23 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

BİL İM N OTLARI KISA HABERLER Erkeklik hormonu düzeyi beyindeki bilgi islem hızını etkiliyor Vncr 77///* undan önceki çalışmalarıImın önemll sonuçları ve )hlpotez Kadın ve erkek beyninin motor ve bilimsel (kognitif) işlevler yönünden tamamen farklı olduğu, hem bizirn çalışmalarımız hem de dığer araştırıcıların çalışmaları ile artık bilinıyor Bu farklar, seks hormonlarının sağ ve sol beyin yarım kürelerine kadın ve erkekte farklı etkileri sonucu meydana geliyor. Bu da artık açık olarak gösterilmiştir. Psikomotor hipotezin (Tan) ışığı altında, testosteronun motor ve bilimsel işlevlere etkilerini araştırdım. Omurilikte, kandaki testosteron duzeyi ile sağ el kaslarından kaydedilen refleks şiddeti arasında ters ilişkı buldum, sol elde böyle bir ilışki yoktu. inceledığım sözel olmayan zeka ne kadar yüksekse sağdan kaydedilen refleks o kadar büyüktü Bunu sol beyinin bu reflekse etkisi ile açıklamak mümkündür: Sol beyin ne kadar fazla aktif ise sözel olmayan zeka o kadar yüksektir. Genel olarak bilinenlere göre bunun tersi beklenırken tersı çıktı. Insanda sol beynın önemi bir defa daha böylece gösterilmiş oldu. Bundan başka, kandaki testosteron düzeyi ile sağ ve sol elden kay dedilen reflesklerin oluşum süreci (latensi) arasındaki ilişkileri de araştırdım. Sağlak erkeklerde, refleks latensı ile testosteron düzeyi arasında ters ilışki bulundu; kadınlarda ıse bu iki parametre arasında herhangı bir korelasyon yoktu O halde, sağlak erkeklerde, testosteron ne kadar fazla ise refleks latensi o kadar kısa idi. Refleks latensi, bundan önceki yazımda beiirttiğim gibi, nonverbal (sözel olmayan) zeka ne kadar yüksek ise, o kadar kısa ıdi ve bu zekanın "bilgi işlem hızı" teorisini açık olarak destekliyordu. llginç olarak, kadınlarda sağ eksi sol refleks latensi ile nonverbal zeka arasında ters ilişki vardı Sağscl farkı ne kadar az ise zeka o kadar yüksek bulundu (kadın beyninin neden göreceli olarak simetrik yapıda olduğu şimdi anlaşılıyor.) Kandaki testosteron düzeyi ile beyin potansiyellerinin oluşum süreci arasındaki ters iliski... zekalılarda beyin potansiyellerinin oluşum hızının yüksek olması beklenir. Çalışmamın hipotezi budur. Denekler ve yöntem Deneyler 1820 yaşlarındakı sağlak gonullülerde yapıldı. Deneklerın tümü nörolojik ve psikolojik olarak sağJıklı ıdiler. Erkeklerın ortalama boyları 1.70 (SD 0 06), bayanlarınki ise 1 56 (SD = 0 06) idi El tercihi Edinburgh anketi ile belirlendi Gene sırası gelmişken söylüyorum El tercihi anketleri oturup gelişigüzel sorular sormakla oluşturulamaz Belli uluslararası geçerli kurallara göre anket düzenlenir. Edinburgh anket for'muna gore • 40tan yukarı puan alanlar, + sağlak olarak belırlendıler. Kandaki testosteron düzeyi, en ileri tekniklerle biyo göz ve ayak tercihine göre karmaşıklık gösteriyordu: genelde sağ el, sağ göz ve sağ ayak tercihi yapanlarda, yani tam sağlak olanlarda, sağ ve sol beyinden kaydedilen birinci uyarılma potansiyeli dalgası ile testosteron arasında doğru ilişki: sağ elli fakat göz tercihi belirsiz olanlarda, özellikle sol beyinden kaydedilen uyarılma potansiyellerinin latensleri arasında ters ilişkileri; sağ elli ve sağ gözlülerde, birinci dalga ile doğru ilışki, sağ beyinden kaydedilen ikinci dalga ile testosteron arasında ters ilişki, gibi sadece kafalarınızı kanştırabilecek olan daha nice karmaşık korelasyonlar. . Bu nedenle bu pldukça uzun ve okuyucuyu sıkabilecek olan bulguların ayrıntılarına girmiyorum. Düzenli mamografi ne zaman? ugüne kadar 40 yaşını aşan kadınîların her iki yılda bir meme kanserı "taraması mammografi yaptırmaları tavsiye edilirdi Ancak yapılan meme kanserini önleyici taramalarda çıkan istatiksel sonuçlar, bu yaş gurubunda arzu edilen sonuçları vermedığını gösterdi Düzenli mamografi taramalarına giden 40 yaş kadınlarda da meme kanserınden ölüm oranı, düzenli taramalara gıtmeyen kadınlarla aynı Bu sonuçlara, Amerika'da Maryland'da bulunan Bethesda Amerika kanser Enstitüsü'nde geçen ay yapılan toplantıda varıldı. Bılim adamları toplantıda ilk 60 yaşlardan itibaren düzenli kanser taramasının anlamlı olacağını belirtıyorlar. Isveçli araştırmacıların istatistıklerıne gore düzenli mammografiye giden 5069 yaş arası kadınlarda meme kanserinden ölüm oranı yüzde 29 azaltılabiliyor Yorumlar Dışı deneklerde, genel olarak, beyinden kaydedilen uyarılma potansiyellerinin latensi (oluşum süreci) ile kandaki testosteron düzeyi arasında ters ilışkiler buldum Yani kadınlarda testosteron düzeyi arasında ters ilişkiler buldum Yani kadınlarda testosteron düzeyi ne kadar yüksek ise beyin potansiyelleri o kadar hızlı meydana geliyordu. Bu ilişki özellikle sol beyin için geçerli idi. O halde sol beyin, kadında, erkeklik hormonuna karşı sağa göre daha duyarlıdıı Diğer bir deyişle, erkelik hormonu olan testosteron kadında sol beyinde beyinleşmeye önemli katkılarda bulunmaktadır. Ayrıca, zekanın bilgi işlem hızı teorisine göre, kadınlarda tcstosteronün soi beyinie iıgilı zekayı olumlu yönde etkilemesi beklenir Erkeklerde, bu ilişkiler göz ve ayak tercihine göre farklılıklar gösteriyordu. Toplam örneklemde uyarılma potansiyeli latensi ile testosteron arasında ilişki yoktu. Sağ elli, sağ gözlü ve sağ ayaklılarda, yani tam sağlaklarda, uyarılma potansiyeli latensi ile testosteron arasında doğru ilişkiler bulundu O halde kadın ve erkek beyinleri testosterona karşı tamamen farklı reaksiyonlar gösteriyorlar. karışık göz tercihi yapan sağlak erkeklerde ise, testosteron ne kadar fazla ise, sağ ve sol beyinden kaydedilen uyarılma potansiyeli latensi o kadar kısa bulundu. O halde testoseteron bu deneklerde her iki beyin yarım küresi için faydalıdır; genel zeka içinde bu geçerlidir Norman Geschwind, testosteronun özellikle sol beynin gelişmesini yavaşlatarak solaklığa neden olduğunu ileri sürmüştü. Şimdı görüyoruz ki, testosteron genetik ön programa göre, beynı iyi ya da kötü yonde etkılemektedir. • (Zeka teorisı olarak beyindeki bilgi işlem hızı ile kadın ve erkekte testosteron düzeyi ılışkısı) (IJN, 1991, 60 249277) * Prof Dr. Atalürk Üniversitesl Tıp Fak. Fizyoloji ABD Baş. Erzurum Yunuslas niçin 1 gemileri izliyor? Denizlerin bu oto stopçularınm . gemilerin dalgalarını kullanarak az enerji harcadıkları saptandı Marmara Denizindeki şehir hatları vapurları yolcuları yunusların gemilere eşlik ettiklerini çok iyi bilirler Yazın belli dönemlerde yunuslar Marmara'yı da bir gösteri alanına çevirirler. Ama yunusların açık denizlerde sıkıntılı vapur yolculuklarında gemiye eşlik etmelerinın ayrı bir tadı vardır. Monoton yolculuk birden canlanır ve güvertede yunuslar saatlerce seyredilir. Peki, yunuslar niçin saatlerce açık denizde vapurların peşine takılır ve eşlik eder? Amerikan Deniz kuvvetlerinde çalışan bilim adamları bunun nedenini bulduklarını düşünüyorlar. Yunuslar vapurların denizde giderken oluşturdukları dalgalardan ve denizdeki vapur izinden enerji tasarrufu için yararlanıyorlar Başka bir deyişle "dalgaların üzerine binerek" uzun yolculuklarını yapıyorlar Gemilerin dalga izlerinı kullanan yunuslarda yüksek hıza rağmen enerji harcamasının önemli ölçüde duştüğü, kalp atışları ve nefes frekanslarının diğer yunuslara kıyasla yavaşladığı saptandı Beyin potansiyellerinin büyüklüğü ile kandaki testosteron düzeyi arasındaki ilişkileri de bir başka çalışmada inceledim Bunların tümü aslında zekanın anlaşılmasına yönelikti Erkeklerde sağ ve sol beyinden kaydedilen beyin potansiyellerinin genliği ile. kadınlarda ise sadece sol beyinden kaydedilen potansiyellerin genliği arasında ters ilışkiler buldum. Nonverbal zeka ne kadar yüksekse beyin potansiyelleri o kadar kuçuk oluyordu. Bundan önceki yazımda zekanın "bilgi işlem hızı teorisi"ne değınmiştim. Kısaca, "zeka sinir sisteminin bilgi işlem hızına bağlıdır diyordu, bu teori Yüksek zeka yüksek sınırsal bilgi işlem hızını gösteriyordu. Hızlı zihin eşittir hızlı beyin o da eşittir hızlı ve yüksek zeka idi. Bu teoriye göre, yüksek kimya anabilim dalında saptandı. Beyin potansiyellerini kaydetmek için, sağ ve sol bacakta tebial sınırler elektriksel olarak uyarıldı. Aynı anda kafatasına yerleştırılen kayıt elektrotlarından, beyinde meydana gelen sinirsel aktivite (uyarılma potansiyelleri) kaydedildi Uyarılma anı ile uyarılma potansiyellerinin oluşumu arasındaki süre (latens) ölçüldü Ve bu potansiyeller ayrıca, ilerki analizler için, bir kağıda yazdırıldı. Bu yöntemin ayrıntıları vardır. onlara girmiyorum. Bulgular Toplam erkeklerde, kandaki testosteron duzeyi ile uyarılma potansıyeli latensi (oluşum süreci) arasında bir ilişki bulunamadı. Toplam bayanlarda ise, kandaki testosteron düzeyi ile uyarılma potansiyeli latensi arasında ters ilişki bulundu. Yani testosteron düzeyi ne kadar yüksek ise, latens o kadar kısa idi, kadınlarda. Erkek deneklerdeki ilışkiler ise 3144
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle