Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
KISA H A B E R L E R B I Ll M TAR I H I En büyük molekül Bilim ve biz Türkler 1 Husevın Batııhan 21 Ekım 1995 tarıhlı BıhmTeknık ekınde çıkan "Kelebekler ve (yine) biz Türkler" adlı yazımda kelebeklerle ılgılı anketıme gelen cevapları ozetlemış, yazımın sonunda da genel bır değerlendırmeyı bır sonrakı yazımda yapacağımı belırtmıştım Hatırlayacağınız gıbı, bır ay ıçınde anketıme gelen yırmı cevaptan ancak ye dısı geçerlı sayılabılırdı Hele Ingıltere'de yapılan anketle karşılaştırıhrsa, bu sonucun bızde sıradan ınsanların bılımsel konulara karşı pek ılgı duymadığını gosterdığı anlaşılır Aslında biz bu gerçeğı başka yollardan da bılıyoruz Nıtekım, bılım adamlarımızın, Citation lndex verılerıne gore, 46 ıle 38 sıralarda yer alması bır bakıma bu gerçeğın bır belırtısı olarak yorumlanabılır, zıra bır ulkede bılgı tüketenlerin sayısı bılgı üretenlerin sayısı ıle dogru orantılı olsa gerek ' Zekâ duzeyı bakımından ınsanlar arasında genetik bır ayrım olmadığı genellıkle kabul edıldığıne gore, bılım karşısındakı tutumumuzu 'kulturel kaderımız"ın sonucu olarak gormekten başka bır seçe neğımız olmasa gerek Bılım dunyasına gınşımızın çok yenı olduğunu ılk yazımda belırtmıştım Bazılarına bıraz abartılı gorunse de, bılım ya şamına ılk cıddı adımı Ataturk'un "unıversıte reformu ıle dttığmızı ıddıa edeceğım Bu reform ıle Ataturk'un kulturel kaderımızı değıştırme konusunda belkı en guç gırışımde bulunduguna ınanıyo rum Nıtekım, sanat muzık, edebıyat gıyım, kuşam hatta hukuk alanlarında yapılan reformlar nıspeten kolaylıkla kultur hayatımızda kok saldığı halde. yep yenı duşunme alışkanlıkları edınmeyı gerektıren 'kafa reformu"nun o kadar kolay olmayacagı anlaşılıyor Ben bunu son derece ılkel ve dogmatık bır dın anlayışının yuzyıllar boyunca Turkler'ın kafasını tutsak etmış olmasına baglıyorum Ataturk gırışmış oldugu o koklu eğitim reformuyla Batı'nın tam 2500 yıl once yola çıkmış olan bılım kervanına katılmamızı saglamak ıstemıştı Bunun ıçın de her şeyden once, yuzyıllar boyunca bılımı ve felsefeyı dışlamakta ayak dıret mış olan "medrese"lerın kapatılması gerekıyordu Daha sonra Ataturk 'bılımsel duşunuş"un çımlenmesını engelleyece ğını duşunduğu o zamankı dogmatık ve boş ınançlarla dolu dın eğıtımıne okullarda son verılmesı gıbı oldukça radıkal bır gırışımde bulundu Başka yazılarımda da vurgulamaya çalıştıgım gıbı," her ıkı gırışım de bızde bılımsel bır "mânevî altyapı"nın kurulması ıçın şarttı Zıra, biz Turkler tarıhı mız boyunca fıkır ve bılgı uretmeye fırsat ve vakıt buldmadığırnız gıbı. ne zaman ıçımızden bu fırsatı bulan bırkaç kışı çıkmışsa hemen bağnaz ve yobaz "ulemâ" takımının hucumuna ugramış,hatta bu gıbılerın kışkırtması sonucu ıdam edılmışler Eger yakın zamanlara (daha açıkçası, Ataturk dönemine) kadar neden bızım "bılgı uretmek" şoyle dursun, "bılgı tuketme" ışını bıle beceremedıgı mızı, dolayısıyla mıllet olarak kımden "cahıl' kaldıgımızı oğrenmek ıstıyorsa nız, sıze Adnan Adıvar'm "Osmanlı Turklerınde Bılım" adlı kıtabını okumanı 7i salık vprırım "" Okurkpn ınsanın ıçını karartan bu kıtap Osmanlı Imparatorlugu'nun kuruluşundan XIX yuzyıl sonuna kadarkı "duşunsel" perışanlığımızı butun ayrıntılarıyla anlatıyor Adıvar'm us tunde durdugu nedenlerın başında "futuhatçı" bır kavım oluşumuz gelıyor Anlaşılan yabancı ulkelprı zaptptmpk ve sonradan yonetmek 'gaılesı" yuzunden duşunmeye ve ogrenmeye pek vakıt bu lamamışız Gerçı Anadolu'ya gelıp yerleştıkten sonra goçebelıkten kurtulmu şuz, ama "futuhatlar" nedenıyle qoçebelık gelerıegı busbutun yokolmamış Fatih dışında Batı kulturuyle yakından ılgı lenen bır padışahımız da çıkmamış Ancak art arda gelen askerı yenılgılerden sonra o da ancak XVIII yuzyılın sonlarına dogru bıraz ayılır gıbı olmuşuz uma } ıelefeld Unıversıtesı nden kımyacıJar atom ve molekul dunyasında bır "rekora ımza attılar Achım muller ve arkadaşları, Angewandte Chemıe dergısınde yayımladıkları araştırmalarında, bugune kadar tekerlek bıçımlı en buyuk molekulu ınşa ettıklerını kanıtladılar Bu tekerlek molekulu, her bırı 6 oksıjen atomuyla bırleşık olan 154 Molıbden atomundan oluşturdular Molekul tekerleğın agırlığı 24 bın ve toplam 700 den fazla atom ıçerıyor Bugune kadar bılınen en buyuk tekerlek bıçımındekı molekul 10 demır atornundan oluşuyordu Bu dev molekul, araştırmacılara, tek tek atom ve molekullerden magnetızmın nasıl organıze olduğunu ve elektrıksel yeteneğın ortaya çıktıgını gosterecek Ölen yıldızların izinde 2 0 yuzyılın en buyuk fızıkçılerı ıçın bıle kozmık ışınlar bır bılmece ıdı. Bu madde parçacıkları muazzam bır enerjı ıle gezegenımızın atmosferı ıçıne gırıyorlar ve yeryuzu dtomlarıyla çarpışıyorlardı Italyan asıllı Amerıkalı Fermı, sadece olmekte olan bır yıldızın.supernovanın patlayan bulutlarındakı parçacıkların muazzam bır ener|iyle, 10 l s elektronvolt'a kadar, hızlandırılabıleceğını tahmın etmıştı Şımdı ıse bu qoruş, Nature'da yayımlanan makalede Amerıkalı astrofızıkçıler tarafından ılk kez doğrulandı Amerıkalılar bır uydu haberleşme cıhazına 14 yerleştırdıklerı rontgen teleskopu ıle 10 elektreonvolt enerjilı kozmık elektron ışınlarını olçtuler Işınlar dunyada 1006 yılında gorulen bır supernovanın kalıntılarıydı B Bilim cahilliğinin nedeni K anada Hukumetı ılk kez olarak kamu hızmetı goren eşcinsel uyelerıne kımı ayrıcalıkların tanınmasına karar verdı Tum bellı başlı devlet daırelerıne eleman sağlayan Kanada Mahye Bakanlığı, ortalıgı sarsan bır yonerge yayın layarak 222,000 gorevlisine kımı ayrıcalıkların tanınacagını duyurdu Yonergeye gore alınan başkaca onlemlerın yanı sıra, eşcinsel gorevlı eşının olumu ya da hastalıgı durumunda ızın alabılecek ve bu kı şılerın yolculuk ve konaklama harcamaları da devlet tarafından karşılanacak Hukumet ıçındekı eşcınsel çevrelerce eşıtlığe atılan bır adım" olarak nıtelendırılen yonerge tutucu kesımlerın ıse tum şımşeklerını uzerıne çekıyor Ulkenın tutucu kanadını oluşturan Tocus grubu, sağlık ve emeklı aylıkları qıbı başkaca onemlı konulara değınmedığı ıçın kararın son kerte saçma olduğunu VP toplumun bu gune dek belkcmıgı sayılan evlılık ve aıle kurumlarının lyıce çokmesıne neden olacagını savunuyor Sılahlı kuvvetler, polıs orgutu parlameto uyelerı ve devlet kuruluşları ıse bu kararın dışında tutuluyor Eşcinsel devlet gorevlisine ayrıcalık sını ımkansızlaştıracaktı Burada Osmanlılar'ın bır başka şanssızlığına değınmeden geçemeyecegım Bırer inanç sistemi olmalamatematık ve tıp gıbı bılımlere karşı rı nedenıyle ozellıkle tek tanrıcı dınlerın uyanan ılgı hemen hemen sadece prafelsefı ve bılımsel duşunuşe ters duştuktik bır amaca yonelık kalrnış. Sızın anlalerı, bu yuzden yer yer dogmalarına ayyacağınız, salt askerî alanda yenılmekırı goruşler sergıleyen fıkır adamlarını mek kaygısıyla bazı Batı bılımlerını oğkovuşturdukları tarıhtekı bırçok orneklerenmek ıhtıyacını duymuşuz. "Bılgı ıçın rınden bılınmektedır """ Sokrates'ın, bılgı" ıhtıyacını duymadığımız gıbı, tekServeto'nun, Bruno'nun ve daha bırçok nolojıye yonelık bılgı de bırkaç kışının fılozofun oldurulmelerıne kadar goturen tekehnde kalmış toleranssızlık, kısmen dınlerın yapısından, ama daha çok yetkılı dın adamlarıDil engeli nın mızaç, kultur sevıyesı ve kafa yapıBatı felsefesı ve bılımıyle tanışamayısından kaynaklanıyor olsa gerek Bunun şımızın bır başka onemlı nedeni de dil en açık orneklerınden bırı daha once anengeli olsa gerek Bu engel bugun bıle dığım Halıfe ElMemun'un tutumu Dubır olçude onemını koruyor, ancak Ataşunun Islam'ın manevı şefı olan bu ınturk'ten sonra mıllet olarak Batı uygarlısan buyuk bır hevesle eskı Yunan fılogına katılmayı kayıtsız şartsız kabul etzoflarının eserlerını Arapça'ya çevırtmış bulunuyoruz Oysa bugun yenı fıkır, mekte herhangı bır sakınca gormuyor, bılgı, teknolojı, Batı ıle Japonya ve Hınhatta bunu gorev sayıyor (Ondan sonra dıstan gıbı Batı uygarlığını benımsemış halıfelık makamına geçecek olan karde ulkelerde uretılıyor, dolayısıyla bızım de şı ElMutakim ıse ağabeyının tam tersı bu uretım ışıne bır katkıda bulunabılme bır yol tutacaktır1) Bu çevırıler sayesınde mız ıçın en az bır Batı dılı (tercıhan IngıYunan felsefesının tohumları Islam dunlızce) oğrenmemız şart yasına ulaşıyor ve Batı'nın koyu bır karanlığa gomulu oldugu bır sırada BağAslında Osmanlılar da aynı sorunla dat'ta yenıden çımlenmeye başlıyor Elkarşı karşıya kalmışlardı. Osmanlı ImpaKındî, Farabî, Ibni Sına ve Ibni Ruşt ratorlugu'nun kurulduğu yıllarda halkın gıbı buyuk Islam fılozoflarının 9 12 konuştugu Turkçe belkı bırkaç bın sozyuzyıllar arasında gerçek bır "fıkır ronecukton oluşuyordu dolayısıyla boyle bır sansına" yol açtıklarını goruyoruz Batı dılle felsefe ve bılım yapılması mumkun dunyası bu fılozofların eserlerıyle Arapdegıldı Islam kultur dunyasına bağlı bır ça'ya çevrılmış olan eskı Yunan fılozofulus olarak, bu kulturun kazanımlarınların eserlerını Latınce'ye çevırlerınden dan pay dldbılmemız. dolayısıyla bu kultanıyor, boylece 10 yuzyıldan ıtıbaren ture katkıda bulunabılmemız ıçın Arapça felsefı duşunuş Batı'da buyuk bır ıtıcı oğrenmemız şarttı guç kazanmış oluyor Arapça'nın eskıden berı zengın bır dil oldugu anlaşılıyor Ancak, çok zekı, ayAncak, kaderın cılvesıne bakın kı, Badın kafalı ve felsefeye meraklı bır ınsan tı'nın bu dolaylı yoldan Yunan felsefe olan Halıfp ElMâmun 9 yuzyılın başlagelenegıyle yenıden ılışkı kurup Aberında bır çevırı burosu kurup eskı Yunan lard, Buyuk Albert, Aquınolu Thomas, fılozoflarının eserlerını kısmen Suryanıce Grosseteste ve Roger Bacon gıbı fıloçevırılerınden. kısmen de Yunanca asılzof ve bılım adamları yetıştırdıgı sırada, larından Arapça'ya çevırtınce, bu dil ıs Doğu'da felsefı faalıyet tavsamaya baş ter ıstemez daha da zengınleşıyor O sılıyor 12 yuzyıl sonuna gelındığınde, bıralarda koyu bır karanlıga gomulmuş raz da aklın karşısına imanı koyan, bılgı olan Batı dunyası ıle Yunan fılozoflarının yerıne Islam'ın dogmatık yonunu vurgueserlerını ılkın bu Arapça çevırılerınden layan Imam Gazali'nın etkısıyle, ' Islam tanıyacaktır felsefesınde", Islamlık ogesı felsefe Babası Harunün Reşıt gıbı 'aydın" ogesıne baskın çıkıyor ve akılcı tutumu ıle Batı duşunurlerını çok etkıledıgı anlaşılan Ibnî Rüşt'ten sonra Dogu'da duşunsel gerı atı felsefçsi ve bilimiyle tanışaleme lyıce hızlanıyor Aslında mayışımızın bir başka önemli 'Islam felsefesı' deyımıne banedeni de dil engeli olsa gerek.. kıp da bu felsefede Islam dinının onemlı bır payı olduğuOysa bugün yeni fikir, bilgi, teknoloji, nu duşunmek son derece Batı uygarlığını benimsemiş ülkeleryanlıştır Islam fılozofları aslında Arıstoteles'le yenı Platonde üretiliyor, dolayısıyla bizim de bu cular dan esınlendıklerı fıkırleüretim işine bir katkıda bulunabilrı gelıştırmışler bu arada da Islam'ın dogmalarına fazla memiz için en az bir Batı dili (terciters duşmemeye, hatta bu dı han ingilizce) öğrenmemiz şart. nın akılla bağdaşabıleceğını kanıtlamaya çalışmışlardır Ancak Gazalî'den sonra akla ve onun urunu olan bılgıye duşmanlık bır adam oldugu anlaşılan halıfe ElMeağır basacak, dolayısıyla Islam duşun mun'un Islam dınının manevı başı olcesı vahıyle (revelatıon) mıstıklığın kamasına rağmen, "feylesof" denen bu ranlıklarına dalacaktır Bu gelışme Ebu'l "dınsızler"ın eserlerını çevırtmesı gerek Bereket'le Fahreddin erRâzî adındakı Islam dunyası gerekse Batı dunyası ıçın Ortodoks Islam llahıyatçılarının eserle"kader belırleyıcı" bır olay şuphesız Anrınde belırgın bır hal alıyor, boylece Kucak o zamankı Arapça'nın bu eserlerını ran'ı ve hadislerı yorumlamaya ağırlık çevırmeye yetecek kadar zengın bır dil veren, sonunda da "ıçtıhat kapısı"nın olması da en az o kadar onemlı bır fak (yanı ozgurce duşunup tartışmanın) kator Ornegın, Fatih de belkı ElMâmun pandığını ılan eden "Islam Ortaçağı" kadar aydın kafalı ve felsefeye meraklı başlıyor Aksı tesaduf, Osmanlılar'ın bır hukumdardı, ama benzer bır çevırı Anadolu'ya yerleşmesı de tam Islam felışıne gırışmesı soz konusu olamazdı Nısefesının bu çokuntu donemıne rastlıtekım, Turk asıllı oldukları soylenen Fayor Osmanlılar'ın bu "makus talıhı"nın rabî ıle Ibni Sina Yunan fılozoflarının hıkâyesıyle, bu donemde Batı dunyasıe&erlerını Arapça çevırılerınden okumak nın ne gıbı fıkır gelışmelerı olduğunu bır ımkânını bulmuşlar, kendılerı de eserlerısonrakı yazımda anlatmaya çalışacanı Arapça (kısmen de farsça) yazmışlarğım dır Ataturk'un dil reformuna neden bu kadar onem verdığı şımdı daha lyı anlaşılıyor O dil açısından da "makus talıhı• Bu VDSIIO IIB "Citation lndex" sıralamasının da bır bdkınıa yaıııliı^ı ulduğuııu belırlnıek ıstütıııı Nıtukııtı mızı" değıştırmeye kararlıydı bu lnd«x te ulkelorın nufusu hosabd kalılnıadıuı ıçın nuOsmanlıların kultur dılı olarak Arapça fus başına dufen bılırnse! yayın (dolayibiyla bılım adamı) sayısı konusunda bır fıkır edınmek mumkun deO'l oysa yı (kısmen de Farsçayı) kabul etmelerı bence asıl onemh olan bu So/gelışı 60 mılyonluk Turkı kdçınılmdz bır zorunluluktu Aslında buye nın bu sıralamada 4 b mılyonluk l&raıl den once qel mesı Turkler ın bılım alanında Israıllıler den daha verimli na benzer bır guçluk dıllerı Latınce kooldu^u anlamtna qelmez zıra bızım nufusumuz Israıl ın kenlı olmayan Batılı uluslar ıçınde soznufusıınun f>n a? 14 Katı Kaldı kı kraıl bu sıralamarta da konusu ıdı ancakArapçanın Turkçe'nın bızden önde ** Bk Hüseyln Batuhan Tıırkrye nın Bır Bıllnı Polıtı busbutun farklı bır dil aılesıne mensup kası V.ır mı? oluşu bu dııl oğrenmek zorunda kalanla" * Isldnbul Remzı Kıtdbevı 1982 **** Bu konuda tiah.i lynntılı bılgı priınmok ıçın Bk ra ek guçlukler çıkarıyor olmalıydı Bu Huseyİn Batuhan Batı da Tolerans Fıkrının Gelışmebi durum hern ulema"nın ışını zorlaştıraL l ınbul Arııl Ydyınevı 1959 ayrıca Bk Huseyın cak hem de halkın fıkır hayatına katılmaBdtuhan Fıkır Suı^u U/eriMe Coglto III, Isldnbul Ydpi 1 1 Kredı Yayınları 1995 ss 111 1^0 4558