24 Aralık 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

FELSEFE Felsefeyi sanattan ayıran başlıca şey, onun neyi amaçladığı ve neyin peşinde olduğuna ilişkindir. Felsefe için amaç doğru olana erişmek, doğruyu kavramaktır. Arda Denkel(I) 1) Felsefe kadar adı farklı şeylere maledılen başka bır konu, dısıplın ya da uğraş alanı azdır Burada, bır mılletvekılının ya da şırket mudurünun "felsefemiz şudur ya da budur" deyışlerı, halk arasında "kendi halınde olmak" anlamında kullanılan "fılozof" deyımı, boş laflar ya da anlaşılması guç duşunceler karşısında söylenen "bırak şımdı felsefe yapmayı" gıbı şeylerle ılgılenmeyeceğım Be nım değınmek ıstedığım aldanma turu, felsefe oldukları kanısıyla yapılıp ortaya konan felsefedışı çabalara ılışkın örneğın felsefe yaptığı kanısıyla, kuramsal bılım yapmak, duşunce tarıhınden alınmış kimı goruş ve kavramlarla suslenmış edebı bır deneme yazmak, bır fılozofun yaşamını anlatmak, benlığımızı derınden ılgılendıren konuları ışleyen bır roman kaleme almak gıbı etkınlıkler Felsefe, bilim ve diğerleri bılımsel gelışımın bıçımı, kuramlann nelığı, yapısı gıbı bılım felsefesı konularını ırdelemek olmalıdır Pozıtıvızmın öne surduğu ve onaylanabılır tek felsefenın kendı de bılımsel olan bır bılım felsefesı olduğu göruşunün yıne blr aldanmaya dayandığını saptamak gerekır Boyle bır duşunuş, görecelı olarak dar bır alan olan bılım felsefesı dışındakı tum felsefe uğraş alanlarını tanımaktan acız kalışı otesınde, felsefenın doğasına ılışkln kapsamlı bır anlayıştan da yoksun Burada da, tıpkı bır öncekı göruş gıbı temel yanılgı, felsefeyi bır bılım olarak algılamaktan kaynaklanıyor Bu her ıkı goruş de, felsefeyi (ustun ya da duşkun) bır tur bılım olarak kavrıyor, çunku her ıkısı de bılımı felsefeden kaynaklanan bır şey olarak duşunuyor Yanılgının temelı de felsefecıyı felsefe ıle karıştırmak örneğın Arıstoteles gıbı buyuk bır fılozofun felsefe yanı sıra, bılım de yaparak kımı bılım dallarını kurmasını, bu dalların felsefeden kopması gıbı algılıyor Oysa Arıstoteles, buyuk bır fılozof olduğu gıbı, aynı zamanda buyuk bır bılım adamıydı O, olgunun felsefı yonlerıyle ılgılenmek yanı sıra, bılımsel yonlerıyle de ılgılenmış, bu arada orneğın mantık gıbı felsefe ıçınde kalan dalları kurmaktan başka, bıyolojı, fızık gıbı bılım dallarını da kurmuştur Benzer olarak Descartes da bır fılozof olarak yaptığı buyuk duşunsel etkı yanı sıra, bılıme katkılar yapmış, me kanığın ve tıbbın gelışımındekı belırleyıcı atılımlan otesınde, daha da önemlısı, analıtık geometrıyı kurmuştur Felsefe ıle de uğraşan bırının bır bılım dalının temelını atması, bu bılım dalının felsefeden kaynaklanması demek değıldır Arıstoteles ve Descartes, kurdukları bılım dallannı hıç fel sefe yapmadan kurmuş olabılırlerdı Kaldı kı o dalların felsefı ıçerıkle mantıksal bır ılışkısı de yoktur den kopup uçuşmaya başlayan felsefenın nerelere konacagının pek bellı olmayacağını göstermıştır Bır karşılaştırma gerekırse, "kuramsal" bılım alanlan, hemen butunüyle gözlemlenmesi olanaksız olan şeylere ılışkın açıklamalardan oluşurken, felsefe, kavramlarını çok daha "yere yakın" nesneler arasından seçmektedır örneğın kuçukler fızığı, nesne ve nıtelıklerı var sayılan şeylerden oluşan bır dunyayı matematıksel olarak betımlerken, felsefenın en "aşın" cesaret orneklerınden bırı olan Platon'un formlar kuramından çok daha fazla soyuttur Alt tarafı, Platon'un formları, turler ve nıtelıkler gıbı, yaşadığımız dunyada omeklert gostenlebılen şeylerdır "Formların" kendı dunyaiarı ıçındekı varoluş bıçımının ayrıntılı bır kuramını oluşturmak çabasınaysa Platon gınşmemıştır bıle Buna karşılık kuantum mekanığındekı "nesnelerin" görulur dunyada orneklen olmadığı gıbı, fızıkçıler bu nesneler arasındakı ılışkılerı bellı bır olasılık çerçevesınde genelleştırılmış olarak ayrıntıyla betımlemekten de gerı kalmıyorlar Dizgesel ussal etkinlik 2) Ne olmadığını boylece saptadıktan sonra, ılk adım olarak felsefenın dızge Nedir bu felsefe? Felsefenın, onune gelen her ınsanın bır ıkı kıtaptan kımı goruşler edındıkten sonra bellı bır yetkınlık duzeyınde yapabıleceğı bır şey olmadığını her halde bırçok kışı onaylayacaktır Aynı usullerle orneğın nasıl kı fızık ya da matematık yapılamazsa, cıddı bır eğıtımle kazanılan bılgı ve becerı bırıkımı olmadan, amatorluğu aşan bır duzeyde felsefe de yapılamaz Peki nedir kı bu felsefe? Nasıl bır konu, ne tur bır etkınlıktır? önce onun ne olmadığı konusunda bırkaç saptama yapmak ıstıyorum Felsefeyi bılımle karşılaştırarak belırle meye çalışan kımı goruşler ortaya atılmıştır önce, ıdealıst dıye nıteleyebıleceğımız ve felsefeyi bllimlerüstü bır etkınlık olarak gören anlayışa bakalım Buna gore felsefe bılımlerın hem anası hem de kralıçesıdır, o tum bılım dallarını bellı bır dızgesellık ıçınde kapsayan, onları bırbırlerıyle ılışkılendırıp anlamlandıran ve yonelımlerını belırleyen bir kavramsal üstyapıdır. Felsefe genel, soyut ve kapsamlı kavramların alanıyken, bılim dalları da daha özel ve uygulamalı konular olarak ondan ayrışırlar Böyle bır anlayışa gore bılım dalları, tıpkı ulu bır ağacın govdesınden fllızlenen dallar gıbı, felsefeden kaynaklanıp, yıne onda temel buluyorlar, dalların canlılığı ve obur dallarla olan ılışkılerı yıne bu govde uzerınden gerçekleşıyor Bu anlayışın baş yanılgısı, felsefeyi bır bılım turu olarak algılayışında Eğer bılımler felsefenfn dalları olsalardı, o zaman felsefe de bır genelbılım, bılımlerın kapsamlı bır dızgesı olurdu Kaldı kı felsefenın bılımler karşısında bır kralıçelık yetkısı olamaz, hıçbır bılım felsefenın denetımınde ya da altında kalmayı kendıne yedıremez Idealıst göruşe bır tepkı olarak ortaya konan ve burada yıne dışlayacağım ıkıncı anlayışsa, felsefeyi bilimleraltı bır konuma yerleştıren pozıtıvıst goruş Pozıtıvıst göruş ıdealıst olanın tersıne, felsefeyi kuçultuyor, hatta kuçumsuyor, ona bır "bılımımsı" muamelesı yapıyor Felsefenın bılımlere kaynak olduğu pozıtıvızm açısından da onaylanır, ona gore bıiımın dalları bellı bır sırayla felsefeden ayrılmıştır Ancak boyle bır şey onu olsa olsa bılımlerın gelışmesınden oncekı ıl kel bır anlama çabası konumuna koyar Insan bellı bır konuya karşı merakını, başlangıçta, felsefenın de aralarında bulunduğu kımı ılkel yontemlerle gıderme ye çalışır Sonra yeterlı bır bırıkım ve yöntemsellık duzeyıne ulaşan her bır çalışma alanı, felsefeden ayrılıp bağımsız bır bılim dalına dönuşur Şu aşamada felsefe ıçın bılım oncesı ılkel bır çaba ol maktan kurtulmanın tek yolu, doğru durust "bılımselleşmektır" Onun gerçek görevı bılımlere hızmet etmek, bılım ıçındekı mantıksal sorunlarla ılgılenıp, sünde dizgesel olabıldiklerını, kımılerınınse, son derece "derın" konulan ışleyıp, ınsanın en zor anlaşılan yonlerını, duygu ve özıemlerını dıle getırdıklerını bılıyoruz Bır Dostoyevski'nın, bır Tolstoy'un bu anlamda erıştıklerı derınlığe kanımca hıçbır fılozof erışememıştır Ne var kı, salt duşunsel derınlıklerı dolayı sıyla bu buyuk yazarları "felsefecı" oiarak nıteleyemezsınız Boylesı edebı yapıtlara "felsefe" demek, ancak bır benzetme ya da "metafor" anlamında olur Doğruluğu amaçlıyor oluşu, felsefeyi dınden ayırt etmıyor Çunku dın de doğruluğu vaat eden ve normatıf yönlerı bır yana bırakılırsa, savlarını doğru oldukları ıddıasıyla ortaya atan dizgesel bır ussal etkınlıktır Dının felsefeden farkı, savlarının doğruluğunu gerekçelendıriş biçıminde. Dın açısından bır savın, ınancın, bır öneımenın doğruluğu, Tann'nın sözlerı olan, kutsal kıtaptakı dılegetırışlerle arasındakı uyuma ve onlara olan uygunluğuna dayandırılıyor Kutsal kıtaba önce ınanmak, başka duşuncelerı de bu ınanca gore sınamak gerekıyor Bu ılk ınançsa, koşulsuz bır kabul Bundan dolayı dınde doğruluğun gerekçelendırılmesı bağımsız değıl, eleştırelse hıç değıldır Bu nedenledır kı, felsefe açısından bakttğtmızda dınlere dogmacı dıyor, benzer nıtelıklerı ıdeolojilerde de bulabılıyoruz Felsefeyi "dılegetırmeyı amaçladığım doğruluğu bağımsız olarak gerekçelendıren, dizgesel bır ussal etkinlik" dıye belırledığımız ölçude, sanat ve dın den ayırt edebıldık Ne var kı, dıktığımız gıysı hâlâ fazlasıyla bol, çunku şımdı ya pılan belırleme bılım ıçın de bütunuyle geçerlı Bıiımın ayrılığı felsefeden Ayrım kıstasları Felsefeyi ve bılım dalları nı, ele aldıkları konular açısından ayırt etme çabası da başarısız olmaya mahkum Çünku bellı başlı bılım dallarına karşı, onlarla konuca örtuşen felsefe dalları gösterebılıyoruz Örneğın fızık de, ontolojı de, ozdeksel varlığın doğasını tanı maya çalışıyor, psıkolojı de, zıhın felsefesı de, ınsan anlığını araştırıyor Bunun gıbl, sıyaset bılımıne karşı devlet felsefesı, bıyolojıye karşı bıyolojı felsefesı, tarıhe karşı da tarıh felsefesı, vb omekler verılebılır Felsefe bılımden konulara gore ayrılmıyor, çunku olgu olarak bırçok alanın bılımı yapılabıldığı gıbı, felsefesı de yapılabılıyor, bılım ve felsefe aynı konulara farklı bıçımlerde yaklaşıyorlar Soyutluk duzeyı de bır ayrım olçutu değıl Kımılerı ayrımı felsefenın soyut ve kaypak şeylerle, bılımınse somut ve belırgın konularla uğraştıklarını belırterek yapmaya çalışmıştır Oysa bu, bılımı ve felsefeyi gereğınce tanımamaktan ılerı gelen bır yanılgı ıçerıyor Çunku felsefe bırçok durumda gayet somut olan şeylerı araştırır örneğın edım felsefesınde sorulan temel sorulardan bırı, kolumuzun ıstencımızle devınmesının onun başka bır nedene bağlı olarak devınmesınden nasıl aynldığıdır Öte yandan soyutluk derecesı soz konusu olduğunda, felsefe, kımı bılım dallarının ulaştıkları noktalara kadar uzanmaya, en azından gunumuzde cesaret etmeyecektır Geçmış yuzyılların deneyımı, sağlam zemın sel bır ussal etkinlik olduğunu one sureceğım Böylece belırlenen felsefeyi sanat, dın ve bılımden uygun bır bıçımde ayırt etmedıkçe, pek de ılerlemış sayılamayacağız Çunku dizgesel bır ussal etkinlik olmak, ınsanlara ozgu bu obur başarıları da kapsıyor Felsefe ıçın bıçtığımız kumaş, onu tek başına gıyebılmesı ıçın henüz çok bol, uygun bır biçımde daraltılması gerek Ayrıca konu olarak felsefenın alanlan bılımınkılerle ortuştuğu gıbı, dın ve sanatla da örtuşuyor Din felsefesi ve Tanrıbılim yanı sıra, estetik ve edebiyat felsefesinden de söz edebılıyoruz Şoyle soyleyelım Felsefeyi sanattan ayıran başlıca şey, onun neyı amaçladığı ve neyın peşinde olduğuna ılışkındır Felsefe ıçın amaç doğru olana erişmek, doğruyu kavramaktır Felsefe olarak yazılan metınler doğru olmaları ıddıasıyla ıleri surulen tumcelerden oluşur Doğru olmadığı söylenen ya da gosterılen felsefe, en azından "başanlamamış" bır şey konumunda olacaktır Buna karşılık, orneğın bır edebı yapıtın doğruluğu amaçlamak gıbı bır kaygısı yoktur Orada amaç estetık değerı, belkı de bır anlamda "guzellığf yakalamak olabılır, ancak onemlı olan şey, bır sanat yapıtının doğru olup olmadığı açısından değerlendırılmeyeceğıdır Kımı edebı metınlerın en az felsefe metınlerı olçu Bılım de doğruluğu amaçlıyor, o da (doğru ol duğuna ınanılan önerme anlamında) ınanç ya da savlarını gerekçelendırırken bunu kımı dogmalara uygunluklarıyla değıl, bağımsız yontemlerle yapıyor Burada artık felsefeye dun yaya bakışı açısından çok yakın duşen, kardeş bır etkınlıkle karşı karşıyayız Oysa, zaten en baştan berı bız bu ıkısının ayrımını yakala maya çalışmadık mı, nerede bu fark? Bıiımın felsefeden ayrıldığı yer, onun sav"~~~~~"~~ larının doğruluğunu bağımsız olarak gerekçelendırırken kullandığı yontemdedır Son değerlendırmede, bılım açısından doğruluğu sınayan şey deneydir. Bundan dolayı bılıme "deneysel" dıyoruz Felsefe ıçınse doğru luğu saptayan, mantıksal uslamlamadır. Deney, edılgın ya da etkın anlamdakı gözlem bıçımını aldığı gıbı, laboratuvar koşullarında yapılan kontrol lu deneyımler olarak da gerçekleşebılır Bılım deneye bağlı sınama yerıne geçen bırçok ıncelıklı yöntem gelıştırılmıştır Gozlemlenemeyen "nesnelere" ılışkın oluşları açısından, kuramsal önermelerın doğruluğu (ya da yanlışlığı) doğrudan deneyle saptanamasa bıle, bunlar da dolaylı olarak deneyde sınanan şeylerdır Boyle onermelerı, ılgılı kuram uzerınden ve matematıksel yontemlerle, deneyce doğrudan sınanabılen onermelere bağlayarak sınıyoruz Doğrudan, dolaylı, ya da ılkece, deneysel sınanma olanağı bulunmayan olguya ılışkın savlar, bılımsel bakış açısınca anlamsız olarak değerlendırılecektır Mantık zorunlu kardeş Felsefede bır önermenın ya da ınancın doğruluğunu gerekçelendıren şey, bu onermeyı sonucu olarak çıkarsamaya ızın veren mantıksal uslamlamadır Bır başka deyışle, herhangı bır felsefe savının gerekçelendırılmesı, onun doğruluğunun mantık kurallarına uygun ola rak başka doğru önermelerden çıkarsanabılmesıdır Böyle gerekçelendırıcı bır çıkarımda oncul konumunda bulunan önermelerın kendı doğrulukları, yıne aynı yöntemle, başka onermelere dayandı 5218
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle