Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
H A B E R L E Ş M E T E K N O L O J İ S İ ÇE VRE Belgrat Ormanları asitli yağışlardan etkileniyor Kükürt oranı yüksek. Kömürün etkisi görülüyor. N. Çepel, E. Eruz ve Ö. Karaöz* sit Yağışlar" olarak nitelenen evrensel bir afet, önemini ve L etkisini sürdüregelmektedir. Söz konusu bu yağış sularının içindeki asitlerin miktarı, hava kirliliği, özellikle atmosfere karışmış bulunan İki yıl süren araştırma sonucu 1 1 Ai Anahtar teslimi ilk Türk uydusu 24 Ocak'ta Türk iletişim sektöründe bir çağ açacaktı. Cannes'te yapılan uydu Fransız Guyanın'daki uzay üssüne büyük titizlikle taşınmıştı. 5. Ulusal savunma, ulusal savunma sanayii, banka, otel, havayolu, basın ve ekonomik iş alanlarında güçlü ve hızlı iletişim olanağı, 6. "Euteltracs" uydusu ile bağlantılı olarak Avrupa'daki Türk TIR'ları ile radyo bağlantısı, 7. Orta Avrupa ve Orta Asya'ya ile televizyon yayınlarının alışverişi. 24 ocaktaki üzücü kazadan sonra bir yanlış anlama dikkati çekiyor. Kazaya uğrayan "TÜRKSAT1" uydusu değil, bunu fırlatan "Arianne4" füzesiydi. Bir bakıma, binilen taksinin yaptığı kaza sonucu müşterinin de ölmesi gibi bir olay yaşanmıştı. Bu nedenle kazanın oluşunu anlayabilmek için füzenin fırlatılış aşamalarına gözatmak gerekmektedir: Kazanın aşamaları: İlk aşama: Füzeyi, turbo pombalı 4 motor itti. Birbirinin eşi, yüksek dirençli çelik iki tank yüzde 75 UDMH ve yüzde 25 hidrazin hidrat yakıtıyla doldurulmuştu. Aradaki 8 tonluk su tankı yalpalamayı dengeliyordu. Ikinci aşama: Tek motorla itilmekte ve hafif alüminyumdan yapılmış tanklarda sıvı yakıt kullanılmaktaydı. Yalpalamayı birbirine tanjant iki gaz jeti sağlamaktaydı. Üçüncü aşama: Yakıt olarak hidrojen ve sıvı oksijenin kullanıldığı bu aşamada yine turbo pompalı bir motor, iticigücü oluşturuyordu. Bu motor, rulmanların oluşturduğu bir eksende hareketi sağlıyordu. Bu aşamaya saniyede 5 km. hızla ulaşılmış ve 12 dakika 12 saniyede 178. km.'ye gelinmişti. Füzenin önünde bulunan TÜRKSAT1'in ayrılması için sadece 5.5 dakikalık bir süre ve 28 km. kalmıştı. Bu noktaya kadar her şey istenildiğı gibi gitti. Rulmanlardan birinin aşırı ısınma yaratması ile üçüncü aşamanın 80. saniyesinde füzenin motoru duçdu. Bunun üzerine yerden verilen bir komutla füze, içindeki TÜRKSAT1 ve Eutelsat IIFS uyduları ile biriikte imha edildi. Füze gökyüzünde bir beyaz kuğu gibi süzüldü. Bulutlann ardında ikircikli bir Iz bıraktı. Ancak kısa bir süre snra uzay üssünde Çaykveki'nin Kuğu Gölü Balesinden çalınan "Kuğunun Olümü" bölumü acı sonu duyuruyordu. azotoksitlerin ve kükürtdioksit yoğunluğuyla ilgilidir. O nedenle, bu olayın zararlı etkilerine karşı önlem alabilme veya alınabilecek önlemleri belirleme, her şeyden önce bir bölgeye düşen yağışların asitlik derecesinin bilinmesine bağlıdır. Bu nedenle, büyük bir yerleşim ve endüstri merkezi olan Istanbul Kenti'nin 20 km uzağındaki Belgrad Ormam'na düşen yağışların asitlik derecesi iki yıl süreyle ölçülmüştür. Doğal olarak yetişmiş kayın ve meşe ormanlarıyla, dikim yoluyla yetiştirilmiş bir karaçam ormanında örnekleme alanları seçilerek, bunlarda ormanın tepe çatısından süzülerek toprağa yaran yağış (arayağış), ağaç gövdelerinden akarak gelen yağış (gövdeden akış) suları özel su toplama kaplarında biriktiri lerek, her yağıştan sonra asitlik dereceleri (pH) ölçülmüştür. Ayrıca orman örtüsü bulunmayan acık alanlara düşen yağış sularında da pH ölçümleri yapılmıştır. İki yıl süren bu ölçümlerden şu sonuçlar elde edilmiştir: 1) Orman toprağı ve çıplak toprağa düşen yağışların asitlik derecesi iki yıla göre ortalama değerler olarak 0.20.3 pH arasında bir değişim göstermiştir. 2) Kirli hava dönemi olarak ayırdığımız AralıkNisan ayı devresinde 5 ayın ortalaması olarak ve iki yıla göre: Arayağışın 4.54.7 p%, gövdeden akışın 3.94.2 pH, açık alan yağışlarının ise 5.05.3 pH değerlerine sahip olduğu belirlenmiştir. Temiz hava dönemi olarak ayırdığımız HaziranEkim aylarına ait sonuçların ise aynı sıraya göre 5.95.7, 5.05.3 ve 6.56.9 pHdeğerlerine sahip bulunduğu belirlenmiştir. 3) Açık alana, kirli hava döneminde düşen yağış suyunun asitlik derecesi, temiz hava dönemi yağışlarınıkinin yaklaşık 80100 katı olduğu anlaşılmaktadır. 4) Orman toprağına gelen yağışın ortalama asitlik derecesi kış mevsimi için açık alan yağışlarınınkinin 10, yaz dönemi için ise 7080 katı kadardır. Bu da orman ekosistemlerinde "kuru asit depolanması" denen bir sürecin cereyan ettiğini göstermektedir. 5) Açık alan ve orman toprağına düşen yağışların asitlik derecesinin yaz ve kış aylarına göre önemli derecede değişmesi, Istanbul kentindeki "yağış asitliği" üzerinde, endüstri kuruluşlarından çok, ısıtmada kullanılan kükürt oranı yüksek kömürün ağırlıklı etkisi olduğunu göstermektedir. Bu sonuç, yağışların asitlik derecesini azaltma bakımından alınabilecek önlemler için bir rehber yeya anahtar olarak değerlendirilmelidir. * IÜ Orman Fakültesi Öğretim Üyeleri Büyükdore. 3595