Katalog

EÖİTİM Anadolu Lisesi sınavlarına bilinçli hazırlanalım! Ana babaların uyguladıkları yöntem: Hoca tutup çocuğu ders çalışmaya zorlamak. Halbuki amaç, sınavın özelliklerini öğrenmek ve çocuğun buna göre hazırlanmasında yardımcı olmaktır. Tanay Uyar* ugun Turkıye'de çocuğu ılkokul son sınıfta okuyan annebabaların en buyuk arzusu, çocuğunun Anadolu Lısesı sınavında başanlı olmasıdır Amaç sınavı kazanmaktır Ancak yöntem bılınmemektedır Akla ılk gelen önlemler, bır öğretmen tutmak veya çocuğu ders çalışması ıçın zorlamaktır öğretmenlerın bır kısmı oğrencıyı kendı başına çalışır hale getırmektedır Akla ılk gelen önlemler, bır öğretmen tutmak veya çocuğu ders çalışması ıçın zorlamaktır öğretmenlerın bır kısmı oğrencıyı kendı başına çalışır hale getırmek yerıne, bıldıklerını sermaye yapıp, kıstm kısım paraya dönuşturmektedır AnnebabalaV, öğretmen tutmasalar da bu ışlevı kendılerı yerıne getırmeye çabalıyor Amaç Anadolu lısesı'ne gtrmek olunca, bıze duşen, ılgılı sınavın özelhklerını öğrenmek, çocuğumuzun bu sınava hazırlanmasına yardımcı olmaktır Bunu yaparken de hem kendımızın, hem de çocuğumuzun zıhın ve beden sağlığını korumak durumundayız Sınav sorularının sayısı, kapsadığı konular, eskı sınavlardan veya ılgılıler ıle konuşularak öğrenılebılır Yapılması zor olan çocuğumuzun bılgı duzeyı ve sorulara cevap verırken kullandığı yöntemlenn gelışkınlık sevıyesını belırlemektır Bunun ıçın en geçerlı yöntem, yıne deneme sınavlarının kullanılmasıdır Deneme sınavından alınan bır notun değerlendırılışı nın, bırı sağlıklı, dığerı sağlıksız ıkı , ..u vardır Sağlıksız olan, cevabı bılınmış soruların göstergesı olan sınav notunu "yeterlı" veya "yetersız" dıye tanımlamaktadır Bu sınıflandırmanın hıçbır pratık yararı yoktur B Uzerınde durulması gereken sorular, cevabı bulunamayanlardır Oğrencılerın, bu sorulan neden cevaplayamadığı belırlenmehdır Bır sonrakı sınavda cevaplanamayan soru sayısını azaltmanın tek sonuç alıcı yolu, bır öncekı sınavda nerede yanlış yapıldığını anlayıp, o hatadan en kısa zamanda kurtul maktır Bunun yapıldığını anlayıp, o hatada nen kısa zamanda kurtulmaktır Bunun yapılabılmesı ıçın öğrencının, soruların kendısı tarafından çözumlenebıleceğıne ınanması ve buna, öğretmenın fırsat vermesı gerekır Ço zumun öğretmen tarafından gösterılmesı, bu guvenın sağlanmasını engeller Öğrencıye problem yenıden çözdurulmelı, bu arada hatanın kaynağı kavratılmalıdır Yanlış cevaplar çoğunlukla problemın tam olarak okunmamasından kaynaklanır Daha önceden çözumu bılınen bır probleme benzeyen soru, dıkkatı gevşettığınden genelde tam okunamaz Bunu öğrencıye kavratmanın ve sonuçta problemın sorusunu 1yı okuma alışkanlığı kazandırmanın tek yolu, sınavda cevabı yanlış bulunan problemın, soru lyı okunursa öğrencı tarafından doğru cevabın bulunabıldığını göstermektır Yanlış cevap, sorunun dıkkatlı okunmamış olmasından kaynaklanmıyor ıse o zaman, bılgı eksıklığı veya çözum yöntemınde yanlışlık vardır uğrencılerde, genelde yanlış cevabın kaynağını kendı dışında arama eğılımı vardır Yaşadığımız toplumda ınsanlar, kendı yanlışlarından çok dığer bıreylerın hata ve eksıklerıyle ılgılenırler Kendılerını haklı göstermenın, başkalarının hatalarını sergılemek ıle olanaklı olduğunu duşunurler Bu ıse ye tışkın bır ınsanın, sorusunu okumadığı bır problemı çözmeye çalışmasıdır Psıkolojık olarak yararını kavradıkları anda, ınsanlann kendı hatalarını bulmaları ve kendılerını yenıleyerek toplumda daha etkın olmaları olanaklıdır Toplumda kendını kabul ettırmenın kalıcı bıçımı budur Başkalarının hata yapması şartına bağlı etkınhkler, kalıcı olmamaktadır Insan yaşamı boyunca olumlu sonuca ulaştığı yöntemlerı sık sık kullanır Bırey, bu yöntemler ıle ne kadar önce tanışır ve önemlı bır problemını çöznıeyı başarırsa, gelışımı o ölçüde olumlu etkılenmektedır Anadolu Lıselen'ne hazırlanan bır öğrencı, hedefıne ulaşırken kullandığı yöntemı yeterınce kavramışsa, aynı yöntemı, yaşantısının sonrakı yıllarında karşısına çıkan yenı problemlere de uygulayabılmekte ve çözemedığı problemlerın sayısı gıderek azalmaktadır *Yrd. Doç., Kocaeli Üniversıtesi Teknik Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi 1 Gerek unıversıtelerdekı akademık kadroların ılk basamağı sayılan 'oğretım görevlısı', 'yardımcı doçentlık' kadrolarına atamalarda, gerekse 'doçent ve profesor' gıbl akademık yukseltmelerde, ya da Sağlık Bakanlığı'na bağlı eğıthn hastanelerındekı 'şef ve şef yardımcılığı' kadrolarında, adayda aranan en temel usul koşulu, adayın yapmış olduğu 'bılımsel çalışmalan', yanı 'yayınları'dır 2 Maalesef, bırçok konuda olduğu gıbı, yayın konusunda da nıtelıkten çok, nıcelığe bakılır Sonuçta, yayın dosyasının kabarıklığı goz önune alınır örnegın, doçentlık sınavının yabancı dılden sonrakı ıkıncı aşaması, adayın yayınlarının değerlendırılmesıdır Doçentlik gıbı akademık hayatın omurgası sayılabılecek bır unvan ıçın sınava gırecek adayların 'uluslararası yayın yapmış olması', şu andakı uygulamaya göre tercıh nedenıdır, ama 'gerek ve şart' değıldır O nedenle de Turkıye'de sayısı yırmıyı aşan tıp fakultelerınde, bır tane bıle dış yayını bulunmayan doçent Niçin bu kadar çok yerli dergi? ve profesorlere rastlanabılır Kısa bır dönem 'dış yayın yapmış olması' koşulu profesorluğe yukseltmede standart bır kural olarak konulduysa da, 'Turkıye'nın kendıne ozgu koşulları' (i) gerekçesıyle bundan vazgeçıldı urneğın Iskandınav ulkelerınde, tıpta akademık kadroya başvurmada, adayda aranan temel koşul PhD (doktora) yapmış olmasıdır PhD tezı ıse adayın belırlı bır konuda yapmış olduğu ve dordunde kendısının ılk ısım olduğu beş uluslararası yayından oluşur Yerli yayın olmamalı mı? Yanıtım açık Kuşkusuz olmalıl. Ancak, yerli yayın, yerli araştırıcının yerli meslektaşlarına sunabıleceğı olgular ve bılgıler aktarabılmeyı hedefleyen bır 'forum' nıtelığını taşımalı Sırf dosya kalınlaştırmak ıçın yapılan yerli yayınların nıtelığı ve ulkemız koşullarında bıle olsa mesleğe katkıları tartışmaya açıktır Yanıtım yıne açık Var!. Son zamanlarda, yukarıda degındığım noktalara duyarlı, açık, bıçım ve tasarım açısından 'güzel' tıp dergılerının sayısı gıderek artıyor örnek mı? Işte TUBlTAK'ın yayınladığı "Turkısh Journal of Medıcal Scıences"! Eğer bu dergı, 1994 başından berı sergıledığı yapısını, ılk çıktıgından bu yana oluşturabılseydı, kanım odur kı, şımdı 'Index Medıcıus'ta çoktan yer almıştı Şu anda, eğer yanılmıyorsam aday konumundaymış Bu turden dergılerın sayısı artıyor Herhangı bir polemığe yol açmamak içın ısımlerını tek tek sıralamanın bence yerı yok Ancak bazı tıp fakultelennın (kendı fakultem de dahil) ve uzmanlık demek ve kuruluşlarının, değındiğım noktalara özen gosteren ve ulke koşulları çerçevesınde 'kalıtelı' olarak nıtelendirılebılecek meslekı dergıler yayınladığını belirtebılırım Nıtekım, bunların bazıları, lndex Medıcus değıl ama, Hollanda'dakı 'Exerpta Medıca' kataloğu kapsamına alınarak sergiledıklerı nıtelıklerıne karşılık bulmaktadır 1 Akademık atamalarda görev alan jurı uyeleri, adayların makalelerının yayımlandığı yerli tıp dergılerının nitelıgını Kişisel Önerilerim: gözönüne almalıdır Bu durum, hem adayların, hem de dergılerı yayınlayanların kendılerıne 'çekı duzen' vermelerı doğrultusunda bır yaptırım oluşturabilır 2 Bır 'Turk lndex Medıcus'u kurulmalıdır TUBİTAK ya da benzeri bır kurum bu görevl üstlenebılir Akademık yukseltmelerde, adayın yerli yayınlarının tamamı olmasa bile bır kısmının Bu lndex'e gırebılcek nıtelıklerdekı yerli dergılerde çıkmış olması olması koşulu aranır ya da dıkkate alınır 3 Turkıye'de, bırçok konuda olduğu gibı, bılım alanında da, değerlendırmelerı, kişılerın ya da kurumların 'ınısıyatıfıne' bırakmanın zamanı artık geçmıştır Ikıde bır değıştırılmeyen, uzerınde oynanmayan, 'sulandırılmayan', en temel kurallara sadık 'yaptırımlara' gerek vardır Ve ınanıyorum kı, kalıteyı hıç olmazsa yerel forumda artırmada, böylesı 'yaptırımların' yaran olacaktır * Doç. Dr., Akdeniz Üniversitesl Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı öğretim Üyesi, ANTALYA. 37111