02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

İIISANIN E V R İ M İ Y E R B İ L İ M TIP bulgular Ancak insanoğlunun evrim süreci içinde gectiği aşamaları yalnızca küresel iklim farklılıklarıyla açıklamak yeterli olmaz. örneğin, iki ayak üstünde durma, Homo erectus'un kökeni ve göçleri ve çağdaş insanın ilk ortaya çıkışı ile belirli iklim farklıhkları arasında kesin bir bağlantı henüz kurulamadı. Ama tektonik değişimin yol açtığı yerel farklılıkların söz konusu gelişmelerle yakından ilintili olduğu Kenya'dan elde edilen son bulgularla artık iyice kanıtlandı. Yaklaşık elli yıl önce Doğu Afrika'yı yerbilımsel açıdan araştıranlardan biri de Robert Shackledon idi. Shackledon 900 milyon yıl önce bölgede tektonik katmanlarda, tıpkı daha sonra Hımalaya dağlarının oluşmasına yol açan türde bir çarpışma olduğunu ortaya koydu. Pan Afrika Dağoluşu adı verilen olay günümüzde Kenya düzlüklerine dönüşen dağlık bir kitle oluşturdu. Aynı olay, Mozambik'ten doğu Afrika boyunca uzanan bir dizi yer çatlağının da oluşmasına yol açtı. 20 milyon yıl önce Büyük Rift Vadisi tektonik alanların karşıltklı baskıları sonucu açılmaya başladı. Bu açılma Mozambik fay kuşağını da yeniden devinime geçirerek yer kabuğu altında yan sıvı kayaların yükselmesine yol açtı. Bu yükseltiler, Doğu Afrika platosunun 2000 m. üzerinde uzanan Kenya ve Etiyopya yaylalarını oluşturdu. Bu yüksek alanlar bölgenin yağış durumunu etkileyerek, ormandan bozkıra, çok geniş bir doğa yelpazesine dönüştü. Bunun ardından tektonik alan boyunca meydana gelen çatlamalar, gediğin binlerce metre aşağıya çökmesine ve Ooğu Afrika ile bu anakaranın geri kalan bölümleri arasında doğal bir sınırın oluşmasına neden oldu. Yaklaşık 10 milyon yıl önce, bölge hâlâ evrimini sürdürürken, burada en az 20 farklı ayı türü bulunuyordıf. Bu dönemi izleyen yıllarda ayı türlerinin sayısı giderek azalmaya başladı. Aralannda bir tür ise eşi benzeri olmayan bir evrimsel değişimden geçerek ilk iki ayak üstünde duran maymuna dönüştü. RU 486, Amerika'da Kürtaj ilacı üzerine Fransız Roussel Uclaf firması, New York'taki Population Council'e lisansını verir vermez, 12 Amerikan kliniği, hamileliği ilk haftalannda sancısız ve acısız bir şekilde "düşük" yolu ile sona erdiren RU 486 isimli ilacın klinik deneylerini yapmaya başlayacakiar. Fransa, Ingiltere ve Isveç'te 200 bin kadın, klinik kontrol altında bu ilacı deniyorlar. Ağrı ve acı çektirmeyen ve düşük sonrası komplikasyonlara neden olmayan ilaç, tıp çevrelerinin iddialarına göre, ilaçla tedavi alanında ytllardır yaşanan olumsuzluklardan sonra, bu alana bakış açısını tekrar olumlu niteliklere büründürecek. İlaç, bulunuşunun 14. yılında, yan etki araştırmalannı da tamamlamış. İlacın yan etkileri yok denecek kadar az. Bazı hastalarda, diğer hormonların dengesini bozduğu için uyku bozukluklarına yol açıyor. Ancak en önemlisi, ilaç üzerinde yapılan çalışmalardan alınan sonuçlara göre, mucize ilacın sadece hamileliği kesmede değil, başka rahatsızlıkları gidermede de etkili olacağı görüşü. Bunlardan ilki RU 486'nın hamileliği önleyici etkisi de olması. Doğum kontrol hapı kullanamayan kadınların, önerilen dozda RU 486 kullanmaları durumunda korunabildikleri yapılan testler sonunda ortaya çıkmış. İlacın bir başka işlevi de, cinsel ilişki sonrasındaki 72 saat içinde alındığı durumlarda da hamileliği önleyebilir nitelik taşıması. 800 kadın üzerinde yapılan deneylerde hiçbir kadının hamile kalmamış olması ilacın bu niteliğinin de güvenilirliğinin kanıtı. Yine belirlenen dozlarda alındığı takdirde, ayda bir kullanılarak da koruyucu işlev gören RU 486, günlük kullanımın oturtulamadıgı üçüncü dünya ülkeleri için bir çözüm olarak görülüyor. Yine aynı ilacın Hambung Tıp Fakültesi'nde yapılan araştırmalara göre, göğüs kanseri tedavısıyle beyin ve rahim tümörlerinde olumlu sonuçlar verdiği saptanmış. Hamile kadınlarda doğum öncesinde rahim ağzına enjekte edildiği zaman, doğumun acısız ve kısa zamanda gerçekleşeceğini açıklayan uzmanlar, rahim ağzının açılmaması dolayısıyla oksijen alamayarak sakatlanan bebek oranının da bu yöntemle düşürülebileceğini savunuyorlar. Çalkantılı tarih . Bir çok bilım adamı giderek kuraklaşan Afrika ikliminin, bitki örtüsünün de giderek seyrekleştiğini ve soğuğa dayanıklı bir yapı kazandırdığına ınanıyor. Ve bu değişiklik insana da yansıyor. Kişiyi daha hareketli ve çeşitli beslenmeye zorluyor. maymunların yiyecek bulmada daha başarılı olduklarını, dahası ellerini de istedikleri gibi kullanma özgürlüğüne sahip olduklarından evrimden geçmemiş olan benzerlerinden daha ayrıcalıklı sayıldıklannı ileri sürüyor. Bu görüş insanın evrimindeki ilk gelişmelere ışık tutabilirse de daha sonraki, Homo erectus, Homo habilis ve çağdaş insan gibi büyük sıçramalara ne demeli? Yakın zamana dek, Doğu Afrika'da son 5 milyon yıldır önemli bir tektonik etkinlik olmadığı sanılıyordu. Alman yerbılimcilerin Kenya'da sürdürdüğü araştırma sonucunda bu görüş giderek geçerlıliğini yitirdi. 1991 yazında Karlruhe Ünivorsitesi'nden Gerald Haug ve ekibi Chyulu Tepeleri'ni araştırma gezisine çıktı. Çoğunluğu Rift Vadısı'nde araştırmalarıyla tanınmış Manfred Strecker'in öğrencısı olan ekip üyeleri Mozambik fay kuşağında yakın bir geçmişte tektonik bir etkinlık olduğu yolunda kanıtlar elde etti. Fay kuşaklartnda farklı lava akışları üzerinde yapılan incelemeler volkanik etkinliklerde beş temel değişim olduğunu ortaya koydu. Kimyasal çözümlemelerde ciddi bo Kaliforniya Üniversitesi'nden Peter Rodman ve Henry McHenry, çağımız şempanzelerinin iki ayak üstünde yürürken tükettikleri enerjinin en az dört ayak üstündeyken de tüketildiğini ortaya koydu. Bu nedenle, iki ayaklıkğa gecişin bir enerji sorunundan kaynaklandığını söylemek yanlış olur. Rodman ve McHenry, 10 milyon yıl önce başlayan orman örtüsündeki bölünmenin besin kaynaklarının azalması anlamına geldiğini, bu farklı devrede iki ayaklı Bu değişime neden olan neydi? yutta silisten kirlenme izlerine rastlanması bu yörede baskı alanının gerçekten de değiştiğinin bir göstergesıydi. Ekibin elde ettiği bulgular, 16 milyon yıl önce meydana gelen çevresel değişimin insan evrimini de etkilediği yolunda kanıtlar sundu. Veriler şimdi bile yetersiz olmakla birlikte, son bulgular Doğu Afrika'dakı tektonik değişim ile insanın evrimi arasında bir ilinti olduğu görüşünü giderek daha da geçerli kılıyor. New Scientist Haz. Çeviri: Rita Urgan 3905
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle