Katalog

SORUN YANITLAYALIM Kauçuk bakımı nasıl yapılır? Istanbul'dan yazan okurumuz Mustala Hacılbrahlmoğulları nın sorusu şöyle "Evde kauçuk bakıyorum. Boyunun fazla uzamasını Islemiyorum. Ne yapmalıyım?" Okurumuzun sorusunu Ankara Universitesi Ziraat Fakultesi'nden Prof. Dr. Murat Yazgan yanıtlıyor "Halk arasında "kauçuk ağacı" olarak bilinen 2030 cm uzunluğunda elips şeklinde parlak ve kalın yapraklara sahip ficus elastica, iç mekânlarda rahatlıkla yetiştirilen bir bitkidir. Son yıllarda ülkemıze ithal yoluyla gelen licus benjamina ve varyeteleri ile pandora veya keman yapraklı kauçuk olarak adlandırılan ficus lyrata, halkımızın tanıdığı kauçuk ağacının, Moraceae familyasından olan bazı az tanınan türleridir. Her türlü iç mekân koşullarına gösterdiği uyum kabiliyeti nedeniyle, evinde bitki yetiştirmek isteyenler için ideal bir bitki olarak kabul edilen ficus elastica ülkemizin Güney ve Ege kıyılarındakl tatil yörelerinde park ve bahçelerde yetiştirilen büyük ağaçlar olarak da görülür. Tropik ve subtropik iklim bölgelerinin bitkisi olan ficus elastica, yani kısaca kauçuk olarak adlandırılan bu bitki, kışın 10 °C'nin altında, yazın 3035 °C'nin üstünde olmayan sıcaklığa sahip, ışıklı (günışığı) ve aydınlık yerlerde, ortam nispi neminin de %50'nin üzerindeki iç mekânlarda gayet sağlıklı bir gelişme gösterir. Bitktnin yer aldığı kap (saksı veya bitki kasası) içindeki toprak karışımının torf veya turba, yaprak çürüntüsü, kum ve bahçe toprağından oluşması optimum gelişme için yeterli olacaktır. Her çeşit bitki için gerekli yetişme ortamı sağlanmış olsa da gelişebilmeleri için temel koşullardan bazılarının kesinlikle yapılması gereklidir. Kauçuk bitkisi için de temel koşullardan ilki, ilkbahar aylarında 15 gün arayla en az iki kez bitki boyuna ve içinde bulunduğu saksı büyüklüğüne göre yapay kompoze gübre ile (12 gr/ltkg) olmak üzere, beslenmesinin sağlanmasıdır. Ayrıca mantar ve bakteri hastalıkları ile kabuklu ve unlu bit gibi zararlılara karşı koruyucu ilaçlamaların bu dönemlerde uzmanlanna başvurularak yapılması sağlıklı bitki yetiştiriciliğinin diğer önemli faktörüdür. Geniş yaprak yüzeyine sahip ve göreceli olarak diğer iç mekân bitkilerinden daha çabuk büyüyen kauçuk bitkisi bahar ve yaz aylarında toprağı nemli kalacak sıklıkta sulanmalıdır. Bitkinin uyku döneminde, kış aylarında 34 haftada bir çok az su verilmesi yeterlidir. (Bir bardak su yaklaşık 200 cc olduğuna göre 1 ko toprağa sahip saksıya 1 su bardağı su 34074 Diesel motorlarımn ismi nereden geliyop? Istanbul'dan yazan okurumuz Tlmuçin Güngörmüş'ün sorusu şu "Diesel motorlan İsmi nereden geliyor?" Okurumuza sorusu için teşekkür ediyoruz. Çünkü, 1993 yılı, ilk diesel patentinin alınmasının yüzüncü yılına denk geliyor. Diesel motorlan patenti için, Rudolf Diesel 27 Şubat 1892de patent bürosuna başvurmuş, patent 23 Şubat 1893'te verilmişti. Rudolf Diesel ile Machinenfabrik Augsbrug ve Krupp şirketleri arasındaki, motorun yapımına yönelik anlaşma da, bu yıl, 100. yılını dolduruyor. İki şirket de kendilerini yeni bir motor geliştirmeye adamıştı. Krupp, ayrıca Diesel'e düzenli olarak ödemeler yapıyordu. Yüksek verimli, icten yanmalı bir motor yapma fikri, Rudolf Diesel'in üniversite yıllarında ortaya çıkmıştı. Teknik Üniversitede okuyan Diesel, Carnot çevriminin hayata geçirilmesinin yollarını aramıştı 23 Şubat 1893'te verilen ünlü DRP 67207 patenti, büyük ölçüde Carnot'tan etkilenmişti. Diesel, bir süre sonra bu yöntemin pratiğöe uygulanamayacağını farketti. İlk deneysel motor, Augsburg'ta 12 Temmuz 1893'te tamamlanmış, fakat motor çalışmamıştı. Ikinci bir dizi deney 13 Ocak 1894te başladı. 17 Şubatta motor, ilk kez rölantide çalıştı. İdrarın rengi niye sık sık değişir? Istanbul'dan yazan okurumuz Turhan OğUt'ün sorusu şu: "Uzunca bir süredlr idrarımın rengi bazen çok açık bazen çok koyu oluyor. Idrarımda sık sık renk değişikllğl söz konusu oluyor. Acaba idrar renginin sık sık ve çok belirgin bir b'çlmde (bazen tamamen renksiz oluyor, bazen de neredeyse kırmızı oluyor) deglşmesl bir hastalık göstergesi midlr, nasıl tedavl edileblllr, hangi ilaçlan kullanmalıyım?" Ok'urumuzun sorusunu Beyoğlu Hastanesı Üroloji Kliniği'nden Op. Dr. All Rıza Sığırcı yanıtlıyor. "Eğer, idrar renginde değişikliğin yanı sıra yanma, sık sık çişe çıkma ya da çıkamama veya başka belirtiler yoksa, o zaman bu, büyük bir olasılıkla endişe edilecek bir durum değildir. Hiç kimsenin idrarının rengi sabit değildir, idrar rengi o gün alınan sıvı miktarına göre değişiklik gösterir. Vücut içerisinde, her gün atılması gereken belli bir miktar madde vardır. Bu maddenin miktarı sabittir, değişmez. Bu maddeler, aynı zamanda vücuttan atılan idrara da rengini veren maddelerdir. Şimdi, eğer gün içinde çok sıvı içerseniz, bu maddenin sıvı içindeki yoğunluğu azalacak ve idrarın rengi açık olacaktır. Yok eğer, gün içinde az sıvı içerseniz, birim başına düşen madde miktarı artacak, dolayısıyla idrarın rengi koyu olacaktır. Dikkat ettiyseniz, sabah yapılan idrarın rengi genellikle koyudur. Çünkü gece boyunca vücuda sıvı girmez. Vücuttan atılması gereken maddeler, sabah idrarıyla çıkar. Vücuttaki sıvı azalmış olduğu için, birim başına daha fazla miktarda madde düşer ve bu maddeler idrarın rengini koyulaştırır. Bol miktarda sıvı aldığımız durumlarda ise, tersine, idrarın rengi neredeyse tamamen şeffaflaşırYani endişelenecek bir sorun söz konusu değildir. Bu durumu çaya benzetebiliriz Çok dem, az su koyarsanız, çayın rengi koyu, az dem çok su koyarsanız açık olur. Bunun dışında, B vitamini içeren ilaçlar gibi bazı ilaçlar da idrarın renginin koyulaşmasına sebep olabilir. Eğer, başta da belirttiğimiz gibi başka hiçbir belirti yoksa endişelenmemenizi öneririm, yine de bir enfeksiyon bulunup bulunmadığını görmek için bir üroloji kliniğine başvurmanız yerinde olur. hesaplanmalıdır.) Bitki gelişiminde etkili diğer uygulamalar olan, saksı değişimi, kuruyan yaprak ve dalların budanması belirli zaman aralıkları olmadan, bitkinin kendi görüntüsünden anlaşılarak yapılacak uygulamalardır "Kauçuk" uygun koşullarda genelde gövde ve uç sürgünlerinin hızla uzamasıyla çabuk boylanan, büyüyen bir bitkidir. Ancak boyuna uzaması istenmediği takdirde, gövde uç sürgünü budanarak yanlara dallanması sağlanabilir Yan dallardaki uç sürgünleri de her yıl veya 2 yılda bir kesilerek yuvarlak formda sık dokulu iç mekân ağacı elde edilebilır. uzellik ısteyen, zor bir işlem gibi görülse de birkaç yılda bir yapılacak kök budaması da bitkinin kısabodur kalmasını sağlar Bacağım neden su topluyon? Istanbul'dan yazan okurumuz Seher Gümuş'ün sorusu şu' "Yaklaşık 1,5 ay önce bir ayagımı cJddl fekikto cam kestl. Diğer bacagıma çok yuklendlm. Bu seler de, o bacağımın dlzinde şIşiik çtktı. İki hatta ilaç tedavisl gördüm, geçmeyince MR çektirdlm. Su toplamış dendi. Sıvı alındı. Ayağım şlmdl akjıda. Bu gerekiyor muydu? Okurumuzun sorusunu Baltalimanı Kemik Hastalıkları Hastanesi'nden Op. Dr. Mehmet Topakoglu yanıtlıyor: "Vücudun bütün ağırlığının, bir bacağa yüklenmesiyle, dizin şişmesine syonivitis adı verilir. Bu tablo, ekleme binen aşırı yüklenmeden ya da vücuttaki iltihabi bir odak nedeniyle olur. Dizden alınan mayide kültür yapılıp, üreme olmadığı anlaşılırsa, bunun reaksiyon sıvısı olduğu düşünülür ve eklemi yükten kurtarmak, dinlenmesini sağlamak için on günlük bir alçı tedavisi uygulanır. Alçı tedavisiyle birlikte ilaç takviyesi de yapılır. Alçı çıktıktan sonra şikâyette gerileme olmazsa, dizin yumuşak dokularının (eklem bağları, menisküs gibi) incelenmesi gerekir. Bilgisayarlı tomografi ya da magnetic resonans ile dokularda yırtılma, eklemde sürtünme var mı yok mu, görülür. Alçıdan çıktıktan sonra diz civarındaki adalelere egzersiz uygulanması gerekir. Günlük hayatta, adım atarken ortalama 15 bin defa kasılan bir adalenin, 10 gün hiç kasılmadan durması, bacakta incelme yapar. Bu durumda bir fizyoterapistin yardımına gerek görülebilir."