24 Aralık 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

UZ AY En giiç uzay yolculuğu Tiiylii Bugüne dek üretilen en gelişmiş uzay aracı, dünyadan fırlatılışından tam yedi yıl sonra Satürn'ün yörüngesine girerek bu gezegenin çevresinde dolaşacak. 2004 Haziran'ında "Cassini", gezegenin 18 uydulu sistemi içine girerek tarihin en güç ve karmaşık uzay yolculuğunu gerçekleştirecek. C assini dört yıl boyunca bu halkalı gezegenin ve uyduların çevresinde insanı dehşete düşürecek bir gezinti yapacak. Çember ya da elips biçimindeki bir yörüngeyi izlemek yerine, uzay aracı sürekli olarak çember yörüngelerden daha büyük elips yörüngelere geçerek, gezegenin çevresinde 100 günlük ve 400 bin kilometrelık turlar atacak. Bu yolculuk sırasında kimi zaman ekvatoru kucaklayarak bulut oluşumlarını inceleyecek, zaman zaman da daha yüksek enlemlere çıkarak Satürn'ün kutuplarına ve onun ünlü halkalarına bir göz atacak; en önemlisi de, Cassini, Satürn'ün uydularından en az beşinin yüzeyini gözden geçirip, öteki uydulardan birçoğunun da 50 bin kilometre yakınında dolanacak. Gelgelelım, ortada bir sorun var. Cassini önümüzdeki ekim fırlatılmaya hazır olmakla birlikte, bu tasarının gerçekleşmesine önayak olan bilim adamları uzay aracının neyi ne zaman araştıracağı konusunda henüz bir anlaşmaya varamadılar. Atmosfer uzmanları Cassini'nin gezegenin aydınlık şeridi üzerindeki yörüngeleri izleyerek bulut oluşumlarını incelemesinı, manyetoküre fizikçileri ise karanlık şeritten geçilerek gezegenin ucundaki manyetik alanın incelenmesini istiyorlar. öte yandan, gezegenin halkalarını araştıran bilim adamları bu konuya ışık tutacak yörüngelere ilgi gösterirken, yerbilimciler daha çok uyduyla karşılaşma olanağı tanıyan kısa yörüngeleri yeğiiyorlar. Birbirleriyle bağdaşmayan onca isteğin yerine getırılmesı son kerte güç olduğundan, tasarının her an suya düşmesinden korkuluyor. Geçmişte bu tür sorunlar hiç çıkmadı. Voyager ve Pioneer gibi uzay araçlarının izledikleri yol belliydi ve çok basitti. Şu aralar Jüpiter'in yörüngesinde dolaşan Galileo'nun yolculuğu ıse daha karmaşık olmakla birlikte, o da yolculuk boyunca ekvator düzleminde kalacak. Galileo, iki yıl sürecek yolculuğu boyunca Jüpiter'in yörüngesinde yalnızca 11 kez dolaşarak daha çok uyduların yörüngesel düzlemleriyle ilgilenecek. Buna karşılık Cassini'nin yolculuğu dört yıl sürecek ve yaklaşık 60 yörüngede üç boyutlu bir yolculuk olacak. Cassini tasarısının hedefinı öncelıkle Satürn'ün en büyük uydusu olan Titan'ın çekim alanı oluşturuyor. Bu nedenle yolculuğun yörünge çevresindeki her tur sonunda uzay Taç yaprağı dönüşü aracının Titan'a gerı dönmesini sağlayacak bir biçimde tasarlanması gerekiyor. Çünkü uydunun çekim alan aracı yeni bir yörüngeye sokmak için kullanılabilir. Sonuçta Cassini yolculuk boyunca Titan'a birçok kez uğrayacak. 2004 yılının kasım ayında ilk kez titan ile buluşacak olan uzay aracı uydunun yoğun atmosferinde incelemeler yapacak bir aygıtı uzaya salacak. Tasarının öncülerinden John Smıth ve Aron Wolf, yörüngeyi değiştirmek amacıyla Titan'ın çekim alanını türlü biçimlerde kullanabilirler. Uzay mekaniği dilinde, uzay aracının, yörünge ile ekvator arasında oluşturdugu açıyı, yanı eğimini değiştirmeye "cranking" denir; yörüngenin yerçekimi merkezine en uzak bölümünün yerinin değiştirilmesine ise "taç yaprak dönüşü" adı verilır. Cassini'nin Titan'ın yörünge düzlemini kestiği noktaya "düğüm", yörünge çevresinde dönüş süresinin değiştirilmesine de "pompalama" deniyor. Bilim adamları yönetim roketlerinden yararlanarak uzay aracının hızında ufak tefek değişiklikler yapabiliyorlar. Buna "deltaV" manevrası deniyor, ama Cassini'nin yakıtı kısıtlı olduğundan, böylesi bir yola ancak en son çözüm olarak başvurulur. Smith'e göre, en hoşa gidecek bir gezi, en az masrafla elden geldiğınce çok bılimsel soruya yanıt getirilen bir gezi oiacaktır. Cassini için elliyi aşkın tur seçeneğinin tasarlanması süreci ıçinde, Smith ve Wolf yepyeni manevralar buldular. örneğin, Wolf "taç yaprak dönüşü" gerçekleştirilırken eğimin arttırılması yönünde bir yöntem geliştirdi. Kimi yeni yöntemler şans eseri ortaya çıktı. Bu yönPompalama temler yol culuğu çok daha esnek ve verımli kılıyor. Cassini'nin izleyeceği yol konusunda başka kısıtlamalar da var. örneğin, uzay aracının Satürn halkaları içindeki toz ve buzdan uzak durması gerekiyor. Titan'ın atmosferi de bir sorun yaratıyor, çünkü hiç kimse bunun uzaya ne denli yayıldığını bilmiyor. Uzay aracının Titan'ın etki alanının üst sınırından geçmesi durumunda, çekim gücü aracın rotadan çıkmasına neden olabıliyor. Bu nedenle yerden denetimi gerektiren durumların inceden inceye hesaplanması gerekiyor. Böylesi güçlükleri içinde barındıran bir yolculuktan olabildiğınce bilgiyle dönmek oldukça zorlu bir savaşımı gerektiriyor. Durum böyle olunca, bilim adamlarının inceleyecekleri konuları büyük bir özenle değerlendırmeleri gerekiyor. Cassini'nin içindeki aygıtları üreten bilim adamlarına bir esneklik kazandırılması amacıyla da benzer bir yol izleniyor. Ekiplerden bir tanesi aygıtının daha hafif olduğunu ama tasarlanandan daha fazla güç gerektirdiğini görürse, kendisine ayrılan ödeneğin bir bölümünü güç karşılığında bir başka ekibe satabiliyor. Sistemin esnekliği şimdiden meyvesini vermişe benziyor. Çoğu uçuşların maliyet ve ödeneklerinde bir artış eğilimine tanık olunuyor. örneğin, Mars Observer üzerindeki aygıtlara ayrılan bütçe ve ödeneklerin yaklaşık yüzde 20 arttığı belirtiliyor. Oysa ki, Cassini aygıtlarının birçoğu tasarlanandan çok daha ucuz ve hafif. Kaynak değişim sitemi de başka alanlarda giderek yagınlaşıyor. Bu esnek yöntem bilim adamları arasındaki anlaşmazlıklara bir son vermek üzere yürürlüğe konursa, ilk açık arttırma önümüzdeki yıl gerçekleştirilecek ve gezinin ilk onbeş ayını belirleyecek. Gezinin kalan bölümü ise Cassini'nin Satürn yolculuğu sırasında biçimlenecek çünkü bilim adamları harcanacak yakıt miktarını elde edilecek verilerle çok daha sağlıklı bir biçimde kestirebilecekler. Cassini'nin yörünge mekaniği dört yıl ya da daha uzun bir süre incelenecekkuşkusuz geriye yakıt kalırsa gezi uzatılabilecek. Ana hedeflere ulaşıldığında, Smith ve Wolf, Titan'ın atmosferine değıp geçen ya da Satürn'ün halkalarına çok yaklaşan, giderek bu halkaların içine giren, son derece rıskli yörüngeler geliştirecekler. Uzay aracının bu tür buluşmalara dayanıp dayanamayacağı bilinmiyor, ancak ardında bıraktığı başarılar gözönüne alındığında, Cassini'nin yitireceği bir şey yok. Katlanma Kaynak: N.S. Rita Urgan B Çene ardı çıkınnsı Yansımış cablalar Şekil 1A. "Bıyıklı sürüngen" Thrinax ughlin tarafından yayımlanmış bir baştaı memelılerdeki gibi farklılaşmış dişlere bıll sid alt sınıfının bir üyesi olan bu sürünge arasında bir geçiş tipini sergilemektedir eserinin 81. sahıfesinden). 1B. Thrinaxodon'un kafatasının yan hassa foram/naya (küçük deliklere) dik 6'daki eserinin 382. sahifesındekı şekil 1", 1C. Cynognathus'un kafatasının Thhnaxodon'dakı gibi, burada da bilhass lere) dikkat ediniz (Carroll'un not 6'daki şekil 1737'den). Her iki şekilde kullanılmış olan kemik (çekiç kemiği), d dental (alt çene), f froı cık yayı), I lakrimal (gözyaşı kemıgı), m(burun), p perietal (tepe veya çeper), prt postorbital (göz arkası), prf prefront (beyin kökünün oturduğu taban kemikler qkuadratum (çene kemiğınin arka kısmı kemiğinin üstünde bulunan bir kemik) kemiğinin arka ve pullu kısmı). A. M. Celâl Şengör ve Mehmet Sakınç* Fırtatma aygıtları: Cassini tur tasarımcıları uzay aracının yörüngesini üç boyutta değiştirmek amacıyla Titan'ın çekim gücünden yaraıianabilir. .B.D.'de Yale Üniversitesi öğretirr üyelerinden şöhretli paleontoloç John H. Ostrom 1973 yılında Natu re dergısınde yayımladığı bir makalede kuşların doğrudan dinozorlardan türediğ tezinı canlandırmıştı1. Pek çok paleonto log ve biyolog tarafından giderek dahr genış bir destek gören bu tezin gene de Alan Feduccia veya Larry Martin gibi güç lü muhalifleri de var. Ancak Amerikan Doğa Tarihi Müzesi'nde 56. yıllık toplantısın yapan Omurgalı Paleontolojisi Cemiyeti'nin (Socıety of Vertebrate Paleontolog bazı üyeleri, toplantı salonları dışında Nanjıng Paleontolojı Enstıtüsünden Çınl meslekdaşları Çen PeiJİ ve Kanada'dak Kralıyet Tyrell Müzesı'nden Philipp Currie'nın gösterdikleri tüylü bir dinozor fosı linin fotoğraflarını görünce, kuşların dinozorlardan türedıkleri tezinin karşısında duranlar, başka türlü açıklamakta epey zorlanacakları yeni bir veri ile karşı karşıya geldiler2. Tüylerin doğruluğu kanıtlanabildiği takdirde, kanımızca bu buluş, 20 yüzyılın en önemli fosil keşifleri arasına A 5276
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle