9 Tabii, bir çok adımdan oluşan bir bilimsel çalışmada, hem tumdengelim, hem de tümevanm yontemleri kullanüabilir. Ama kullanılan yontemi, daha basite indirgenemeyen adımlanna ayırdıgımızda, her adımm bu iki yöntemden bırısı oldugunu gorurüz. (*) Prof. Dr., Başkent Universıtesı, tkaracayfcübaskent edu.tr Ak ve kara Mantık önermelerle ugraşır. Her önerme bir vargı, bir bıldınm, bir bılgı'dk. Buna bazı kaynaklar yargı (hukum) der. Bir vargı ya doğru ya da yankştiı. Buna önermenin doğruluk değeri diyoruz. Üadegerh mantigın temelı budur, Ak ve kara ayrımı kesindir. Bir önerme, bıraz dogru, biraz yanlış olamaz. Bir şey ya guzeldır, ya da çirkin; ya iyıdır, ya da kotu, ya aktır ya da kara,... Bu kesınlıktir (certainty). Ancak, dogada, her zaman bu kesinligin olmadıgmı, dolayısıyla, üadegerli mantigın doga olaylarıru açıklamakta yetersız oldugunu savunan kuvvetli tezler vardır. Bunlar da konumuzun dışmdadır. Ama, Arıstotle manugının, görünen başka bir zayıf yanını belirtmek gerekiyor. Aristotle mantıgı konuşma diline baglıdır. Dolayısıyla, kullandıgımız dil, çevre koşullanmız, bügüerimiz, ınançlanmız, duygularımız vb, önermenin doğruluk degerıne etkı edebılir. Başka bir deyişle, bazı onermelerin doğruluk degerlerı evrensel bir deger alamaz. Ornegin, "Bu gün hava soğuktur" önermesinin dogru ya da yanlış yorumlanması, kutuptaki bir insanla, ekvatordaki bir insana gore degisebilır. Benzer olarak, "İnsan, Adem ile Havva' dan üremiştir" Dil ve insan Her toplumun bir dili vardır Dil, yalnızca, insaıun konuşmasını mı saglar? Duygularını, düşüncelerıni, isteklerinı, bilgilerini, vb hemcinsine aktarmak için, insan, dilden.başka bir araç bulamaz mıydı? Elbette, dil, toplumun asıl iletişim aracıdır. Ama dilin işlevi bununla sınırlı mıdır? Elbette degildir! Ondan daha önemli olarak, dil, insanın düşünmesıni, bilgi uretmesini saglar. Bilgi üreürken, onceki kuşaklann yarattıgı bilgileri ogrenir, onlan yargılar; dogru olanı, yanhş olanı seçer... Böylece, dıli kullanan insan, toplumun kulrurunu yaraür. Her kuşak, kültüre yenı ogeler ekler. Bu süreçte, toplumun kultüru büyüyerek, gelişerek, kendi içınde evrimler ya da devnmler geçırerek kuşaktan kuşaga aktanlır. Ama bu olgu, bir kültürde yaratüan bilgilerin dogru oldugu anlamına mı gelir? Hayır. Her kültürde dogru ve yanlış bilgiler vardır. Yaraulan bir külturun gücü, kendi içindeki dogru bügılerle dogru oranülıdır. Bilgi üreten msanoglu, dogal olarak, bilgi üretiminde guvenilir yöntemlere gerekseme duymuştur. Başka bir deyişle, onu dogru bilgiye götürecek aracı da yaratmak zorunda kalmıştır. önermesinin doğruluk degeri, kişinin inancına göre degişebilir. Buradan dogan karmaşayı matematik giderdi. Bugün Matematiksel Manük ya daflooyeMantığı dedigimiz yapı evrenseldir. Dile, dine, çevre koşullanna, vb bağlı degildir. O, soyut bir küme üzerinde, {ve, veya, ise, değil) işlemleriyle evrensel bir yapı oluşturur. Bu soyut yapı, istenen somut ve özel durumlara uygulanabilir. Bu niteliği ile, Aristotle mantıgının, çevreye bagımlılıktan' aldıgı kusurlannı ortadan kaldırmıştır. Öadegerli Matematiksel Mantık, bu günkü uygarhgımızın temelidir. O olmadan, matematik olmaz. Matematik ise, çagımız biliminin, tekniginın, teknolojisınin Bilgi üretme aleti: Mantık Demirci demiri dögmek için örs ve çekice gerekseme duyar. Testeresi, rendesi olmayan marangoz, masa yapamaz. Peki, insan, dogru bilgi üretmek için alet kullanıyor mu? Evet, insan dogru bilgi üretmek için "mantık" denilen aleti kullanır. Tarih öncesi çağlarda, insanın mukayese yoluyla akıl yürüttügunü söyleyebiliriz. Hemen her olguda oldugu gibi, dogru duşünme kurallannm ortaya çıkması da 690/1S