Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Mağara resimleri ve sanat Nicholas Humphrey otistik bir çocugun sanatsal yeteneklerini araştmrken mağara ressamlannın "simgecilik döneminin ilk ressamlan olmaktan çok, saf ve masumların son örnekleri" oldukları sonucuna vardı. tıstık bır kızın sanatsal yeteneklen Taş Devrı mağaralaıını goz kamaştıncı resıınlerle bezeyen sanatçılarla ügılı olarak eskı kuramları yerlp bır eden yepyenı bır kurama esın kaynağı oldu Bu kurama gore, mağara resimleri çağdaş yaratıcı bır kafdnın degü, sanıldıgının tam tersıne, yetennce gelışmemıs bır zekânın urunlerı sayılıyor Kdzıbılımcüer onyıllardır mağara ressamlannın son derece zekı ve duygulannı kolayca dışa vuran kışıler olduklanna ınarnyorlardı Bu goruş Fransa'nın guneydogusundah Chauvet magaralarındakı 31 bın yıllık gorkemlı kaya resımlerınırı gun yuzune çıkmasıyla daha da pekıştı Soz konusu resımlerdekı hayvan fıgurlerının gerçekçı ve puruzsuz bır bıçımde yansıtümış olması ınsanoğlunun usrun bır resım teknığıne ulaşmak amacıyla dıl ve otekı ahlaksal yeteneklerini gelıştırdıklerını kanıtlar gıbıydı Ne var kı, New York Tbplumsal Araştırma Okulu'ndan Nicholas Humphrey bu kanıtlan pek de ınandı rıcı bulmadı Otıstık bır çocuğun sanatsal yeteneklerini anştıran Humphrey mağara ressamlannın "sımgecüık donemının ılk ressamlan olmaktan çok, saf ve masumlanrı son orneklerı' oldukları sonucuna vardı Humphrey Chauvet ve Lascaux mağaralarındakı resımlerle 1967 Nottıngham dogumlu otıstık bır kızm resım lerı arasında garıp benzerlıkler olduğunu gordu Ogrenme guçluklenne karşın Nadia uç yaşından berı ınsanı hayretler ıçınde bırakan resımler çızdı 70'lerde lngılız ruhbılımcı Lorna Selfe kuçuk kızı konu alan bır kıtap yayınladı Kıtapta yayınlanan at, ınek ve fü resimleri Humphrey'e mağara resımlennı çagnştırdı Hayvanların devunm ıçmde yansıtıldıgı her ıkı dızı resım gerek gerçekçı yaklaşımı gerekse perspektıf açısından son derece etkıleyıcıydı Mağara ressamlan da, tıpkı Nadıa gıbı, hayvanları gelışıguzel ust uste çızmışlerdı Boylesı bır alışkanlık, Nadıa'nın durumunda, otızmın bır yansıması sayüabılır Çun ku Humphrey'e gore otıstık çocuklar, normal çocuklardan farklı olarak, karnıaşık sahnelerdekı ayrmtılar uzennde çok daha kolaylıkla odaklanabıhyor ve gızlenmış nesnelerı rahatlıkla gorebüıyorlar O Çmjliir araurulohi bvn zerlik: Irmıuı nın Itncam Bolıjvıindetle bulunan bir matjara çi/iıni (yukan da) ile oliitik bir çoııujun çizyilvri arınındu (uıgdıı) (<)/( buyuk bir hııuırlik bıılunmak tadır. Bu da tarih omviinde ya^amı^ bir sanatcının todik gibi liutn yvteneginin (.ok knıtlı oldugııını goster mcktedir. lergilenmektedir. yeteneklerının zıhınsel bozukluklara karşm değıl, tam tersıne bu bozukluklara bağlı olaıak gelışmış olabıleceğme dıkkat çekıyor Nadıa'nm lesım yeteneğının, onun konuşmadan hemen henıen tumden yoksun olduğu ve nesneler arasındakı kavramsal bağlan algılayamadığı, 3 ıle 6 yaşlaHumprey mağara ressamlan ve Nadıa'nın sanatsal n arasında yasında doruğa ulaştıgı goruluyor Selfe'ye gore Nadıa gorduğu nesnelen adlandırmak ve kavramsdllaştırmak yenne, onları belleğınde ' at" ya da "ıskemle" bıçımınde sımflandırma yoluna gıdıyordu Kuçuk kız yalnızca nesnenın yarattığı ham gorsel ızlenımm ayırdındaydı ve bu da sanatını korukluyordu Nadıa 12 yaşlannda ışlevsel bır sozcuk dağarcığına sahıp oldu gunda yeteneklen de gıderek yok oldu Humphrey benzer bır olayın mağara res samları ıçın de geçerlı olabıleceğme dıkkat çekıyor 20 bın yıl oncesıne gelındığınde ınsanlann başka msanlan adlandırıp onlarla ügılı korıuşmalar yapabıldıklerıne, ancak hayvan, bıtia ve aletler konu sundd bu şey bılmedıklerme dıkkat çe ken Humphrey, düın emnde sonunda ge lışıp bu tur şeylerı de ıçıne almasıyla bırMağara sanatcmnın Imanı tammlama yeteneği yukandaki resimde açıkca lıkte sanatta bır gerıleme olduğuna, son Buzul Çağı'nın bıtımmde abartılı ve kurallara aşın bağlı çızımlenn ortaya çıktığma parmak basarak, "Şıırın gelışme sının bedelı resımdeh doğallıgın yıtırılmesıyle odendı," dıyor Humphrey'ın kuramı geleneksel goruşu yerle bır ettiğınden herkesın şımşeklerıru uzenne topladı Readıng Unıversıtesı kazıbılım uzmanı Steven Mithen dü gıbı anlaksal yeteneklerın en çok 100 bm yıl once gelışmış olabı leceğını one suruyor ve çağdaş kavramsal yeteneklerden yoksun bır zekânın Taş Devrı sanatında sık sık tanık olduğumuz karmaşık geometrık bıçımlerı ve otekı soyut ımgelerı nasıl uretebüdığı sorusunu gundeme getırıyor Ote yandan, Unıversıty College ruhbılımcüennden Uta Frith mağara sanatının o donem sanatçılaımın bız lerınkı gıbı bır beyne sahıp olduklannın bır kanıtı olarak ele alınmasrnın yanlış oldugunu one suruyor ve bu konuda Humprey ıle aynı goruşu paylaştığını belırtıyor Gelgelelım Fhth atalanmızm yuz bınlerce yd boyunca hıç konuşmadan yaşayabıleceklerine akıl erdıremıyoı Dahası çok sayıda çocugun dılını kullanma yeteneğınden yoksun olduğuna, ancak çok azının Nadıa gıbı ıesım çızebıldığme dıkkat çekıyor ve "Dılden yoksun olmak kenddığınden sanatı doğurmuyor" dıye eklıyor Rita Urgan Kaynak New Scıerıtıst, 12 Aıaük 637/24