Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
1993'DEBİLİMVETEKHOLOJİ ÇEVRE Insanlık tam bazı hastalık etkeni mikroplar üzerinde kesin zaferini ilan edecek, bir şeyler yine ters gidiyor ve umutlar geri tepiyor. Tüberküloz hastalığında da böyle oldu. Dünya Sağlık örgütünün son raporlarına göre, 60 milyonluk verem hastası ordusuna, geçen yıl 10 milyon daha katıldı ve saytları 70 milyonu buldu. Bu rakamın 1994 yılında da artacağı belirtiliyor. Yoksulluğun yayılması ve kötü sağlık koşulları yavaş yavaş azaldığı sanılan tüberkoluzün yeniden patlama yapmasına neden oldu. Ülkemizde de veremli hastalann sayısında önemli artışlar olduğu belirtiliyor. Tüberkolozun yanısıra sıtma da da bir geri dönüş yaşanıyor. Tropikal bir hastalık olan ve ülkemizin güney doğu bölgelerinde görülen sıtma hastalığına yeni yakalanmış 100 milyondan (azla insan olduğu bildirildi. Her yıl 2 milyon kişi sıtmadan ölüyor. Bunlar arasında 800 bini 5 yaşına kadar olan çocuklar. Tıp adamları 50 yıldır neredeyse görülmeyen sarı hummanın da geri dönüş koşullarının hazır olduğuna dikkat çekiyorlar. Eski Doğu Bloku ülkelerinde difteriz ve tifüs pallaması yaşanırken, Güney Amerika ülkelerinde ve Endonezya'da kolera salgını insanlığı yeniden tehdit etti. Mikropların geri dönüşü Cep telefonları bu yılın surpriz iletişim araçları olarak bütün dünyayı konuşturdu. Iletişim teknolojisinin bu yeni harikalan telefon şirketleri arasında keskin bir pazar kavgasına yol açtı Amerikan elektronik dev şirketlerinden Motorola 1998 yılına kadar dünyanın çevresindeki 6 yörüngeye 66 uydu oturtmaya karar verdi. Cep telefonu yılı Karadeniz'in suyu da havası da değisti Gürayten Özyurt* urdumuzu çevreleyen denizlerimizden kirlilik alarmı yükseldiği şu günlerde Karadeniz, yabancı bilim adamları ve kuruluşları tarafından da incelenmektedir. Bu konuda elde edilen bulgularla, çareleri Türk bilim çevreleri ve kamuoyunun öğrenmesinin yararlı olacağı düşüncesinden hareket ederek bazı bilgiler aktarmak istedik. Bilindıği gibi Avrupa kıtasında; insan yerleşim alanlarının çevrelediği benzer özellikle üç ayn kapalı deniz bulunuyor. Bunlar Kuzey Denizi, Baltık Denizi ve Karadeniz'dir. Karadeniz, izole bir deniz olmasının yanısıra maksimum 2212 metre derinlikte, dar bir kanal(Bogaz)la Akdeniz'e bağlanması ile eşsjz özellikler taşımaktadır. Suyunun % 90'ını 150200 metre altındaki anoksik ortam oluşturmakta; böylece "dün Y Bu sayede dünyanın her tarafından "mobil telefonlaşmak" mümkün olacak. Bu telefon ağına dahil olan herkes kuzey kutbunda bile bulunsa Afrika'nın ucuyla telefonla görüşebilmesi mümkün olacak. 4 milyor dolarlık bu uçan telefon projesinin ilk finansal zorlukları aşıldı. Dünya çapında kurulan konsorsiyumda Suudi Arabistan, Almanya, Japonya ve Rus şirketleri bile var... TV'DE BELGESELLER Eğitimsizlik ilkesinin keşfi konu ediliyor. TV 3 23.25 Belgesel "Horizon" 8 Ocak Cumartesi TV1 04.10 Dogal Dünya (BelgeselDoga) Tibet'te efsane mi gerçek mi Iduğu hâlâ bilinmeyen yetileri bir grup araştırfnacı ortayaçıkıyor. TV 211.30 Hayvanların Dünyası TV 212.00 (Belgesel) Sanata Yolculuk TV214.25TıpDünyası TV 217.05 Belgesel "Arkeolo|l" Vikinglerin yolculukları TV 218.30 Türklerle Bln Yıl Bu bölümde 20. yüzyılla birlikte yenilenen farklı bir gerçeklik kazanan Türk imgeleri yeralıyor TV 3 Belgesel "Batı Uygarlığı" TGRT 07.10 Hayvanlar Dünyasl FlashTV 12.30 Belgesel TV 217.05 Belgesel "Ipek Yolu" TV 2 20.35 Cumhurlyete Kanal Gerenler TV 3 22.10 Belgesel "Blyolojl" Biyolji konularında genel bilgiler veriliyor. TGRT 07.10 Belgesel "Hayvanlar dünyası" TV 1 03.35 Belgesel "Mekanlk Evren" 355tO HOcakSah TV 3 23.20 Belgesel "Yarının Dünyası" TRTINT 13.10 Belgesel "Suyla Gelen Kültür" 12 0cakÇarşamba TV 118.40 Yerll belgesel 'Turlzm" TV 1 03.00 Belgesel "Mekanlk Evren" Vektörün matematiksel ve fiziksel anlamı konu ediliyor. TV 3 23.55 Belgesel "2000'e Doğru" TV 219.45 önce Sağlık TV 3 23.25 Belgesel "Büyük Uçuşlar" P38 Lightning T tipi uçaklar tanıtılıyor. iSOcakPerşembe 9 Ocak Pazar TV417.30EgltimPaketl TRT INT 13.10 Belgesel "Bogazlçl ve Yahlan" TV 1 05.00 Belgesel "Mekanlk Evren" NevvtonYasaları 14 0cakCuma 100cakPazartesl TRT INT 13,10 Belgesel "Kızılırmak • Sonsuzluğa Dogru" TRT INT 21.25 Belgesel "Türklerle 1000 Yıl" yadaki, oksijeni en az deniz niteliği" ortaya çıkmaktadır. Karadeniz'in % 25 alanını Kuzey Batı Sahanlığı adı verilen alan oluşturmakta ve derinliği 200 metredir. Bu tabaka aynı zamanda biyolojik aktif tabaka olma özelliğini taşıyor Bu sahanlığa kendi alanından 5 kat büyük 9 ülkenin tarım ve sanayii atıklan akıtılmaktadır. Ayrıca en az 162 milyon insan Karadeniz çevresinde yaşamaktadır. Incelenecek olursa Baltık Denizi kenarında oturan populasyon 30 milyon kişidir. Etrafında 81 milyon kişinin yaşadığı Tuna nehri, 203 km su/yıl dejimi ile Karadeniz'e dökülmekte, bu ise Kuzey Deniz'in bir yılda aldığı temiz sudan daha büyük hacmi oluşturmaktadır. Karadeniz'in Rusya ve Ukrayna parçasında populasyonun % 25'i olan 68 milyon, Türkiye parçasında % 20'lik bir populasyon; 12 milyon kişi yaşamaktadır. Dinyeper 54 km'/sn/yıl, Dinyester 9.4 km'/sn/yıl, Don 28 km2/sn/yıl ve Kuban nehri 13 km2 sn/yıl ile doğrudan veya son ikisi gibi Azak Denizi dolayısıyla Karadeniz'e dökülmektedir. Avrupa atıklarının atıldığı Tuna, Rusya ve diğer cumhuriyetlerinin atıklarının atıldı ğı yukarıda adı geçen büyük kirletici nehirlerinin yanısıra, Karadeniz bölgemizden dökülen Sakarya, Yeşilırmak, Kızılırmak ve Aras nehirlerinin önemli ölçüde kirletici olmadıklarını belirtmek gerekir. Buna karşın Karadeniz'i dünya okyanusları ve Akdeniz'e bağlayan Boğaz kenarındaki Istanbul'da 10 milyon kişi yaşadığını ve deşarjlarının akıntılarla Karadeniz'e de taşındığını hatırlamak ve hatırlatmak gerekir. Bu verilere, kontrolsüz balıkçılık, kısıtlanmayan denizcilik de eklendiğinde mineral ve toksik atık deposu halini almış bir Karadeniz olgusu ortaya çıkmaktadır. Böylece, diğer dünya denizlerinden daha çok kirlilik tehlikesi altında olduğu açıktır. Karadeniz'in büyük kısmının özellikle Kuzeybatı sahanlığının düzelmesinin çok zor olduğu belirtllmektedir. Birkaç deklarasyonunun çalışmalarında görüldüğü gibi Tuna ile yılda 60 bin ton total fosfor (Kuzey Denizi'ne nehirlerle atılan kadar ve Baltık'a dökülenin 4 katı), yılda 340 bin ton total inorganik nitrojen (Ren'e atılanın 2 misli, Kuzey Denizi'ne dökülenin yarısından azı) akıtılmaktadır. Son 25 yılda fosfat deterjanlarının kullanımının ve tarımda genişlemenin sonucu olarak Karadeniz'e böyle bir yüklenme olmuştur. Romanya'nın kıta sahanlığı sularında 1950de Dinyester'de ölçülerin 3 katı nitrat ve 7 kat fosfat saptanmıştır. Ayrıca bazı kıyı kuruluşları kanalizasyon ve sanayii atıklarını denize dlrekt olarak akıtmaktadır. Sahanlık tabanına organik madde çökmesinin artması, organizma ölümü hipoksinin genişlemesine yol açmaktadır. Karadeniz'in Ukrayna sahanlığı ve Azak Nehri girişi hipoksi ve hidrojen sülfürden zengin kalıcı anoksik tabakaların oluşması ile karşı karşıyadır. Bu da büyük balık ölümlerine neden olabilir. Sadece Romanya kıyılarında, 1991 yılındaki anoksi olayı ile % 50 oranında balık kaybı olmuştur. Karadeniz ekosistemindeki bozulmalar balıkçılığı da etkilemektedir. Büyük miktarlarda yüksek değerli, duyarlı türler kaybolmakta, yerini küçük omnivorlara bırakmaktadır. 1960 yılında ticari 26 tür balık varken bugün sadece 6 tür kalmıştır. 2530 yıl içinde Karadeniz'in kuzeybatısında yüksek organizasyonlara uygun olmayan koşullar nedeniyle üretken balık türleri plankton kültürlerine dönüşmüştür. Şimdi deniz yeşil veya kahverengi olup, kıyılar organik madde kokusundadır. Sosyo ekonomik sonuçlar * Prof. Dr. Uludag Ünlveraitesl Tıp Fakuttesl öğrotlm üyeal