Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAÖLIK Astma ve alerjiye önlem alın! Çevre kirliliği, besinlerdeki kimyasallar, alerji ve astmayı yaygınlaştırıyor. Fuat Kalyoncu* A şağı yukarı her üç kişiden birinin alerji hastalıklarına eğilimi olmasına karşın her beş kişiden biri hayatında en az bir kez alerji hastalığına yakalanıyor. Bu, bazen çocukluk döneminde çikolata veya rengarenk boyalı bir şekerleme yedikten sonra kaşınma şeklinde olabileceği gibi erişkin dönemde nefesdarhğı olarak da ortaya çıkabiliyor. Alerji bazen birkaç saat sürerken, bazen de yıllarca devam edebilir. Gerek astma ve gerekse diğer alerjik hastalıkların günümüzde giderek daha sık görüldüğü kabul edilmektedir. Bu artışa etki eden faktörler; sigara, değişen ev ortamı, değişen dış çevre ve hava kirliliği, gıdaların giderek doğallıktan ayrılması ve birçok katkı maddelerini içermesi olarak sıralanabilir. riliyor. Böylelikle elektrik süpürgesi satıcıları arasında komik bir "Alerji yaratan akarlan biz daha iyi ortadan kaldınnz savaşı"na gerek olmayacaktır. Kedi, köpek gibi hayvanlara karşı alerjisi olanlar bunları evden uzaklaştırmalı veya birkaç günde bir, çok sıkı biçimde yıkamalıdırlar. Oeğişen ya da daha doğrusu giderek kirlenen çevre ve hava, bir diğer risk etkeni. Istanbul'da yeni yapılan bir araştırma Kirli hava OOnyanın son 120 yıllık ısı ölçümleri denizler ve karalar arasındaki ısı farkının giderek azaldığını göstermektedir. Aynı ilişki yazla kış arasında da vardır ve buradaki ısı farkları da giderek azalmaktadır. Yani yaşlı dünyamız giderek ısınmaktadır. Bunun sonucu olarak bizim de içinde bulunduğumuz coğrafi bölgede; sanki Akdeniz iklimi Avrupa'ya (veya kuzeye) doğru kaymakta, Akdeniz iklimi de giderek çöl iklimine bürünmektedir. Bu ısınmanın sonucu olarak, polen alerjlleri etkilenmekte, daha uzun sürmekte ve yeni polenler alerji etkeni olarak ortaya çıkmaktadır. Güneş enerjisi Tanay Sıdkı Uyar* ENERJİ DOSYASI Sigara kullanımı halen dünya üzerinde insanlık için en zararlı birkaç olaydan biridir. Batı toplumlarında sigara içenlerin sayısı her geçen gün azalmakta ve içenler iklnci sınrf insan muamelesi görmektedir. Sigara içme oranı ne yazık ki ülkemizin de içinde bulunduğu Afrika ve üçüncü dünya ülkelerinde artıyor. Bu nedenle dünyanın sigara tekelleri artık ülkemize de gelmiş ve günlük hayatımıza glrmiştir. Sigaranın en büyük kötülüğü, sadece içene değil içenin etrafındaki kişilere <^n zarar vermesidir. Bu nedenle evde <, JKlar veya işyerinde sigara içmeyen iş arkadaşları gereksiz yere zehirlenmektedir. Sigara içen kadınların çocuklarında alerjik hastalıklar kesinlikle daha sık görülmektedir. Evde anne ve babanın çocuklarının yanında bilinçsizce sigara içmesi, onlarda nefesdarlığı, öksürük, hınltılı solunum gibi yakınmaların ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Çocukluk döneminde sigara dumanına pasif olarak maruz kalma, alerji hastalıklan ve astma açısından büyük bir rlsk anlamına gelmektedir. Sigara içenler: Ikinci sınıf insan lyileşen ekonomik koşullar eviçi ortamında değişikliklere yol açıyor. Evlerin içine daha çok mobilya, daha çok halı, daha çok tekstil yüzeyli eşya girmekte, evlerin hacmi büyümekte ve ısınmalar giderek daha çok kaloriferle yapılmaktadır. Bunlann sonucu olarak, alerji yaratan ev tozu böcekçlklerl (akarlar ve mite'lar) eviçi ortamında artmakta, duvar kâğıtlarının altında, akvaryum kenarında küf mantarları üremekte ve mobilyalardan eve lakecila kokuları yayılmaktadır. özellikle sunta mobilyalar ev ortamında birkaç yıl boyunca formaldehlt türünde kimyasal maddeler yayıyorlar. Bunlann hepsi ev içinde yaşayanları alerji açısından riskli hale getirmektedir. Bu nedenle alerjik kişilere son derece Mde bir ev (özellikle halının olmadıgı) öne Evdeki alerji kaynakları Bir başka alerji etkeni de gıdalardır. Anneler doğum sonrasında giderek çocuklarını daha az oran ve sürede emzirmekte, dolayısıyla çocuklar çok erken dönemde hazır mamalar ve endüstriyel gıdalarla karşılaşmaktadır. Yenilen, içilen, gıda ve içeceklerin içersine her geçen gün yeni boyalar, katkı maddeleri ve koruyucular eklenmektedir. özellikle ülkemizde bu ürünlerin yeterli düzeyde kontrolünün yapıldığını söylemek imkânsızdır. Gelişmiş Batı ülkelerinde her gıda maddesinin üzerinde ne içerdiği açık açık yazılmasına karşın, vülkemizdeki çok sınırlı birkaç urün dışında bunu bulmak mümkün değil. Ankara'da yeni bitirilen bir araştırmada; geçen yıl piyasada satılan dondurmalann % 52'sinde ve renkli şekerlerin ise % 62'sinde en az bir cins boya bulundu. Sade ve kakaolu dışındaki dondurmalann hemen hepsi çeşitli gıda boyalarıyla renklendirilmiştir. Halbuki Sağlık Bakanlıgı Gıda Maddeleri Tüzöğü'ne göre Türkiye'de en azından dondurmalara boya koymak yasaktır. Ayrıca insanlar giderek daha tuzlu yemekler yemektedir belki de •fast food" türü yiyecekler bu alışkanlıkta önemll bir rol oynuyor. Dietteki tuz yani sodyum alımının astma hastalığı ile ilgisi olduğu konusu da bugünlerde Ankara'da yeni bitihlen bir araştırmada geçen yıl plyaaada satılan dondurmalann yüzde 52. slnde en epey tartışılmaktadır. Özellikle son zamanlarda astması olan eraz bir clns boya maddesl bulundu. keklerin tuzsuz yemek yemesl da; k.liliğin yoğun olduğu şehirin iç kısöneriliyor. mından ve şehir dışından 06 yaş arası Bütün bu söylenenlerden sonra astma 529 çocuk incelenmiş ve sonuçta; şehir ve alerjik hastalıkların giderek arttığını kaIçindeki klrli havaya daha çok maruz kalan bul etmemiz gerekir. Hemen tüm hastaçocuklarda astmanın % 21.9, şehir dışınlıklarda olduğu üzere, hastalık ortaya çıkdaki nispeten temiz havalı semtlerde yatıktan sonra değil, ortaya çıkmadan önce şayan çocuklarda ise % 9.4 oranında götedavi edilmelidir. Bu da ancak sigarasız rüldüğü anlaşılmıştır. Ankaralı çocuklarda ortamlarda, olabildiğince doğal besinlerle ise bu oran, % 6.9 ile % 8.3 arasında debeslenerek ve temiz havalı yerierde yaşağişmektedir. Ankaralı çocuklarda alerjik yarak olacaktır. nezle % 15 ve alerjik egzama ise % 4 ci* Doç. Dr., Gögüs ve Atorji Hastalıkvannda gorülmektedir. lan Uzmanı, Hacattops Tıp. Gıda alerjileri Yeryüzünde güneş enerjisi güneşten salınan ışınımlar tarafından ulaştınlmaktadır. Ulaşan enerjiinin miktarı ise insanlığın bugün kullandıgı toplam enerjiden daha fazladır. Güneş enerjisi kaynağı, yakından bildiğimiz günlük ve mevsimsel değişmeler yani sıra, havanın iklimsel koşullanndan önemli ölçüde etkilenmektedir. Güneş enerjisi göreceli olarak düşük bir yoğunluğa sahip olup deniz seviyesinde ulaştığı en yüksek değer 100 W/m2 dir. Bu değer her ülke için ülkenin yeryüzünün üzerindeki konumuna bağlı olarak değişmektedir. Çeşitli güneş ^^"'" , ı ' enerjisi uygulamal an bulunmaktadır: Doğrudan ısıl enerji üreten sistemler (Aktif veya pasif sistemler) Termodinami k çevrim esasını kullanarak elektrik üreten sistemler. Fotovoltaik etki yardımıyla doğrudan elektrik üreten sistemler. Güneş ısıl sistemlerinde depolama ekonomik olarak gerçekleştirilebilmekte ve dopalama ile son kullanım zamanından kaynağın mevcut olduğu zaman arasında bir köprü kurulmaktadır. Son yirmi yıl boyunca kapsamlı olarak yürütülen ARGE (Araştırma ve Geliştirme) çalışmaları sırasında güneş enerjisi teknolojileri ve uygulamaları üzerine önemli miktarda veri üretilmiş ve maliyetlerin azaltılmasında önemli adımlar atılmıştır. Bazı uygulamalar tümüyle ticari hale dönüşmüştür. Uygulamaların yaygınlaşabilmesi için seri üretime geçilmesi ve maliyetin daha da azaltılması için yeni tekniklerin geliştirilmesi gerekmektedir. Düşük sıcaklık ısıl toplayıcılanndan milyonlarca adet tesis edilmiştir. 350 MWe kapasiteli bir ısıl güç tesisi işletmede bulunmaktadır. Fotovoltaik imalat kapasitesi ise yılda 50 MVVe'a ulaşmıştır. Güneş enerjisinin yoğunlaştınlmış ve gevi\ş ölçek/i kullanımı yerel çevresel etkilere yol açmaktadır. Gene de güneş enerjisi çevreye uyumludur ve farklı kültürel ortamlara başanlı bir biçimde entegre edilebilmektedir. Güneş enerjisinin yaygın kullanımı için bir dizi kurumsal ve ekonomik kısrtın aşılması gerekmektedir. Güneş enerjisine yeterli destek verildiğinde bu kaynağın katkısınm gelecek birkaç on yıl içinde önemli düzeylere ulaşması beklenmektedir. * Yrd. Doç. Dr. K o c m l l 0nlvw«rto9İ Teknik Eflitim FakOttoai 37511