Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
DOĞA Hava silahlan vb. , . Yunuslar k ''•:.: " • Okyanus tomografisi Balinalar (genel) Yüzgeçli balinaiar J Ticari Kutup bölgesindeki buz gürültüsü Volkanlar ve depremle gibi jeofiziksel olaylar •'•'•;•• "% \ •'; '> • ;• ''\.*' '' l X. l 120 KOçOk tekneler ve kıçtan takrnalı motoriar Denizmemejjleri gürültüden şikayetçi Amerikalı ve Kanadalı bilim adamları açıklarda yaşayan balİnalarda holirtilf»ri DBIiniien geldiğince onlan kurtarırlar. Fakat söz konusu patlamadan sonra araştırmacılar ağlara takılan balina sayısının önemli oranda arttığını gözlemlediler. Dr. Tod, normalde gen balinaların ağlara yakalandıklarını ancak bu kötü deneyimi bir kere yaşadıktan sonra yankılanmalar sayesinde bunlann yerini rahatça belirleyerek uzak durduklannı belirtiyor. Ancak bu bilim adamına göre şiddetli patlamalar hayvanlann işitme duyularını körelterek ağlann yerini saptamalannı engelliyor. Bilim adamları memelileri etkileyen seslerin türünü, şiddet derecesini ve sürecini tam olarak bilmemelerine karşın tehlikenin sanılandan çok daha ciddi olduğunu düşünüyoriar. Okyanuslardaki gürültülerin yasalaıia tamamen ortadan kaldınlması olanaksız. Ancak konuyla ilgilenenler en azından gürültü suiistimalinin belli ölçülerde önlenebileceğini umuyorlar. Derinlikler o kadar da sessiz değil. Buradaki hor şekil okyanusun derinliklerindeki bazı ses kaynaklannın desibel sıntflandırmasını gösterlyor. Butün bu gürültü kaynaklan denizmemelilerini koruma programı tarafından önerilen yeni limiti aşıyor. Bilim adamlan hangi gürültünün, ne kadar frekansın hangi hayvan türüne zarar verecegini tam olarak bilmiyorlar ama tehlikenin zannedilenden daha büyuk olabileceğinden endişeleniyorlar. O kyanuslarda insan üretimi olan seslerin canlılan ciddi boyutlarda rahatsız etmesi bilim adamları açısından ilginç bir ikilem yaratıyor; bunun nedeni, deniz canlılarıyla ve yaşadıkları yerlerle ilgili keşiflerin seslerle yapılması ve aynı zamanda bu gürültülerin, araştırmacıların korumak istedikleri pek çok memelinin hayatını tehdit etmesinden kaynaklanıyor. Denizlerdeki bu rahatsız edici ses bombardımanı sanayi kuruluşlan tarafından gerçekleştirilen patlamalar, sondaj çalışmalan, petrol kuyuları, gemi makineleri gibi insanoğlunun imzasını taşıyan imzasız gürültüden oluşuyor. Yüksek frekanslı sesler su içinde çeşitli yönlere dağılarak kaynaklanndan çok uzaklara ulaşabilirler. Işte, bu gürültü kirliliğini önlemek amacıyla Amerikan Ulusal Deniz Avcılığı Kuruluşu okyanuslarda gürültü oranını 120 desibelle sınırlayan bir tüzük hazırladı. Bazı uzmanlar 120 desibellik bir ses tit reşiminin balinaları normal göç yollarından saptıracağına dikkat çekerek bu oranın daha alt sınırlara indirilmesini talep ettiler. öte yandan okyanus araştırmacıları, jeologlar, biyoakustik ve iklim uzmanları bu öneriye olumsuz tepki gösterdiler. Scripps Oseanografi Enstitüsü'nden John Patter 120 desibelin okyanusların doğal yapısından kaynaklandığını belirterek yunuslann bağırışlarının bu oranı aşıp 220 desibele ulaşabildiğini ileri sürdü. Ayrıca balinalarınkinin 180'e, kırılan dalgalarınkinın ise 130 desibele yükselebildiği bir ortamda 120 desibele indirgenen azami sınırın okyanuslardaki her tür araştırma ve etkinliğe son verecegini belirtti. Gürültünün deniz canlılan üzerindeki etkisini kesin olarak belirlemek amacıyla Hint Okyanusu'ndaki Heard adasmda, Dr. Walter Munk başkanlığıda 8 ülkenin katılımıyla 1991 'de bir deney başlatıldı. Araştırma sırasında okyanusun adaya yakın bir bölgesıne 209 desibel şiddetinde ses yayan bir hopar lör yerleştirildi. Bu oran, bir jet uçağının havalanırken çıkardığı 270 desibellik gürültüye eşdeğerdi. Bu deneyden elde edılen verıler umutlandırıcı nıtelikte olduklarından başka araştırmalara geldi. Bunlardan varılan sonuçlar oldukça ilginçti. ömeğin, bazı bilim adamlan gürültünün hayvanlann işitme duyusunu kısmen ya da tamamen yok ederek onlann birbirleriyle iletişim kurmalarına veya yönlerini belirlemelerine engel olduğunu keşf ettiler. öte yandan Newfoundland, St. John'daki Memorial Üniversıtesi'nden biyolog Dr. Sean Todd ile Kanadalı ve Amerikalı araştırmacılardan oluşan bir grup Newfoundland kıyıları açıklannda yaşayan balİnalarda sağııiık belirtileri gözlemledıler. Bu balinaların beslenme alanlarına yakın bir bölgede bir su kanalının genışletılmesi için büyük bir patlama gerçekleştirılmişti. Bu yörede balinalar sık sık balık ağlarına takılırlar; bilim adamlan ise ellerinden Çeviri: Anahid Hazaryan The New Yorfc Times