02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

TARTIŞM AEDİTÖR E MEKTUP Erdem Aydın* Etik kurulların kurulması Yanıt veren yok rulun uyelerı, mesaılerıntn buyuk bır kısmını bu ışe ayırmak zorunda kalacaklar dır örneklerı çoğaltmak mumkundur Sağlık Bakanlığı'nın 1993'te yayımladığı soz konusu yonetmehk ıse yalnızca ılaç araştırmalarını hedef almaktadır Yönetmelık merkezı ve yerel (sağlık kuruluş larında, tıp fakultelerınde) etık kurulların kuruluş, ışleyış ve değerlendırme bıçımını tespıt ederken Turkıye'dekı ılaç araştırmalarının etık değer, ılke ve kurallara uygunluğunu bır tur denetım altına almak tadır Ancak bu yonetmelıkten sonra da öncekı alışkanlıklar surmuş, bu defa ılaç araştırmaları yonetmelığı esas alınarak ve bazı ılavelerle, genel nıtelıkte ya da başka çelışkılerı ıçınde barındıran etık kurullar kurulmaya başlanmıştır Yonetmelığe rağmen tarklı standartlarda etık kurulların oluşturulması ıse, yenı bır sorunsal olarak kendını gostermektedır Belırtmeye çalıştığımız gıbı bırçoğu, etık kurulun tek bır sayıda olacağı ongörusunden kaynaklanan bu tur karışıklık ve çelışkllerın, yaşanan deneyımlerle zamanla duzeltıleceğı açıktır "Akdenız Unıversıtesı Tıp Fakultesı llaç Araştırmaları Etık Kurulu Yonergesı" konuya daha doğru bıçımde yaklaşmaya çaiışmıştır Geçen gunlerde yururluğe konan yönerge, ısmınden de anlaşılacağı gıbı, yalnız ca ılaç araştırmaları konusunu hedeflemış ve bakanlığın yonetmelığını esas almıştır (Bakanlığın bu yonetmelığınde eleştırılecek bazı noktalar kuşkusuz bulunmaktadır) Ancak yonerge bununla yetınmemış, başka konularda gelebılecek muracaatlara da vakıt çjeçırmeden yanıt verebılmek ıçın yenı etık kurulların kurulmasının onunu açmıştır Yonergeyle bu tur muracaatlar ıçın "geçıcı" ve "daımı", konuyaözel bağımsız yenı etık kurulların kurulma şeklı belırlenmıştır Kuşkusuz, geçıcı etık kurullarla elde edılecek bılgı ve deneyım bırıkımı, daımı etık kurulması ve protokollerının bazırlanmasında lyı bır rehber oluşturacaktır (1) Karakaya H Oğuz NY Turkiye'de araştırma etık kurulları Ankara Untversıtesl Tıp Fakultesı Mecmuası 1993, 46 (2) 3216 T ıbbı tanıtedavı, bakım ve araştırmaların etık (ahlak) yonu uzerınde her geçen gun daha fazla durul maktadır Bu konuda sağlık kurumlarındakı etık kurulların önemını gozden kaçırmamak gerekır Turkıye'de etık kurulların tanınması ve kurulmaya başlanması çok yenıdır Kurulmalarının başlangıçtakı nedenı, bu alandakı etkınlık ve duyarlılığın uyandırdığı altyapısal etkıden çok, ya bancı dergılere gönderılen çalışmalara etık kurul onayının ılkkoşul olarak ısten mesı ve yıne, yurtdışı ıle yapılan ortak çalışmalarda bu onayın kaçınılmaz olmasıdır (1) Etık kurullar ıçın ulkemızde zor layıcı bır başka etken de daha sonra, Sağlık Bakanlığı nın 1993'te yayımladığı "llaç Araştırmaları Hakkında Yonetmehk" olmuştur Bu çerçevede, tıp fakultelerı, etık ku rullarının kurulmalarında ulke duzeyınde bellı bır kavramsal ve deneyımsel bırıkım oluşmamasından kaynaklanan karışıklıklar ve çelışkıler gozlenmektedır Pratıkte kı kaygıların ağır basmasıyla, ortaya konan farklı turdekı sorunların, tek bır etık kurul aracılığıyla çozumlenebıleceğı var sayılmıştır Oysa konusuna, amacına, ışlevsellığıne, uyelerıne, ıçerık ve kapsam larına gore etık kurullar farklı farklıdırlar ve her bırı çalışmalarını bellı bır konu uzerınde odaklaştırırlar ömeğın, bugun ulkemızdekı bır kısım etık kurullar araştırma etık kurulu olarak kurulmalarına rağmen, "( ) Fakultesı Etık Kurulu" gıbı fakultenın etık konusundakı tek kurulu olduğu/olacağı anlamına gelen unvanları taşımaktadırlar Yönergelerınde gerekçe bırer "araştırma etık kurulu" olan bu kurullar, boylelıkle kendılerını aşarak, ılgı alanlarının dışındakı konularda karar vermek zorunda kalacaklardır (Bu noktada "Hangı araştırma?" sorusunu da ha tırdan çıkartmamak gerekır) Kurulların bır başka bölümunde ıse araştırma, hasta bakımı, klınık uygulamalar, eğıtım, yayın gıbı çok çeşıtlı amaçlar tek bır etık kurulun ılgı alanında gösterılmektedır Sözunu ettığımız gıbı, konunun özü bır tarafa, çeşıtlı konulardakı çok sayıdakı muracaatı kabul etmek durumundakı ku Bilımsel çalışma yapmak için kişiler, kurumlar, kuruluşlar arasında yarış başlatılmalı, bu yarışla yalnızca bız yaparız diyenler değil, herkesın katkıda bulunması sağlanmalıdır. dır 4. Ilgılı kışı, kurum ve kuruluşların ellerınde sorulara yanıt verebileceklerı bilgı ve belgelerı yoktur 5. Sorulara yanıt verebılecek kışı, ku rum ve kuruluşlar yoktur Ya da yanıt vermelerı yasaklıdır 6. Ilgılı kışı, kurum ve kuruluşların ışlerı çok yoğun olduğundan, soruları yanıtlamaya zamanları yoktur 7. Bizım bılmedığımız nedenler vardır Duşunceme göre nedenı ne olursa olsun, ılgılı kışı, kurum ve kuruluşların, bu sure ıçınde, bu sorulara doyurucu bıçımde yanıt vermemış olmaları, ulkemızın bılım duzeyının ıçler acısı bır du rumda olduğunu kanıtlamaktadır Durumu açıklığa çıkaracak her turlu eylemden kaçış, aradakı uçurumun kapatılmasına yönelık bır çaba değıl, uçurumun derınleştırılmesıne yönelık bır ça badır sorduğumuz sorulara yeterlı yanıt bulabılseydik, uygar dunya ulkelerıyle aramızdakı fark, sayılarla ortaya konulacak bırılerı bu açıklığın kapatılmasına yönelık adımlar atmanın yollarını aramaya başlayacaklardı Dığer ulkelerın düzeyıne çıkabilmek ıçın nelerın yapılması gerektığı, toplumun duyarlı kesımlerı tarafından sorgulanacak, hazır basma kalıp çözumler değıl, sorgulanmış bilımsel çözumler üretılecektır "Turkıye'de bılımı bız yaparız" dıye duşunenler, bugune degın yaptıkları onlerıne konularak, bilımsel çalışma yapma özgurluğunun önu açılmalı, yeteneğı olan herkes, yetentığı olçusunde bilımsel çalışma yapmaya yöneltılmelidır Bilımsel çalışma yapmak ıçın kışıler, kurumlar, kuruluşlar arasında yarış başlatılmalı, bu yarışla yalnızca bız yaparız diyenler değıl, herkesın katkıda bulunması sağlanmalıdır Fahrı Cingırt ayın Yonetmenlığı'nı yaptığınız, "Cumhurıyet Bılım Teknık Dergısı"nın 494 sayısında, Prof Dr Kasım Cemal Guvenın'ın "Unıversıtelerın dış yayın durumu" başlığı altında, bana tuhaf gelen bır yazısı yayımlandı 495 sayıda ıse "Haftanın Gundemı" koşesınde, bu yazıyı oven yazınızı oku dum Bunun uzerıne, bazı konuların açıklığa kavuşabılmesı ıçın sızlere sorular yonelttım Konuya duyarlılık gostererek, gonderdığım sorularımı 49 sayınızda, hıç değıştırmeden yayımladınız Bu guzel tutumunuzla YOK ve, TUBlTAK'a, unı versıtelere, Patent Enstıtusu'ne, ılgılı otekı kışı, kurum ve kuruluşlara sorularımı ıleterek, bır tartışma ortamı yaratıl masının kapılarını araladınız Bu sorulara, ılk ve tek yanıt 506 sa yınızda, tartışmanın odak noktasında olan Prof Dr Kasım Cemal Guven'den geldı Sayın Guven yanıtında, kendısını sorumlu saydığı alanlarda bazı bılgıler verdı Sorularımın tumune yanıt vertlmesını kendılerınden bekleyemezdım Prof Dr Kasım Cemal Guven, ver mış oldugu yanıtta, bilımsel yapıt olarak nıtelendırdığı, bızım de ornek aldığımız, seçerek sorduğumuz "Meetıng Abstracts"lerın, bilımsel olmadığını, bilım adamlığını oııe alarak ortaya koydu Konuyla ılgılı Ötekı kışı, kurum ve kuruluşlardan yanıt gelmemesını, şu nedenlere bağlamaktayım 1. Yanıt gelmıştır Dergınız, yer darlığı, yayın ılkelerıne uymama gıbı nedenlerle, gelen yanıtları yayımlamaya gerek duymamıştır 2. Ilgılı kışı, kurum ve kuruluşlar, dergınızı ızlemedığınden yanıt verememışlerdır 3. Ilgılı kışı, kurum ve kuruluşlar soruları yetersız, gereksız bulduklanndan yanıt verme gereksınımı duymamışlar Y * Dr., Akdeniz Üni. Tıp fak. Deontolojı (Tıbbı etık)Tıp Tarıhı ABD Antalya Felsefe üzerine... Recep Arslan* F elsefeyı oğrenmeye başladığım yıllarda aklıma nakşettığım ılk kural şu oldu "Felsefe, cevaplarıyla değıl, sorularıyla önemlıdır" "Felsefe, bır soru sorma bılımı(l)" de denebılırdı Tabıı kı felsefe bılım değıldır, dın de değıldır O halde nedır? Felsefe, dının ve bılımın sınırları ıçınde ele alınamayan sorular ve cevaplar bütunudur Ya da dın ve bılımın ele alış bıçımınden farklı olarak ontolojık olarak var olanı ele alan bır alandır 25 Ocak 1997 tarıhlı Cumhurıyet Bılım Teknık'te yayımlanan Boğazıçı Unıversi tesı Felsefe Bolumu Başkanı Prof Dr Arda Denkel'ın "Turkıye'de Felsefe Araştırmalarından Bahsedılebılır mı?" yazısı ve ona cevaben 15 Şubat 1997 tarıhlı Cumhurıyet Bılım Teknik'te yer alan Istanbul Unıversıtesı Felsefe Bolumu öğretım Uyesı Prof Dr Sayın Betul Çotuksoken ve aynı akademık kuruluştan yardımcı Doçent Dr T Arığ ımzalı ıkı yazıdakı goruşlerı okuyunca ben de karınca kararınca bu konuda duşunduklerımı yazmak ıstedım Bazı gençlerımıze felsefe okutulur Felsefe ıle meşgul olunur, ama sonuçta fel sefecı yetışır, felsefe teknısyenı yetışır, gelgelelım kı fılozof yetışmez En azın dan bugune kadar Turk fılozofu dıye gösterebıleceğımız bır kışı, anabıleceğımız bır ısım yoktur Şımdı bılıyorum kı bazı okurlar Turk fılozofu soylemıne karşı çıkacaklar Bu ıfadeyle söylemek ıstedığım şu Turkıye Cumhurıyetı vatandaşı olarak bır fılozo fumuz vardır, o da şu kışıdır dıyemeyız Etnık olarak Turk'ten söz etmıyorum dım Tanh boyunca yaşamış fılozoflann hayat hıkâyelerı, oğretılerı ele alınıp tartı şılır öğretıcının uslubu ıle eleştırılır Ama bu alanda felsefe ıle uğraşanlar asla bır ozgun duşunce uretemezler Tıpkı, Islam medreselerındekı galegıyle usuluyle omur tuketen nakılcıler gıbı gelır bana felsefe tarıhçılerı Bu yuzden ve bu andığım gerekçelerden dolayı ben sıstematık felsefe ile uğraşmaktan yanayım Ha burada yenı bır tartışma konusu ortaya çıkmasın Felsefe tarıhı okunmasın, okutulmasın demıyorum Elbette bır bılgı bırıkımı ıçın ayaklarımızın yere basması ıçın felsefe tarıhı okunmah Ama asıl meşgul olunacak alan sıstematık felsefedır Uretim bu alanda mumkun olacaktır Var olanı sınıfladık, varlığı sözkonusu edılen her varlığı asla ınkâr etmeden, olabılırlığını, nıcelığını, nıtellğlnı araştırdık Butun bunlar ozgun duşuncelerdı benım ıçın Insanı, aklı, deneyı, ılhamı, duyumlan ırdeledık Belkı bırçok kere zırvaladık Ama denedık özgun olmayı aradık Butun bunların başında fılozofun ne menem şey olduğunu ırdeledık Filozofu ne sanıyordu acaba? Bır gun bır başka lısenın felsefe oğret menını getırdim sınıfıma Istıyordum kı oğrencılerım farklı bır meslektaşımın göruşlerınden ıstıfade etsınler O arkadaşım, felsefe öğretmenının bır fılozof olmadığını anlattı oğrencılerıme Neden felsefe öğretmeni fılozof olamazdı Fılozof acaba beş kollu, kafasında sıvn ığnelerı olan, acayıp bır masal kahramanı gıbı bır varlık mıydı? Arkadaşımın, meslektaşımın kafasında fılozof denılınce na sıl bır ımaj oluşuyordu bılemem Fılozof olmak ıçın akademısyen olmak şart mı? Sanmıyorum Fılozofluk daha çok evrenı, ınsanı, toplumu, hayatı bır algılayış bıçımıdır zannedıyorum Ve bu algılayışı sıstematık bıçımde ıfade ederek de ortaya ozgun felsefe sıstemı ko nur Felsefecı, zekâca, cesaretçe, kulturce zırve olmalıdır Derunı bır kultur ıçınde bırkaç yabancı dıl bılmelıdır ama şart değıldır Bu sadece fılozofun değerını arttırır Akademısyen değılse, bırkaç ya bancı dıl bılmıyorsa fılozof olamaz demek, ılım adamı dışında kımse kâşıf olamaz, mucıt olamaz demek gıbı olur Unıversıtelerımızın felsefe bölümunde felsefe adamlarının bırbırının ıntıhallerını anlatacakları yerde duşunce uretmelerını dılıyorum * FelsefecıGazetecı Felsefe tarihisistematik felsefe Felsefe tarıhını başından berı sevme Felsefe öğretmeni filozof olur mu? Istanbul'da dort değışık okulda felsefe öğretmenlığı yaptım Öğrencılerımın benı bir fılozof olarak algılamasını ıstedım hep Öyle de algıladılar özgun duşunceler uretmeye çalıştık Evrenın oluşumunu, dının, bılımın ver dığı teorılerden, hıpotezlerden yararlanarak, ama onlardan farklı bı çımde açıklamaya çalıştık Dım, bılımı, fel sefeyı bır yere oturttuk Insanı değerlerı sıraladık, tanımladık Felsefe yok Ulkemızde felsefe yapılıyor mu 9 Ulkemızde spesıfık olarak felsefe yapılır ama genel olarak yapılmaz Yanı bazı ınsan larımız, ıster amatörce olsun ıster akademık sevıyede olsun kendı çapında felsefe yapar 5234
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle