25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

B İ L İ M D Ü N Y A S I N D A N Y E N İ H A B E R L E R K ahfomıyalı gokbılımcıler guneşın, daha once kımsenın ayırdına varmadığı, yurek atışları olduğunu ılerı suruyorlar Stanford Unıversıtesı'nden Peter Surrock ve Gunther Walter, guneşten guneş sıstemıne dogru akın eden notrınoların sayısının duzenlı bır çevrım ıçınde değıştıgını ve bu sayı nın her 213 gunde bır doruğuna ulaştığını one suruyor Artı ya da eksı bır elektrık yuku olmayan atom parçacıkları olarak bılınen ve dunyadan dosdoğru geçebılen notrınolar guneşın çekırdegın dekı nukleer bırleşme surecı sırasında rneydana gelıyor Sturrock ve VValther, notrınoları ışık saçan parıltılar olarak kaydeden Guney Dakota'dakı dev bır petrol deposundan toplanan 20 yıllık ve rılerın ıncelenmesı sonucunda notrınoların dunyaya ulaşmalarının duzenlı bır çevrımı olduğunu gorduler Guneş notrınolarının sayısındakı duzenlı değışımın ıkı nedenden bırıne baglı olarak meydana geldığı sanılıyor Bır olasılık, guneşın çekırdegının bır bolu munun her 213 gunde bır kendı eksenı donuyor olması ve notrınoların da bu donuş sırasında buradakı manyetık alanla karşı karşıya gelmelerı Eğer du rum boyle ıse, agırlıgı olmadıgı soylenen notrınoların bır ağırlık kazanmaları gerekıyor Parçacık hızlandırıcılar uzerınde yapılan son deneyler notrınoların ağırlıgı olduğunu ortaya koyuyor Ikıncı olasılık ıse, guneşın çekırdeğındekı nukleer bır leşmenın sanıldığı gıbı hızlı olmayıp çevrımsel bır nıtelık taşıdıgı yonunde Bu olasılığın doğru olması durumunda da gunpşın ıçındekı farklı bolumlerın çekır dege donemsel malzeme akışını yaratacak farklı hızlarda donuyor olmaları gerekır Bılım adamları Sturrock ve VValther ın bu buluşunun "guneşın çekırdegınde ılgınç şeyler yaşandığının" bır gostergesı sayıldıgına dıkkat çekerken boylesı bır çevrımın tumuyle ınsanlar tarafından yaratılmış bır şey olabılecegıne de parmak basıyor Güneşin gizli yiirek atışları var Bebekler dil öğneniminde sanıldığından daha zeki 4 günlük bebek ana dilini yabancı dilden ayırabiliyor. ransa'da Centre Natıonal de la Recherche Scıentıtıque F (CNRS)'de çalışan dılbılım uzmanları yaptıkları deneyler sonucunda, bebeklerın dıl oğrenımı konusunda sa nıldığından çok daha yeteneklı ve becerıklı olduklarını gosterdıler Enstıtu araştırmacılarından Benedıcte BoyssonBardıes "bebeklerın harıka makıneler" olduklarını, Isvıçrelı gelışım psıkoloğu Jean Pı aget'nın ve dığerlerının ılerı surdukle rınden çok daha er ken yaşlarda, konuşumayı ogren meden çok once, konuşmalardan ge reklı bılgılerı çekıp alabıldıklerını açıkladılar Fransız bılımcıler, degışık araştırma larla bebek beynınde dılle ılgılı ye teneklerı buyuk bır ustalıkla yoneten sınır hucrelerı ag bolgesını deşıfre et meye çalışıyorlar Dıl psıkologu Boysson Bardıes sa dece ortalama yetenektekı çocukların degıl aynı zamanda ışıtme ozurlu ve zıhın ozurlu çocukların da daha başından konuşmaya prograrrılı olduklarını belırtıyor Dunyaya bır çok dıl ogrenme potansıyelı ıle dogan bebekler butun dıllerın on ınce nuanslarını bıle algıla yabılpcek durumdalar Dıl psıkologları butun bebeklerın ılk altı ay ıçınde bu ozellıklerını korudukla rını, ancak 6 aydan ıtıbaren derhal ana dılı uzerınde uzmanlaşmaya, ozelleş meye başladıklarına ışaret pdıyor BoyssonBardıes, "kuçuklerın yeteneklerının buyuk" olduğuna ışaret et mekte ve ıkı dıl konuşulan bır aıle ıçınde, koşullara gore ıkı deyımı de algılayabıldıklerını ancak bır dıl uzerınde uz manlaşma nedenıyle bazı sınırlamalar başladıgını belırtmekte Japonca du manca, 10 aydan ıtıbdren kendı ana dılınde gevezelığe başlıyorlar Ilk sozcukten 50 sozcuklu bır dağarcığa ula şabılmek ıçın 4 ay geçıyor Bu ogren mede farklı yollar soz konusu Bazıları buyuk laflar eder, ancak ne dedıklerı anlaşılmaz, bazıları en azla yetınırler ve hecelerle yetınırler Ancak 4 yaşına geldıklerınde hepsı hedefe aynı zamanda varırlar Bazı hatalarla bırlıkte olsa bıle, hepsı ana dıllerıne egemen dırler. Annelere işaret alfabesi Bebeklerın bu gelışmesını yeterınce hızlı bulmayan Amerıkalı psıkologlar ve dılbılımcıler, ana babalarıyld bebekler arasındakı teması gelış tırebılmek amacıyla, konuşma dışında bazı ola naklar bulup gelıştırıyorlar Anne ve babanın bebeklerıyle ıletışımlen ıçın bazı jestler sozkonusu Unıversıty of Ca lıfornıa'da gelışım psıkoloğu olan Lında Ac redolo buyuklerın kullanmaları ıçın bır ışaret dılı oluşturdu Buyukler bu ışaret dılını oğrenerek, bebeklerın zor an laşılır jestlerını yorumlayabılmekte ve bebege yardımcı olabılmekte Bunun ılk adımı da bebekle konuşurken bazı jestler gelıştırmek Ornegın "su ıçermısın" dıye sorarken anne veya babanın pdrmagını agzına dokun durmak gıbı Butun kol ve el ışarctlctı ve hareketlerı, ıster uçak gıbı nesnelerı anlatsın veya ıster "bılmıyorum" de mek ıstesın, bebeğın daha hızlı kavramasına ve taklıt etmesıne yardımcı ol makta Sozlu olmayan bu ıletışım ıse bebekle buyuklerı arasında bagları kuv vetlendırmekte Linda Acredolo, Su san Goodwyn nın bebcklerle ışaret dı lıyle konuşmayı konu alan kıtabının adı "Baby Sıgns How to talk wıth your baby before your baby can talk" Con temporary Books, Chıcago, 160 sayfa 12 95, US Dollar yarak buyumuş 10 aylık bır Japon be bek, I ıle r arasındakı farkı ayırtdemıyor çunku bu kendı dılınde bulunrnu yor Dıl pbikologlarırid gore hemen he men tum bebekler daha 6 aylıkken sesler cangılı ıçınde cumle sonlarındakı tonlamaları veya heceleı arasındakı buyukluk farkhlıklarını algdayabılıyor Bu yaşta çocuklar konubulanı parça larına ayırabiliyor cumleler arasındakı binırldrı, hatta bazen sozcukler arasındakı sınırları bıle ayırtedebılıyor Be bek, "b' 'yı "ba" veya "rab"dan farklı algılayabılıyor Transızca Japonca, Turkçe veya Al Ava giden avlanın H ayvanlar alemı ıçın geçerlı olan genel kanı yırtıcı hayvanların doğada ya çok genç olanları, ya çok yaşlı ve savunmasızları ya da hasta ve çaresız durumdakılerı avladıkları yonundedır Boylece guçlu olan hayvanlar, bu kuvvetlı ge netık yapılarını bır sonrakı nesıle aktarma şansı elde ederler Turku Unıversıtesı'nden bıyolog Vesa Koivunen ve arka daşları, Iskandınav ormanlarrnda yakla şık 1300 kılometrekarelık bır alan uzerınde bulunan baykuş yuvalarının 21 tanesını gozlem altına aldılar Yorede yaşayan baykuşlar yavrularını besleyebılmek ıçın kemırgen hayvanlar aılesınden çeşıtlı fare turlerını avlarlar Ko ıvunen ve ekıbı, ışte bu avların tumunu, kılo, yaş, cınsıyet, buyukluk ve genel yapılan açısından ınceleyerek kayıtlara geçırdı Avlara ılışkın bu bulgular, doğada yırtıcı hayvan olarak nıtelendırılen dığer canlı turlerının avları ıle karşılaştırıldı Buna gore, memelı yırtıcı kuş sınıfına gıren tengmalm baykuşlarının avları, dığer memelı hayvanların avlarının ozellıklerını taşımıyor Bu bay kuşların av olarak seçtığı talıhsız kurbanlar genelde daha şışman Şışrnan kemırgenler ortalıkta daha fazla dolaşıyor ve ebatlarından dolayı baykuşların keskın bakışlarından kurtulamıyorlar Koıvunen'e gore, tengmalm baykuşlarının tercıhlerını doğada bılınenın aksıne daha sağlıklı olanları avlamak yonunde kullanmaları, zamanla dığer yırtıcı hayvanları da etkıleyecek ve onlar da daha sağlıklı olanları avlayacaklar Doğal olarak bu durum belkı de "av" konumundakı hayvanların daha az yemelerıne ve av olmaktan kurtulmalarına neden olacak (Dıscover Oct. 97/TA) F rpngı hastalığını Amerıka'ya Avrupalılar mı tanıttı, yoksa hastalık Amerıka'da ortaya çıkıp oradan mı Avrupa yd tdbindı? Uzun bır suredır tartışılmakta olan bu soruya artık kesın bır yanıt getırılebıleceğı sanılıyor Ohıo'lu bılım adamı Bruce Rothschild, frengı hastalığının Kolomb dan once Amerıka'yı kasıp kavurdugunu gosteren somut kanıtlar bul duğunu ılerı suruyor Daha once yapılan araştırmaların bır bolumu frenginin Amerıka'da Kolomb oncesınden berı goruldugu yonunde belırtıler sergılemış, ıskelet kalıntılarının daha yakından ıncelenmesıyle, kemıklerde bozulmaya yol açan bu hastalığın kokenlerı konusunun da aydınlatılabıleceğını gostermıştı Ne var kı araştırmacılar, frengıden bozulmuş kemıklerle, zuhrevı olmayan ancak aynı bakterı turunden kaynaklanan başka ıkı hastalığın etkısıyle bozulan kemıkler arasında bır ayırım yapamamışlardı Son bırkaç yuzyıl ıçınde olen ve bu uç hastalıktan bırını taşıdıgı bılınen (bırını taşıyan ote kılere karşı bağışık oluyor) ınsanların ıskeletle rını ınceleyen Rothschild frenginin, otekı has talıklardan farklı olarak yalnızca dızın altındakı ıkı ıncık kemığını etkıledığıne tanık oldu Rothschild bu olçutlprı yaşları 400 ıle 6000 arasında değışen ve Yenı Dunya'da yaşayan sekız farklı topJıımun uyelerınden olan 687 ıs kelete uyguladı Florıda, Ekvator ve Meksıka'da yaşayan uç farklı toplumun kemıklerınde, en azından 800, bır olasılıkla da 1600 yıl oncesınden kalma frengı ızlerı goruldu llhnoıs, Vırgınıa ve Ohıo gıbı daha kuzey bolgeleıde yaşayanların kemıklerınde ıse, frengıden çok otekı hastalığın ızlerıne tanık olundu Afrıka Ortadoğu, Avrupa ve Asya'dan top ladığı 1000 ıskelet orneğı uzerınde bır ınceleme yapan Rothschild, Kolomb oncesı Eskı Dunya'da frenginin goruldugu yolunda bır kanıta rastlamadıgından, bu hastalığın Yenı Dunya'da ortaya çıktığına ve Kolomb'un tayfası ıle bırlıkte Avrupa'ya taşındıgına ınanıyor Frenginin kökeni Hormon alan Abheimer'den uzak duruyor BD'de yapılan ıkı buyuk araştırmanın sonuçlarına gore, menopoz sonrasında oströjen hormonu ıçeren ılaçlardan duzenlı alan kadınlar Alzheımer hastalıgına karşı da korunmuş, en azından bu hastalığın or taya çıkışını onemlı olçulerde ertelemış oluyorlar Meslekı tıp dergısı Lan." cef'te yayım' lanan araştırma sonuçları, New York'ta yaşayan ortalama 74 yaşındakı 1124 yaşlı kadını kapsıyor Bunlardan sadece 167'sınde, beş yıllık bır sure ıçınde, beynı harap eden Alzheımer goruldu. Ostrogen hormonu alan kadınlardan sadece yuzde 5.8'ı hasatalanırken, oströjen almayan kadınlar grubunda ıse Alzheımer gorulenlerın oranı yuzde 16,3 olarak saptandı A Yanı uç mıslı daha fazla Kadınlar ne kadar uzun sure hormon aldılarsa, Alzheımer rıskı de o kadar daha azalıyor Yıne aynı tarıhlerde Archı ves of Internal Medıcıne dergısınde açıklanan başka benzer bır araştırmanın sonuçlarında da aynı verılere ulaşıldı Bu çalışma Kalıfornıya'da yapıldı ve 9 bın yaşlı kadın araştırmaya katıldı Hazırluyan. Rıta Urgan 5065
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle