02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

N ARAŞTIRMALARI ıave zekâ iizerine farkına pek varmazlar, eskileri çok iyi anımsadığını ileri sürüp "aklının, fikrinin gençlere taş çıkardığını" söylerler. Oysa olan olmuştur: Doğa yasaları işlemektedir. Belki de bu durum, bilişimi sağlayan beyin işlevi ile öğrenmeye temel olan bellek sistemi arasındaki bağlantı kopukluğuna bağlıdır. Gerçekten de bu tip kişilerde önemli derecede bilişim kusuru, yani bir bakıma (yaşlılarda artan protein yıkımı) sonucu olabileceği de gözardı edilmemelidir. derek, birkaç ay içinde hastalığının gelişmesine bağlı olarak bu dili unuttu. Ancak gençlik yıllarında öğrenmiş olduğu Fransızcayı anımsıyor ve konuşuyordu. Daha sonraki görüşmelerimde artık Fransızcayı da anımsamıyor fakat ana dilini konuşabiliyordu. Son anlannda ise ancak köyünün yerel ağzıyla konuşabildiğini memleketlisi olan eşi söyledi. Diğer bir anımsama bozukluğu ise paramnesi'lerdir. Şakak lobu yozlaşmalarında veya bunamalarda görülen Paramnesiler "daha önce görmüştümdeja vu" ve "asla görmedimjamais vu" şeklinde ikiye ayrılır. Birinci şeklinde kişi gördüğü bir kenti, bir sokağı, bir olayı sanki daha önceden görmüş, yaşamış gibi anımsar. 'Asla görmedim" şeklinde ise doktorunu, hemşireyi, gelinini hatta oğlunu tanımadığını, şimdiye dek hiç görmediğini söyler. Daha da ileri gidip bu kişiler hakkında sıfatlar uydurur (geiin hanım şırfıntıdır, doktor bey gardiyandır). Beyindeki kestirme yollar uğrenmeyi kolaylaştırmak için beyin bazı kestirme yollar kullanır. Bu kestirme sistemlerden en önemlisi kısmen bilinç dışı çalışan ekstrapiramidal sistemdir. Estrapiramidal sistem motor öğretilerle ilgilidir. örneğin yürüme, otomobil sürme, bisiklete binme, dans etme, keman çalma... Düşünmeden yürürüz... önce şu ayağımı öne atacağım, sonra dizimden bacağımı bükerken öbür ayağımı yerden kaldırırken... filan demeden yürüyüp gideriz. ı Düşünmeye kalktığımızda hem çok yavaş hareket ederiz hem de büyük olasılıkla ayaklanmız birbirine dolaşır ve düşeriz. Işte, öğrenilmiş hareket bölümlerini bütür.ü oluşturacak şekilde belleğinde toplayıp gerektiğinde yaptıran bu sistem, hareketlerin hem çabuk hem daha ekonomik hem de daha az bir yorulma ile yapılmasını sağlar. Ekstrapiramidal sistem bu bilgileri unutursa (örneğin Parkinson hastalığında bu sistem bozulup öğretilenlerl unutur) o kişi, evvelce bildiği halde artık otomobil süremez, keman çalamaz, rahat rahat yürüyemez ve hatta giderek tümüyle hareketsiz kalır. Yukarıda saydığımız türden hareketlere otomatik hareketler denir. Demek ki beyin otomatik hareketlerin bellek kalıplarını (engramlarını) ekstrapiramidal sistemde saklıyor ve gerektiğinde bu sisteme çözümletiyor. Çok gelişmiş beyin Belleği, abartılı denecek denli gelişmiş kişiler de vardır. Bir zamanlar Amerika'nın her tarafında dolaştırılan 6 yaşındaki Colbum bunlardan biridir: On yüzyılda kaç saniye vardır, dört rakamlı iki sayı birbiri ile çarpıldıgında ne çıkar ya da yüzbinli sayıların çarpanları nelerdir gibi sorulara kâğıtsız kalemsiz ve hemen yanıt verebiliyormuş. Ancak Colburn yaşı ilerledikçe bu yeteneğini kaybetmiş ve iş yasamında da hiç başan gösterememiş. Bildiğim genç ştzofren, Edgar Allen Poe'nun "Kuzgun" isimli sayfalarca süren şiirinin Türkçe çevirisini gözümün önünde bir okuyuşta belleğine almıştı. Günlük yaşama uyum sağlayamayan zeka gerisi bir diğer delikanlı da Ankara'nın en ücra semtlerdeki bütün sokak ve caddelerinin isimlerini ezberden bildiği gibi, doğum tarihinizi ayı ve günüyle söyleyince haftanın hangi günü olduğunu hemencecik bildiriyordu. Bütün bu becerilerin belleğe dayandığı açıktır. Ancak belleği gelişmiş olanlann hepsi bu ömeklerde olduğu gibi zekâ fukarası değildir. Hem zekâları hem de bellekleri beraberce ileri derecede gelişmiş çok insan vardır: Voltaire, Balzac boyleymiş... Victor Hugo'nun bir sürü şiirini ezberden okuyacak kadar belleği, Hugo'nun pek de öyle ahım şahım olmadığını söyleyecek kadar da aklı gelişmiş biri olan oyun yazan PortaRiche de bir diğer örnek olabilir. Belleği ve zekâsıyla ün yapmış birçok Türk yazar ve bilim adamı da vardır. Bilimsel kanıtları pek de yeterli olmamakla birlikte, bellek ve akıl yürütme yeteneginin çarpımının zekaya eşit olduğunu söyleyebiliriz. Bu durumda bellek ve akıl yürütme birbirine karşı gibi görünmekle beraber eğer zekâ düzeyi yüksekse her biri kendine fazlasıyla yetecek yer bulur. (*) Proi. Dr., Akdenlz Onlversftesl Tip Fakultesi Nöroloji Anabillm Dalı. ücresinden diğer sinir hücresine klmI ve bunun sonucu olarak da elektriklyarıların geçtiği kısımlara sinaps deEn çok bilinen sinaps, sinir hücresinin tısı ile diğer sinir hücresi gövdesinin uğu ilişki noktalarıdır. Bu kısımlar agibi şişkincedir. Iki sinir hücresinin uları arasında da sinapslar olabilir. öğıe, nöronlar arasındaki sinapsların sada artma; unutma, sinaps sayısında na yapmaktadır. (Şekil 2). Enstitüsü şefi olarak çalışmış ve şakak lobuyla ilgili önemli yayınlarını 195458 yıllarında yapmıştır. Çalışmacı, ilaçlarla sağaltımı olanaksız olan sar'alı olgularda şakak loblarını cerrahi olarak çıkarıyordu. Çıkarmadan önce, bayıltılmamış hastada bu lobları elektriksel olarak uyanp ne tüıiü yanıtlar oluştuğunu araştınyordu. Şakak loblarının uyanlması hastalarda canlı anılar oluşturdu. örneğin bir hanımda, uyarı, geçmişte duymuş olduğu bir melodiyi sanki o anda çaiınıyormuş gibi anımsattı. Bu alanların yozlaştınlmasında ise hem geçmişe hem de geleceğe ait unutkanlıklar oluşuyordu. Bu durumu, bu kısımlarda hasara yol açan bazı hastalıklarda da görüp, anlayabiliyoruz. enme beynin neresinde? jrenme olayını beynin hangi kısmı jr? Pavlov'a göre bu kısım beynin ık kısmı ve bu kısmın da biyolojik sü;inde en yeni oluşmuş alanlarıdır (netex). Ancak sonraki çalışmalar, bey>elli alanlannın değil belki de bütünübu işten sorumlu olduğunu gösterr. Hatta omuriliğin bile "öğrenebildiösterilmiştir. ınunla birilkte temporal lobların (şaloblart) ve beyinciğln öğrenmede jörevleri olduğuna işaret eden bulguardır: Bu kısımların deneysel harabirinde koşullu refleksler kaybolmakta, nme ile ilgili olmayan daha ilkel tepkie sağlam kalmaktadır. Ayrıca özellikkak loblarının yozlaşmasıyla yeni belyitmeler görülmektedir. Beynin şaıltında kalan kısımlarının yeni bellekle olduğu Penfield'in çalışmalarından bilinir. Penfield, Montreal Nöroloji Unutmada kronolojik sıra Gerek yaşlılıkta ortaya çıkan bellek azalmalarında gerekse de hastalıklarda görülen bellek bozukluklannda (Parkinson hastalığında olduğu gibi) kronolojik bir sıra Izlenir: en son öğrenilenler en önce; En önce öğrenilmiş olanlar da en son unutulur. Buna Rlbot'nun Bellek Yasası denir. Yukarda bu duruma örnekler verildi: Kişi askerlik anılannı anımsıyor ancak torunlannın adını unutabiliyordu.. Vaktiyle izlediğim bir olgu (emekli bir yabancı elçi) birçok dil blliyordu. kendisini ilk gördüğümde son öğrendiği dillerden biri olan Ingilizceyi kusursuz konuşuyordu. Gi Eski bellek sağlam kalır Ancak bu unutmalar yeni bellekle ilgili olur. Eski bellek ise sağlam kalır. örneğin kişi kullandığı dili ya da ismini unutmaz ancak biraz önce söylenen bir sözü hemen unutur. Biraz patolojik tonlu ihtiyarlık şakak loblarını seçip bu tip unutkanlıklara yol açar. Yaşlı, okuduğu okulları, okullardaki öğretmenleri hatta sınıf numaraları ile birlikte arkadaşlarını, askerliğini, komutanını, Kore harbini, 1950 seçimlerini pek güzel anımsar ancak torunlannın isimlerini karıştırır, yeni taşındığı evin adresini, telefonunu bilemez. Yakınlan ise bu eksikliğin 3719
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle