25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Tl P saklı rı anlamak yeterli. Bir beyin makinesi üretmek Diyelim ki, beyin gibi trilyonlarca parçası olan bir makinenin taklidini üretmemiz gerekıyor. Her parçayı teker teker üreterek böyle bir işi başarmamız imkânsız. Fakat her bıri sanıyede 100 parça üreten bir milyon tane makineyle böyle bir işi dakikalar içinde başarabilirız. Günümüz teknolojısı bu dağılım kurahyla işliyor oysa nanoteknolojide düşünülen bu değil, her atomun ve molekülün istenilen yerde olması gerekiyor. Bu ise oturup içinden kolayca çıkılabilecek türden bir iş değil, bir tür "kendini kopyalama" süreci başlayana kadar çok uğraşmak gerekecek. En zeki insanlar bile ortalama bir insanın sadece iki katı hızla öğrenebiliyorlar. Bir şey öğrenmemiz inanılmaz zaman alıyor, çünkü beynimiz çok yavaş çalışıyor. Daha çok zamanımız olsaydı elbette daha çok şey öğrenirdik ama bu sorunumuzu çözmezdi, zira beynin de diğer bütün Siz ne kadar bilgi "sonlu şeyler" gibi belirli depoluyorsunuz? bir limiti var, bu limite kadar öğrenebiliriz. Beyni ne kadar büyütmeliyiz ? İnsanlar Beyin hakkında ne kaokudukları şeylerin, gördükleri resimlerin dar çok şey öğrenirsek o ve söyledikleri sözlerin sadece çok küçük kadar iyi, zira iyileştirmebir kısmını akıllarında tutuyorlar. Bilgisalere gidebilıriz. Beynin yar diliyle konuşursak; insanlar ortalama neresinin ne işe yaradığı olarak saniyede iki "bit" değerinde bilgi konusundaki bilgılerimizı depoluyorlar. Her gün 12 saat boyunca ilerletirsek, diğer biyolojik bunu sürdüren ve 100 yıl yaşayan bir inaraştırmalarla asla keşfesan için toplam bilgi 5 inçlik bir CD'ye rademeyeceğimiz yetenekhatlıkla sığabilir. On yıllık bir süreye bir lerimizl ortaya çıkarabilibilgisayar yongası karşılık gelir. riz. Işte bunların ortaya Çok güçlü belleği olan, hatta fotografik çıkmasıyla da beyinle belleği olduğu söylenen insanlar bile 100 olan ilişkiler gerçek ankitabı veya büyükçe bir ansiklopediyi ezlamda su yüzüne çıkmış yaşıyor. berleyemezler. Shakespeare'in tüm eserolur, bu bilgi yığınını ele ı 200 yıl leri yaklaşık 130 milyon bit'e karşılık gelir. geçirebilirsek vücuduİşi gücü bırakıp bunları ezberlemeye kalmuzun ve beynimizin karsanız en az 4 yılınızı alır. Resim yapparçalarını yeni parçalarmak veya kayak yapmak için ne kadar leğiştirebiliriz. Beyindeki en önemli bilbelleğe gerek olduğunu da bilmiyoruz. letim yolu olan Corpus calosum sinir Beyinde yaklaşık 100 trilyon sinapsın netıne bınlerce elektrod bağlanmış bir bulunduğu tahmin ediliyor, birkaç milyon ın düşünün; gerçekten etkileyici. bit'e eşdeğer bilgi ıçın bunların oldukça 'ekı boyle parça değışimleriyle kendii makineler haline mi getieğiz? iızim yerimize bizim devanız olan makineler mı gele.? Burada "biz" ve "onlar" rnlerinin kullanılmasının < anlarnı yok. Carnegie llon Üniversitesi'nden ns P. Moravec, bunları syin çocuklar" diye adlanyor. : vrim kuramı ortaya çıktıdan beri kendımizi evrımin 500 yıl yaı ürünü olarak tanımlayıp uyoruz. Oysa evrim sürüşamak... , üstelık şu anda daha hızlı imleşiyoruz, ne var ki bu 500 yıl yaşaim Darvvin anlamındak mak çok iyi bir <aş evrime eşdeğer bir evşey mi? değil. İnsanlar, yeni orta Bütün arkaçıkan kimlikleriyle ilgili düdaşlarınız öl imeye başladılar."Do<Ja/ dükten sonra nayan seçim" uygulayan 430 yıl daha yatemler tasarlayabiliyorlar. şamak hoşunuologlar son yüzyılı kendileza gider miydi? "teleolojik" diye adlandırBu süre içinları bu tür fikirlerden sode ne yapardılamaya çalışmakla geçirdinız? ama belki de artık bir şeyBirçok insan, değiştirmenin zamanı gelMİKROMOTOR: Nanoteknoloji, kendini saniyelar içinde taklit edebilen mik halihazırdaki injtir. san yaşamının romakineler üretebilecek ml ? bile gereğinden uzun olduğu görüşünde. Belki de böyle jynimizdeki bilgileönemli bir kısmının çalışması gerekiyor. uzun bir yaşamı haketmediklerini akıllarını yeri Gelecekte nanoteknoloji sayesinde bu tür dan geçiriyorlardır. depolama sorunları çözülebilecek. En uzun yaşamak isteyenler bilim Bilgisayar yongaları, beyin hücrelerin3ütün bilgilerimiz, beynimizdeki ağlarda adamları. Hiç ölmemek ise hemen hemen den milyonlarca kez hızlı. Dolayısıyla beyilıkların sürdürüyorlar. Bu ağlar, sayıları kimsenin istemeyeceği türden bir şey. Hiç nın nanoteknolojik yaklaşımla değiştiriln derece yüksek olan minik sinir hücrekimse ölmeseydi fikirler yaşlı kalmaya mesi, ömrümüz boyunca düşünemediğiınden ve sinaps adı verilen daha küçük mahkum olurdu. miz kadar çok şeyi saniyeler içinde düşüoılardan oluşuyorlar. Sınapslar, sinyalBütün bunlara karar verecek olanlar yinebilmemizi sağlayacak. ın bir hücreden diğerine geçişini kontrol ne insanlar. Oturun ve ne kadar yaşamak iyorlar. Insanda beyin nakli yapmak için istedığinize karar verin. Robot insanların r sinapsın, birleştirdiği iki hücreyle ne Makineler ruhsuz mu? bizim yerimizi almalarını isteyıp ıstemeyeKilde ilişkide olduğunu bilmemiz gerekıceğınizi düşünün. (Kaynak: Scientific r. Buna ek olarak, bu yapıların elektrik Birçok araştırmacı, bu tür beyinlerin hiç American, Ekim 1994) lyallerine, hormonlara, besinlere ve dibir zaman kendi beyinlerimize eşdeğer r kimyasallara ne türden tepkiler verdidüşünceler üretemeyeceklerini söylüyorEk okumalar: ıı öğrenmemiz gerekiyor. Insan beyninlar. Bu tür beyınlerde bilinç, duygu ve ruh Maximum Life Span; Roy L.VValford, trilyonlarca sinaps olduğunu hesaba diye adlandırabilecek şeylerin var olamaW.W.Norton company,1983 tarsanız nasıl bir problemle karşı karşıyacakları iddiasındalar. The Society of mind; Marvvın Minsky; olduğumuzu daha iyi anlarsınız. Bunlar olmadan herhangi bir şeyin gerSımon and Schuster,1987 Neyse ki bütün detaylara gerek yok. çek anlamda "anlaşılamayacağı" görüMind Children: The future of Robot itaylar bu kadar önemli olsaydı beynişünde olanlar çoğunlukta. Ne var ki eksik and human intelligence; Hans Moravec; z böyle çalışamazdı. Biyolojik sistemler olan şeyi bir bütün olarak tanımlayamıyorHarvard Unıversity Press. nellikle küçük alt sistemlere (ya da sislar, tam olarak ne eksik? Belki de böyle Nanosystem. K Eric Drexler. John Winciklere) pek hassas olmadan çalışaeksikleri düşünmemiz zaman kaybından ley and Sons, 1992 ,k şekilde erimleşmişler. Dolayısıyla, başka bir şey değil. Insanlarm birçok The Turing option Marvvin Minsky and ıynin bir taklidini üretmek için ana hatlaözelliği var, oysa insanların ürettiği aletleHarry Harrison; VVarner Books, 1992 rin hepsinde bu yönden binlerce eksik var. Bılgısayarlar insanlar gibi konudan konuya zıplayarak "düşünemiyorlar" ama çok hızlılar. Çok karmaşık işlerı başarsalar bile en ufak bir aksaklıkta hata yapıyorlar. Peki insanlara bu düşünsel esnekliği kazandıran şey ne? Beyin son derece uzman bir organ. Beyninizın mınik bir kısmında oluşan bir hasar, bir anda zürafa, flamingo ve karga isimlerini unutuvermenize neden olabilir. Başka bir yerde meydana gelen bir pürüz, aniden küfür dolu konuşmalara başlamanız anlamına gelebilir, çünkü küfürler hep aklınızdadır, sansür mekanizması yara alırsa hepsi açığa çıkar. Bilgi, farklı şekillerde temsıl edılır ve beynin farklı yerlerinde depolanmıştır, bu işin mekanizması ise hâlâ çözümlenememiştir. Bilgisayarlarda bu iş çok karışık gibi görünse de aslında son derece "direkt" bir biçimde gerçekleşir, bilgisayarların "anlamıyor" kabul edilmelerinin nedeni de budur. Peki anlamak tam olarak ne demektir? Birçok filozofa göre, anlamak, ancak canlı beyinlerin başarabileceği bir şeydir. Filozoflar galiba fizikçileri biraz kıskanıyorlar, az sayıda ilkeyle çok şeyin nasıl da güzel açıklanabildiğini görünce sinirleniyorlar. Laf salatası yapmadan ve basit şeyler hakkında kafa yorarak ortaya çıkarılan güzel açıklamaları duyunca bir iç çöküntüsü yaşıyolar. Beynin esnek olabilmesi, doğrunun sadece tek bir temsilini değil, bir sürü temsilini kabul ediyor olması, büyük olasılık. Beyinde aynı şey için çok senaryo var, bu da faklı bakış açılarını getiriyor. Peki nanoteknolojik bir dünyada, "dünyada kaç kışi yaşamalı ?", "nasıl insanlar hayatta kalmalı ?", "paylaşım nasıl olmalı ve kim ne kadar yaşamalı ?" gibi sorulara nasıl yanıt bulunacak? İşin bu etik kısmını anlamak çok zor, çünkü onca bılgıyle dolu olan beyinlerin nasıl karar vereceklerini bilemiyoruz, bizim kadar ilkel düşünmeyecekleri kesin, ama nasıl karar vereceklerinı bilemeyiz. Amaçlar ne yönde değişecek? Bunu da bilmiyoruz... Hamilelik ppoteinleri kanseri altediyor amile bayanların idrarında bulunan esrarengiz bir protein, laboratuvar hayvanlarında AIDS benzeri hastalıkların oluşumunu yavaşlatıyor. Baltimore, Maryland Üniversitesi'nden Robert Gollo'nun söylediğine göre, bu protein "AIDS hastalarının taşıdıkları tümör hücrelerini zarara uğratıyor ve bağışıklık sistemi hücrelerini arttırıyor." Gallo şöyle diyor: "Henüz işin çok başındayız. Aktif bileşenin ne olduğunu ise tam olarak bilmiyoruz. Fakat tamamen yeni bir AIDS ilacının temeline sahibiz" diyor. Bu yenilik, Gallo ve arkadaşlarının AIDŞ hastalarının yaşamlarını etkileyen bir tür deri kanseri, Kaposi Sarkomu üzerinde çalışmaları esnasında gerçekleştirdikleri gözlemler sırasında keşfedildi. Kaposi Sarkomu, yaygın olarak homoseksüellerde görülmekte ve buna neden olanın bir herpes virüsü olduğu düşünülüyor. Araştırmacılar, bağışıklık sistemi bozuk olan farelerde bu tümör hücrelerini geliş I tirdi. Kısa zamanda neredeyse tüm hayvanlar kansere yenildi ve öldü. Şaşırtıcı olan ise, yaşayanların enfeksiyondan kısa süre sonra hamlle kalan ve öldürücü kanser hücrelerini yenebilen dişi fareler olmasıydı. Tümörler ölüyor Bu da Galol ve arkadaşlarının, hamilelerde oluşan farklı hormonların antitümör hareketlerini incelemesine neden oldu. En son, geçen yıl bir hormonun hasta kişilerde deri lezyonuna enjekte edildiğinde kaposi tümörlerini öldürdüğü belirtildı. Insan karyonik ganadatropin (hCG) hormonu döllenmiş yumurtanın aşılanmasını sağlayarak düşükleri önler. Fakat araştırmacılar, bu hormonları arıtarak etkililığini gelıştirmeye çalıştıklarına bunun bir işe yaramadığını gördüler. Bu, ticari kaynaklardan veya doğrudan hamile bayanların idrarından alındığında bir işe yaramıyor. Daha az protein içerdiği düşünülmekte olan arıtılmış hormonların hCG'yi bozduğu ve tümörlere saldırdığı düşünülüyor, Gallo'ya göre, "aktif molekül hCG'yi oluşturan proteinlerden biri. Fakat protein içindeki aminoasıtlerin ardışıklığı tam bilinmiyor. Kadınların, hamıleliğin ilk dönemlerinde kansere karşı etkili bir ilacı nasıl ürettiğ, henüz belirgin değil. "Bu, embrıyonun oluşumunda önemli olmalı. Bir olasılık da, bu hormonun bağışıklık sistemini harekete geçiren ve virüslere ve gelişmekte olan embriyoya zarar verebilecek olan mikroorganizmalara karşı koruyucu özelliğınin olmasıdır" dıyor Gallo. Gerçekten de, araştırmacılar ve HIV virüsüne karşı yeni tedavi yöntemlerı bulmaya çalışan ilaç yapımcıları, bunun embriyolarda etkili olduğunu gösterdı. Kaynak: New Scientist Nurdan Cihanşümul 5237
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle