Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
BİLGİSAYAR DÜNYASI "Aileler, sizi seviyorum" Bilgisayarcılar bu yeni sloganla evlerin kapılarına dayandı. İçeri girmek için her yolu deniyorlar. ilgisayarlar giderek güzelleşiyor, ^ucuzluyor ve güçleniyor. En ucuzuı mu almalı? Bürodakine benzer bir şey mi olsun? Multimedya denilen şeye mi sahip olsun? Kısacası her şeyi gözden geçirmek gerek. "Aileler, sizi seviyorum." Mikro bilişimin yeni sloganı bu. Ailelerin ilgisini çekmek için her şey mübah. Süpermarketlerde ayrı bilgisayar köşeleri, reklamlar uzel istekleri mi var tüketicinin? Fiyat indirimi, üç yıllık garanti, birlikte verilen yazılımlar, oyunlar. Üreticilere göre, bu piyasaya ilgi gösterilmesi, dönemsel bir oiay değil. Bakın ABD'ye Channel Marketing Corp.'un kamuoyu yoklamasına göre aile bilgisayarı, satılan PC'in, % 27'sini oluşturuyor. % 60'ı da oyun için kullandıklarını belirtiyorlar. Yani tüketici teknolojiyi bilmediği gibi işi ciddiye de almıyor. Bu sayıları görünce, nasıl bilgisayar alıyor tüketici diye sorabiliriz. IBM'in Sofres'e yaptırdığı kamuoyu yoklamasına göre, Fransızlar ilk önce IBM (% 22,8), sonra Apple (% 18), Amstrad (% 15,6), Commodore (% 10,4), Atari (% 8,4) ve Compaq (% 6,6) alacaklarını belirtiyorlar. Tüketicinin davranışı (üreticilere göre) pek parlak değil ama umut verici. Çünkü Dell anketine göre % 68'i bir bilgisayar kullanmanın iyi olacağını belirtiyor. Kadınların % 70'i de teknolojinin evde ve işte işi basitleştirdiğini belirtiyorlar. Tüketiciler bilgisayarı önce fiyatına (% 58) göre, sonra performansına (% 34,1), makine markasına göre (% 38,3) ve arkadaşının önerisine göre (% 28,7) seçiyor. Yani tüketiciye güvence vermek gerekiyor. Üreticilerin biraz pedagoji, pazarlama, kurnazlık düşünmeleri yeterli. Üreticiler bilgisayarı evde kullanılan beyaz eşya, müzik setine benzer şekilde tanıtmayı 'deniyorlar. Bilgisayara evcil (olumsuz), kişisel (bencil), çok kullanıcılı (karmaşık) demek yerine ailesel demeyi tercih ediyorlar. Fiyat için de psikolojik satın alma basamağı saptıyorlar. CREDOC'un yaptığı bir ankete göre, ailelerin bilgisayar edinme oranı ailelerin sosyokültürel ortamına bağlı. Bilgisayara sahip olan ailelerin % 31'i de aile şefi üst yönetici, % 25,8'i öğrenci, % 21'i orta yönetici, % 14,4'ü esnaf ya da firma sahibi, % 13 ü zenaatkar ve % 8,6s'ı işçi. Üreticilerin de değiştirmek istediği sayılar. Inandırıcı olmaktan çok kendilerine çekmek istiyorlar. Bilgisayarların ne olduğunu artık tüketici biliyor. Hiç görmeyen artık yok gibi. Evde, büroda, bütün gün çalışıp bilgi sahibi olmanın da gereği yok. Harvard, Oxford bitirmeye de gerek yok. Bir cumartesi öğleden sonra oturun başına ve çalışın. Artık güven veriyorlar. SWM, Dr. ismall Kıhnç Madrid'in tarihsel atlası hazıplanıyor Kentin 1000 yıllık geçmişi, nüfus hareketleri, büyüyüşü, değişimi, bilgisayar atlasından anında görülecek adrid Üniversite'sinın Dokümantasyon Merkezi bir zamanlar dün' yayı saran bir imparatorluğun başkenti olan Madrid şehrinin tarihini dokumante eden bir atlas hazırlamaya başladı. 7 yıl önce gerçekleşmesi zor olan bir proje sayılan iş, iki bilim adamının çabalarıyla sofistike bir tarih atlası olan ürününü vermeye başladı. Profesörler Virgilio Pinto ve Santas Madrazo dokümantasyon, inceleme ve projenin uygulama aşamalarında çalışacak bir ekip oluşturmayı başardılar. Bazı belli başlı büyük şehirler için coğrafik enformasyon sistemleri geliştirme deneyimi olan Siemens Nixdorf'un aralarında bulunduğu bazı şirketler bu konuda üniversiteyle bir sözleşme yaptılar Virgilio Pinto bu çalışmadaki yaklaşımlarını şöyle anlatıyor: "Projeyi her biri kendi içinde bir bütün olan kısımlara ayırdık. Bunlardan biri tarihi atlas bölümü, diğeri tarihı veri tabanı ve üçüncüsü de bilgisayar destekli bir ansiklopedi geliştirilmesidir" Madrid'in tarihi atlası dokuzuncu yüzyıldan ondokuzuncu yüzyıla kadar geçen zamanı kapsıyor. Amaç bu binden fazla yıl süresince şehrin gelişimini belgelemek ve analiz etmektir. Atlas üzerindeki çalışmalar Mayıs 1991 de başladı ve bu yılın sonunda bitmesi planlanıyor. Profesör Pinto'ya göre tarihi atlas Madrid ve çevresinin coğrafyasını, zamanla büyüme ve gelişmesini ve bunların yani sıra planını da gösterecek. Nüfus, üretim ve tüketime bağlı ekonomik aktivite, sosyal politik ve idari gelişmeler gibi başka yönleri de var. Son olarak atlas günümüze kadar gelen bütün tarihi yapıları içerecek, arkeolojik yerleri ve ortadan kaybolmuş olan kültürel anıtların yerlerini gösterecek. Atlas projesi istendiği zaman konulara göre düzenlenmiş bir harita koleksiyonu sağlayan çok miktarda çok çeşitli veriyi bir araya getiriyor. Sonuç Madrid'in tarihini belgeleyen 450 sayfalık bir cilt halinde yayımlanacak Böylece bin yıllık tarihte bulunan bütün yazılı bilgilerin yüzde altmışı harita ve grafikler ile genişletilebiliyor. Madrid ve çevresindeki alanın tarihi bir veri tabanı projenin ikinci bölümünün amacıdır. Tamamlandığında veritabanı 12. ve 20. yüzyıllar arasındaki dönem hakkında bilgi içerecek. Grafik bölümü tarihi resimlerin yanısıra eski ve yeni geliştirilmiş haritaların üretimlerinden oluşurken, metin bölümü bibliyografik referanslara ek olarak belgeler ve diğer tarihsel kaynakları içerecek. Üçüncü bölüm çokluortam teknolojisi kullanılarak üretilecek olan 12 yüzyıldan 20.yüzyıla kadar Madrid ansiklopedisidir. Ana içerik şehrin gelişiminin sosyal yönünün incelenmesidir. örneğin ansiklopedi alt yapıdaki ve yöresel ekonomideki değişiklikleri içerecektir. Entelektüel ve kültürel yaşam, din, festivaller, sanat ve mimari gibi diğer konulara da elektronik sözlükte değinilecektir. Yüzyıllar içindeki önemli olaylar ve kişilerin portreleri ansiklopedide bulunuyor Şu anda 40 kadar kişi proje üzerinde çalışıyor. Zamanla çeşitli kullanıcı grupları Atlas Historico denen bu üründen yararlanacaktır. İlk olarak, bilimsel kritere göre yapılanmış olan veri tabanına erişebilecek çeşitli araştırmacılar vardır. Atlas, veritabanı ve ansiklopedi, yöresel, bölgesel yetkililere şehir planlanmasında veya tarihi yapıları korumada da yardımcı olacak. Tarihi atlas ayrıca halka şehrin ve çevresindeki bölgenin tarihini araştırma gibi tamamen yeni bir fırsat sunuyor. Amatör tarihçiler, öğrenciler, öğretmenler ve Madrid'in tarihi ve gelişimi ile ilgilenen birçok kişi kendileri için geçmiş zamanın parlak bir resmini çizebilecekler. ispanya'da Siemens Nixdorf'da Center for GeoSystems'ın yöneticisi olan Xarlos J. Ochoa "Üniversiteden ekiple çalışmamızda kazandığımız deneyim diğer Avrupa şehirlerine transfer edilebilir. Bilgi işlem tarihi yeniden yazamaz ama Madrid'in gösterdiği gibi tarihi daha hızlı, daha kolayca ve daha çekici olarak erişilebilirkılabilir" diyor. Derleyen: Nezlhe Bahar 1996'da bunun % 42'ye çıkması bekleniyor. Gördüğünüz gibi , aile ve bilgisayarı n yazgısı birleşmekmiş! Fransa'da ise böyle bir evlilik henüz yok. IBM ve Compaq'ın Sofres'e yaptırdığı kamuoyu yoklamasına göre ailelerin % 25'i "bilgisayar almak niyetinde", yakınbirgelecekte. Gelelim tüketicinin davranış ve isteklerine. Dell şirketinin yaptırdığı bir ankete göre, Fransızların % 47'si bankamatikler önünde rahat değil. % 70'i telesekreterlerle karşılaştığında telefonu kapatıyor. % 44'ü hiç bilgisayar kullanmadığını söylüyor. % 33'ü bilgisayarı göz korkutucu bulurken, % 55'i yardımcısız kullandığında bilgisayara zarar vereceğini düşünüyor. % 40'ı zorunlu kalırsa kullanacağını, % 78'i de bilişim dilini kapalı bulduğunu ifade ediyor. % 70'i işlemcinin gücünü, 35^6