Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
UYKU ARASTIRMALARI Oğle şekerlemesinin tadı Öğle uykusu, gece uykusu Kadar doğal bir olay. İnsanın iç saati, 'öğle ve gece' iki kez uyumaya programlı. Trafik kazaları en çok öğle uyku saatlerinde oluyor. Uzmanlara göre öğle uykusunu alanlar 12 saati çok rahat çalışarak geçirebiliyor. Çeviri: Ismail Murat öğleden sonra yapılan kısa şekerlemeler, ınsan vücudunun doğal r ıhtiyacı. Gunduz çalış, gece uyu... Bu, sağlıklı bır tempo mu? Dahası insanın ıç saati, 24 saatlık bır güne göre mi ayarlanmış? Uyku araştırmacıları bu sorulara "Hayır" yanıtını verıyorlar. Onerılerı şu: Öğle uykunuzdan fedakârlık etmeyin... Öğleden sonra saat 2 suları: Öğle tatilinden sonra masa başına oturdunuz. Çalışıyorsunuz Mesai bitimine daha üç dört saat var Gözkapaklannız ağırlaşıyor. Okuduğunuz sayfanın harfleri gözlerinizden kayıyor. Esnemenizi tutamıyorsunuz. işte yine uyku bastırdı. Kendinizi ne kadar engelleseniz de vücudunuz ve beyniniz açıkça uyumak istlyor Belkı de kendınızı tutamayıp uykuya dalacaksınız, başınız öne devrılecek, bıraksalar tatlı bir uyku çekeceksinız. Şımdı yıne günün aynı saatlerinde uyku laboratuvarında uyku uzmanlarının incelemesi altında bulunduğunuzu düşünün: Uyku laboratuvarında mutlak bır sessızlik hüküm sürüyor. Rahatsız edılmeden öğleden sonra uykusuna yatacaksınız Artık laboratuvarda yalnızca elektronik aygıtlar ve sız varsınız Duyargalar kaslarınızın gerılımını ve hareketlerinizi kaydediyor Vücut sıcaklığınız sürekli ölçülerek kaydedilıyor. Kalp atışlarınızdan beyin dalgalarınıza kadar vücudunuzda ölçülebılecek ne varsa tümü elektronik aygıtlara bağlanmış. Uzmanların gözlem odası yanıp sönen lambalar, değişik araçlardan çıkan sesler ve ekranlarla bir bilım kurgu senaryosundan alınmışa benziyor. Poligraf, durmaksızın vücudunuzdan gelen bilgi sinyallerini işlıyor, ekranlarda uykuya dalan organızmanın değişimleri izleniyor... İkı saat sonra araştırmacılar, ellerinde 80 metre uzunluğunda kâğıt ve bir tomar bilgi işlem verisiyle karşınızda... Bu kâğıtlardaki bilgiler iki saatlik öğle uykusunun bilimsel profili ve insan uyku ritmine ilişkin bir çalışmanın temel verilerini oluşturuyor. Öğle uykusunun araştırılmasına daha birkaç yıl önce doktor ve biyologlar burun kıvırıyorlardı. Oysa bugün, Türkçede "şekerleme" dediğimiz öğle uykusu, araştırmacıların ciddiye aldıkları bir konu. Denek kişinin saat, ışık, güriiltü gibi dış ortamdan gelen uyarılarla rahatsız edılmeden uyuyabildiği uyku laborutavurlarında yakın zamana kadar hep gece uykusu araştırılmıştı. Üstelik bu araştırmalarda kişiye öğle uykusunun tümüyle yasaklanması gibi yanlış bir uygulamaya gidilmiştı. Uyku uzmanları önce kendi vücutlarında bu yanlışın farkına vardılar; öğle uykusunun her organizmanın "doğal hakkı" olduğu artık bilimsel çalışmalarla açıklık kazanmalıydı. Ayrıcaöğle uykusu fenomenı, uyku araştırması ile kronobiyoloji arasında bır kesışme noktasıydı İlk ciddiye alanlar: Psikologlar Öğle uykusunu ciddiye alanlar, doktorlardan önce psikologlar olmuştu: Amerikan Psikoloji Derneği, şekerlemenın insan sağlığı ıçın öneminı vurgulamışti. 1983 yılında Bologna'da Uluslararası Uyku Kongresi'nde "şekerleme" uykusu enine boyuna tartışılmıştı. Kronobiyologlara göre öğle uykusu, gece uykusu kadar doğal bir olaydı Öğle uykusunun evrımsel gelişimine ilişkin bir açıklama getırildi; Zürih Üniversitesi Farmakoloji Enstitüsü'nde memeli hayvanların uyku davranışlarını ınceleyen Irene Tobler, köpek, tarla faresı, şempanze ve atların da öğleden sonra şekerlerr.y yaptıklarını gözlemledi. Yalnızca açlık, korku ve gürültü gibi stres faktörleri memeli hayvanları şekerlemeden alıkoyuyordu. İnsanda ise stres durumları dışında iş ve boş zaman etkinlikleri de öğle uykusundan alıkoyan taktörler. Uyku laboratuvarında insanın tam uyku ritmini yakalamak ve hayvanlarla mukayeseli çalışma yapmak amacıyla kahvaltı, öğle ve akşam yemeklerinin saatleri kaldırılıyor. Ayrıca denek kişılerın kitap okumalarına, alkollü içecek ve kahve içmelerine izin verilmiyor. Denekler 32 saat kendi başlarına stressiz ve dış uyaran olmayan bir ortamda bırakılıyor. Bu sırada uyku ve uyanıklık evreleri kaydediliyor. Sonuç hep aynı: Bütün denekler öğle saatlerinde şekerleme yapıyor. En şanslı küçükler Günlük yaşamda ise insanın doğal uyku davranışı yalnızca küçük çocuklarda mevcut: Süt çocuğu gündüz sık sık uyuyor. Çocuk büyüdükçe gece uykusu uzarken gündüz uykuları kısalıyor. Erişkin yaşamda ise kişinin ne kadar ve ne zaman uyuduğu, organizmanın ihtiyacına göre değil, toplumsal yaşam biçimine göre ayarlanmakta. Çocuklar okul çağına eriştiğinde öğle uykusu âdeta "tabulaşıyor" ve daha sonra iş yaşamında ise öğle uykusu, esnemelerle geçiştiriliyor. Emekllllk dönemınde insanın uyku serüveni nihayet "mutlu son"a erişıyor ve kişi çoğunlukla bol bol şekerleme yapacak vakit buluyor. Zaten yaş ilerledikçe insan vücudu yeniden çocukluktaki uyku davranışına dönmekte; yaşlılarda sık ve kısa süreli uyku söz konusu. Yaşlıhkta uyku davranışının değışımıyle ilgili iki sebep olabilir: Birincısı, yaşlılar gece iyi uyuyamıyor ve gündüz uykusuyla bunu telafi ediyorlar. Ikincisi yaşamları boyunca baskıladıkları öğle uykusunu uyuyacak vakit buluyorlar. Uyku laboratuvarında gürültü ve ışık değişimi gibi uykuyu rahatsız edici faktörler yok (üstte). Videometri yöntemi, beyin dalgalannın ve yüz mimiklerinin eşzamanh olarak daha İyi yorumlanmasını sağlıyor (yanda). Niçin öğle uykusu? Şimdı öğle uykusunun sebebıne gelelim: Uyku zamanı Jürgen Zulley insanın "iç saati"nin öğle ve gece saatlerinde olmak üzere iki defa uyumaya programlandığını belirtiyor Öğleden sonra 14 ile 16 saatleri arasında insan kendinı yorgun 2048 hissedıyor. Bu saatler arasında kişi ç şiyor ve dikkati dağılıyor. istatistiklere re trafik kazaları en sık bu saatlerde n dana gelmekte. Bütün trafik kazalar yüzde 23ü öğleden sonra olurken sa ve akşam saatlerinde bu olasılık yüzc civarında. Ottavva Üniversitesi'nden n log Roger Broughton'a göre bu bağ kültür ve yaşam biçiminden bağımsı; bulgu. Ancak ispanya, italya, Yunani: gibi Akdeniz ülkelerinde öğle uykus izin veren yerleşik bir "siesta" geleı var: Güneşin tam tepede olduğu öğle atlerinde dükkânlar kapanıyor, cadd boşalıyor, küçük işletmeler makineU durduruyor ve neredeyse kentlerın ti öğle uykusuna yatıyor. Siesta, öğle s ğının çalışmayı güçleştırdığı sıcak ülk rin ayrıcalığı... Psıkolog VVilse VVobb esta alışkanlığının şekerlemenın do£ ğını kanıtladığını söylüyor; Ekvator'un zey ve guneyinde 45. enlemler arası yaşayan 5 milyar insanın öğle uykı na yatması, bu normalliği gösteren bıı lıl Herkese gerekli... Ancak Pensylvania'lı psikiyatrist Di Oinges, çalışmalarında öğle uykusu öğle yemegı ıklım ve kışilıkten bağırr bir özellik olduğunu saptamış, yanı d