Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
BİLİM DÜNYASINDANHABERLER Zenginlik kaynağı yeniağaç Çabukbüyüyen, herşeyi kullanılabilen ağacın meyveleri, suları da temizliyor. Daha tehlikesiz bir gebelik önleyici hap Henüz kesin kanıtlanmamış olmasına rağmen meme kanserine yol açabileceği şüphesi altında olan bugünkü doğum kontrol haplarının yerine, yeni bir doğum kontrol hapı geliştirildi. Hollandalı araştırmacı Dr. Mlchael Cohen'in BOval adlı yeni hapı sonbaharda Hollanda'ya piyasaya sürülecek. Bugün kullanılan haplar genellikle östrojen ve progesteron hormonları içeriyor. Bilindiği gibi bunların ikisi de dişilik hormonlarıdır. Bu hapların gebeliği önleme özelliği yanında * progesteron sayesinde aynı zamanda rahim ve yumurtalık kanserlerinin oluşmasını da engelledığı biliniyor. Buna karşılık östrojen hormonunun Ise süt bezlerini uyardığı için meme kanseri oluşumuna yol açabileceğinden şüphe ediliyor. Ama bu noktada henüz kesin bir bulgu yok. Bu şüpheden yola çıkılarak son yıllarda doğum kontrol haplarındaki ortrojan miktarı giderek azaltıldı. Hollandalı doktor Cohen'in geliştirdiği yeni doğum kontrol hapında östrojen hormonu yerine Melatonln hormonu kullanıldı. Bu hormon beyındekı pineal bezden salgılanan kadınlardakı üreme siklusunu (yumurtlamadan kanamaya kadarki dönem) düzenlemekle görevli. Bu doğum kontrol haplarında kullanılmaya başlanan melatonin östrojenden farklı olarak süt bezlerini uyarmadığı için memenin yapısında değişıkliğe yol açmıyor. Bunların dışında gebelikleri önlemek için pek çok yeni ve değişik yöntem üzerinde çalışıyor. Bunlardan kol derisi altına yerleştirilerek progestrin salgılayan Norplant adlı yeni bir ürün piyasaya sürülmek üzere. Hormon salgılayan vajinal halkaların birkaç yıl içinde kullanılabilir duruma geleceği bildlrlliyor. Hem kadın hem de erkeklerde geçici kısırlık oluşturan aşılar ıse henüz gelişme aşamasında. L eicester Üniversitesi'nden bir grup İngıliz araştırmacı, Asya, Afrika ve Güney Amerika'nın tropikal ve subtropikal bölgelerinde yer alan bırçok ülkede yabanıl durumda yetişen bir ağaç olan Moringa oleifera'nın benzersiz ve çok yararlı bir zenginlik kaynağı oluşturduğunu buldular. öncelikle bu bıtkmın kökleri yabanturbu tadında meyveleri, kabukları ve yaprakları, taze iken yenebilir. Ayrıca odunu, yakıt olarak kullanılabilir. Ve nihayet, tüketiminde herhangi bir sınırlama olmaksızın kullanılabilir çünkü türün tükenme rıskı yoktur: Fidanlar, çabucak büyümekte ve dikildikten sadece 17 ay sonra çiçek, meyve ve tane vermekte. Tanelerinin olağanüstü ve benzersiz bir özelliği var: Kirli bir su ortamına düştüklerinde, deyim yerindeyse, minik arıtma istasyonları gibi çalışarak suyu çok hızlı bir biçimde içilebilir duruma getirirler. Sıvı ortamda bozunarak süspansiyon halindeki parçacıklarla birleşen ve bakteri ve virüsleri kendine çeken proteinler üretirler. Taneler yeteri kadar ağırlaştıklarında dibe çöker ve böylece su, berraklasarak saf duruma gelir. Maymunlar da konuşur ski psikolojik savlara göre kızların konuşma yetisi erkeklere üstündü; fakat bu görüşler günümüzde geçerliliğini yitirdi. Ancak insanlar ıçın gerçek payı taşımayan bu genelleme, maymunlar için doğru olabilir. Nitekim, uzun tüylü makak maymununda dişilerin erkeklere kıyasla daha kolay iletişim kurabildikleri saptandı. Atlanta'daki Yerkes Bölgesel Primat Araştırma Merkezı'nden Harold ve Sarah Gouzoules, anavatanı Güneydoğu Asya olan sarı makak maymununun seslerini yedi yıl süren bir deney sırasında ıncelediler. Uzun tüylü makak maymunları, tehlikeleri, yiyecek bulduklarını ya da aralarındaki sosyal hiyerarşiyi bildirmek amacıyla sesler çıkarıyorlar. Harold Gouzoules, uzun tüylü makaklarda sosyal sınıfın müttefıklere dayandığını belirtiyor; topluluk içınde dığerlerinı yenen maymun, gerektiğinde kendısıne yardım edebilecek güçlü dostlar ediniyor. Gouzoules'ler, makak maymununun yardım istemek için en az dört değişik çığlık atabildiğini belirlediler; frekans değişımleri, düşmanın sosyal sınıfı ve kurbanına hangi amaçla (salt gözdağı vermek ya da onu öldürmek) saldırdığı konusunda müttefıkleri bilgilendiriyor. Harold Gouzoules şu açıklamalarda bulunuyor: "Örneğin, saldırgan üst sınıfa aitse ve kurbanıyla fizıksel olarak temas halindeyse makak 'eeh'e benzer bir çığlık koparıyor; herhangi bir temas yoksa 'şaşaşa'yı andıran bir ses çıkarıyor." Ayrıca Gouzoules'ler bebek makakların Harold Gouzoules, uzun tüylu makak maymunlarının seslerinı kaydedıyor. Dişi makak maymunu, erkeğine kıyasla daha iyi 'konuşuyor.' E bu derece hassas bir telaffuz yetisine sahip olmadıklannı, ancak büyüklerinin topluluk içindeki etkileşimlerini inceleyerek zamanla bu sesleri öğrendiklerini belirtiyorlar. Ancak bu öğrenme süresi her makak için değişiyor. Üç yaşından küçük maymunların sesleri olgun makaklarınkiyle karşılaştırıldığında, dişilerin daha çabuk kavradıkları saptandı. Buna göre aynı yaştaki maymunlardan dişilerin başarı oranı erkeklere kıyasla yüzde 28 fazlaydı. Gouzoules'ler bu farkın nereden kaynaklandığını henüz açıklayamıyorlar, ancak yanıtın, makak toplumundaki anaerkil yapıyla ilgili olabileceğini varsayıyorlar. Harold Gouzoules, erkeklerin doğuştan ait oldukları grubu terk ederek başka bir topluluğa katıldıklarını ve eski dostlarından uzaklaştıklarını belirtiyor Ayrıca erkek makaklar doğru sesı öğrenme kaygısı taşımadıkları için bu konuda önemli bir ilerleme sağlayamıyorlar. (a.h.) Bu etkinlik öylesine çarpıcıdır ki araştfrmacılar, sanayi atıklarının ve özellikle zehirli kimyasal ürünlerin ışlenmesine yftnelik koagülan (pıhtılaştıncı) maddelerin üretimi için söz konusu tanelerden ayrıştırılmış genleri kullanmayı düşünüyorlar. (e.y. SW, 2/a) 2142 Klasik fizik Modern fizik