10 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

K E NT B I L IM sevkedecek polltik Irade yoktur. Çünkü lenmesi toplum etkinliklerinin ve sosyal sus' içinde saptamak zorundadır. (Burabu politika da, demokratik süreç içinde, örgütlenmenin bütün gereksinmelerini da zorbalık faktörünü ki her zaman hazır kentlişememiş kırsal alah adamının elinkarşılayacak bir ayrıntıda olursa bu ideal ve nâzırdır her durumda değişken bir padedir. Istanbul belediyeleri buna örnektir. bir kent olurdu. Fakat dünya tarihinde rametre olduğu için, şımdılık, varlıgını Beyoğlu'nun hiçbir gösterisini kullanmahiçbir toplum böyle bir ideali gerçekleştiyadsımayan, hesaplanabilir bir entite olayan insanların oylarıyla bir Beyoğlu belerememiştir. Çünkü sosyal olgu ile fiziksel rak kabul etmiyoruz.) Bu cencensus ise olgu arasındaki ilişkileri birebır tanımladiye başkanı seçilmiştir. Sinemaya gitbir istekler bileşkesidir. Tek ev ve mahalyan hiçbir öğreti olmamıştır. Bir ev bir aımeyen, tıyatroya gitmeyen, sergiye gitlenin varlıgını ve yaşam koşullarını kontrol meyen, diskoya gitmeyen, kitapçıya gitmeyen bazı !stanbullular(!), akıllarına ilk gelen şey Taksim'e bir cami yapmak olan bazı yeni kentliler. Istanbul'u hiçbir zaman olmadığı bir hayali dünyaya döndürmeye çalışanlar, kentin yaşayabilirliği için 'collapse' işaretleridir. Bu tür politikacılar ya plancıları esir ederler, ya da satın alırlar. Kentin yaşanabilir olmasıyla uygarlık merkezi olan bir yerleşme olması arasındaki farkı görmeden, kentten sözedilemez. Uygarlık üreten ya da uygarca yaşanan bir yer olmadıkça, kentin varlığı soyut bir belirleme, bir söylemsel alışkanlıktır. ömrünü su kuyruğunda geçiren bir dış mahalleli ile, köyünde çeşmeden istediği zaman su bulan köylü kadını arasında bir karşılaştırma yapılırsa, su elde etme açısından köy daha uygardır denilebilir. Işine beş dakikada ulaşan biri, zamanını değerlendirma açısından, üç saatte ulaşandan daha uygar koşullarda yaşamakta, yaşamına daha çok sahip olmaktadır. Kentı köy muhtan gibi idare etmek, otomobili at arabası gibi sürmek, köyün deresine helayı bağlamak gibi, kentin barajına kanalizasyon yapmak, kentin ormanını, parkını evinın bahçesi gibi kullanmak ve saymakla tükenmez küçüklü büyüklü ilkel davranışlarla ortak yaşamın gerektirdiği disıplini çiğnemek, kent yaşamını zorlaştıran, üretimi kısıtlayan ya da engelleyen ve giderek 'collapse'ı hazırlayan olgulardır. Kentte biraraya gelmiş insanların sahip oldukları kültürün ortak yaşamak için sağlayabildiği örgütlenme potansiyeli temelde sayı rasyonaline dayanır. Birlikte yaşamanın ge Elmalı baraj gölü ve hemen yakınlanndakl kaçak yapılar. rektirdiği davranışsal nitelikler leye, işlevsel olarak tekabül eder. ise, ancak bir gelenekten ve eğitimden eden mekanizmaların karmaşık, hatta taFakat evin ailenin ve fertlerin bütün kaynaklanabilir. Bu örgütlenmeyi gerçeknımlanmaları olanaksız olanları kentlerin gereksinimlerini karşılayan bir mekân olleştırebılmek ya da gerçekleştırememek yaşamına egemendir. Politik, idarı, ekoması, o evin oluşumuna etkili olan bütün toplum kültürünün olanakları içinde belirnomik, sosyal ve kültürel bütün bu mekadiğer faktörlerin de bir optimumda buluşlenmektedir. Kent boyutu ile kentte yaşanizmaların arkasında, yine bir concensus malanna bağhdır. Ailenin ekonomik olamayı örgütleyecek toplum kültürü arasınvardır. Yalnız bu genel anlaşmada kişi nakları sınıriıysa, ev yeteri kadar büyük odaki dengesizlik, yaşamı giderek rahatsız bulunmaz. Kişi anonimdir. Onun yerini lamaz. Yeteri kadar sağlam da olmayabieden ve belki de olanaksız kılabilecek toplumun ideolojik diyebileceğımiz yaşalir. Eğer çevrede yeteri kadar su yoksa, 'collapse'larla sonuçlanmak zorundadır. mında, kişiden önce varolan, tarihi bir bisuyu kısıtlı kullanma, bazen de susuz kalBu collapse ya da ani çöküşün doğası, rikime dayalı, toplumun büyük bir bölüboyutları, gerçekleşme olanakları, tümel ma olasılığı vardır. Aile kendi evinin sınırmünün bilinçiendiremeyeceği ve karşı da ya da kısmi oluşu üzerinde şu gözlemler ları dışında olan olguları da kontrol edeçıkmayacağı otorite strüktürleri vardır. yapılabilir. mez. Bunların kendisini tehdit edebilecek Dın, devlet ve sülale, ordu, gelenek, örf vartığına karşı yeteri kadar gücü olmayave adet ve insanların hayallerini süsleyen Kentin varoluş koşullarını tarih ve coğbirçok, karmaşık kökenli imgeler. Bütün bilir. rafya saptar. Kentin yaşamı politik bir bunlara yaşamın minimum temelini oluşAilenin toplumla alışverişinde de doğşemsiye altında sosyal, ekonomik örgütturan karnını doyurmak zorunlulugunu da rudan ilişkiler değil, genel ölçütler geçerlenme ile, içinde etkinlik yapılan mekânkatmak gerekir. lidir. Aile kendi evinin yerini kendi özgür iların örgütlenmesidir. Bu mekânın örgütradesiyle değil, toplumsal bir 'concenTarihte aklın egemenliği kentte ger Sayısal ve oransal olarak boyuna gelişen, kural tanımaz, ya da kural kaçkını bir toplumun kabartılmış isteklerini bugünkü toplum yapısı hiç bir boyutu ile karşılayamıyor. çekleşmıştir. Inancın en güçlü olduğu dönemlerde de akıl, kavgasını kentte vermiştir. Toplum kültürleri kentte uygarlaşmıştır. Kırsal insan doğayla simbiyotik ilişkiler içındedir. Doğaya egemenlik peşinde değildır. Içgüdüsel bir yaşam savaşı verir. Oysa çağdaş sanayi kentinin hızlı gelişmesinin, yaşamı cehenneme çevirmemesi ancak nesnel perspektifler içinde gerçekleşebilir. Rasyonel olmak zorundadır. Sayısal verileri toplayamayan, analiz edemeyen ve onlara dayanıp ilerisi için 'projection' yapamayan bir kent yaşamı bugün olası değildir. Oysa bugün Türkiye'de kent yaşamına egemen olan politik ve ekonomik süreç, kırsal insanın doğayla boğuşmasına benzer davranışlar içinde, fakat doğal olmayan bir ortamda geçiyor. Bilimsel 'curiosite'si ortaçağda donmuş, sayı kullanma geleneği alışveriş aritmetiği ile sınırlı bir on milyonluk kent toplumunun bugünkü kadar yaşaması da bir tesadüftür. Bir doğal felaket bütün dengeleri bozabilir. Kuşkusuz toplumlar yok olmazlar. Yaşamayı sürdürürler. Sorun, bunun ne oranda kent yaşamı adına layık olduğudur. Niye köylü gibi olmasın sorusu da sorulabilir. Yanıtı yukarıda verilmişttr: Uygarlık ancak kent ortamında yaratılır. Kenti yaratamayan uygarlık da yaratamaz. Bizim kırsal insanlarımız kendi kültürlerini yarattılar. Eski kentin ürettıklerinin bazılarını özümsediler Ama yeniyi yaratma, basit ve sayısal bir nedenle, rasyonelin egemenliğinden geçmek zorundadır. Doğrusu istenirse kente gelen kırsal kökenli insanlarımız değişmeyi göze almaktadırlar ve değişiyoıiar. Büyük bir dinamizmleri olduğu ve bunun bir gelişme potansiyeli olduğu da yadsınamaz. Ne var ki bu değişmeyi toplumun örgütlenmesi kontrol edemiyor ve bu değişme rasyonel değildir. Bu değişmenin kentin fiziksel yapısına, kentin işlevsel kullanımına, estetik boyutlarına nasıl yansıdığını görüyoruz. Sayısal ve oransal olarak boyuna değişen, kural tanımaz, ya da kural kaçkını bir toplumun kabartılmış isteklerini bugünkü toplum yapısı hiçbir boyutu ile karşılayamıyor. Kendi çevresini kendisine karşı bıle koruyamayan bir toplum yaşıyor Istanbul'da. Bu öylesine ürkütücü boyutlara ulaşıyor ki, yıllar yılı kent yağmasına 'hınk' demiş olan bütün siyasiler, ormanın, suyun, tarihin korunmasından söz etmeye başlıyorlar. Fakat bu ciddi olamıyor. Ciddi olması için, farkına varıldığı anda üzerine gidılmesi gereken köklü, yaşamsal tedbirler gerektırır. Oysa bunu söyleyenlerin kültür yapılan, söylediklerini gerçekleştirmeye elvermiyor. Bu da doğaldır. Çünkü onlar da, temelde, kırsal kökenlidir, 'collapse'ın çaresizliği de bundan kaynaklanıyor. Istanbul bir kent değildir. Bir kentti. Eskı kentten kalan bazı miraslar var. Fakat kent sahıplıği bir birikimdir. Bu birikim, bata çıka oluşana kadar, başka bir deyışle kenti fethetmek yerine kentin insanı fethettıği bir mutlu dönem tekrar gelene kadar, kısmi 'collapse' tehlikesi kapımızda olacaktır. Bunun tümel bir çöküşe dönüşmesi ise, bizim kontrol edemeyeceğimiz, hatta tahmin etmek bile istemeyecegimiz nedenlerle olabilir. 39070
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle