Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
AKADEMİK YÜKSELTME SORUNLARITARTIŞMA KISA H A B E R L E R kendısı tarafından planlandığını ve temel katkının kendısı tarafından yapıldığını gosterır II Çok yazarlı makaleler, (I) Madde'yı sağladığı takdırde yazar sayısı oranında, adayın yayını olarak kabul edılmelıdır Çok yazarlı makalelerın yazarlara kredılendırılmesı uzerınde Danımarka'da uygulanan yonteme gore [5], yazarlar o makaleye olan katkılarını beyan etmekte ve boylece her yazarın o makaleden ne kadar kredılendırıleceğı ortaya çıkmaktadır Bu yontem uygun bır yontem olarak gözukuyorsa da, uygulamada bazı zorlukları olacağı tahmın edılmektedır Makalenın kredısının eşıt olarak yazarlar arasında pay edılmesı uygulaması en kolay yontemdır Yukarıdakı goruşler doğrultusunda her aday, makalelerden aldığı kredılerın toplamı ıle ıstenılen makale sayısını sağlamalıdır Gunumuzde SCI, bılım ve teknolojıdekı katkıları ölçmede kullanılan en kantıtatıf yoldur En fazla atıf olan 28 yazar ıçınde 5 bılım adamının Nobel odullu olması, SCI bılgılerının ne denlı etkın bır değerlendırme yontemı olduğunu gosteren sonuçlardan bırıdır Dolayısıyla Istenılen mınımum sayıdakı makaleler, her yıl TUBİTAK tarafından yayımlanan A tıpı yayınlar lıstesınde yer alan dergılerde olmalıdır Burada yazı dergılerın zamanla o lıstelerden çıkabıleceğı goz onunde tutulmalıdır Bu durumda dergının, adayın makalesının yayımlandığı tarıhın ıkı yıl öncesını ve ıkı yıl sonrasını kapsayan bır perıyotta TUBİTAK lıstelerıne gırıp gırmedığı değerlendırılabılır Şuphesız SCi bılgılerl, uzmanların kalıtatıf analızlerının yerıne geçemez ve onlardan ustun değıldır Onun ıçındır kı, her akademık unvan başvurusu ıçın uzmanlardan kurulu bır |urının akademık değerlendırmesı ongorulmektedır O halde yukarıdakı mınımum sayılardakı ve tanımlanmış saygın dergılerde yayımlanmış makaleler ön şarttır Bunların jurı tarafından ayrıca ıncelenmesı yeterlı şartı oluşturmaktadır eşıktır Atıf alabılmenın koşulları, hem gereklı zaman açısından hem de çalışılan konunun, makalenın yayımlandığı andakı bılımsel ve teknolojık ılgı alanı ıçınde yer alıp almaması açısından, tartışılabılır Bunun en guzel orneğı kımya alanında yapılan araştırmalardır Bu alandakı toplam araştırma sayısına gore Rusya ıkıncı, Hındıstan ıse yedıncı sıradadır Ancak atıf alan yayınlar sırasına gore ılk 20 ıçınde bu ıkı ulke yoktur Buna karşılık toplam yayın sırasına ılk 20 ıçınde yer almayan Israıl, ıkıncı lıstede ABD'den sonra yer almaktadır [3] SCI ve SSCI kaynaklarında yayın yapan bır bılım adamı, atıfı olmadığı ıçın profesor olamaması fakat aday lehıne çok onemlı bır puan olması" goruşunu paylaştığımızı soylemelıyız Etkı (Impact) faktoru temel olarak bır dergı ıçınde yer alan makalelerın aldıkları atıf sayısının bır ölçutudur Bazı oğretım uyelerı, yayımların etkı faktoru bellı bır değerden buyuk olan dergılerde yer alması şartını savunmaktadırlar [7] Bu konuda Sayın Halıme Atamer'ın (TUBİTAK) aşağıdakı goruşlerını paylaştığımızı belırterek, yayımlara aıt etkı faktorlerının yukseltme ve atama değerlendırmelerınde, hem pratık açıdan hem de aşağıda verılen nedenlerle goz onune alınmamasının daha uygun olacağı goruşundeyız "Impact Factor" her ne kadar, dergılerın uluslararası platformlarda tanınmışlığı, kabul edılmışlığı hakkında fıkır verse de, dergılerın nıtelığıne, çağdaşlığına, bılım dalının özgur koşulları ıle nıtelığıne ve bılım adamlarının özgun yapılarına aıt hususları ıçermıyor olması, değerlendırmede kaçınılmaz olarak bazı eksıklıklere neden olmaktadır Örneğın yayın halıne gelebılmesl çın fazla çaba, sure gerektıren ve/veya gorecelı olarak daha az sayıda bılım adamının uğraştığı ve/veya yenı gelışen alanlardakı dergılerde yayımlanan yazıların daha duşuk atıf alma olasılıkları, bu konulardakı dergılerın 'Impact Factor'e gore yapılan sıralamalar ıle altlara duşmesıne ve dolayısıyla soz konusu bılım adamlarının entelektuel katkılarıyla ters aşamalı olarak daha az teşvık edılmelerıne neden olmuş olabılır" Jurı uyelerının seçım bıçımı ulkemızde en çok eleştırılen konuların başında gelmektedır Jurı uyesı seçımı akademık yukseltme ve atama ışlemlerının en krıtık ve önemlı parçasını oluşturmaktadır Bır başvuru dosyasını detaylı olarak ıncelemek ve sahıbının bılımsel yaşamı konusunda karar vermek hem zor, hem de zaman alıcı bır ışlemdır "Içındekılerı" yazıp daha sonra da "atanması uygundur" sozcuğu ıle raporu bıtırmek veya eserler alabıldığınce negatıf yonde eleştırıldıkten sonra yıne "atanması uygundur" sozcuğu ıle raporu sonuçlandırmak, çoğu zaman karşılaşılan durumlardır Bu tur yaklaşımların altında ya konunun uzmanı olmamak, ya yeterınce zaman ayırmamak ya da ılerıde olası çatışmalardan kaçınmak gıbı sebepler yatmaktadır Akademık atama ve yukseltme jurılerı, ulkemızdekı bılımın geleceğı açısından olduğu kadar bır unıversıte ıçın de çok onemlı ve ozverı ısteyen bır kurumdur Bunun otesınde kendı mesleğını (bılım adamlığı) koruma ve gelıştırme açısından etık değerler taşır Ancak jurı uyelerınden sadece etık değerler adına gorev ıstemek, gunumuz dunyasında çok kabul goren bır anlayış, malesef, olamamaktadır Bu alandakı sorunların daha çok bılım adamı yetıştırmekle, bılımın ve bılım adamlığının saygınlığının daha çok arttırılması ıle azalacağına ınanıyoruz Bır jurı oluştururken aşağıdakı ozellıklerın sağlanması, var olan ve olası eksıklıklerın bır kısmını gıderecektır Burada "jurı" ıle yard doçentlık doçentlık ve profesorluk jurılerı kastedılmektedır Jurılerde adayın çalıştığı unıversıteden jurı uyesı bulunmamalıdır Ayrıca adayın daha once bırlıkte çalıştığı veya yayın yaptığı oğretım uyelerı de |un ıçınde yer almamalıdır Jurı uyelerının ısımlerı, sureç tamamlanıncaya kadar gızlı tutulmalıdır jurı uyelerı ıle adayların doğrudan veya dolaylı teması yasaklanmalıdır a. Objektifliğin korunması e. Etki (Impact) Faktörü b. Yayınların saygınlıkları Jurı uyelerının ılgılı alandakı uzmanlardan seçılmesı uzerınde tıtızlıkle durulması gereken noktalardan bırı olarak dıle getırılmektedır öztaş [11] bu konuda, atıfı olmayan profesorlerın doçentlık |urısıne alınmaması teklıfını getırmektedır Her bılım dalında atıfları var olan jurı uyelerı bulmak yıne eşığın çok yuksek tutulmasıdır 20 sene öncesı yaptığı doktora çalışması ıle atıf almış ve o zamandan gunumuze kadar butun bılımsel karıyerı doktora çalışmasına dayanan oğretım uyelerının sayısı az değıldır Atıfları olan bu oğretım uyelerı yanında, her kademede yurtdışı yayın yapmış ve aktıf olarak akademık çahşmalarına devam eden, ancak atıfı olmayan oğretım uyelerı değersız mı olccaktır ("Istanbul Tıp Fakultesı'ndekı oğretım uyelerının % 51'ının hıç sıtasyonu" yoktur [2]") Bu tur tartışmalar gunumuzdekı yapıya ılışkın olarak her zaman yapılabılır Bu tartışmalara neden olan faktörler, yıne bılım dunyamızın gelışmesı ıle zaman ıçınde gıderek azalacaktır Gunumuzun gerçeğı, jurı uyelerının mevcut havuzdan seçılmesıdır Bunun ıçınde tum oğretım uyelerıne aıt bır bılgı bankası oluşturulmalıdır Bu tur bılgller bazı unıversıteler tarafından yayımlanmıştır Ayrıca Unıversıtelerarası Kurul'dan da bu bılgıler elde edılebılır ve sureklı yenılenebılır b. Jüri üyelerinin ilgili alanlarda uzmanlardan oluşturulması Ulkemızde halen SCI kaynağı olan sadece ıkı dergı vardır Dığer dergılerın uluslararası benzerlerıyle aynı değerde tutulması soz konusu değıldır Bu yuzden dış yayına karşı ıkı ıç yayın gıbı ıkameler, unıversıtelerımız ıçnı hedeflenen başarıları engelleyıcı nıtelıkte olacaktır Bu turlu kurallar haklı olarak eleştırılmektedır [6] Bır makaleye yapılan atıf sayısı, hıç şuphesız, en azından fen ve muhendıslık alanlarında makalenın o bılım dalına olan katkısını belırlemesı açısından oldukça onemlıdır Atıfların bu ozellığı goz onunde tutularak, profesorluk atamaları ıçın once atıf aranmaya başlanılmış ve daha sonra da bu şarttan vazgeçılmıştır Konulan eşığın yukseklığı konusunda en uygun orneklerden bırısı bu uygulamadır Doçentlık başvurusu ıçın bazı bılım adamlarımızın "Adayın mutlaka sıtasyonu bulunmalı ve en az 3 olmalı" [7] veya "asgarı sayıda sıtasyonu olmalı" [8] gıbı, atıf zorunluluğun getırılmesını savunmalarına karşın, bır atıfın gerçekleşme mınımum suresının 4,55 yıl olduğu savıyla, doçentlık başvurusunda atıf aranmasını ve bu şartın profesorluk ataması ıçın kullanılmasını savunanlarda da [9, 10] vardır Doçentlık sınavına başvurmada atıf şartını savunan Özbaş'ın [7], atıf ıçın gereklı surelerın uzunluğu nedenıyle bu şartın profesorluk ıçın konulmasını savunan Altıntaş'a [9] daha sonra katıldığı gorulmektedır [11] Kanımızca atıf şartı hangı akademık unvan ıçın konulursa konulsun, çok yuksek bır c. Yurtdışı makalelerin yurtiçi makalelerle telafısi 2.4 Jüriler nasıl teşkil edilmeli d. Atıf (citation) Atama organları bolumunde gerekçeleri belırtıldığı uzere her kademedekı atama ve yukseltmeler aynı organ tarafından yapılmalıdır Bu organ da unıversıte yonetım kurulu olmalıdır Ayrıca, fen, sağlık ve sosyal bılımler alanında oluşturulacak uç atama, yukseltme ve ızleme komıtesı, atama ve yukseltme otorıtesıne yardımcı olmak amacıyla kurulabılır Bu komıtelerden hem kural ve krıterlerı gelıştırmelerı, hem de bunlara uyarak, adaylar ıçın, nıhaı karar organının kararını oluşturmasına esas olacak bır çalışmayı yapmaları ıstenebılır Sonuç olarak her kademedekı jurılerın kurulması ve sonuçların değerlendırılmesı unıversıte yonetım kurulunca yapılmalıdır ^nıversıte yonetım kuruluna yardımcı olmak Tzere fen, sağlık ve sosyal bılımler alanında uç adet komıte kurulmalıdır • c. Her kademede jürilerin aynı organ tarafından seçilmesi apılan bır araştırma ınsanların organ bağışında bulunmak konusunda sanıldığından çok daha ısteksız olduğunu ortaya koydu Amerıka'nın ıkı ayrı kentınde gerçekleştırılen araştırmanın sonuçları organ naklı ıçın bekleyen onca kışının umutlarının suya duşmesıne neden oldu Organ yetersızlığı genellıkle hekımlerın acılı aıle bıreylerıne böylesı duyarlı bır konuda pek de ısteklı yaklaşmamalarına bağlanmakta, ınsanların bu tur bır Istek kendılerını ulaştırıldığı surece organlarını seve seve bağışlayacağı sanılmaktaydı Ancak, Pennsylvanıa'da yapılan araştırma durumun hıç de öyle olmadığını, bu tur bır ısteğın aıîelerın yarıdan fazlası tarafından gerı çevrıldığını ortaya koydu Organ bağışı ıçın ıstemde bulunulan allelerın % 46'sı bu ısteğe olumlu yanıt verırken, % 34'u derı gıbı doku bağışını, % 24'u de gözun ağ tabakasını bagışlamayı kabul ettı Organ bağışı konusunda verılecek kararda ölen hastanın yaşının da bır ölçude etkılı olduğu belırtıldı Pennsylvanıa Unlversıtesı Bıyoetık Merkezı Başkanı Arthur Caplan konuya ulus çapında yaklaşıldığında organ bağışındakı dırenışın çok daha cıddı boyutlara ulaşacağını vurguladı Araştırmaya katılan deneklerın bır bölumunun dınsel nedenlerden oturü organ bağışına sıcak bakmadığı, kımının ıse acılı anında boylesı bır ısteğın gundeme getırılmesı karşısında tepkı gosterdiğı, kımının de organların bedenden gelışıguzel alındığı yolundakı ınancı nedenıyle gönulsuz davrandıklan gözlendı 8O'lı yılların başından berı ABD'lı hekımlerın organ bağışı ıçın aıle bıreylerınden ıstekte bulunmaları yasal bır zorunluluk sayılıyor Ancak araştırmanın sonuçları ınsanların derın duşunsel nedenler ve dınsel ınançlar nedenıy/e organ bağışı ısteğıne olumsuz yanıt verdıklerını, organ naklı ıçın bekleyen 41 000 kışı açısından durumun pek umıt verıcı olmadığını gosterıyor. (r.u) Aile bireyleri organ nakline "Hayır" diyor Y d. Daha geniş bir uzman havuzu içinden seçme şansının yaratılması Jurı uyelerinı atayacak otorıteye, ılgılı alanda çalışma yapan oğretım uyelerınln oluşturduğu bır havuzdan seçım ımkanı yaratılmalıdır örneğın 5 |urı uyesı ıçın 10 aday belırlenmehdır rtık tıpkı ınsanların hastalıklardan korunmak ıçın aşı olmaları gıbı, buğday, pırınç ve muz gıbı bitkiler de mantar hastalıklarına karşı korunabılecekler Cıba Tanm'ın gelıştırdığı bu puskurtme ılacı bıtkılerın bellı hastalıklara karşı doğal bağışıklık duzeneklerını hastalık ortaya çıkmadan once devınıme geçırıyor llacın geleneksel mantar ılaçlarından ustünluğu çok daha duşük dozlarda etkıli olmasından kaynaklanıyor Verılen bılgılere gbre, bır hektarlık alana eskı ılaçtan 750 gram kullanılırken yenı ılaçtan yalnız Bitkiler içîn yeni mantar ilacı A ca 30 gram yeterlı oluyor. Deneyler buğ * Prof. Dr. (DEU Makıne Müh. Böl.), ** Prof. Dr., (DEÜ Jeolojı Muh Böl.), *** Prof. Dr. (DEU Maden Muh. Bol.) Devamı gelecek haftaya. dayda en lyı sonucun fılızlenmenın gerçekleştığı nısan ve mayıs aylarında alındığını ortaya koyuyor llaç, muz ve pırınçte de en az buğdayda olduğu denlı etkilı oluyor CGA 245 adı verılen ılaç bıtkılerın "savunma genlerım" harekete geçırerek salısılık asıt uretmelerıne olanak veren bır benzot'adıazol bıleşımınden oluşuyor llacın ozellıkle kımı zaman buğdayda urunun % 30'unu yok eden kuf hastalığına karşı son derece etkılı olduğu bu nedenle tarım ılk kesımınde çalışanların ılgısını kısa surede çekeceğı bellrtılıyor. 439 12