Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ÇEVRE Otoyollarda iguana tragedyası Jean Michel Cousteau Turist ve doğal çevre Keşfedilmemiş bölgelerin peşine düşen turistler, "ekoturist" olmayı öğrenmeli... B H er yıl kasım ve aralık aylarında, Venezuela'daki ormanlık yollar arabalar tarafından ezilmiş iguanalarla doluyor. iguanaların çiftleşme mevsimi olan bu aylar, aynı zamanda yıl boyunca yollarda en çok kayıp verdikleri dönem olma özelliğini de taşımakta. ilk olarak 8 yıl önce Kolomblya'da rastlanan ve "Otoyol Çılgınlığı" olarak adlandırılan bu olayın ilginç yanı, ezilen iguanaların hemen hepsinin de erkek olması. Yakın zamana kadar, çittleşmekten yorgun ve zayıf düşen iguanaların, vücut sıcaklıklarını yükseltmek sindirimi hızlandırıp kilo almak için yollara çıktıkları sanılıyordu. Ancak Venezüella'daki araştırmaları sırasında ezilen iguanaların bir başka ortak özellikleri daha olduğunu saptayan, Arizona Üniversitesi'nde görevli sürüngen uzmanı Gordon Rodda, "Otoyol Çılgınlığı"na yeni bir açıklama getirdi: "Ölen iguanaların hepsi de normalden daha ufak. Bu sürüngenler iri iguanaların egemenliğinde, hiyerarşik bir düzen içinde ağaçlarda yaşarlar. Çiftleşme mevsimi geldiğinde ufaklar, iriler tarafından ağaçtan kovulur. Sulak yerleri tercih eden iguanalar, yağmurlu geçen bu dönemde yolların kenarındaki içi su dolu hendeklere doğru ilerleyerek sahiplenilmemiş bir dişi ve uygun bir ağaç aramaya koyulurlar. Bu arada pek çoğu kendisini yola atar. Ne yazık ki saatte 100 km hız yapan bir varlıktan haberleri yoktur henüz. Birkaç dakika sonra da sadece bir istatistiktirler artık." (p.y.) ızı bozulmamış karın üstüne basmaya zorlayan belki insan doğasıdır. Tamamen yeni bir şeyın tadını almak ve arkada bir iz bırakmak istemek belkı bir ıçgüdümüzdür. Dünyadaayakızlerımızibıraktığımızzaman.dahaönce birkaç kışinin geçtiği bir yerde varlığımızı ortaya koymak için belki bir iç dürtüyü tatmin ediyoruz. Fakat el değmemiş yerleri bulmak gittikçe güçleşiyor. Keşifler turizmin önünü açtı, turizm kalabalıkları getirdi. Bugün birçok turist, aradıkları cennetin çok fazla insan, çok fazla araba yüzünden, arkada bırakmayı umduklarından çok daha fazlasını bırakmaları yüzünden "yağma edildiğinden" yakınıyor. Turizm, hiçbir şeyin kaçıp kunulamayacağı bir döngü oluşturuyor. Kılavuz kitaplar ve seyahat broşürleri, en son "keşfedilmemiş" yerleri övgüyle duyuruyorlar. Bu yerler, daha önceki birçok benzerleri gibi "keşfediliyor" ve moda oluyor. Bugün, jumbo jetler ve gökdelen oteller zinciriyle örülmüş bir dünyada, mılyonlarcamız hareket halinde yeni bir şeyleı arıyoruz. Bununla birlikte, evdeki tüm konforu ve rahatı isteyerek bu aradığımız nitelikleri tüketiyoruz. Turizm, dünyanın en büyük endüstrilerinden biri haline dönüştü. Turizmde 56 milyon kişi çalışıyor, bu uluslararası ticaret hizmetlerinde çalışan tüm personelin yüzde 25'ini oluşturuyor. Business Ouarterly'nin bir çalışmasına göre uluslarara sı turizm gelirlerinin 1996'da 3 trilyon dolara ulaşması bekleniyor. Böyle muazzam bir gelir göz önüne alındığında, hiçbir ulusun turizm seçeneğinı bir kenara atması beklenemez. Fakat bu patlamanın etkisı uzun dönemde, özellikle mercan resifleri ve adaları gibi narin ekosistemler için çok tehlikelı olabilir. Bazı yerleri, ölümüne seviyor otabiliriz. Kısa bir süre önce, Pasifik Okyanusu'nda koruma altındaki bir kıyıda (koruduğu için her yıl binlerce turist çekiyor) yapılan bir dalışta, hayran turistlerin teknelerden attıklan yiyeceklerle mideleri tıka basa dolmuş 120 cm. boyunda balıklar gördüm. Balıklar kısa bir süre sonra hasta oldu. Başlarını mercan resifinin üstüne koydular ve fazlasıyla dolmuş midelerinde ne varsa kustular. Bu, iyi niyetin tamamen yanlış sonuçlar doğurmasının üzücü bir Örnegidır. Suyun altında benim gördüklerimı gören turistlerden hiçbirisinin, aç, ağızları açık bu balıklara peynir parçaları atmayacağını biliyorum Turizm, bazı ulusları doğal dünyayı de Genç zıyaretçıler Pacıfık'te rehberlerinden turizmin potansiyel etkisi ve bu tip sistemlerin esnekliği hakkında bilgi edlniyorlar. ğerlendirmek için garip sistemler kabul etmeye zorladı. Doğanın korunması için Uluslararası BirlikOrgütü 1967'deKenyada yaptığı bir çalışmada, vahşi yaşamı seven turistlerden elde edilen gelirler nedeniyle, bir aslanın değerinin yılda 27 bin dolar, bir fil sürüsünün ise 610 bin dolar olarak hesaplanabileceğim ileri sürdü. Yaratıkların en büyüğü olan balinaların bile, başlarına fiyat etiketleri yapıştırıldı. Mavi'nin sıcak sularında, balinalar seyirciler için su yüzüne çıkıyor. Seyirciler bazen saygılı bir biçimde teknelerinden, uzaktan izliyorlar, fakat bazen de kükreyen sürat motorları ve su kaynakları ile olabildiğince yaklaşıyorlar. Kültürler de turizmin baskısına karşı korumasız kalıyor. Geçen ay Fiji'de, turistler ile yerlilerin kaynaştıkları resmi bir yemekte, iyi niyetli konukların yere özenle serilmiş hintkamışından yapılmış hasırların üzerinde yürüyerek Fi|ilılerı dehşet içinde bıraktıklarını gördüm. Bu hasırların üzerinde yemek yiyeceğimiz için bunların üzerinde yürümek bir masanın üzerinde yürümekle aynı şeydi. Ev sahipleri eleştirme açısından çok nazik, konuklar ise özür dileyemeyecek kadar cahildiler. Vahşi yaşamı ve kültürleri aşırı turizmden korumak ve uzak yerlerde macera arayanların seyahat deneyimlerini arttırmak için alınabilecek önlemler var. Yerel turist büroları, konuklar için etik yasası uygulayabilir, böylelikle turistler saldırgan ve zarar verici davranışlardan sakınmaları, doğal ortamı en iyi biçimde korumaları için uyarılabilir. Hepimizin "ekoturlst" olması vebiryeri ilk gördüğümüzandaki gibi bırakmasıgerekiyor. Seyahatte olduğumuz zaman, aynı kendi ülkemizde olduğumuz gibi aşırı su, elektrik ve benzin tüketiminden kaçınmalıyız. Ekoturistler olarak, hava ve denız yollarıfirmalarından.otelzincirlerinden.turoperatörlerinden.ekolojıkvekültürelbütunlük için saygı gösterilmesinı ısteyebilırız. Birtura yazılacağımızzaman, "Flrmanız, işlettiğinlz yerel çevreyi korumak için ne yapıyor" ya da "Çevreyi koruyan ürünler ve yöntemler kullanıyor musunuz" gibi zor sorular sorabiliriz Hepimiz tatili, seyahat ı, rutin ışlerden bir süre uzaklaşmayı hak ediyoruz ve buna gereksinimimiz var. Ayrıca turizm kültürler arası anlaşma için mükemmel bir eğitici, güçlü bir gereçtır. Fakat ne kadar mesafe katedersekedelım, her geçen gün narin kaynakları tüketen sayısı gittikçe artan turistlerin yarattığı baskıdan kaçamayız. Kendimizi rasgele yeni deneyımler dünyasınaatarsak.yakındagörüpgörebileceğimiz.bizdenöncegelendıkkatsızkişilerin bıraktıkları ızlerolacak. (ma.LATS) Kusan balıklar 21416