Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
B E S L E N M E VE SAĞLIK Tiirk toplumunda kolesterol düşük Kolesterol düzeyinin az olmasımn bir diğer nedenl de dengesiz beslenme ve yetersiz protein alınması. Son yıllarda, Batı toplumlarında eleştirilen hamburger ve pizza vb alışkanlıklarının giderek yaygınlaşması dengesiz beslenmenin diğer ucunu oluşturuyor. Baştarafı 1. Sayfada da belırmeye başlamıştır Sanayi toplumu halıne geçme ve çarpık kentleşme, beslenme alışkanhğını da değıştırmektedır Yemek yeme kültüru eksıklığı ve yemek yemeye ayrılan zamanın azalması yenı bır beslenme bıçımını ve bunun sorunlarını gundeme getırmıştır Artık "mutfak yemeğl" alışkanlığı ortadan kalkmakta ve bunun yerını "alyekaç" (fast food) denılen yenı bır beslenme bıçımı almaktadır Hamburger, plzza, lahmacun, kebap ve doner glbl kolesterol Içerlğl çok yükaek olan besınler gun geçtıkçe yaygınlaşmaktadır Günümüz Amerıkan toplumunda damar sertlığı (ateroskleroz) açısından eleştırtlere hedef olan hamburger, gözde yemeklerımız arasına gırmıştır Böylece bılgısız ve/veya aşırı beslenme de dengesiz beslenmenin blr diğer ucunu oluşturmaktadır 6u kötu beslenmeden önemlı ağırlık yağlardadır Yağlar, yoğun enerjı sağlayan ve enerjı deposu olarak kullanılmaya elverışlı mad delerdır Karbonhıdratların bır gramı 4 kalorı verırken, yağların bır gramı 9 kalorı Heredlta B«slen*« ra çok daha sık olarak rastlanmaktadır Bu komplıkasyonlar uzerınde en sık durulan myokardln, yanı kalp kasının beslenememesıdlr Koroner kalp hastalığı ıle başlayan bu olay infarktüs ıle sonuçlanabılır Şekll1 'de kolesterol duzeyı ıle ınfarktüs arasındakl ılışkı şematık olarak gösterılmıştır Buradan da anlaşıldığı gıbı, kolesterol dışında bırçok faktör aterosklerozun gelışmesıne katkıda bulunmaktadır Kanda dolaşan kolesterol mıktarı arttığı zaman, damar ıç yuzunu çevreleyen endotel hucrelerının ıçıne gırerek burada aterom adı verılen yağ topakçıklarının oluşmasına neden olmaktadır Bu topakçıkların buyümesı de damarı kısmen veya tümüyle tıkamakta ve bu damarın besledığı bölgelerın kanlanamamasına yol açmaktadır Kalpte ınfarktüs, beyln damarlannda tıkanma ve felç, kol ve bacaklarda kangren böylece ortaya çıkmaktadır Doymuş yağ asltlerinden zengın bır beslenme bıçımı kolesterol düzeyleri üzerıne HIPERK0LE5TER0LEMI Slgarn Dlabst ATEROSKLEROZ Sadantar yaaaa aakll Stras HYOKARD ENFARKTUSU Şekıl1 vermektedır Yağlar da karbonhıdratlar gıbı karbon, hıdrojen ve oksıjen atomlarından oluşurlar Karbon atomları arasında sadece teklı bağlar ıçeren yağlar, doymuş yağ asıtlerı olarak adlandırılır Bu yağlar oda ısısında katıdırlar Palmıtık asıt ve stearık asıt ıçeren yağlar doymuş yağlardır Tereyağı, et yağları ve oda ısısında katı duran margarinler, doymuş yağ ıçeren yağlardır 2/470 Sadece ıkı karbon atomu arasında tek çıftlı bağ ıçeren yağlar teklı doymamış yağ asıtlerı olarak nıtelendırılır Bunlara örnek olarak palmıtoleık asıt ve oleik asıt verılebılir Zeytinyağı, oleık asıtten zengındır Ikı veya daha fazla çittlı bağ ıçeren yağlar çoklu doymamış yağ asıtlerı olarak adlandırılırlar Oda ısısında sıvı halde bulunmaları özellıkJerıdır Bunlara örnek olarak lınoleık asıt ve arakıdonık asıt venlebılir Tohum yağları dahıl olmak üzere bıtkisel yağlar (ayçıçeğı, pamuk, soya, mısır özu, aspır yağı) ve balık yağları çoklu doymamış yağ asıtlerı açısından zengındır Dıyettekı yağ asitlerlnln doyma derecesl lle ateroskleroz (damar sertllği) arasındakl illşkl uzun yıllardan berı uzerınde tartışılan bır konudur Ooymuş yağ asıtlerının aterosklerozu hızlandırdıgı konusu tartışmasız olarak kabul edılmektedır Teklı veya çoklu doymamış yağ asıtlerınden zengın yağların yer aldığı bır beslenme bıçımının aterosklerozu gecıktırdığı veya önledığı konusunda da hemen hemen ortak bır göruşe varılmış haldedır Bu durumda beslenmede katı yağlar mümkun olduğu kadar azaltılmalı ve ağırlık sıvı yağlara ve zeytinyağına verllmelidlr. Yağlar, ayrıca ılk doymamış karbon atomunun molekul ıçınde bulunduğu yere göre de sınıflandırılmaktadır Omega3, Omega6 ve Omega9 terımlerı bu bıçimde yapılan sınıflandırmanın sonucu olarak ortaya çıkmıştır Son yıllarda aterosklerozu önleyici etkisi olup olmadığı surekli tartışma konusu olan Omega3 yağ asıtlerine örnek olarak balık yağında bulunan eıkozopentaenoık asıt ve dokohekzanoık asıt venlebılir Lınoleık asıt Omega6, oleık asıt ıse Omega9 tıplerıne örnektırler Yağlar, enerjı kaynağı olmalarının yanı sıra vücutta bırçok fonksıyonu da üstlenırler A, D, E, K vıtamınlerinın emılmesı, hücre zarlarının yapısına katkı ve böbreküstü bezı hormonlarının yapısına öncülük etmek gıbı görevleri de vardır Araşidonık asıt veya benzerı maddelerden prostoglandın adını verdığımız yerel doku hormonları ortaya çıkmaktadır Prostoglandın metabolızması sırasında damar sertlığını arttıran maddeler ortaya çıkabıleceğı gıbı, bunun tam aksıne damar tıkanmasını önleyen maddeler de oluşabıhr Kışının ateroskleroza eğıhmı ıle kan kolesterol duzeyı arasındakl ılışkı hemen hemen ıtırazsız olarak kabul edılmıştır Buna göre, kan kolesterol duzeyı normal sınırların uzerınde değerler gösteren kışılerde ateroskleroz ıle ılgılı komplıkasyonla olumsuz etkı yaparak damar sertlığını kolaylaştırmaktadır Uzun yıllar ateroskleroz (damar sertlığı) oluşmasında tek önemli faktörun kolesterol düzeyleri olduğu görüşu benımsenmiştlr Ancak son yıllarda tnglıserıd duzeylerının de ateroskleroza etkı ettığı görüşü önem kazanmaya başlamıştır Gerek trıglıserıdler, gerekse kolesterol kanda tek başlarına dolaşamazlar Lıpoproteınler adı verılen partıkullere bağlanarak dolaşırlar Bu lıpoproteın partıkullerı yoğunluklarına göre kabaca üç gruba ayrılırlar HDL: Yüksek yoğunluklu lıpoprotein fraksıyonudur Ateroskleroz gelışımını önlediğıne ınanılmaktadır LOL: Düşük yoğunluklu lıpoproteın fraksıyonudur Burada mevcut olan kolesterolun ateroskleroz gelışımınde rot oynadığı bılınmektedir VLDL: Çok duşuk yoğunluklu lıpoproteın fraksıyonudur Tam olarak bılınme Güle güle kolesterol! Damarları tıkayarak kan akışını engelleyen kolesterolün, hücre içinden dışarı atılmasında yeni adımlar... Çevırv Pınar Yeşılkaya S on yıllarda uygar dunya ınsanının korkulu ruyası halıne gelen kolesterol, gerçekte hucre zarına dayanıklılık ve esneklık sağlayan, yaşamsal önem taşıyan bır madde Tehlıke ıse hucrelerdekı kolesterol mıktarı arttığı anda başlıyor Damar duvarlarındakı hucreler gereğınden fazla kolesterol içerdiklerınde, buyuk kutleler halınde "köpük hücrelere" dönuşerek yağlı damarlar oluşturuyorlar Damarlar bır sure sonra giderek tıkanmaya başlıyor ve normal kan akışını engellıyorlar Bu durum, her an bır kalp krızıne yol açabılıyor 1970 yılında, Texas Universitesı'nden ıkı bılım adamı, Mlchael Brown ve Joe Goldstein, kolesterolün hucreye nasıl nüfuz ettığı konusundakı araştıımaları ıle Nobel ödulü'nü paylaşmışlardı Onların araştırmalarından da etkllenen, VVashıngton Ünıversıtesı'nde görevlı hucre bıyoloğu Jack Oram, yaklaşık on yıldır hucreye nüfuz eden fazla kolesterolün nasıl dışarı atılabıleceğı konusu uzerınde çalışıyor Goldstein ve Brovvn, kısaca LDL (Low Densıty Lıpoproteın) olarak tanımlanan, duşuk yoğunluktakı lıpoproteının, hucre yuzeyındekı alıcılara yapışarak, taşıdıkları kolesterolu ıçerı soktuklarını saptamışlardı Gerçekte, bıyokımyasal mıknatıs görevı yapan proteınden başka bır şey olmayan Usttekı çızımde HDL alıcıya bağlanıyor ve kolesterolu göndermesı ıçın hucreye sınyal verlyor Aşağıdakı çözumde, yuzeye gönderılen kolesterol, HDL ler tarafından dışarı ta şınıyor bu alıcılar, kolesterolu taşıyan LDL parçacıklarını kendılerıne çekıyor ve taşıdıkları yuku hucrenın ıçıne alıyorlar